Duygusal zeka yeni bir kavram değildir.
1980 yıllarında Howard Gardner’in “Çoklu Zeka Teorisi” üzerine yaptığı önemli çalışmalarında sekiz
tip ana zekanın varlığından bahsetmiştir. Bu zeka tiplerinden ikisi, kişiler arası-sosyal zeka ile
kişisel-içsel zeka; bugün adı gecen duygusal zekanın temelini oluşturmaktadır.
Duygusal zeka kavramı önce Yale Üniversitesi psikoloji profesörlerinden Peter
Salovey ve New Hampshire Üniversitesi psikoloji profesörü John Mayer tarafından ortaya
çıkarılmıştır. 1995 senesinde bu alanda uzman olan Daniel Goleman IQ’nun hayattaki başarıya olan
etkisinin çok az olduğunu söyleyerek, duygusal ve sosyal becerilerin hayattaki başarı ve mutluluk
için akademik becerilerden ve zekadan daha önemli olduğunu açıklamıştır. Goleman’ın çalışmaları bize
sosyal ve duygusal becerilerin çocuklara öğretilebileceğini göstermektedir. Duygusal zeka, kendi
duygularımızı anlamak ve pozitif olarak ifade edebilmek olduğu kadar, başkalarının da hislerini
anlamak, önemsemek ve duyarlılık göstererek ihtiyaçlarına karşılık verebilmektir. İnsanlarla iyi
ilişkiler içinde olmak hayattaki başarının ve mutluluğun temeli olan duygusal zekamızı belirler.
DUYGUSAL ZEKA BEŞ ÖNEMLİ TEMELDEN OLUŞUR:
Özbilinç: Özbilinç, kişinin
kendisini ve duygularını tanıması, anlaması ve ifade edebilmesi ve aynı zamanda başkaları tarafından
anlaşılabilmesidir.
Duyguları Yönetmek: Duygularla başa çıkabilme yeteneğidir.
Duygular oluşurken bunun nedenlerini anlamak ve o duyguyu kontrol edebilmektir.
Kendini
Motive Etmek: Motivasyon, hedefe ulaşabilmek için heyecan ve istek duymaktır. Kişinin kendisini
ve başkalarını yüreklendirebilmesi ve yapılan bir işe odaklanarak o işin sonuçlandırılabilmesi için
üretken bir biçimde çalışılmasını sağlamaktır.
Empati: Başkalarının duygularına ve
ihtiyaçlarına duyarlı olma yeteneğidir. İnsanlarla ilişkilerin iyi olmasında esas, onları
anlayabilmek, gereksinimlerine cevap verebilmektir.
İlişkileri Yönetmek: İnsanlar
arası ilişkilerde başarılı olmak ve karşımızdakilerin duygularını anlayarak onları yönetebilme
becerisidir.
NEDEN DUYGUSAL ZEKA?
Araştırmalar, bireylerin hayatlarını
yönlendirmelerinde, mutlu ve başarılı olmalarında, tek başına (IQ) zekanın etkisinin çok az olduğunu
göstermektedir. Bunun başlıca sebeplerinden biri, düşünme yeteneğinin (IQ) zeka ile sınırlı olup,
istek ve motivasyonun duygusal zekanın bir ürünü olmasından kaynaklanmaktadır. Duygusal becerileri
olan çocukların gerek okulda, gerekse okul dışında öğrenmeye ve başarılı olmaya istekleri vardır.
Böylece motive olmakta etkili olan heyecan, merak ve gurur duyma gibi pozitif duygular, çocukları
hedeflerine daha kolay ulaştırır.
Okulda ve aile içinde duygusal zekanın kazandırılması,
çocukların hayatlarındaki engelleri aşmada ve hayal kırıklıklarıyla daha kolay başa çıkmalarında
yardımcı olur. Duygusal becerisi olan çocuklar kavga türünden anlaşmazlıklara daha az girmekle
kalmaz, kendilerine zarar verecek davranışlardan da kaçınırlar. Aynı zamanda yalnızlık çekmeyen,
aşırı duygusal davranışlarla saldırgan ve itici olmayan, kendilerine verilen görevler üzerinde
odaklaşan, duygusal ve fiziksel açıdan sağlıklı insanlar olurlar.
Bir sonraki yazım duygusal
beynimiz ve öğrenme üzerine olacak.