Siz de yeni çağın ruhunu, yeni çağın özelliklerini merak ediyorsanız, böyle buyurun...
KENDİNE İNAN
Yeni çağın ruhu doğuyor. Bu ruh insanlığı ve gezegeni yavaşça, usulca ele geçiriyor. Bu ruh, tüm korkularımızı ayaklandırıyor. İnandığımız her şeyi sorgulatıyor. Onlara inanma nedenimizi sorgulatıyor. Yeni çağın ruhu doğuyor; bir güneş gibi. Yepyeni bir dünyayı aydınlatıyor, gördüğümüz manzaralar bildiklerimize hiç benzemiyor. Tüm dogmadan arınmışlık baş köşeye oturuyor. İnanmak için korkmaya gerek kalmıyor. Ruhumun en içrek tercihine inanmak için kendime inanmam yetiyor. Tüm dogmadan arınmışlık, inanma ihtiyacının sona erişi, inancın gerçek manasına nüfuz etmemin yolunu açıyor. Yeni çağın ruhu doğuyor. Bu çağ, inanma ihtiyacını aşan, ihtiyacı olan tüm bilgiyi doğrudan deneyimleyen varlıkların çağı.
HEPİMİZ BİRİZ
Fırsat eşitliği ve ifade hürriyeti tüm gezegende teminat altına alınıyor. Güç ve kontrol çabasının sadece daha fazla güç ve kontrol doğurduğu anlaşılıyor. Hepimizin aynı gemide olduğu ve gemiyi rotada tutmak için hepimize ayrı ayrı ihtiyaç olduğu kavranıyor. Kimsenin mutlak bilgiye sahip olmadığı ve kimsenin diğeri hakkında peşin hüküm sahibi olamayacağı anlaşılıyor. İnsanlık ailesinin topyekün bir değeri olduğu, parçalanıp bölünemeyeceği, ayrımcılığın illüzyon olduğu ve sadece tek bir medeniyetten söz edebileceğimiz, onun da insanlık medeniyeti olduğu ortaya çıkıyor. Yeni çağın ruhu doğuyor. Eşitliğin, özgürlüğün, bir ve bütün oluşun çağı doğuyor.
GÜCÜNÜN FARKINA VAR
Politikacıların, devlet adamlarının devri kapanıyor. Bireyler güçlerini bu karakterlere teslim etmeyi sonlandırıyor. Politikacılar, devlet memurluğu için aday oluyor ve sadece teknik bir fonksiyon görmekle yetiniyorlar. Toplum nezdindeki ağırlıkları sonlanıyor. Yeni çağın ruhu doğuyor. Bu çağda toplum önderlerinin, toplum mühendislerinin sonu geliyor. Neyin kendisi için iyi olduğunu tam bir ferasetle bilen insanlık, gücünü kimseye teslim etmiyor. Böylelikle kifayetsiz muhterislerin devri kapanıyor. Zayıflıktan beslenen yapılar sonlanıyor. Yeni çağın ruhu, bireyin özgürlüğünden ve gücünün farkına varmasından doğuyor.
BİLİMİN UYANIŞI
Bilimin, gördüğü fonksiyon tamamen yenileniyor. Kar temelli ekonomiden, ortak ve toplumsal değer üretmek anlayışına geçiliyor. Ve bu çağda, derin bir uykudan uyanır gibi fark ediyoruz ki, dünyanın kaynakları hepimize yeter. Güç ve kontrolle çarpıtılmış uygarlığımız karı icat etti. Para temelli ve kaynakları kontrol temelli ekonomiler çöküyor. Yeniçağın ruhu bilimi yeniden fark ediyor ve onu insanlığın ortak faydası için değer üretmek, çözüm üretmek için yeniden organize ediyor.
YUVAYA DÖNÜŞ
Dünya ile insan arasındaki harmoni yeniden kuruluyor. Dünyadan koparılmış insan kendi gerçek annesine yeniden kavuşuyor. Annesi, dünya ana, evlatlarını bağrına basıyor. Her anne gibi bu uzun ayrılığa küsmüyor, kızmıyor; bu buluşma anında sevinç içinde kalıyor, evlatlarını beslemek, hayatı kutsamak için bize ruhundan veriyor. Ve biz, uzun bir aradan sonra, derin bir uykudan uyanır gibi, bize bedenimizi veren kutsal varlığın, dünyanın farkına varıyoruz. Onun canlı hassas ve mutlak verici doğasını fark ediyor, hissediyoruz. Bu buluşma anında, kutsiyet bize refakat ediyor ve yepyeni bir zaman başlıyor. Yeni çağın ruhu, bu kutsal buluşmada canlanıyor.
TANRISALLAŞAN İNSAN
Kozmosla, sonsuz olanla bağlantımız, yeniçağla beraber dönüşüm geçiriyor. Öznel niteliğinden sıyrılıyor. Evrensel bir duyum tüm gezegeni kapsıyor. Her varlığın ruhunda sonsuzluğun bir çiçeği açıyor. Ve her insan, bu muhteşem çiçeğin, sonsuzluk bahçesinin bir parçası olduğunu biliyor ve hayata, insan kardeşlerine bu ruhla bakıyor. Mistik, metafizik ihtiyaçlar, kutsiyeti kalbinde bulan insanla başka bir boyuta taşınıyor. İnsan ruhu, tanrısal olanla arasındaki tüm engelleri yıkıp geçiyor. Yeni çağın ruhu, tanrısallaşan insanın yolunu açıyor.
DÜŞÜNCE VE MADDENİN BİRLİĞİ
Yeni çağda gerçekliğin doğası keşfediliyor. Ve onu yaratanın bireyin düşüncesi olduğu tamamen anlaşılıyor. Artık kuantum fiziği ile biliyoruz ki, gözlemci, deneyin sonucuna doğrudan etki ediyor. Fakat halen, düşüncelerimizin nihai gerçeğimizi yarattığını idrak etmiş değiliz. Yeni çağın ruhu doğarken anlıyoruz ki, öznel gerçekliğimizi nesnel hale getiren bir boyutta yaşıyoruz. Ve çoklu bir var oluşun anlamını da, belki ilk kez fark ediyoruz. Muhammed peygamberin dile getirdiği, eşyanın hakikati hakkındaki sır bir bilginin de eşiğine geliyoruz. O bilgi, düşüncenin maddeleştiği bilgisidir. O bilgi, düşüncenin ve maddenin aynı şey olduğu bilgisidir.
BİRLİKTE YARATIM
Sonuç kaygısından özgürleşmiş, yaşamı kutsayan, salt deneyimi kutsayan varlıkların çağı geliyor. Bu çağda, paylaşma ve birlikte büyüme kesinleşmiş bilgimizdir. Dışarıdaki dünyadan bağımsız bir varlığımız yok. Yaratım her daim birlikte yaratımdır. Yeni çağın ruhunu birlikte yaratıyoruz. Varlıklaşmak, tezahür etmek, yeni çağın misyonu; hepimizin tek tek misyonu.
Kendini olduğun gibi kabul et. Tüm aydınlığın ve karanlığınla, tüm korkun ve sevginle, hayata kendini aç. Bırak sonsuzluk sana deneyim vasıtasıyla ulaşsın. Kalbin hangi deneyimi seçeceğini her zaman bilecek. Sen kalbine güveneceksin. Yeni çağın ruhu, kalplerine uyanan varlıkların birleşmesinden doğuyor.
Hepimiz hazırız.
