Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
DOĞUMA DOĞRU
Op. Dr.  HAKAN ÇOKER
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı
Yazı Boyutu:
Doğum kendi başlamalıdır!

Nöbetçi olduğum günlerde ilginç doğumlara şahit oluyorum. Bu sefer 3 ayrı doğum hikayesi var. Ama ben bir tanesini anlatayım.

18 yaşında genç bir kızımız. İlk doğumu. Sabah 09’da gördüğümde 6 cm açıklık vardı. Kendine inanan yüzüyle ve doğumu kabullenişi ile ebelerin gözünde de şimdiden farklı biri olmuştu.

“Çok iyi gidiyormuş doğumun” dedim. “Biliyorsun doğum senin işin ve kendini bırakırsan bedenin ne yapacağını biliyor.”  Beni tanımadığından sadece “Evet” diyerek cevapladı.

Akşam vizitinde yanındaydım. 14:15’de güzel bir doğum yapmış. Yüzü gülüyordu.
“Nasıl geçti?” diye sordum.

“Aynen sizin dediğiniz gibi” dedi. “Kendimi bıraktım ve çok kolay oldu.”

Asıl hikaye bundan sonra başladı. Yan yataktaki, yine o gün doğum yapan bir gebenin annesi söze karıştı. 4 çocuğunu da evde doğurmuş bir kadın içinden gelerek:
“ Olmamış meyveyi taş veya sopayla düşürmeye kalkarsan dalı kırarsın, oysa olgunlaşmasını beklersen ağacı azıcık sallamanla kucağına düşer.”

Resmen büyülendim. Belki uzun bir açıklama ile anlatacağım şeyleri kadın bir cümleyle özetlemişti. Hem de benden daha iyi mesaj vererek. Bunu eğitimlerimde kullanacağımı söyledim.

Doğumları daha olgunlaşmadan zorlar olduk. Korktuk, korkutulduk. 37-38 haftalık gebeliklerde, bir sebep yokken bile, “Olmuştur bu” diyerek kararlar aldık. Sezaryenleri beklemeden randevularla yaptık. Bu arada kimbilir ne dallar kırdık.

Yavaş yavaş bilimsel çalışmalar, kırdığımız dalları gözler önüne seriyor. Ama biz hala 3 maymunu oynuyoruz. Ve olgunlaşmamış meyveleri koparmak için dallarımızı kırıyoruz.

Son söz Dünya Sağlık Örgütü’nün: “Doğuma  götüren kanıta dayalı 6 uygulama” listesinden bir tanesi:

“DOĞUM KENDİ BAŞLAMALIDIR.”

Biz bunu asırlardır biliyorduk da neden unuttuk?

 

 

 


 


Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.