Günümüzde pek çok anne baba, bebekler için
eğitici olduğu iddia edilen bebek kanallarını ya da DVD setlerini çocuklarına seyrettirmekte ve bunlardan gelişimsel
fayda beklemektedir.
Amerika’da 6-12 aylık her 3 bebekten 1’ine en az 1 DVD seti alındığı bilinmektedir. Ülkemizdeki kesin rakamlar bilinmese de bebekleri TV’ye maruz bırakmanın oldukça yaygın olduğu gözlemlenmektedir. Maalesef ki bu içerikler eğitici bir kazanım sağlamadığı gibi erken yaşlarda dil ve zeka gelişimine ciddi zararlar vermektedir.
TV’nin bebek gelişimini nasıl
etkilediği konusunda yapılan araştırmalar, TV’nin sakıncalarını net şekilde ortaya koymuştur.
Örneğin, 2007 yılında Journal of Developmental Psychology’de yayınlanan bir çalışmaya göre,
8-16 aylık dönemde bir bebeğin TV seyrettiği her saat başına 3 yaşındaki dil becerisinin 6-8 kelime
daha geri olduğu gösterilmiştir. Ayrıca TV’ye maruz kalan 12-36 aylık çocukların hafıza,
dikkat ve odaklanma becerisi bakımından TV’yle tanışmayan çocuklara göre dezavantajlı olduğu
bulunmuştur. The Archives of Pediatrics dergisinde 2010 yılında yayınlanan bir çalışmada ise haftada
birkaç kez DVD izleyen ve hiç izlemeyen çocuklar karşılaştırılmıştır. Bu çalışma ise, ne kadar erken
yaşta DVD izlemeye başlanırsa ilerleyen dönemde kelime hazinesinin o denli geri kaldığını
göstermiştir. Bu araştırma sonuçları doğrultusunda Amerika’da “The Baby Einstein
Company”e açılan davada, şirket DVD’lerin çocuk gelişimine katkı sağlamadığını kabul
etmiş ve müşterilerine para iadesi yapmıştır.
;
BEYİN GELİŞİMİ VE İLK 5
YIL!..
Yaşamın ilk yıllarında dil ve zeka gelişimi çok hızlıdır. Araştırmalara göre,
beyin gelişiminin yüzde 70’i yaşamın ilk yılında yüzde 90’i ise ilk 5 yılda
tamamlamaktadır. TV ise beynin gelişim mekanizmasına aykırı prensiplerle çalışır. Bir bebeğin görsel
olarak derinlik, boyut, perspektif farklılıklarını anlaması beyin gelişimi adına attığı en önemli
adımdır. Oysa, TV’deki görüntüler bebeklerin boyut farklılıklarını anlamasına yardım etmez:
iki boyutlu bir çizim ile üç boyutlu gerçek bir nesne arasındaki farkı bebekler TV’den
öğrenemezler. TV’de derinlik yoktur: Bebekler TV’de hangi nesnenin daha uzak hangisinin
daha yakın olduğuna karar veremez. Erken yıllarda tamamlanan diğer önemli bir beyin gelişimi aşaması
da, nesnelere farklı açılardan bakınca onları farklı şekillerde göreceğimiz bilgisidir. Oysa,
TV’deki görüntülere hangi açıdan bakarsak bakalım aynı şeyi görürüz. Yetişkin beyin
TV’deki bu yanılsamayı ayırt edebilir ama bebek beyni yanılır. Hatta bebekler TV ekranında
gördükleri şeyleri ayrı ayrı figürler olarak değil, bir bütün olarak algılarlar. O sebeple de
figürleri takip edip izlemek yerine, ekranın tamamına adeta hipnotik bir etkiyle ve boş gözlerle
dalıp giderler.
DİL GELİŞİMİNE ZARARLI
Çocuklarda dil gelişiminin
nasıl ortaya çıktığını öğrendiğimizde TV’nin sadece zeka gelişimini değil dil becerilerini de
neden olumsuz etkilediğini kolayca anlarız. Erken yıllarda dil gelişimi yüz ifadesi, ses tonu,
işaret gibi pek çok sosyal ipucuna bağlıdır. Çocuklar kelimelerin anlamlarını söylediklerimizden çok
nereye baktığımız, nasıl bir ses tonuyla söylediğimiz, neye işaret ettiğimizi gibi sosyal
ipuçlarından yola çıkarak çözerler. Ayrıca çocuklar için dili öğrenmenin en iyi yolu, konuşmanın
tanıdık bir kişi tarafından ve kendisiyle soru-cevap gibi karşılıklı olarak yapılması durumudur.
TV’de ise bu sosyal ipuçları ve karşılıklı etkileşimden eser yoktur. O sebeple, çocuklar TV
izleyerek dil öğrenemezler.
Bu bilgiler doğrultusunda, çocuğunuzu 2 yaşın
altında ekrandan kesinlikle uzak tutmanızı tavsiye ederim. Siz yokken çocuğunuzla ilgilenen bakıcı,
büyükanne gibi kişileri de TV’nin gelişimsel sakıncaları konusunda bilgilendirin. Düşük
sosyo-ekonomik koşul ve eğitim düzeyinden gelen kişiler, TV’nin gün boyunca açık olmasını
normal ve doğru görebilmektedir.
DESTEK ALIN!
Özellikle
ülkemizde, bakıcıların çocukları TV’nin karşısına oturtup günün büyük kısmını bu şekilde
geçirdikleri bilinmektedir. Benim tavsiyem yaşamın ilk yıllarında mümkün olduğunca çocukla birebir
zaman geçirmeye, karşılıklı etkileşim ve oyunlara, özellikle de resimli kitaplara, öncelik vermeniz
olacaktır. TV’yi 2-3 yaşından sonra çocuğunuzla birlikte seyretmek koşuluyla günde yarım saati
geçmeyecek şekilde çocuğunuzun yaşamına sokabilirsiniz. Yaşamın ilk yıllarında çocuğunuzun
gelişimine yapacağınız yatırım geri dönüşü en yüksek ve en değerli katkıdır. Bu verimli dönemi TV
ile boşa harcamayın. Yaşamın ilk yıllarındaki gelişimi destekleyici ebeveynlik yaklaşımları, beyin
geliştiren oyun fikirleri ve diğer sorularınız konusunda uzmanlara başvurup profesyonel destek
almaktan çekinmeyin.