Annelere "Çocuğunuz horlar
mı?" diye sorunca çocuklar genelde kıkırdayıp kendilerinin değil, ama babalarının horladığını
söylerler. Ancak ne yazık ki bizim genelde kilolu erkeklerde olduğunu düşündüğümüz horlama ve
tıkayıcı uyku apnesi çocuklarda da sık görülen bir durum.
Horlama yumuşak damak ve
çevresindeki yapıların titreşimi sonucu oluşur ve uyku sırasında üst havayolunun daraldığını
gösterir.
Üst hava yollarında uyku sırasında görülen daralma basitçe çocuğunuzun horlamasına
yol açabileceği gibi çok önemli sonuçlara yol açabilecek uyku apnesine ile de sonuçlanabilir.
Uyku apne sendromu, uyku sırasında tam veya kısmi havayolu tıkanması sonucunda normal solunumun
ve uyku yapısının bozulmasıdır. Aslında geniz eti ve bademcik büyüklüğü olan çocuklarda gürültülü
horlama, apneler ve uykudan uyanma çok eskiden beri biliniyordu. Charles Dickens'ın 1836'da
basılan "Pickwick" kitabındaki şişman ve gündüz sürekli uykuya dalan çocuk karakteri Joe
düşünüldüğünde öncelikle çocuklarda tanındığı da söylenebilir. Bu karakter nedeniyle tıkayıcı apneye
önceleri "Pickwick"sendromu da deniyormuş.Tıkayıcı uyku apne sendromu yenidoğan döneminden ergenliğe
kadar her yaş grubunda görülebilir ancak en sık 2-6 yaş arasındaki çocuklarda bademcik ve geniz eti
büyümesine bağlı olarak oluşur. Eğer tedavi edilmezse tıkayıcı uyku apne sendromu çocukların
sağlığını ve yaşam kalitesini etkileyebilir. Üst solunum yolu enfeksiyonları sırasında
burun tıkanır, bademcikler ve geniz eti şişer ve çocukların birçoğunda horlama vardır. Ancak,
eğer bir çocuk hasta olmadığı zamanlarda da haftanın yarısından fazla horluyor ise buna kronik
horlama denir.
Marmara Üniversitesi Çocuk Göğüs Hastalıkları Bilim Dalı olarak
İstanbul'da ilkokul çocuklarında yaptığımız bir çalışmada kronik horlama sıklığını yüzde 7
olarak bulduk. Ancak her horlayan çocukta uyku apnesi görülmez, apne sıklığı ise yüzde 1
civarındadır.Erişkilerde uyku apnesi erkeklerde daha fazladır çocuklarda ise böyle bir cinsiyet
ayırımı yoktur, kız ve erkek ocuklarda eşit sıklıkta görülür.Uyku apnesi sıklığı ailesinde apne olan
hikayesi olan, evde sigara dumanına maruz kalan çocuklarda, alerjisi olanlarda ve prematürelerde
daha yüksektir.
UYKU APNESİ OLAN BİR
ÇOCUKTA:
Geniz eti ve bademcik büyüktür ve bunların ameliyat ile alınmasından sonra çoğu
çocukta tam iyileşme görülür. Üst havayolundaki bu yapıların büyüklüğü doğumdan 12 yaşa dek artar
ancak birlikte üst havayolu iskelet sınırları da genişler. Bu nedenle bademcik ve geniz eti
havayoluna oranla 3-6 yaş arasında en büyük boyuttadır. Bu da çocuklarda tıkayıcı uyku apne
sendromunun en sık görüldüğü yaştır. Az sayıda da olsa başka risk faktörü olmayan çocukta bademcik
ve geniz eti ameliyatı sonrasında iyileşme görülmeyebilir veya ergenlik döneminde tekrar uyku
apneleri ortaya çıkabilir.
Uyku apnesi olan erişkinlerin çoğu fazla kiloludur, ancak çocuklarda
ağırlık normal olabilir veya hatta kilo almama görülebilir. Ancak küçük bir grup çocukta uyku apne
sendromu obeziteye bağlı görülebilir. Yağ dokusunun havayolunu çevreleyen kaslar ve yumuşak dokuda
birikmesi ve boyundan bası obez hastalarda üst havayolunun daralmasına yol açarak apneye yol
açar.Alerjik saman nezlesi olan çocuklarda tıkayıcı uyku apne sendromu sık görülür.
HANGİ DURUMLARDA ÇOCUĞUMDA UYKU APNESİNDEN
ŞÜPHELENMELİYİM?
Eğer çocuğunuz hasta olmadığı zamanlarda da horluyor ise, uykuda nefes
almakta zorluk çekiyor, uyku sırasında huzursuz ise, terlemesi ve geceleri idrar kaçırması var ise,
uyku apne sendromundan şüphelenmek gerekir. Hatta üst solunum yollarındaki daralma bazen
o kadar şiddetli olur ki çocuk nefes almayı durdurur, bu durumda renk değişikliği ve tukanma ortaya
çıkabilir. Bu durumda bazı anneler endişe ile çocuklarını uyandırarak tekrar nefes almalarını
sağlarlar.
Anneler uyurken çocuklarını seyretmeye bayılır.
Bundan sonra bu bilgiler ışığında seyredin minik prensinizi ya da prensesinizi… Biz
doktorlar çocukları uyanıkken görürüz, genelde de uykularını sormayı da unuturuz. Oysa tıkayıcı
apnesi olan çocukların ağızdan nefes alma dışında uyanıkken çok şikayetleri olmaz ve biz sormazsak
anneler de anlatmazlarsa, bu tanı kolaylıkla atlanabilir.
GÜNDÜZLERİ HANGİ BULGULAR ÇOCUKLARDA UYKU APNESİNİN HABERCİSİ OLABİLİR?
Eğer
çocuğunuz hep ağızdan nefes alıyor, sık üst solunum yolu enfeksiyonları geçiriyor, devamlı burnu
akıyor ve tekrarlayan orta kulak iltihabı oluyor ve duyma sorunları yaşıyor ise, uyku apnesi akla
gelmelidir. Çocuklarda büyük geniz eti ve bademcik iştahta azalma, yutma güçlüğü, sık bulantı
kusmalara neden olabilir.Çocuklarımızın üzerine titriyoruz, gözlerinin içine bakıyoruz, onlara
herşeyin en iyisini vermek için çalışıyoruz. Ama birçok çocuk okul başarısızlığı, dikkat azlığı,
gündüz uyku hali, hiperaktivite gibi bulgular ile doktor doktor geziyor. Hem ülkemizde hem de
dünyada bu böyle. Bu şikayetler ile ilaç kullanan ve psikoterapi alan bir çok çocuk var. Belki de bu
çocuklardaki tek sorun geceleri iyi bir uyku uyumamaları olabilir.Sevgili anneler eğer çocuğunuzda
gece ya da gündüz sıraladığımız bu bulgular mevcut ise mutlaka doktorunuza bu konuyu danışın. Hatta
uyurken kameraya çekip bunu doktorunuza gösterebilirsiniz. Bu kesin tanı için yeterli olmasa bile
eğer şüphe var ise doktorunuz sizi konu ile ilgili hekimlere yönlendirir ve gerekli testler
yapılır.
UYKU APNESİNİN TANISI NASIL KONUR VE NASIL TEDAVİ
EDİLİR?
Ağır derecede uyku apnesi olan, duyma sorunları olan çocuklarda geniz eti ve
bademcikler büyük ise ameliyat ile tedavi edilir.Ama burada önemli bir sorun ile karşı karşıya
kalıyoruz. Her horlayan çocuğun bu ameliyatı olması gerekir mi? Çocukların yüzde 7'si horlar
yüzde1'inde apne görülür demiştik; o zaman her horlayan çocuk ameliyat edilir ise, basitçe bazı
çocuklarında gereksiz yere ameliyat oldukları söylenebilir.Eğer uyku apnesi çok ağır değil, çocuğun
bademcikleri ve geniz eti çok büyük değil ise karar vermek biraz daha zordurAnne babaların
anlattıkları, hastanın detaylı kulak burun boğaz muayenesinin yapılması, kafa grafilerinin
çekilmesi, hastanın uyku sırasında izlenmesi ya da uyku video görüntülerinin seyredilmesi uyku
apnesi ile ilgili bir fikir verebilir ama ne yazık ki kesin tanı için yeterli değildir.
Bu
hastalarda kesin tanı uyku testi (polisomnografi) ile konur. Uyku testi uyku laboratuarında çocuğun
nefesini, oksijenini, uykusunu değerlendiren bir testtir ve kan alma veya çocuğun canının yakacak
bir girişim gerektirmez. Bazı algılayıcılar çocuğa bantlar aracılığı ile yerleştirilir ve uyku
sırasında kayıt ve gözlem yoluyla uyku apne varlığı saptanır. Bu test ile hem horlayan çocukta
tıkayıcı apne var mı diye ayırtedilir hem de varsa derecesi belirlenir ve tedavi planı
yapılır
Bazı hastalarda uyku apnesi ameliyat sonrasında da devam edebilir. Özellikle kas
güçsüzlüğüne yol açan veya yüzün orta kısmının daha küçük olduğu hastalıklarda uyku apnesi geniz eti
veya bademcik büyüklüğü olmasa da olabilir. Bu hastalarda uyku sırasında nefes yolunu açık tutmak
için bazı cihazlar kullanılır.Uyku apnesi büyümenin gelişmenin bozulması, geceleri idrar kaçırma,
öğrenme bozuklukları, zihinsel faaliyetlerin olumsuz etkilenmesi gibi şikayetlere yol açabilir,
hatta kalp yetersizliğine yol açabilir.
Evet horlamak sık rastlanılan bir şikayet, aslında
komik olduğu da söylenebilir. Üst solunum yolları enfeksiyonları sırasında ortaya çıkan basit
horlamanın hiç bir zararı yoktur. Ama çocuğunuz hasta olmadığı zamanlarda da horluyor ve geceleri
nefesi duruyor (apnesi oluyor ise) bu çok ama çok önemlidir.