Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
OKUL ÖNCESİ EĞİTİM
  YILDIZ ÇAKAR
Uzman Psikolojik Danışman, Pedagog
Yazı Boyutu:
Okul öncesi çocuklarda düşünme

Okul öncesi çocuk henüz soyut düşünme yetisini kazanmamıştır. Daha önceki yazılarda da değindiğimiz gibi çocuğun bilişsel gelişimi henüz yerine oturmamıştır. Çocuk tamamlanmamış bir küçük yetişkin gibi değildir; kendine özgü düşünme süreci olan bir varlıktır. Dünyayı anlamayı öğrenme yavaş ve aşamalı bir süreçtir.

Daha önce de bahsettiğimiz gibi çocuğun bize mantık dışı, hatalı ve komik gelen konuşmaları bizi eğlendirmek amacı taşımaz. Bu gelişim evresinde onlardan bizim gibi düşünmelerini bekleyemeyiz. Ancak yeterli alıştırma ve deneyimler yaptıkça, işlem öncesi evreye özgü mantık yürütmeyi terk edip bir sonraki evre olan mantıklı düşünceye geçebilirler.

Tekrarlayacak olursak, çocuklar ancak yeterli deneyim kazanıp yeterli veri toplayınca olgunlaşabilirler. Yetişkinler okul öncesi çocuklara özgü düşünce tarzlarını anlarlarsa onlara çok daha bilinçli yaklaşırlar.

Aşağıdaki bölümde çocukların nasıl farklı düşündükleri belirtilmiştir:

Küçük çocuklar için canlı ve cansız varlıklar arasındaki fark çok açık değildir. Sıklıkla hareket halinde olmayı canlılık olarak nitelendirebilirler. Su damlacıklarının canlı olduğunu ya da ayın ve bulutların canlı olduğunu düşünebilirler.

Soyut düşünme olmadığı için somut tanımlar onlar için gerçektir. “Heyecandan kendimi kaybedeceğim” diyen birine çocuk çok şaşırıp “Kendini nasıl kaybedeceksin?” diye sorabilir. Ya da “Çeneni tut” denince çenesini eliyle tutabilir.

Sezgisel ve bilimsel düşünce birbirinin içine girmiştir. Küçük çocuklar olayları açıklarken fantezilerini kullanırken edindikleri bilgileri de fantezilerine katarlar. Mıknatısın çivileri yakalaması olayını mıknatısın olağanüstü gücüne atfedebilirler. Kibrit çöplerini yakalamadığını da fark edince mıknatısın güçsüzlüğü diye açıklarlar.

Tek seferde tek şey düşünebilirler. Genelde tek seferde tek şeye odaklanabildikleri için sıklıkla sınıflandırma hataları yaparlar. Bir şeyin aynı zamanda iki kategoriye de ait olduğunu kavrayamazlar. Onun için evlerindeki kedinin, hem hayvan hem kedi olduğunu kavramakta güçlük çekerler.

Nesnelerin sadece görünüşünü dikkate alarak karar verebilirler. Miktar karşılaştırmalarını görünüşe göre yapabilirler. Küçük bir bardaktaki meyve suyunun daha büyük bardakta bulunan aynı miktardaki meyve suyundan daha fazla olduğunu düşünebilirler, çünkü küçük bardak daha doludur.

İŞİMİZ ÇOCUĞU DÜZELTMEK DEĞİL!
Çocuklarımızın içinde bulunduğu gelişimsel basamağın özelliklerini anlamak onlarla iletişimimizde bizim için rehber olacaktır. Bu dönemde bize düşen görev çocuklarımızı düzeltmek veya onlarla tartışmaya girmek ya da onlara doğruyu öğretmek değil, onun yerine onlara kendi düşüncelerinin doğruluğunu sınamaları için deneyim ve alıştırma fırsatları vermektir. Hazır olduklarında onlar kendi düşüncelerine yeni düşünce süreçlerini katacaklardır.

Bazı ebeveynlerin kendi çocuklarının bu tarz düşünce evresinden geçmediklerini ve bu açıklamaların kesin bir veri olmadığını iddia edebildikleri bilinse de çocukların kendi inisiyatifleri ile başlattıkları aktif öğrenme gerçeği değişmez bir olgudur. Çocukların sayı, uzunluk, ağırlık, alan ve zaman anlayışları ve mantık yürütme tarzları tanınmalı ve onlara kendileri için deneyimler yapma fırsatları verilmelidir. Bu süreçte çocukların kendi bilgileri üzerine inşa etmeleri, onlara bilgilerin dayatılmaması önemlidir.

Tekrarlayacak olursak, çocuklar dünyayı kendi kişisel etkileşimleri ve çevrelerindeki gerçek nesneler ve insanlarla doğrudan deneyimleri ile tanırlar. Biz yetişkinlerin rolü çocuklarımıza etkin öğrenmeleri ve kendi hareketleri üzerine düşünmeleri için fırsatlar yaratmaktır. Unutulmamalıdır ki, çocukların bir kavram ve anlayışı kazanması pek çok deneyimi gerektirir.


Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.