ÜYE OL | ŞİFREMİ UNUTTUM

Tatil dönemine girdik, giriyoruz. Bir çoğumuz otomobillerimizle seyahat edeceğiz tatil yörelerine, beraberimizde çocuklarımızla. Çocukla otomobilde seyahat etmek söz konusu olunca hepimizin daha dikkatli olması gerekiyor, hem de çok dikkatli. Peki ülke olarak dikkat ediyor muyuz buna? Cevap hemen aşağıdaki tabloda...

Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıkladığı  2007 yılı nüfus sayımı sonuçlarına göre, Türkiye’de 0-9 yaş arası yaşayan çocuk sayısı 12 milyondan fazla. Bu yaş aralığı, çocukların bir otomobil güvenlik koltuğuna sahip olmaları gereken yıllar. Yapılan istatistiklere göre ülkemiz genelinde, seyahat anında otomobilde bulunan çocukların % 80’i korunmamaktadır. Meydana gelen trafik kazalarındaki çocukların hemen hemen yarısının çocuk güvenlik oto koltuğu kullanılmadığı, kucakta taşındığı ya da araç içerisinde yanlış yerde oturtuldukları için  hayatlarını kaybettikleri ortaya çıkmıştır. 1996 yılı istatistiklerine göre Türkiye, trafik  kazalarında  hayatını kaybeden çocuklar sıralamasında, içlerinde ABD, Japonya ve Avrupa Birliği ülkelerinin yer aldığı üzülerek söylemek gerekir ki, listede birinci sıradadır.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Yukarıdaki tabloyu incelediğimizde, hayatını kaybeden her 100 kişiden 15’inin çocuk olduğunu görüyoruz. Yaralanmalarda da bu oran aynı. Buna göre; ülkemizde trafik kazalarında yaralanan ya da hayatını kaybedenlerin % 30’u 0-14 yaş arası çocuklardan oluşuyor.

Dünya Sağlık Örgütü tarafından 2004 yılında açıklanan Çocuk ve Çevre Raporu’nda, dünyanın gelişmiş ülkelerinde meydana gelen trafik kazalarında, kazaya karışan her 100 çocuktan 3’ünün hayatını kaybettiği belirtilirken bu oranın ülkemizde % 46 olduğu çok acı bir gerçek olarak önümüzde durmaktadır.

Bütün bu rakkamlar gerçekten iç karartıcı, üzücü ama gerçek. Görünen o ki, Türkiye’deki doğum hızı yakın gelecekte düşmeyecek, hatta belki de artacak. Dolayısıyla bazı şeyleri değiştirmezsek, bilinçlenmezsek trafik kazalarında hayatını kaybedecek ya da yaralanacak çocuk sayısının artacağını tahmin etmek için kahin olmak gerekmiyor.

UYGULAMA 2010’DA BAŞLAYACAK!
Çocukların trafikte güvenliğini sağlamak için iş öncelikle devlete düşüyor. Seyahat anında çocukları otomobil içerisinde korumaya yönelik tek kanunun; “12 yaşından küçük çocukların taşıtların ön koltuklarında seyahat edememesi” olan ülkemizde çok sevinidirici bir gelişme var. Benim yıllardır umutla beklediğim bir gelişme bu. İçişleri Bakanlığı Karayolları Genel Müdürlüğü’nün Karayoları Trafik Kanunu’na dayanılarak çıkarılmış Karayolları Trafik Yönetmeliği’nde yaptığı ve 18 Mayıs 2007’de Resmi Gazete’de yayınlanan değişiklikle, Sürücülerin ve Yolcuların Koruyucu Tertibat Kullanma Mecburiyeti’ni belirten Madde 150’de, trafikteki araçlarda çocuk güvenlik otomobil koltuğu kullanılması mecburi hale getirilmiştir. Ama uygulama 1 Haziran 2010’dan itibaren başlayacak. Olsun, hiç yoktan iyidir diye bakıyorum ben bu duruma. Yılda 1.400 bin bebeğin doğduğu ülkemizde, uluslararası güvenlik standartlarına uygun çocuk güvenlik otomobil koltuğu sayısı 40 bin adet civarında. Dedim ya, durum vahim.

Ebeveynlerin zorunlu oldukları için değil, evlatlarını gerçekten düşündükleri ve sevdikleri için bu ürünleri kullanmaları şart. Bu kanunla birlikte birçok çocuğun hayatı kurtulacak mutlaka. Kutlamak ve teşekkür etmek lazım bu kanunu çıkaranları. Ama her şeyden önemlisi bu kanunun uygulanması lazım. Cezaların çok sert ve caydırıcı olması gerekiyor. Hala çocuğuna kucağında otomobil kullandıran bir toplumun büyük çoğunluğunun işin önemini hemen anlamasını ve bu bilincin hızla oturmasını beklemek biraz hayalperestlik olur, ama umutsuz da olmamak gerekiyor çocuklarımızın geleceği adına.

OTO KOLTUĞU SATIN ALIRKEN...
Bir de bize, ebeveynlere düşen görevler var. Çocuğumuz için doğru standartlara sahip oto koltuklarını satın almak. Ülkemizde maalesef uluslararası standartlardan çok uzak ancak oto koltuğu olarak satılan ve satın alınan oto koltuğu benzeri ürünler var. Öncelikle bu ürünleri satan firmalara her zaman söylediğim bir cümle var benim. “Cinayete ortak olmayın” derim her zaman, tüketicilere bu tarz ürünleri satan firmalara. Mesleğimiz gereği, oto koltuğu adı altında satılan bu ürünler yüzünden bir çok çocuğun hayatını kaybettiğini biliyoruz. Bir oto koltuğunda aramanız gereken 2 önemli özellik var. Olmazsa olmaz özellikler bunlar:

1. Bir çocuk güvenlik oto koltuğu satın alırken dikkat etmeniz gereken en önemli konu, ürünün iç kısmının köpük (strafor) ile kaplanmış olmasıdır. Çünkü bir çarpışma anında  bebeğinizin sırtı ve başının arka bölümü çarpışma sırasında önce  öne sonra arkaya  ve sonra tekrar öne giderek çocuk güvenlik oto koltuğuna çarpacaktır. Bebeğinizin çok hassas ve henüz gerekli dirence ve sağlamlığa sahip olmayan omuriliği ve kafatası, çocuk güvenlik oto koltuğunın iç bölümü köpük ile kaplanmamışsa ciddi şekilde zarar  görebilir. Kılıfı ile çocuk güvenlik oto koltuğunun plastiği arasında darbe emici köpük olmayan çocuk güvenlik oto koltukları uluslararası standartlara uygun değildir ve kaza anında çocuğunuzu korumaz. Bu nedenle bahsedilen özelliğe sahip olmayan çocuk güvenlik oto koltuklarını satın almayınız.

2. Oto koltuğunun yan ya da arka ısmında ECE R44 /03 ya da  Haziran 2005’’te yürürlüğe giren, çocuk güvenlik koltuğunuzun Avrupa Çocuk Güvenlik Koltuğu Yönetmeliği’ne uyduğuna dair ECE R44 / 04 ibaresi bulunan, genelde turuncu renkli  bir etiket bulunmalıdır. 2009 yılına kadar her iki etiketi de çocuk güvenlik koltuklarının üstünde görmeniz mümkün olacaktır. Ancak 2009 yılından itibaren sadece ECE R 44/04 ibaresi olan etiketlerin bulunduğu çocuk güvenlik koltukları satışa sunulabilecektir. Bu iki standart arasındaki tek fark; hiçir markanın güvenlik testlerine prototip ( örnek olarak üretilmiş) çocuk güvenlik koltuğunu sokamayacak olmasıdır. Güvenlik testine verilecek çocuk güvenlik koltuğunun üretim bandından çıkmış olması şarttır. Ancak ülkemizde gerekli denetim olmadığı için yukarıda belirtilen standartlarda olmamasına rağmen bazı çocuk güvenlik koltuklarında  bu etiket bulunmaktadır. Size çok önemli bir ipucu. Oto koltuğunun kılıfındaki markayla, etiketin üzerindeki marka aynı değilse bu ürünü kesinlikle satın almayın. Zira bu oto koltuğu o markaya ait değildir.

Bu anlamda sektör çalışanlarının da kendilerini eğitmeleri ve çocuklara karşı sorumlu hissetmeleri gerekiyor. Her zaman söylediğim gibi, bu sektörde çalışanların maddiyattan önce maneviyatçı olmaları gerekiyor. Bir elin parmakları kadar azız şu anda, maalesef... Ama aydınlık karanlığı kovacak bu ülkeden, her anlamda, her alanda. Siz de yardımcı olun bu karanlığın kovulmasına. Çocuklarımızın daha fazla zarar görmelerini engellemek için siz de çevrenizdekileri uyarın, bilgilendirin, bilinçlendirin, oto koltuklarını kullanmalarını önerin.
Sizlere ve çocuklarınıza sağlıklı, huzurlu, mutlu ve güven dolu günler diliyorum.