Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
OKUL ÖNCESİ EĞİTİM
  YILDIZ ÇAKAR
Uzman Psikolojik Danışman, Pedagog
Yazı Boyutu:
Beyinde değişim nasıl sağlanabilir?

Beynin esnekliğinin, yani gelişme kapasitesinin her geçen gün fark edildiği ve beynin değişime uğrayarak geliştiğini biliyoruz. Bu değişim nasıl sağlanabilir, sorusu son dönem araştırmalarının konusu olmuştur.

Beyin gelişimini destekleyen okullarda ve evlerde yapılabilecek basit alıştırmalara ilişkin birçok örneği belirtmeden önce, okul öncesi evrede bulunan çocuklar ve daha sonra ilkokula yeni başlayan çocuklar için aktif ve tüm duyularla öğrenmenin önemini vurgulamak gerekir. Ayrıca çocuğa seçim hakkı tanımak ve beden hareketlerine olanak sağlamak da çocuk için çok önemlidir. Evlerinde ve okullarında yaparak öğrenmenin tadına varan çocuklar hayatları boyunca keyifle öğrenmeye devam ederler.

Beyni besleyen ve değiştiren uygulamalar evlerde ve yuvalarda uygulanabilir. Aşağıda belirtilen beyin egzersizleri tıpkı kas egzersizlerine benzetilebilir. Kaslarda olduğu gibi beyin egzersizleri beyne gelişim, hız ve esneklik kazandırır. Başka bir deyişle beynimizde yürütücü işlevlerden sorumlu olan bölgenin kası çalıştırılmış olur, bu da doğrudan akademik başarıyı etkileyebilir. Bu alıştırmalar ve uygulamalar “Farkındalık Eğitimi” adı altında toplanabilir.

HANGİ UYGULAMALAR BEYİN GELİŞİMİNE DESTEKLER?
ÖRNEK UYGULAMA:
Çocuklar rahat bir ortamda halka oluşturacak şekilde halıda otururlar. Halının ortasına bir sepet dolusu gri taş konur. Her çocuk farklı bir taşı seçer, herkes bir taş seçtikten sonra çocuklara seçtikleri taşı iyice incelemeleri söylenir. Taşlarının ne gibi özellikleri var? Gözlerini kapatıp taşlarını gözlerinin önünde canlandırırlar. Taşlarını yanaklarına sürerler, nasıl hissediliyor? Sert mi? Burada duyusal ipuçlarına dikkat etmek duyarlı olmak hedeflenir. Dokusu, rengi, girintisi, çıkıntısı… Daha sonra taşlar tekrar halının ortasına geri konur ve birbirine benzer bir taş yığını haline gelir. Alıştırmanın bu aşamasında çocukların ödevi kendi taşlarını yeniden bulmaktır. İlk oynandığında eski taşları bulmak çok zor gelecek; süreç tekrarlandığında kolaylaşacaktır.

Nefes alma teknikleri ile birlikte yukarıdakine benzer alıştırmaların çocukların yürütücü işlevlerinde ölçülebilir bir değişim meydana getirdiği görülmüştür.

Nefes teknikleri meditasyon gibi etki yaratıyor ve çocuklar birden ortaya çıkan, denetlenemeyen yoğun düşünce ve duygularını o an için ketleyip konsantre olmaya devam edebiliyorlar. Uyaranla mücadele ederken ortaya çıkan zihinsel çatışmayı çözme kolaylaşıyor. Zihin önceliklere yer verebiliyor. Duygusal gereksinimler çatışma anında ertelenebiliyor.

Böyle bir çatışma yönetimi dikkat yeteneği ile bağdaştırılır. Dikkat yeteneği de matematik yeteneği, yüksek IQ ve daha az anti sosyal davranış ile ilişkilendiriliyor.

OTO KONTROL
Tüm bu faaliyetler oto kontrolü sağlıyor. Yani ketleme yeteneği, dikkat kontrolü, kısa dönem hafıza, duygu düzenleme gibi faaliyetler hep birlikte farkındalık eğitimi başlığı altında toplanıyor.

Bu yöntem hareketli çocuklar için de çok yararlı oluyor.

Tabii ki okullarda yapılan tüm ders ile ilgili aktiviteler de yürütücü işlevlerin gelişimini desteklemektedir.

Yapılan her spor çalışmasında olduğu gibi takım çalışmaları ve tekrar etmek “farkındalık eğitiminin” de başarısını arttırır.

Farkındalık eğitiminde oto kontrol geliştirme için başka bir uygulama:

Yaşanan duygular için sözcükler üretmek, duygusunu kendine yüksek sesle söylemek, ifade etmek veya yazılı olarak görsel malzemeye dönüştürmek çok yararlı olabiliyor.

Greenberg’e göre okul öncesi dönemde dil kendini yönetmede çok önemli bir rol oynuyor.

UYGULAMA:
Okul öncesi kurumlarda ve evlerde duyguları gösteren “Duygu kartlar”ı gün boyunca kullanılabilir. Duyguların ifade bulması gerilimi azaltır ve işlevsellik artar. Dil devreye girdiğinde eyleme geçme dürtüsü ile eylem arasında bir mesafe yaratılmış olur.

Zihnin dili içeren araçları:

Kendi kendine konuşma, görsel hatırlatıcılar (daha sonra yazı) ve rol yapmadır.

Ya da trafik işaretleri ile alıştırmalar yapılabilir. Zorluk yaşayan, hayal kırıklığına uğramış bir çocuk kırmızı ışığı kullanıp kendine” Dur, sakin ol!” der ve sorunu kendine tarif eder, sorunun kendinde uyandırdığı duyguyu araştırır ve ifade eder.

Sonra sarı gelir; yavaşça hareket etme ve düşünme, yani ” Plan yap!” der kendine.

Yeşil: “Git, başla-planı uygula” anlamında kullanılır.

Bu ve benzer teknikler üç bine yakın öğrencide denenmiş ve çocuklarda daha az saldırganlık,  daha çok işbirliği gözlemlenmiş. Böyle bir farkındalık eğitiminin çocuklarda oto kontrolü ve yürütücü işlevleri desteklediği açık farkla görülmüştür.

UYGULAMA:
Evde ya da sınıfta beynin basit bir şeması asılı durabilir. Çocuk hipokampus-hafıza merkezi, prefrontal korteks-yürütücü işlev merkezi, amygdala-duyguların merkezi olarak her bir beyin kısmının hayatımızdaki rollerini tanıyabilir. Çocuklar beyinlerinin nasıl işlediğini bilmekten ve öğrenmekten büyük keyif alırlar. Ayrıca beynin yapısını öğrenmek hayatta somut olan olayları soyut bir bağlam içinde düşünme becerisini de geliştirmiş olur. Öğrenmeleri ile hayatlarındaki çok önemli bir unsuru ilişkilendirmiş olurlar. Aslında bu yaklaşım çocuk için erken sayılabilecek bir bilgi yüklemesi olarak görülmez bu yaklaşımın daha ziyade felsefidir.

Bedensel koordinasyonu sağlayacak uygulamalar da beynin yürütücü işlevleri için şarttır.

Örnekler:
Çocukların birbirinden bağımsız olan bazı hareketleri oyunla birleştirmeleri istenir. Sağ dirsek sol diz veya tersi müzik eşliğinde eğlenerek birleştirilir. Bir yandan karnını sıvazlarken aynı zamanda kendi başına pat pat vurmak; ya da pat pat kendi koluna dokunurken aynı zamanda zıplamak; ya da şarkı söylerken hareketlerle eşlik etmek gibi yuva ve okullarda uygulanan bedensel faaliyetler sayılabilir.

BİR BAŞKA UYGULAMA:
Çocuğun kendini duygusal uyarandan bir adım uzaklaştırıp duruma uzaktan bakabilmesidir. Kurabiye yemeği ertelemek için kurabiyelerin üzerini bekleme süresi için kapatmak oto kontrol düzeylerinde büyük fark yaratacaktır. Ya da çocuklar kurabiyelerin üzerini kapatmazlar ama kurabiyelerin sadece resim olduğunu kurgularlar. Çocuk yoğun duygularını yatıştırmak için kendini uzaklaştırmayı öğreniyor. Kızgınlık anında da bir adım geri çekilip kendine bakmak, hatta yazmak çok yararlı olacaktır.

Son bir alıştırma örneği de kızgınlık anında yararlı olabilir:

Kriz anlarında beyinde ne olup bitiğini bilmek de çocuklara öz-denetim kolaylığı getirir. Kriz anında anne ya da öğretmen çocuğun dikkatini içi su ve kum dolu bir şişeye çeker ve şişeyi iyice çalkalar. Hep birlikte şişenin içinde çılgınca dönen kum taneciklerine bakılır. Beynimizin amygdala bölgesi böyle alt-üst olursa ne yapılabilir diye sorulur. Hep birlikte barış ve sakinlik çağrılır ve kum tanecikleri dibe çökünceye kadar beklenir.

Bu alıştırmalarda en önemli olan çocukların isterlerse zihinlerin işleyişini çaba göstererek değiştirebileceklerini fark etmeleridir. Bunlar bir anlamda düşünmeyi düşünme egzersizleridir. Bu bütüncül bakış akademik yaşamın gerektirdiği öz denetim ve güçlenmeyi getirir.

Son olarak, erken çocukluk eğitiminde aşırı alıştırma ve çok çeşitli faaliyet yerine; daha az sayıda ama iz bırakan alıştırmalara yer vermek çok daha büyük bir fark yaratacaktır.

Gelecek yazının konusu beynimizin yapısı ve stres faktörü olacaktır.

>

Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.