Çocuklarımızı ilk doğduğunda önce aylık,
sonra 2-3 ay aralıklar ile çocuk doktorlarına götürüyoruz. Hatta çoğu kez bu doktor ziyaretleri
ailece oluyor. Anneannesi, dedesi, annesi, babası... “Acaba bu ay kaç kilo aldı? Boyu ne kadar
uzadı?” diye merak ediyoruz. Aşılama programları da yoğun bir şekilde devam ettiği için
özellikle hayatın ilk 2-3 yılında çocuklarımız oldukça sık doktor kontrollerine gidiyor. Benim
hastalarımdan gözlemlediğim 4-6 yaş aşılarının da tamamlanması ile birlikte çocuklar artık sadece
hastalandıklarında doktora götürülüyor. Ama şunu bilmeliyiz ki, hiç bir sağlık problemi olmayan bir
çocuğun bile yılda bir kez sağlıklı çocuk kontrolünden geçmesi lazım. Akut bir hastalık döneminde
yapılması gereken sağlam çocuk kontrollerinde aksamalar olabilir. Muayene bulguları değişebileceği
gibi alınması gereken bazı testler için de çocuğun durumu uygun olmayabilir.
Bu
ay oğlum ile tatildeyim, bir taraftan dilenmeye çalışıyor bir taraftan da Eylül ayı ile
birlikte (oğlum bu sene 8. sınıf oluyor) ne kadar zorlu bir seneye başlayacağımızı düşünüyordum ki,
sevgili arkadaşım Hülya’dan yazı göndermem gerektiğini söyleyen bir e-mail aldım. Ben de okula
sağlıklı bir başlangıç yapmak için çocuklarımızın sağlık kontrolleri ile ilgili neler yapmamız
gerektiğine ilişkin bir yazı yazmayı planladım.
BÜYÜK ÇOCUKLARDA SAĞLAM ÇOCUK
KONTROLLERİNDE YAPILMASI GEREKENLER…
Büyümesinin takip edilmesi önemlidir!
Çocuğunuzun
boyunun kilosunun ve vücut ağırlığının boyuna oranını gösteren vücut kitle indeksinin düzenli
olarak takip edilmesi önemlidir. Son birkaç yıldır oğlumun odasında kapısının arkasındaki duvara
boyunu işaretliyoruz. “Son altı ayda iki parmak uzamışsın Ömer” diyorum. Terzi, sökük
meselesi… Baktık ki Ömer’in vücut kitle indeksi giderek artıyor, gerçek bir muayene ve testler
sonrası önlemlerimizi almaya başladık…
Tansiyon ölçümü sadece büyükanneler ve
büyükbabalar için değildir…
Her çocuğun en az yılda bir kez, yaşına uygun bir tansiyon
aleti ile tansiyonunun ölçülmesi gereklidir. Aynı boy ve kilo gelişimini takip ettiğimiz
grafikler gibi çocukların yaşlarına, cinsiyetlerine, boylarına ve kilolarına göre normal tansiyon
değerleri vardır. Yetişkinlerde 120-130/80 mmHg’in değerlerinin üzeri yüksek
tansiyon olarak kabul edilir, ama söz konusu olan bir küçük çocuk ise çok daha düşük değerler
bile normalin üstünde tansiyon değerleri olabilir.
Çocuklardaki tansiyon yüksekliğinin
bir diğer önemi ve erişkinlerden farkı olarak yüksek tansiyon çoğu kez altta yatan bir böbrek
ya da kalp hastalığının habercisi olabilir. Bu neden ile tansiyon yüksekliği saptanan
çocukların bu hastalıklar açısından dikkat ile incelenmesi gerekir.
ÇOCUĞA BALIK TUTMAYI
ÖĞRETMEK GEREK!
Beslenme her yaşta önemli
Çocuğunuza sağlıklı beslenmenin kurallarını
öğretmemiz gerekiyor.
Çocuğumuz küçükken organik pazarlara gidip meyvenin, sebzenin en
sağlıklısını, en iyisini seçip yedirmeye çalışıyoruz. Ama çocuklarımız büyüdükçe artık kendilerinin
de nasıl sağlıklı besleneceklerini öğrenmeleri gerekiyor. Yani onlara “Balık tutmayı”
öğretmemiz gerekiyor. Sağlıklı bir beslenme için tatlı, tuzlu ve yağlı gıdalardan kaçınması,
sebze, meyve ve protein içeren gıdalar ile beslenmesi gerektiğini bilmesi gerekiyor. Kalsiyum ve D
vitaminin önemini ne kadar çok vurgulasak azdır. Özellikle hızlı büyüme dönemlerinde günlük
1200-1300 mg kalsiyum ihtiyacı vardır. Bir bardak süt yaklaşık 300 mg kalsiyum içerir. Bu kalsiyumun
emilebilmesi için D vitaminine ihtiyacımız var. D vitaminine “güneş ışığı vitamini” de
deniyor, çünkü D vitamininin en önemli kaynağı güneş ışığı, her gün 10-20 dakika tercihen
güneş koruyucu sürülmeden alınan güneş ışığı bu vitaminin oluşması için yeterli. Ama daha uzun
süre güneş ışığında kalınacak ise mutlaka güneş koruyucu sürülmesi gerekiyor.
D VİTAMİNİ
NEDEN ÇOK ÖNEMLİ?
D vitamini sadece kemiklerimiz için değil bağışıklık sistemimiz için
de önemli. Ayrıca kanser başta olmak üzere birçok hastalıktan korunmada önemli olduğunu gösteren çok
sayıda çalışma yayınlandı son yıllarda. D vitamini eksikliğinin olup olmadığı kan testleri ile
tespit edilebilir ve eğer bir eksiklik var ise özellikle ergenlik döneminde hatta hayat
boyu D vitamin desteği verilmesi önerilmektedir.
KAN DEĞERLERİ NASIL?
Yüksek kan
yağları çocuklarda da çok önemli!
2011 yılında yayınlanan, çocuk ve ergenlerde
kardiyovasküler sağlık ve risk azaltma rehberinin önerilerine göre hiçbir aile hikayesi
ya da risk faktörü vb. olmayan çocuklarda bile açlık kan yağlarının düzeylerine 9-11
yaşlarında bir kez ve 18-21 yaşlarında ikinci kez bakılması öneriliyor. Eğer çocuk obez
ise ya da hipertansiyonu var ise ya da aile hikayesi var ise bu taramanın daha küçük yaşlarda
yapılması öneriliyor.
DEMİR EKSİKLİĞİNE DİKKAT!
Türkiye'de okul çağı
çocuklarının yüzde 30'unda demir eksikliği anemisi mevcut!
Demir eksikliği anemisi,
öğrenmeyi ve okul başarısını olumsuz yönde etkiler. Bu neden ile özellikle muayene sırasında
kansızlığı düşündüren bulguları olan çocuklarda kan sayımı ve vücuttaki demir depolarını gösteren
testlerin yapılması uygun olacaktır.
Kırmızı et, hem demir hem de Çinko ve B12 vitamini
açısından zengindir ve çocukların beslenmesinde mutlaka yeterli bir miktarda yer
almalıdır. Çinko eksikliğine bağlı olarak gözlenen en erken belirti, büyümenin yavaşlamasıdır.
Demir eksikliği var ise ağızdan verilen demir ilaçları verilir. Bu ilaçlarının
en sık rastlanan, istenmeyen etkileri dişlerin boyaması ya da kabızlık gibi bulgulardır. Demir
ilaçları dişleri boyar ama ilaç sonrası dişlerin iyice fırçalanması ve su içilmesi dişlerin
boyanmasını önler. Dişlerdeki bu boyanma içsel bir renklenme olmadığı ve kalıcı
dişleri etkilemediği için endişelenmeye gerek yok. Diş etlerinde irritasyon (gingivit) oluşmuş
ve ağrı var ise çocuğun bir diş hekimi tarafından değerlendirilmesi ve gerekli durumlarda
dişlerin cilalanması bu şikayetleri ortadan kaldıracaktır.
OMURGASINDA EĞRİLİK
(SKOLYOZ) VAR MI?
Skolyoz, omurganın göğüs ya da bel bölgelerinde görülebilen,
yana doğru eğriliğidir. Çeşitli nedenler ile ortaya çıkabilen bu hastalık Türkiye'de
yaklaşık 2,5 milyon kişide mevcut. Skolyoz, gelişimin en hızlı olduğu dönemler olan, yaşamın 6- 24.
ay, 5-8. yaş ve 11- 14. yaşları arasında daha sık gözlenir. Ergenlik döneminde hastalığın ilerlemesi
hızlanır. Skolyoz tedavisindeki en önemli amaç, eğimin ilerlemesini durdurmak ya da
azaltmaktır, bu nedenle erken tanı çok önemlidir.
Bir omuzda düşüklük, özellikle
çocuğunuz öne doğru eğildiğinde kürek kemiklerinde ve sırt plilerinde asimetri olması,
kalçalardan birinin yüksekte olması, bir dirseğin gövdeye diğerine göre daha uzakta durması ilk göze
çarpan bulgular olabilir. Bu bulguları siz kendinizde kontrol edebileceğiniz gibi yıllık
sağlam çocuk kontrollerinde doktorunuzdan çocuğunuzun omurgasını kontrol etmesini
isteyebilirsiniz.
ERGENLİK YAKLAŞIRKEN…
Okul çocuklarının günlük hayatları ve
kişisel bakımları ile ilgili küçük öneriler
Çocukların yaşlarına göre günde 9-10
saat uyku uyumaları çok önemli. Bu neden ile uygun bir yatağa gitme vaktinin belirlenmesi gerekir.
Ergenlik döneminde geç yatan ve erken kalkmakta zorlanan çocuklarda başta okul performansında
düşüklük olmak üzere birçok olumsuz etki ortaya çıkar.
Her gün 60 dk fiziksel aktivite
yapılması, televizyon, bilgisayar, video oyunları vb. ekran başında geçirilen vaktin maksimum 2 saat
olması gerekmektedir.
Çocuklara günlük banyo yapması ve deodorant kullanmaya başlaması
öğretilmelidir, kişisel deneyimlere dayanarak söylüyorum ki bu alışkanlığın yerleştirilmesi
erkek çocuklarında biraz daha zor oluyor…
Dişlerini günde en az iki kez fırçalaması ve 6 ayda
bir diş hekimine gitmesi önerilmektedir.
GÖZ MUAYENESİ NE ZAMAN?
Okul öncesi
dönemde çocukların % 5-10’unda, okul çocuklarının da % 25’inde çeşitli görme sorunları
vardır. Bu sorunlar ne kadar erken dönemde tanımlanırda tedavisi de o kadar iyi olur. Çocukların 6
aylık iken ilk ayrıntılı göz muayenesini olması önerilmektedir. Daha sonra 3 yaşında ve okula
başlamadan 5-6 yaş civarında göz muayenesinin tekrarlanması önerilmektedir.
Okul
çocuklarında görme ile ilgili bir sorun yok ise her iki yılda bir göz muayenesi yapılması
önerilmektedir.
Benim önerim çocuğunuza ait tüm tıbbi kayıtların bir kopyası sizde
olsun. Aşı kartından başlayarak, yapılan testler, çekilen akciğer grafileri, var ise acil
başvuruları ve hastane yatışları ile ilgili kayıtlar. Hastalarıma eski tahlillerini sorduğumda en
çok karşılaştığım cevaplar şöyle… “Biz onları attık! Nasıl olsa yenilerini yaparsınız diye
düşündük.” “Taşınırken kayboldu…’’ “Testler yaptırdığımız hastanede kaldı…” ‘”Bahar temizliği
sonrası testleri bulamadık..” İyisi mi siz hiçbir şeyi atmayın, temizlik ve taşınma
sırasında da sonradan bulabileceğiniz bir yerlere saklayın çocuğunuzun dosyasını...
DOĞUM
GÜNÜM!
Oğlum Ömer Temmuz ayında doğdu. İki gün önce doğum günüydü, uyandığımda ilk işim
yanına gitmek oldu. “İyi ki doğdun canım oğlum, doğum günün kutlu olsun” dedim. “Senin de
doğum günün kutlu olsun” dedi. Doğru ya benim de doğum günümdü. Hem doğum yaptığım gündü, hem de
anneliğimin doğum günü… Tüm annelerin ve çocukların doğum günleri kutlu olsun. Çocuklarımız
ile birlikte sağlıklı, mutlu aydınlık günlerde görüşmek üzere sevgi ve selamlar…