Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
RUHSAL ASTROLOJİNİN BÜYÜTECİNDE
GAMZE ÖZŞAHİN
Aydınlanma Çağı Astroloğu

https://twitter.com/SALLUGALGAL
Yazı Boyutu:
Kadınlar Günü’müz kutlu olsun!

(7 Mart-13 Mart 2011)

İçgörülerin ardarda yükseleceği, sorunlarımıza çözümler bulabileceğimiz, istim üstünde bir haftadayız. Yapacak çok şey, ilgilenilecek pek çok konu var.


İÇİMİZDEKİ GÖKYÜZÜ BU HAFTA NELER SÖYLÜYOR?
7 Mart Pazartesi: Haftaya canlı, kabına sığamayan, kendi isteklerimizi gerçekleştirmeye hevesli, sabırsız bir ruh hali ile başlıyoruz. Günlük telaşın arasında kendi arzu ve ihtiyaçlarımızı giderebilecek fırsatı bulamazsak, çarçabuk kızıp öfkelenmemiz işten değil. Kimseyi bekleyecek ne sabrımız, ne de vaktimiz olmayabilir. Biraz sakinleşmeye, hiçbir konuda zorlayıcı ve tutturan olmamaya bakalım. Herşey olması gerektiği gibi oluyor. Biz öfkelensek de öfkelenmesek de… İç tempomuzu bir miktar  yavaşlatmanın dışa yansımaları geneldeki gergin havayı yumuşatmaya yardımcı olacaktır. 

GÜVENLİK VE İSTİKRAR İSTİYORUZ!
8 Mart Salı: Dünkü cesur, aceleci, çatışmaya açık ruh halimiz gün boyunca devam edecek. 18:05’te Ay boşluğa düşecek. 19:53’te Boğa’ya girmesiyle birlikte iç dünyamız yatıştırıcı, keyifli ve sakin enerjilere açık. Daha duyusal, fiziksel yakınlıklar kurmaya yatkın ve gündelik işlerimizle ilgilenirken pratik olabileceğimiz bir döneme giriyoruz. Duygusal ve maddesel güvenlik ile istikrar en önemli konular. Ancak doğuştan getirdiğimiz özelliklerimizi hayata sağlıklı ve üretken bir şekilde kattığımızda kendimizi huzurlu ve emniyette hissedebileceğimizi anlıyoruz.

Boğa ,vücutta boğaz çakrasını yönetir. İlişkilerimizde kronik sorunlar yaşıyor, uzlaşmada zorlanıyor, değer duygumuzla ilgili yara aldığımızı düşünüyorsak ya da para ile ilgili konularda isteklerimizi bir şekilde dile getiremiyorsak, bu süreçte ses kısılmaları, boğaz enfeksiyonlarına yatkın olabiliriz.

9 Mart Çarşamba: Çarşamba Merkür’ün yönetiminde olan bir gündür. Ne ilginçtir ki bugün kendi yönettiği günde Merkür gerçekten de başrolde! Gökyüzündeki bütün önemli açılarda onun parmağı var! Bugün bilgi alışverişleri ve sağlıklı iletişim en önemli konular.

Balık burcunun son derecelerindeki Merkür, önce Ay Düğümleri ile açı içerisine girecek. Bu durumda aklımız hedeflerimizden sapmak için bize oyunlar hazırlayıp kaçışlara taşıyabilir. Tatsız ya da bize zor gelen konulardan uzaklaşmak için kendi kendimizi kandırıp bahaneler yaratmaya meyilliyiz. Savunmacı ve inatçı tutum  içerisinde olmanın bize zarar verebileceğini unutmayalım.

SKANDALLAR YAŞANABİLİR…
18:05’te ise Merkür, Balık burcundan çıkmazdan önceki son açısını “Büyük Akıl” olarak nitelenen Uranüs ile kavuşum yaparak gerçekleştiriyor. Aklımıza aniden ilginç ve parlak fikirler gelmesi veya  birden bir gerçeğe uyanıp aydınlanmamız mümkün. Aklımıza üşüşen düşünceler, nedenini kestiremediğimiz bir huzursuzluk,  odaklanamama ve iletişimde tahammülsüzlüğü getirip, kestirip atma isteği ile gerilim yaratabilir. Aceleye getirilmiş kararlardan zarar görebiliriz. İletişim araçlarında (telefon, bilgisayar, televizyon vb.) yaşanabilecek ani arızalar, beklenmedik iletişim kazaları sonucu gerçeğin bir başka yüzü ile karşılaşıp şoka uğramamız da olasılıklardan. Bu anlamda skandal sayılabilecek olayların patlaması şaşırtıcı olmaz.

19:48’de Merkür, Balık burcundaki yolculuğunu tamamlayarak Koç’un kendine yönelik yeni düşünceler üretmeye hevesli, coşkun ve daldan dala atlamaya hazır düşünce dünyasına dalacak. Balık sürecinde dağılmaya ve etkilere açık olması nedeniyle bulanmaya yatkın zihnimiz artık daha rahat odaklanabilecek ve düşüncelerimizi söylemekten çekinmeyeceğiz. Ancak düşünmeden sarf edilmiş sözler ve yargılarda acelecilik başımıza iş açabilir. Birden dolduruşa gelip gereğinden fazla konuşarak ağzımızdan gereksiz bilgiler kaçırmamız mümkün. Sabırsız, rekabetçi ve çatışmaya açık sübjektif düşünme bu konumun en belirgin gölgelerinden.

12 Mayıs’a kadar devam edecek olan bu süreç, Merkür’ün geri harekette olacağı bir dönemi de kapsıyor. O nedenle iletişimde iki kere daha dikkatli olmamız, salt kendimizi doğru ifade etmenin değil, dinlemenin, doğru duymanın, önemini de algılamamız gerekiyor.


HUZUR İSTİYORUZ!
10 Mart Perşembe:
Aklımız bu kadar hareketli ve dağılmaya müsaitken en derinlerdeki duygusal zeminimiz daha sakin ve huzur ihtiyacı içinde. Ay Boğa’da ilerlemesini sürdüyor.

14:25 itibariyle Kova’daki Venüs ile Koç’taki Jüpiter uyumlu açı içerisine giriyorlar. Çıtayı yükseltip herşeyi yeni bir düzeye taşımamızı sağlayan bir enerjiyi içselleştiriyoruz. Değişik gruplarla, arkadaşlarla birlikte yapılacak etkinlikler ufkumuzu açabilir. Onlardan yardım ve destek görebiliriz. İsteklerimizi söylemekten korkmayalım. Cesur atılımlar zengin hasadı getirecektir.

11 Mart Cuma: 07:27’de Ay boşluğa düşmesinin hemen ardından 07:32’de İkizler burcunun yerinde duramayan, meraklı ve değişken dünyasında ilerlemeye başlayacak. Önümüzdeki birkaç gün boyunca haberleşme trafiğimiz yoğunlaşıyor.  Aynı anda pek çok şeyle ilgilenme isteğimiz kafamızı karıştırıp dağılmamıza neden olabilir. Ancak bu konumun tasasız, neşeli ve canlı bir  ruh hali getireceğini de göz ardı etmeyelim.

AYIN EN ÖNEMLİ GÜNÜ
12 Mart Cumartesi: Bu ayın en önemli günündeyiz. 02:50’de Uranüs Koç burcuna tekrar giriş yapıyor. İlk olarak 28 Mayıs 2010’dan 14 Ağustos 2010’a kadar Koç burcunda kalarak olası temalarını hissettirmişti. Bugün başlayıp 2019’a dek sürecek bu dönemde hem toplumsal hem de bireysel  anlamda  yenilenmelere, cesur atılımlara açık olacağız. Kendimiz olmak ne demektir? Kendi arzu ve isteklerimizi bir birey olarak gerçekleştirebildik mi acaba? Sorgulamalar bizi tarafsız değerlendirmelere taşıyacak. Bugüne dek sustuğumuz, sabrettiğimiz, bizi baskı altında ve  kısıtlanmış hissettiren herşeye ve herkese keskin başkaldırılarla yanıtlar vermemiz söz konusu. Kendi öykümüzü kendimizin yazdığını anlayacağımız bir sürece giriyoruz. 7 yıl boyunca özgürlük, bireylik, özgünlük, eşit haklar gibi temaların yanı sıra, bilim ve teknolojide yenilikler, buluşlar ve meselelere farklı bakmak, bugüne dek düşünülmemiş şeyleri düşünmek, gündemi oluşturacak.

Kendimizi yeni bir gözle keşfe çıkacağımız macera dolu heyecanlı bir yolculuk bizi bekliyor..

13 Mart Pazar: Hızlı bir temponun içinde koşturup durduğumuz bir gündeyiz yine. 15:11’de Ay boşluğa düştükten sonra 16:31’de Yengeç’e girecek. Öğleden sonramızı ailemiz, gönülden bağlı olduğumuz sevdiklerimizle geçirmek kendimizi güvende ve mutlu hissettirecektir. Arzu ettiği tatmin duygusunu yakalayamamış olanların yeme içmeye kendilerini vermeleri ciddi sorun yaratabilir. Duygusal açlık ile fiziksel açlığı karıştırmamaya bakalım. Yengeç ve yönetici gezegeni Ay vücut sıvılarını, mideyi, safra kesesini ve otonom sinir sistemini yönetir. Hassas ve alıngan ruh yapımız içine girdiğimiz ortamlardan etkilenerek bizi duygusal salınımlara taşırken, mide ağrıları, şişkinlik hissi, ödem gibi sorunlar yaşamamıza neden olabilecektir. Yaban mersini, erik, üzüm, brokoli, rezene ve  kekik stres azaltıcı ve dinginlik veren etkileriyle şu birkaç günü kolay atlatmamızı sağlayabilir.

BİTİRİRKEN
8 Mart Dünya Kadınlar Günü… 21. yüz yıl Türkiye’sinde kadınlarımızın toplumsal tabloda arzu edilen yeri alması bir yana, ne yazık ki gün geçmiyor ki kadınlara yönelik fiziksel, ekonomik veya psikolojik anlamda bir şiddet haberiyle sarsılmayalım! Eğitim eksikliği, sosyal güvenceden yoksunluk, fırsat eşitsizliği, kadını gerçek anlamda koruyacak bir sistemin henüz oturtulmamış olması gibi meseleler giderek daha büyük bir ayıp olarak göze batıyor. Bu hafta Koç burcuna girecek olan Uranüs bu bağlamda öncü girişimleri tetikleyebilir. 28 Mart’ta Jüpiter ile Satürn’ün yapacağı son karşıt açı, haklar (Jüpiter) ve kısıtlanmalar-zorunluluklar (Satürn) konusunda bizleri umutlandıracak bir dengeyi yaratmaya yardımcı olabilir.

Oysa biliyor musunuz ki, M.Ö. ikinci binde bile Anadolu topraklarında yaşamış olan her sınıftan kadının toplumdaki değeri ve yeri çok önemliydi. Yazılı kaynaklara göre (kilden tabletler), evliliklerde ve hatta ticarette kadın ve erkek eşit haklara sahipti. Değerli hocam Prof. Dr. Muhibbe Darga’nın “Eski Anadolu’da Kadın” adlı özenli çalışmasında Asur Koloni çağında Anadolu’da monogaminin varlığını gösteren belgeler yer alıyor. Kültepe (Kayseri) kaynaklı pek çok mahkeme kayıtlarında aile hukukuna, evlenme ve boşanmaya ilişkin  bilgiler var. Boşanma nedenleri ifade edilmemekle birlikte, boşanma anlaşmaları ve ödenecek tazminatlar burada tek tek belirtilmiş. Kadına salt boşanma hakkı değil, çocukların da verildiği anlaşılıyor. Şimdi sıkı durun; bu belgelere göre M.Ö. 2. binin başlarında Anadolu’daki sosyal ve hukuki düzende kadının evlenirken erkeğe satılıp devredilemeyeceği açık bir şekilde belirtilmiş durumda. Bir de günümüz Türkiye’sine dönüp bakalım. Başlık paraları, berdel yaptırımları… Ne diyelim; geçmişe dönüp bakıp feyz almayı ummaktan başka…

Hepinize güzel bir hafta, mutlu yarınlar diliyorum. Esen kalın.


Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.