Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
EVLİLİK SOHBETİ
EBRU TUAY ÜZÜMCÜ
Aile ve Evlilik Terapisti
Yazı Boyutu:
Sorunsuz alanda sorun çözmek

Sevgili okuyucular, bu hafta sizlerle paylaşmak istediğim konu “sorunsuz alan” kavramıyla ilgili. İster beraber çalıştığım onlarca çift ile olsun, ister kendi özel yaşamımda her zaman büyük faydasını gördüğüm bir konu bu. Umarım sizler de sorunsuz alanı yaşamınıza uygular ve daha olumlu, etkili ve şefkatli bir ilişki yaşamak için bunu kullanırsınız.

Geçen hafta kendini gözlemenin öneminden ve gerekliliğinden söz etmiştik. Çok öfkelendiğiniz zaman nasıl bir ruh hali içine giriyorsunuz, kalbiniz nasıl çarpıyor, şakaklarınız nasıl zonkluyor, fark ettiniz mi? Kendinizde gözlediklerinizin yanı sıra çocukluğunuzu düşünün ya da çevrenizde gördüklerinizi hatırlayın. Küçük çocuk baloncuyu gösterir eliyle, “Aanne balon al” der. Annesi, “Şimdi olmaz” der demez çocuk dudaklarını büzer, gözlerini kısar, ayağını yere vurur, suratı kızarır, “Ya anne istiyorum” der bir kez daha. Anne her ne kadar makul gerekçeler de öne sürse, ya da tehditler de savursa çocuk o an, o şiddetli duyguyu yaşamaktan kendini alamaz. Bir süre sızlanır, bağırır, bazen tepinir; ancak içindeki o enerjiyi dışa vurana dek adeta sizin söylediğiniz ve yaptığınız hiçbir şeyi duymaz, görmez ve anlamaz.

Eğer anne baba olarak çocuğunuza o anda eğitim vermekte diretirseniz çocuğunuz bir şey öğrenemeyeceği gibi, bir de aranızdaki ilişki zarar görecektir. Ancak, o günün akşamında, çocuğunuz yatağa girdiğinde, şefkatle öpüp, o gün neler yaşadığınızı gözden geçirirken kendi çocukluğunuzda yaşadığınız benzer bir olayı paylaşabilir ve o gün olanlarla ilgili de çocuğunuza anlatmak istediğiniz fikirlerinizi şimdi konuşabilirsiniz. Aranızdaki bu tatlı sohbet çocuğunuz için öğrenmenin bir parçası olacaktır.

“SORUNLAR O SORUNLARI OLUŞTURAN DÜŞÜNCE DÜZEYİNDE ÇÖZÜLEMEZLER”
Biz yetişkinler de aynı prensibi yaşamımıza uygulayabildiğimiz takdirde pek çok sorunu büyümeden çözüme kavuşturabilir ve daha etkin ve verimli bir yaşam sürebiliriz. Yapılacak şey aslında kendini kontrol edebilmekten geçiyor. Einstein’ın da dediği gibi; “Sorunlar o sorunları oluşturan düşünce düzeyinde çözülemezler.” Öyleyse yapmamız gereken sorunu yaşadığımız o ilk anda hemen herhangi bir çözüm arayışına girmemek, herhangi bir yargıda bulunmamak ve karar vermemek. Sorunu ilk olarak idrak ettiğimiz o anın sıcağından uzaklaşmak, uzaklaştıkça da perspektif kazanmak yani sorunu yaratan düşünce düzeyinden farklı bir noktaya gelebilmektir önemli olan. O noktada daha sakin, daha kapsamlı düşünüp karar verme becerimizi devreye sokabiliriz.

O nedenle eşinizle tartıştığınız bir anda, “Bir daha hiçbir Anneler Günü’nde seninle anneni ziyarete gelmeyeceğim” gibi ani kararlar vermeyin, ya da “Seninle evlendiğim için aptalın tekiyim” gibi yargılarda bulunmayın. Ancak sizi rahatsız eden konu her ne ise onu mutlaka eşinizle konuşmalı, paylaşmalısınız, sadece bunu öfkelendiğiniz o anda yapmamalısınız. O günün akşamında ya da ertesi gün, hatta bazen ertesi hafta, kendinizi sakin hissedip, düşünceleriniz tepkisel olmaktan uzaklaşıp belli bir olgunluğa eriştiğinde, artık o konunun sohbetini yapmaya hazırsınız demektir. O noktada zaten konuşma şekliniz de sorunun ilk ortaya çıktığı kriz anındakinden çok daha farklı olacaktır. Eşiniz için de tabii sizin düşündüklerinizi duyması ve kabul etmesi daha kolay olacaktır.

O nedenle, lütfen şunu hep hatırlayın, sorun olan anda sorun çözemezsiniz. Önemli olan sorunlarımızı sorunsuz alanda ele alabilmektir.

Sevgilerimle...

Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.