Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
RUHSAL ASTROLOJİNİN BÜYÜTECİNDE
GAMZE ÖZŞAHİN
Aydınlanma Çağı Astroloğu

https://twitter.com/SALLUGALGAL
Yazı Boyutu:
Dolunay'da kaçınızın canı sıkılmadı?


Aylık yazımda da ayrıntılarını bulacağınız gibi, Nisan ayına hızlı bir giriş yaptık sevgili astroloji dostları. O hızla Merkür ile Uranüs kavuşumu bilgisayar sistemimin aklını uçuruverdi! Haftalık yazımı sizlere geç ulaştırmak durumunda kaldım. Geçtiğimiz haftayı üzüntüler, sıkıntılar ile tamamladıktan sonra hepsinin geçmişte kalmış olmasını umarak, bugünümüze şükrederek, yepyeni bir aya başlıyoruz birlikte yine. Sevgi, paylaşım, yakınlıklar gündemde; çünkü ay 2 Nisan itibariyle Terazi’de. Kendi özelliklerimizi yitirmeden bir bütünün parçası olabilmeyi ve karşımızdaki kişileri hiçbir şey beklemeden sevebilmeyi deneyimliyoruz. Kendi kendimizle barış içersinde olmanın karşımızdaki kişilerle de uzlaşmayı getirdiğini anlıyoruz bir kez daha. Kendisiyle barışık olmayan kişiler, sevgiyi hep karşı taraftan bekler. Sevilirse mutludur, değerlidir, değilse sevgiyi hak etmiyordur, sevilecek kadar değerli değildir. Ne büyük bir yanılgı değil mi? Aslında hep diyorum ya, yanıt bizim içimizde. Önemli olan kendi kendimizle ilişkimiz. Onu bir düzelttik mi, gerisi çorap söküğü gibi gelir.

İÇİMİZDEKİ DENGE AYARI:AY
Ay en hızlı hareket eden gezegen olduğu için iki buçuk günde bir burç değiştirir. Bir hafta içinde farklı ruh hallerinden haberdar olabilmek mümkün bu durumda. Çünkü Ay günlük yaşamdaki çalkantılara, iniş çıkışlara nasıl cevap verdiğimizi belirler. İçimizdeki denge ayarı gibidir adeta. Dışarıdan gelenleri alır, özümser ve onlara uyum sağlayabilmek için değişime adapte olmaya çalışır. Ay’ın bizi en çok etkilediği zamanlar, tutulmalar, Dolunay,  Yeniay gibi Güneş’e açı verdiği zamanlardır. Özellikle bunlar doğum haritalarımızda köşe noktalarında veya gezegenlerin üzerinde oluşuyorsa, dikkatimizi o yaşam alanına çekecek önem ve anlam taşırlar. Yapılan bir araştırmaya göre en çok Dolunay’da kanama oranının yüksek olduğu saptanmış. Bu durumda Dolunay zamanı kanamaya neden olabilecek diş çektirmekten tutun, ameliyata kadar herhangi bir operasyon geçirmemekte yarar var. Bir de tabii Dolunay zamanı artan suç oranları söz konusu. Güneş ile Ay’ın birbirine karşıt açı yaptığı bir zamanı tanımlar Dolunay. Bilinçli aklımızın istekleri ile duygularımız ve duygusal ihtiyaçlarımız arasında bir kutuplaşma oluşur. Bu gerilimle daha öfkeli, huzursuz ve tartışmalara açık oluruz. Bir düşünün 2 Nisan’daki Dolunay’da kaçınızın canı sıkılmadı? Ay’ın hareketlerinden en çok Yengeç burcu olanların, ya da Dolunay veya Yeniay’da doğmuş kişilerin etkilendiklerini söylemeden geçmeyelim. Evet, Ay dedik nerelere geldik. Bu hafta Terazi’den sonra Ay sırasıyla Akrep ve Yay burçlarını da ziyaret edecek. Bunların ne anlama geldiğini bir başka zamanki yazı konusu olarak saklayalım isterseniz. Çünkü ben şu aralar danışanlarımın sık sık merak ettikleri başka bir konuya açıklık getirmeye çalışacağım.

İÇ SESİMİZİ DİNLEMEK NE DEMEKTİR?
Çok daraldığımızda, çözümsüz ya da kararsız kaldığımızda, etraftaki pek çok kafa karıştırıcı sese kulaklarımızı tıkayıp içimize yönelmek ihtiyacı yükselir. Yalnızca o ses, bizim en derinlerimizden kopup gelen o ses, bize doğruyu söyler. Onu duyabilmek için önce kendimizi serbest bırakmamız gerekiyor. Bırakacağız ki, içimiz bizim yerimize karar verebilsin. Ancak burada da işin içerisine akıl oyunları, savunma mekanizmaları giriveriyor. Hangisinin gerçek iç sesimiz, hangisinin ise yüzeyde işimize gelecek olan kararı mantıklı kılmaya çalışan reaksiyon olduğunu ayırt etmek gerekiyor. “Ay istemiyorum, içimden öyle geliyor! “ dediğimizde acaba üstü örtülü korkularımızın esiri olup kendi kendimizi kandırıyor, yanıltıyor muyuz gizliden gizliye? Burada çok hassas bir ölçme yapmak durumundayız. Çünkü nadiren de olsa, o sırada yüzeydeki yanıltıcı sesin yönlendirmesiyle yaptığımız şeyler durumumuza uyuyormuş gibi gözükebilir. O nedenle içimizi dinlemede hep bir tereddüt unsuru girer işin içerisine. Gerçeği anlayabilmenin en kestirme yolu; aldığınız kararın içinize sinip sinmediğidir. Eğer en ufak bir rahatsızlık, sizi kemiren bir kuşku kırıntısı duyuyorsanız bilin ki size uymayan bir karar aldınız.

İçinize sinen bir hayat yaşamanız dileğiyle, sevgiyle kalın.


Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.