Bebeğinizi kucağınıza aldığınızda pembe ve yumuşak tenine dokunmak size olduğu kadar ona da iyi gelecektir. Bebeklerin 5 duyusu içinde en gelişmiş olanı dokunma duyusudur. İlk aylarda ve yıllarda dokunarak ve her şeyi ağzına götürerek öğrenir. Ten teması ve kucak ihtiyacı karşılanan bebekler özgüven duygusu yüksek insanlar olurlar. Özellikle ilk aylar hala kendini anneyle bir bütün gibi hissettiği için, bebeğin kucakta olma arzusu karşılanmalı ve etrafınızdaki insanların, “Bu bebek kucağa alıştı” uyarıları kafanızı karıştırmamalıdır.
Bebeğiniz olması gereken yerde, kucağınızda rahattır. Orada uyur, karnını doyurur, annesinin teninin kokusunu, kalp atışlarını dinler, sıcaklığını hissederek huzur bulur, sevildiğini ve kabul gördüğünü anlar.
İnsan yavrusunun en temel ihtiyacı, annesinin kucağıdır ve bu ihtiyacı kesinlikle karşılanmalıdır. Bebeğin ilk aylarda görebildiği herşeyi kendinin bir uzantısı gibi hissetmesi
ve bireysel bilincinin olmaması, alışkanlık oluşmasını önler. Annesinin dokunuşları, tanıdık sevgi dolu sesi, gülümseyen yüzü, sıcak kucağı, karnını doyuran göğüsleri, sakinlik ve güvenle onu kucaklaması, sevildiğini ve bu dünyada eşsiz ve çok değerli olduğunu, kabul gördüğünü ona öğretir. Bu bilgi; var olabilmemiz, kendi ayaklarımız üzerinde durabilmemiz, başarılı insanlar olabilmemiz için aldığımız ilk temel bilgidir.
BÜYÜK KEŞİF EMEKLEYEREK BAŞLAR
Bebek kendini birey olarak hissetmeye ve yardım almadan dönebilmeye başladıktan kısa bir süre sonra da emekler. Artık isteseniz de onu kucağınızda tutamazsınız; “o” şimdi küçük bir kaşiftir, hızlıca emekleyerek, ardından da yürüyerek önce evini sonra hayret ve büyük bir şaşkınlıkla dünyayı keşfetmeye başlamış olacaktır.
Bebeğinizin doğumu ile başlayan ilk ten tene tanışmanız, göz göze bakışmanız, yaşamınız boyunca sürecek güçlü anne çocuk bağını oluşturur. Eşinizin ve sizin birer anne ve baba olarak yeni kimlikleriniz oluşmuştur.
BEBEKLERİN BEYİN GELİŞİMİ NASIL BAŞLAR?
Her bebek dünyamıza sınırsız potansiyel ile doğar. Psikologların araştırmalarına göre de zekanın doğuştan gelen genetik yapıyla sınırlı kalmayıp uygun çevresel koşullar ve bilinçli çalışmalar yardımı ile üst sınırlara kadar geliştirilebileceği ispatlanmıştır.
Bebeklerin beyin gelişimini etkileyen faktörler anne karnındaki yaşamından başlar. Doğduğu andan itibaren de 4 yaşına kadar beynin fonsiyonları çok yoğun olup, sinir hücreleri arasındaki bağlantı olağanüstü bir hızla gerçekleşir. İşte, bu süreçte oluşan beyin kapasitesi tüm yaşam boyu kullanılır.
Anne ve babalar için bu ilk 4 yıl önemlidir. Fırsatı kaçırmamak, çocukları için yaşam penceresinde ne görmek istediklerine bilinçli olarak karar vermek için uygun zamandır.
YENİ DOĞMUŞ BEBEĞİNİZİN İLK MUAYENESİ
Bebek doğar doğmaz tüm dünya doğum hekimleri tarafından kabul görmüş olan Virginia Apgar testi yapılır. Bu teste göre, bebeğin kalp atışı, nefes alışı, kaslarının gücü, refleksleri ve teninin rengi değerlendirilerek 0 ila 10 arasında puan verilir. Doğum gerçekleştiğinde bazen göbek kordonu kesilmeden bile bebeğinizi kucağınıza verebilirler. Doğumla birlikte bebek nefes almaya başladığında göbek nabzı yavaşlar ve durur. İşte o zaman, göbek kordonu klipsle sıkıştırılıp kesilir, bebek bir acı hissetmez, çünkü bu dokuda sinir yoktur. Göbek bağı 3 gün ila 2 hafta arasında düşebilir.
İLK BANYO ŞAMPUANSIZ OLMALI
Bebeğiniz doğumhaneden bebek odasına alınır ve çocuk doktoru tarafından ilk muayenesi yapılır. Boyu, kilosu, baş çevresi ölçülür, yeni doğanlarda K vitamini enjeksiyon şeklinde bir kanamaya karşı korumak amacıyla rutin olarak uygulanır. Gözlere dış dünyadaki mikroplardan zarar görmemesi için damla damlatılır. Doğum sırasında vücuduna bulaşan, kan ve sıvıları gidermek üzere akan suyun altında şampuan ve sabun kullanmadan yıkanır. Çünkü bebekler anne karnından steril (hastalık yapan ve yapmayan mikropların olmadığı yer) bir suyun içinden doğduklarından, ciltlerinde koruyucu bakteriler henüz oluşmamıştır. Şampuan kullanılması, bu koruyucu bakterilerin oluşumunu geçiktirir. Bu sebeple 48 saat sonra şampuan kullanmak ilk banyosunu sadece su ile yapmak önerilir.
İLK SAATLER
Doğum sonrasında bebeğiniz, tüm dikkatini toplamış ne olduğunu anlamaya çalışan bakışlarla bu garip durumun sonlanmasını ve geldikleri yere geri dönebilmeyi arzu ederler! Bu ilk saatler de onu kucaklayıp emzirmelisiniz. Emmek, bebeğinizin geldiği bu dünyada kendini rahatlatmayı bildiği tek eylemdir. Böylece bebek ile aranızda bağın kurulması da başlamış olur.
Eğer bebeğinize karşı “o müthiş” duyguları hissetmiyorsanız, bundan da sakın suçluluk duymayın, çünkü bazen bu duygular zamanla oluşur. Doğum sonrasında ilk tepkiniz, doğum bittiği için rahatlamak da olabilir. Kendinizi çok yorgun ve duygusal olarak bitik hissedip, dinlenmek istiyebilirsiniz. Çok doğal... Eğer böyle hissediyorsanız, kendinize biraz zaman verdikten sonra bebeğinizle ilgilenmeye başlayabilirsiniz.
Bir dahaki yazımda görüşmek dileğiyle sağlıkla ve hoşça kalın…
