Her birimiz değişiyoruz, zaman değişiyor… Değişime direndiğimizde ise sorunlar peşimizi bırakmıyor. 2012 değişimi, yeniçağı temsil eden önemli bir dönemeç. Bu dönemeci daha kolay dönebilmek, dönüşebilmek için kaleme aldıklarım…
“Bireyde değişimi yaratan, kendi gerçeğini nasıl yarattığının bilincine varışıdır.”
“Anda yaşamak, geleceğinizi şimdiye getirmeye niyet etmekle başlar. Ancak o zaman dikkatiniz şimdiye gerçekten odaklanır. Soru şu: Bunu istiyor musunuz?
Hayatınızda size özgü bir akış yaratmayı istiyor musunuz?”
“Çoklu bir var oluşun tam ortasındayız. Ve artık biliyoruz ki, her şeyden bağımsız, tekil varlığımızın kendi başına bir anlamı yok. Onun anlamı diğer var oluşla girdiği her türlü etkileşimde ortaya çıkıyor ve yaratılıyor.”
“Spiritüel farkındalığımız, esenlikli bir yaşam yolu için sorumluluk almamıza neden olmuyorsa; onu dikkatle incelemeliyiz...”
“Her seferinde küçük bir adım… Bu bilgiyle aşabilirsin ataletini… Aceleye gerek yok… Sonsuzluk bir yere gitmiyor… Esenlikli bir yaşam yolunu pratize et… Her seferinde küçük bir adım...”
“Yol bilinci bize kendimizi iyi hissettirecek seçimleri an be an yapabilecek bir gündelik hayat kurmak demektir... Ona gözünün bebeği gibi özen göstermek demektir.”
KENDİNİ TANI…
“Kendini tanımak, limandan ayrılmak ve okyanusa açılmakla başlar.”
“Feda eylemi, dengeni bozup seni bir bilinmeze savursa bile, doğru olduğunda emin olduğun şeyi yapmak ve güvenceli alandan çıkmaya cesaret etmektir.”
“İlişkilerimizi bizim için taşıdıkları öneme göre sıraladığımız sürece, daha çok olmamız gerekmekte.”
“Her feda eylemi yaşamı yüceltmelidir.”
“Olması gerekeni şu anda yerine getirmiyorsan, inandığın şey bir yanılsama.”
HİSLERİNİ SAKLAMA!..
“En kötüsü hislerini saklamaktır. Her his kendi koşullarında ifade bulmalıdır.”
“İnsan sadece kendi değerleri için her şeyi feda edebilir ve etmelidir de. Bir diğeri için her şeyi feda etmeye gelince, bu daha çok onu size yaşattıkları için gönülden ödenmesi gereken bir bedel gibidir. Minnet ve şükran duygusu altında ezilmektir. Feda eylemindeki yüceliği yanlış yorumlamaktır. Her feda eylemi yaşamı yüceltmelidir.”
“Hayatınızda onun için her şeyi feda ederim dediğiniz biri varsa, dikkat edin. Bu illüzyonun tavan yapmasıdır.”
“Olması gereken, gelecekte değil, koşulların yerine gelmesinde değil, şu anda gizlidir.”
“Olan olması gerekeni içinde saklar; her zaman.”
“Mutsuz olmanın en kestirme yolu, hayatı olan ve olması gereken diye ikiye bölmektir.”
“Değişim kaçınılmaz, gelişim ise seçime tabidir.”
“Gerçeğimiz hayat ve kendimiz hakkındaki yorumumuzdur. Yorumu değiştirirsek gerçeğimiz değişir.”
“Hayatınız değişebilir. İsterseniz!”
“Yürek bağlarımız olmasaydı, engel dolu yollara giremezdik ve en sonunda yürek taşıyan yolları yaratamazdık. Yürek taşıyan yolu yaratmış biri, varlığının sorumluluğunu sonsuzda almış biridir. Ve o zaman engeller engel olmaktan çıkar başka bir şeye dönüşür. O şey merak, keşif duygusu, ve limitlerini test etmek için hiçbir fırsatı kaçırmamak halidir. Bu insan olma kapasitesini tam olarak harekete geçirmektir ki, algının özgürlüğüne eşlik eden bir kendini kabul etme serüvenidir.”
SONSUZDA BİRİZ…
“Şunu kabul edelim. Çoklu bir var oluş alemindeyiz ve hepimiz tek tek sonsuzda biriz...”
“İlk günahtan kurtul, yaşadığın ıstırap dolu hayatın tam da hak ettiğin hayat olduğu yanılsamasından...”
“Basit olan, hissettiğinden başka bir gerçeklik düzeyinin olmadığına uyanmaktır. Hissini onayla, ona direnme. Hissettiğin eğer ona direnmezsen tüm manzaranın özünü sana söylemekte...”
“Basiti gör!”
“Sen kimsin ve amacın ne?
“Hiçbir limitinin olmadığını hayal et. Hayal edebildiğin her şeyi gerçek yapabildiğin bir kudrete sahip olduğunu hayal et. İlk ne yapmayı, neyi yaratmayı seçerdin. İşte o gerçek seçimindir, çünkü özgürlüğünden doğmuştur.”
“Önden gidenler var. Biz, insanlık olarak kendi yolumuzu çizerken, aklımızın alamadığı bir sevgi ve bilgelikle, yolumuzu bulalım diye hizmet edenler var.”
BİR DİLEK DİLE VE SORUMLULUK AL!
“Bir dilek dilemek, her şeyden önce, sorumluluk alma kapasitesidir.”
“Bir başkası için dilek dilemek, bir varlığı kendini keşfetmek için bir yola davet etmek ve bu konuda üzerine düşen sorumluluğu da sonsuzda almaktır.”
“Mecazlara, daha toleranslı olmalıyız bence... İnsan olmak da bir mecaz, tanrı-tanrıça olmak da… Sanat, bu derin metaforlarla zenginleşir… Ve insanı insan yapan da bu derinlik değil midir? Gücü teslim almaya ve teslim etmeye dönük kullanılan kavramların hepsi problemli elbette… Ama unutmayın, en erdemli kavramlar bile, güç oyununun istismarına maruz kalabilir, namus, erdem, adalet gibi… İnsanın geliştirdiği kültür, derin metafizik metaforlarla süslüdür… Ve insanın gerçeği araştırma yolculuğu böylelikle yaratılır. Unutmayalım ki, bilim, felsefe, mistisizm, sanat, hayal gücüyle var olmuşlardır... Gerçek olanla absurd görünen arasındaki sınır bazen çok incedir...”
“Göründüğü gibi olmaya çalışanların inandıkları değerleri vardır. Onlar en yüksek versiyonları olmak isterler. Oldukları gibi görünmeye çalışanların tek değerleri gerçek olmak, gerçekle yaşamaktır. Bu yüzden bu iki boyut birbirini yaratır durur sonsuza dek.”
“Olduğun gibi görünmek, teslimiyet; göründüğün gibi olmak çaba gerektirir. İnsan ikisi de olmalıdır.”
“Bizi mutlu eden her şey diğerlerini de mutlu etmelidir ve diğerlerini mutlu etmek için yaptığım her şey beni mutlu etmelidir. Bu ideale yürüyoruz hep beraber.”
“İnsan hiçbir düşünü diğer bir düşü lehine feda edemez. Düşler kıskanç değildirler, birlikte var olmaktan hoşnut olurlar.”
“Temel fiziktir. Orada ifade bulmayan ruh bütünlüğünün ne kıymeti olabilir ki!”
“Sende değişmesi gereken nedir?”
“İnançlarının ardına saklanma! Onları deneyimle!”
İNANCIN NE İSE DÜNYAN O…
“İnancımız ne ise dünyamız da odur.”
“Hem olduğun gibi görün, hem de göründüğün gibi ol!”
“İyi hissetmekle kötü hissetmek arasındaki farkı yaratan olaylara verdiğimiz tepkinin niteliği aslında... Kabul etmekte zorlandığımız kişi ve durumlara, korku ve yargıyla tepki verdiğimizde kötü hissederiz. Teslimiyet gerçekleştirip, direnmeyi bırakır ve çevremizde olup duran olayların bir dili olduğunu ve bize bir mesajı olduğunu kabul edersek, dikkatimiz sadece mesaja odaklanır ve o zaman verdiğimiz tepki yargı ve korkudan değil, anlayış ve meraktan kaynaklanır ki bu kendimizi iyi hissettirir. Yani meselenin özü tepkimizi seçmek. Korku ve yargı mı, merak ve anlayış mı? Olayların akışı, bu seçime göre yön değiştiriyor.”
“Kuantum alan bu, hiç belli olmaz!”
KENDİ YOLUNU KEŞFET!
“Kendi yolunu keşfetmenin ve ona tabi olmanın dışında önemli bir şey yok. Hayatımızdaki diğer her şey, buna bağlı olarak düzen kazanır ya da düzensizleşir.”
“Mevlana; söylediğinin değeri, karşındakinin anlayabildiği kadardır, der. Demek istediği, yaşayabildiğin kadarını gerçekten paylaşırsın"
“Kendini suçlamak, diğerinin kaderinde söz sahibi olduğun inancından kaynaklanır.”
“Başarabilirsin! Kendin olmayı, limitlerini aşmayı, korkusuzluğu ve büyüme arzunu harekete geçirmeyi başarabilirsin.”
“Bil ki şu andaki sorunlarını bir sihirli el senin için halletse, hayatında hiçbir şey değişmeyecek; sadece çok kısa süren bir rahatlama ve mutluluk oyunu dışında. O yüzden bu sıkışıklığı rahmet olarak gör ve hakkını ver.”
“Aşk ya da yürek bağı insana kendini ve yolunu armağan edebilir.”
AŞK NEDİR?
“Aşk, iki insan arasında birlik şuurunun çiçek açmasıdır. Meyve verir ya da vermez, ama her aşk çiçeğin açmasıdır! Sevgi ise birlik şuurunun meyve vermesidir. Aşk bir cezbe hali ile sarhoş olmaktır, sevgi ise birliğin farkındalığına ulaşmak.”
“Aynadaki varlığını suçlamak, kendinden beklediğinin bir yanılsama olduğunu anlamakla son bulur. Merceğin ayarı düzelir. Kendini tam olman gereken yerde bulurken, hedefin doğallaşır, gerçek olur. Öyle ki kendinden ve yolundan şüphen kalmaz ve suçluluk güneşi görmüş kar gibi erir gider.”
“Hiçbir bilgi, uyum yaratan bilgiden daha değerli değildir.”
“Bu dünyadaki en kötü şey, zorunda hissetmektir.”
“Doğruluk duygun sadece seni bağlar, dayatma!”
“Her şey değişiyor! Bırak değişsin. Ölmeyeceksin!”
“İfade özgürlüğünüzün önündeki tüm engelleri kaldırın. Şimdi!”
“Kendini korumaya aldığın her şeyle sonunda yüzleşirsin!”
ÇOCUKLARINIZ…
“Çocuklarınızı devamlılığınızın garantisi sanıyorsanız, sizi büyük bir hayal kırıklığı ve pişmanlık bekliyor.”
“Çocuklarınız tüm keskinliğinizi alır ve geriye posanızı bırakırsa, kötü kopyalarınız olmaktan öteye geçemezler !”
“Çocukları üzerinden var olan anne ve babalar, üzerinde durduğunuz kaide yıkılmaya mahkumdur!”
“Dışarıda korkulacak değil, yaşanacak bir dünya var !”
“İstemediğin yerde ve istenmediğin yerde olma! İki durumda da düşkünlük gösteriyorsun!”
“Tükenmek, hatalı davranmak hakkını vermez sana. Tam tersi, gerçek sınav orada başlar !”
“Ne yapacağını bilmiyorsan, dur, sabit kal! Ve olayların akışını izle. Ve merak etme. Ne yapacağını bildiğin bir an gelecek !”
“Çıpan sürümeye başlamışsa, teknen kayalara çarpıp parçalanabilir. Dikkat et! Problem ya çıpanda, ya da denizin dibindeki yüzeyde olabilir! Fakat şu anda bunların hiçbir önemi yok. Tekneyi harekete geçir ve sığ sulardan uzaklaş; tek yapman gereken bu!”
“Güvenli bağlantının önündeki en büyük engel, kendi değerini hissedememektir.”
ZORUNLULUK BİR TEK SEVGİDEN KAYNAKLANABİLİR…
“Zorunda hissetmekte yanlış bir şey yok. Yeter ki bu duygu korkudan değil, sevgiden kaynaklansın!”
“Değersizlik duygusu, duyguların en zararlısıdır. Böyle hisseden biri, öfkeli, kırılgan bir tanıklık duyumu geliştirir. Sahaya inip oyunun bir parçası olmayı ve kendini oyunda kaybetmeyi hayal bile edemez. Çünkü bunu hak etmemektedir.”
“Bazen kaybetme riskini göze almak gerekir.”
“Dostunu denemeyeceksin!”
“Eğer davranışlarınız diğeri için yaptırıma dönüşüyorsa, orada yürek bağından söz edemezsiniz. Siz önceden kestirilebilir bir varlıksınız ve kısa sürede sıkıcı hale geleceksiniz.”
“Eğer uyumlu olmayı bütünlüğünüzden fedakarlık yapmak olarak anlıyorsanız, siz önceden kestirilebilir bir varlıksınız ve kısa sürede sıkıcı olacaksınız.”
KADIN-ERKEK İLİŞKİSİ…
“Bir kadın-erkek ilişkisinde mümkün olanın ötesine geçmek, o ilişkiyi geleceğe taşımak illüzyonundan yüzde yüz çıkmaktır. Sadece an ve deneyim var. Bir sonraki anla ilgili tek bir garantin bile yok. Bir ilişkinin içinde böyle durabilir misin?”
“Bir ilişkiden asıl beklentin nedir? Bunu açığa çıkart ve unutma, o kişisel öneminin en yüksek onayını elde etme oyunu olamaz. Bu oyunda herkes kaybeder. O yüzden kazancına bakmalısın. Ne istiyorsun bir ilişkiden?”
“Kendi bütünlüğüne sahip olmayan birinin ilişkiden beklentisi, açığını kapatmak olacaktır ve bunun için uygun bir ödemeye hazır olacaktır.”
“Size bütünlüğünüzü hiçbir ilişki veremez; ama siz bütünlüğünüzü bir ilişkiye verebilirsiniz.”
“İnsan neden kendini olduğu gibi sevdiğini ve kabul ettiğini söyler. Bunun nedeni, olduğu gibi kabul edilip sevilmemiş olmasıdır. Ve bu cümle sadece, açık yaralara merhem olarak iş görür. Yaraları kapatacak bir şifa değeri de yoktur doğrusu. Yarayı şifalandıracak olan, yarayı açanların hepsini tek tek şefkatle anlamak ve kabul etmektir. O zaman açılan yaraların yolculuğun için asıl değeri de ortaya çıkacaktır. Her şeyin bir nedeni olduğu ortaya çıkacaktır.”
