Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
İĞNE TOZU
Prof. Dr.  BENAL BÜYÜKGEBİZ
Çocuk Sağlığı, Hastalıkları-Büyüme ve İştahsız Çocuk Uzmanı
Yazı Boyutu:
Yaz ishalleri ve kusmalar

Yazıma bazı konuları netleştirerek başlamak istiyorum. Hepinizin bildiği gibi ishal ve kusma çocuklarda sık görülen bir durumdur. Peki ama, ishal ve kusma bir hastalık mıdır? Yoksa sadece bir belirti midir?

İshal aslında bir belirtidir. Ancak bir belirti olmasına rağmen sıklıkla hastalık olarak adlandırılır, özellikle de halk arasında... Şimdi ishali bir tanımlayalım. İshal; bireyin günde üç ve daha fazla sayıda, sulu dışkılamasıdır. Bu tanımda iki konu önemlidir. Birincisi günlük dışkı sayısı artmıştır. İkincisi ise dışkının içerdiği sıvı miktarı artmıştır. O halde ishal dediğimizde çocuğun günlük dışkı sayısı (üçten) alışılmıştan daha sıktır ve suludur. Belirtileri arasında ishalin yer aldığı hastalıklara ise “ishalle seyreden hastalıklar” adını veririz. Bu grupta yer alan hastalıkların en önemli belirtilerinde biri ishaldir. İshalle seyreden hastalıklar grubunda yer alan “enfeksiyöz (bulaşıcı) ishal”de ise etken enfeksiyon ajanıdır. Yani virüs, bakteri veya parazit gibi mide-bağırsak sisteminde yerleşip, enfeksiyon yapabilen ve de dışkı-ağız ilişkisi içinde bir başkasına da bulaşabilen bir mikroptur. İşte yaz ishalleri bu grupta yer alır.

ROTAVİRUS ENFEKSİYONU
İshal etkeni olan mikroplara baktığımızda tüm dünyada en sık etkenin “rotavirus” olduğunu görürüz. Çok dramatik tablolara da neden olabilen rotavirus enfeksiyonu ve buna bağlı olarak gelişen enterit ve gastroenterit çocuklarda sık karşılaştığımız akut bir enfeksiyondur. Ancak rotavirus enfeksiyonlarının mevsimsel dağılımları incelendiğinde rotavirus salgınlarının sıklıkla kış aylarında ortaya çıktığı dikkatimizi çeker. Bu nedenle rotavirus enfeksiyonu, çocuklarda kış aylarında görülen ishalde sıklıkla hatırlanır ve araştırılır. Yaz aylarında ortaya çıkan ishalin nedeni çok sıklıkla rotavirus değildir. Erkeni virüs olan viral yaz ishallerinde sıklıkla etken “Enterovirus”lardır.

Oysa, ishal yaz aylarında daha sık karşılaşılan bir durumdur. Sıklıkla da halk arasında “yaz ishali” olarak adlandırılır.  Çocuklarda yaz ishalleri de akut seyirli enfeksiyonlardır. Sıklıkla besin hijyeninin iyi olmamasına bağlı olarak gelişir. Çocuk ishale yol açan etken ile hijyenik olmayan besinler (sıvı-katı) aracılığı ile karşılaşır. Besin ishal etkeni ile “kontamine” olmuştur (bulaşmıştır). Sıklıkla da bebek ve küçük çocuklarda görülür. Yaz ishallerinin etkenleri sıklıkla viral değil bakteriyeldir.  Ancak viral etkenler de bir kısım vakada sorumlu olabilir. Erkeni virüs olan viral yaz ishallerinde sıklıkla etken enteroviruslar’dır.

YAZ İSHALLERİ NEDEN OLUR?
Yaz ishallerinden sorumlu olan bakteriler arasında bulunan “E. Coli” sıklıkla kontamine yiyecek, su, yıkanmamış sebze-meyveler, az pişmiş etler aracılığı ile ağız yoluyla vücuda girer. Beş yaş altındaki çocuklarda bir başka yolla da havuz ve ev hayvanlarıyla da alınabşlirler. Bir diğer etken “Salmonella” adı verilen bakteridir. Kontamine çiğ veya az pişmiş kümes hayvanı eti ve yumurta aracılığı ile alınırlar. “Besin zehirlenmesi” adı verilen durumu oluştururlar. Yaz ishali yapabilen “Campylobacter” bakterisi de benzer şekilde az pişmiş tavuk etinde bulunur. Shigella bakterisi genellikle dizanteri adı ile anılan yaz ishalinin nedenidir. Aile içinde kısa sürede yayılabilir.

Viruslar ve bakteriler gibi bazı parazitler de yaz ishaline neden olabilirler. “Giardia” ve “Cryptosporidium” parazitleri de yaz ishallerinden sıklıkla sorumlu olan parazitlerdir. Her ikisi de özel tedavi gerektirir. Çocukların bir arada oldukları ortamda kolay yayılırlar.  Kontamine su en önemli bulaş yoludur.

Yaz ishallerine neden olan bağırsak enfeksiyonlarının seyrinde karında kramp şeklinde ağrı, iştahsızlık, bulantı, kusma, hafif ateş, kilo kaybı da görülür. Bu belirtilerin hepsi enfeksiyon geçince ortadan kaybolur.

VÜCUT SIVI KAYBEDERSE…
İshal ne zaman olursa olsun daima beraberinde “dehidratasyon” riskini de beraber getirir. Dehidratasyon, vücudun susuz kalması halidir. Su içmediğimiz zaman gelişen susuzluktan daha ağır ve farklı bir durumdur. Aniden ortaya çıkan aşırı kusma ve sulu-sık dışkılama nedeniyle çocuk kısa zamanda fazla miktarda sıvı kaybeder. Aynı zamanda havanın sıcak olması da çocuğun akciğer ve deri yoluyla farkında olunmadan kaybettiği sıvı miktarını arttırır. Bu nedenle yaz aylarında gelişen ishallerin seyrinde vücutta susuzluk gelişmesi nadir değildir. Peki, susuzluk gelişmesi tehlikeli midir? Evet, vücutta gelişen susuzluk hayati risk doğurabilecek ciddi bir durumdur. Kaybedilen sıvının mutlaka yerine konması gerekir. Bu nedenle de çocuğa sıvı yiyecek, içecek verilerek kaybettiği sıvıyı ağız yoluyla alması sağlanmalıdır. Oysa, pek çok anne çocuğun zaten sulu olan dışkısını dikkate alarak, katı besleme eğilimi gösterir. Bu çok yanlış ve sakıncalı bir yaklaşımdır. İshal ne kadar şiddetliyse, çocuğun sıvı ihtiyacı da o kadar çoktur. Ancak, hafif vakalarda sıvı ihtiyacının arttığı göz ardı edilmemelidir. Çocuk ne kadar sık ve ne kadar sulu dışkı yaparsa yapsın mutlaka sıvı kaybı yerine konmalı ve bu amaçla çocuğa sıvı içecek ve yiyecekler verilmelidir.

KUSMA DA VARSA…
Çocuğun kusma ve sulu-sık dışkı ile kaybettiği sıvının içeriği de ikinci bir tehlikenin nedenidir. Sulu-sık dışkı ve buna eşlik eden kusma nedeniyle kaybedilen bu sıvının içeriğine baktığımızda “elektrolit”ten zengin olduğunu görürüz. Özellikle de sodyum, klor ve potasyumdan zengindir. Bu nedenle de çocuk sıvı ile birlikte bu elektrolitleri de kaybeder. Oysa, bu vücutta bu elektrolitler ve sıvı sağlıklı bir denge içinde olmalıdır. İshalde bu denge bozulur. Bu durum da hayati önem taşıyan bir diğer risktir. İşte bu nedenledir ki, ishalli çocuğun sıvı alımını arttırırken diğer taraftan da bu sıvıların elektrolit içermesi de çok önemlidir. Kısaca,  ishal ve kusma ile sıvı kaybeden çocuğa sadece su içirmemiz yeterli olmayacaktır. Çok da tercih edilen bir uygulama değildir. Suyun yanı sıra içinde elektrolit olan diğer sıvılardan da içmesini sağlanmalıdır. Ayran, maden suyu, maden suyu ile hazırlanmış ayran, taze meyve suyu (elma-şeftali) bu amaçla ishal sırasında kullanılabilir. Ancak daha doğru olan bu amaçla hazırlanmış özel sıvıların kullanılmasıdır. Bunlara “ağızdan şeker-tuz eriyiği” veya “oral rehidratasyon sıvısı” denir. Bu yolla yapılan tedaviye de “ağızdan sıvı tedavisi” adı verilir. Tüm gelişmekte olan ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de bu tedavi yöntemi ile çocuklarda ishale bağlı gelişen susuzluk vakalarının sayısı, çocuk ölümleri ve hastaneye yatırılma oranları çok önemli oranda düşürülmüştür. Aile hekiminizden temin edebileceğiniz gibi eczaneden de temin edilebilir.

ÇOCUĞUN İSHAL OLMAMASI İÇİN NELER YAPILMALI?
1. Ellerinizi ve çocuklarınızın ellerini daha sık ve uygun koşularda yıkayınız.
2. El yıkamada mutlaka sabun kullanınız.
3. Eller sabunlandıktan sonra en az 20 saniye ovuşturulmalı ve bol suyla durulanmalıdır.
4. İshal etkeninin çoğu zaman elleriniz aracılığı ile girdiğini unutmayınız.
5. İshal mikrobu daima ağız yoluyla girer, unutmayınız.
6. İshal yapan mikroplar ellerle, yiyeceklerle ve sularla ağız yoluyla alınır.
2. Temiz içme suyu kullanınız.
3. Meyve ve sebze yıkarken kullandığınız suyun temiz olduğundan emin olunuz.
4. Az pişmiş besin hazırlamayınız. Pişirme önemli bir temizlik yöntemidir.
5. Besinleri buzdolabında muhafaza ediniz.
6. Sıcak havada besinleri uzun süre oda ısısında bekletmeyiniz.
7. Bol su içmelerini sağlayınız. Bol su içirerek çocuklarınızın bağırsaklarını zararlı bakteri ve toksinlerden yıkayarak temizlemek söz konusudur.
8.Çocukta ishal başlayınca danışmadan, hemen antibiyotik kullanmayınız.
9. İshalde ilaç kullanımına mutlaka hekim karar vermelidir.
10. Antibiyotikler zaten bozulmuş ve zararlı bakteriler tarafından istilaya uğramış olan bağırsakların doğal dengesinin daha çok bozulmasına neden olur.

YÜZME HAVUZLARINA DİKKAT!
Her yaş grubundan insanın aynı havuzda olması, çocukların uzun süre havuzda vakit geçirmeleri, havuz hijyeninin sorgulanmasını zaruri kılar. Bu nedenle özellikle de yaz aylarında çocukların çok uzun süre havuzda oynamaları daha fazla miktarda kontamine (mikroplarla bulaşmış) sıvı yutmaları ve daha yüksek ishal olasılığı demektir. İshalli hastalık geçse de virüs yayılması iki haftaya kadar uzatabilir. Bu nedenle havuz giren kişilerin o anda ishal olmamaları yetmez. İshalden sonraki on gün içinde de havuza girmemeleri toplum sağlığı için önemlidir.

ÇOCUĞU NE ZAMAN DOKTORA GÖTÜRMEK GEREKİR?
İlk altı 6 içinde ishalle seyreden hastalıklar ve özellikle de enfeksiyöz ishaller nadirdir. Bebek anne sütü ile beslendiği sürece anne sütünün koruması altındadır. Ancak bir nedenle ishal olacak olursa, kısa zaman içinde doktora danışılmalı ve doktor önerileri yerine getirilmelidir. Ancak, 6 aydan daha büyük bebek ve çocuklarda ishal görüldüğünde, lütfen aşağıdaki durumlarda vakit geçirmeden doktora danışınız.
     -İshal ve/veya eşlik eden kusma 48 saatten daha uzun sürerse,
     -Günlük dışkı sayısı ve dışkının sıvı içeriği çok fazla ise,
     -Ağızdan verilen sıvılarla, çocuğun sıvı kaybı yerine konamıyor ve çocukta susuzluk belirtileri ortaya çıkıyorsa,
     -İshale eşlik eden ateş 38 derecenin üstündeyse,
     -Aşırı kusma nedeni ile çocuğun ağızdan beslenmesi ve sıvı alması mümkün olamıyorsa,
     -Dışkıda kan ve mukus varsa,
     -Çocukta susuzluk belirtileri gelişirse…

SUSUZLUK BELİRTİLERİ NELERDİR?
İshal başladığı andan itibaren anne-baba susuzluk belirtilerini yakın takip etmek gerekir. Bu nedenle de susuzluk belirtilerinin neler olduğu çok iyi bilinmelidir. Vücutta susuzluk geliştiği zaman ortaya çıkabilecek olan belirtiler aşağıda özetlenmiştir. Aşağıdaki belirtilerin ortaya çıkışı ishal başladığı andan itibaren sıvı alımının arttırılması ile önlenmelidir- önlenebilir. Ancak önlenemedi ise derhal doktora danışılmalıdır.
     -Dudak, dil ve ağız mukozasının kuruma,
     -Çocuk ağladığı halde gözyaşı olmaması,
     -Göz kürelerinde çöküklük,
     -Bıngıldağı açık çocukta bıngıldakta çöküklük,
     -İdrar miktarında  azalma,
     -İdrar renginde koyulaşma,
     -Günlük idrar sayısında azalma,
     -Son 12 saat içinde idrar yapmama,
     -Deride kuruluk ve soğukluk,
     -Uyku hali ve/veya huzursuzluk
     -Havale geçirirme.
     
ÖNEMLİ İPUÇLARI:
1. Çocuğun hareketliliği ve aktivitesinde değişklik olmadıysa, genel olarak keyfi yerindeyse,  ağızdan beslenmesini ve sıvı alımını sürdürebiliyorsanız, endişe etmenize gerek yoktur.
2. İshal genellikle kendini sınırlayan bir hastalıktır. 5-7 günde kendiliğinden geçer. İshali tehlikeli yapan ishalin şiddeti ve sıvı ihtiyacının karşılanamamasıdır. Bu da ishale yol açan etkenle yakın ilgilidir. 
3. Beslenmesinde sıvı yiyecek ve içecekleri arttırın ancak bağırsakları dinlensin düşüncesiyle ağızdan beslenmesini kesmeyiniz. Bu, yanlış bir uygulamadır. Ve ne yazık ki bazı anneler hem bağırsaklarını dinlendirmek hem de ishali kesmek için bir süre beslememeyi denerler. Yanlıştır!
4. İshal seyrinde lifli ve yağlı yiyecekler tercih edilememelidir. Bunun dışında beslenmesinde, protein ve karbonhidrat kaynaklarında değişiklik yapmayınız.
5. Sulu ve çok sayıda dışkılamayı kesmeye yönelik olduğu iddia edilen ürünlerden kullanmayınız ve uygulamalardan uzak durunuz.
6. Doktor vermediği sürece hiçbir ilaç kullanmayınız.


Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.