Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
PROFESYONEL BİR BABA'DAN ANNELERE
Yazı Boyutu:
Oto koltuğu kanunu: Bir hayal kırıklığı hikayesi

Birçoğumuzun bildiği gibi otomobillerde, çocuk oto koltuğu kullanımı 1 Haziran 2010 tarihinden itibaren kanuni olarak mecburi hale geldi. Kanunun ilk çıktığı 15 gün içerisinde halkımızın büyük bir çoğunluğunun olumsuz tepki verdiği bu kanunun uygulaması ise “hemen hemen hiç yapılmadı” desek yeridir günümüze kadar.

Basından takip ettiğimiz ve yaşadığımız üzere,  ebeveynler, kanunun ailelere yararından ziyade olumsuz tarafına bakmaya çalıştılar. Ancak şu da bir gerçek ki, oto koltuğu satışları kanunun çıkmasının hemen öncesi ve sonrasındaki 2 ayda hemen hemen 5 kat arttı, tüm olumsuz tepkilere rağmen. Yer, gök  oto koltuğu oldu Türkiye’de. Çocuk ve bebek sektörüyle en ufak bir ilgisi olmayan “fırsatçılar” oto koltuğu ithalatına başladılar. Ülkemizde yeterli teknoloji olmamasına rağmen oto koltuğu görünümünde ürünler üretildi ve satıldı yine bazı “akıllı girişimciler” tarafından. Uluslararası güvenlik standartlarına uymayan onbinlerce oto koltuğu giriş yaptı Türkiye’ye. Ve hala da satılmakta bu ürünler. Bu duruma, sadece para kazanmak uğruna sektörün önemli oyuncuları da çanak tuttu tabii ki. Yani, her zaman olduğu gibi, çocuk güvenliği ikinci planda kaldı. Yeter ki gelsin paralar, kimin umurunda çocuklar?

Ancak bugüne baktığımızda, durum hiç de iç açıcı değil sektör açısından. Kanunun yürürlüğe girmesine rağmen, yetkililer tarafından uygulanmaması ve hiçbir yaptırımda bulunulmaması oto koltuğu satışlarını bıçak gibi kesti bir anda. Şu anda birçok firma, stoklarında onbinlerce oto koltuğu ve benzeri ürün bulundurmakta. Bunun nedeni, iyi yapılmayan planlamanın yanında, ebeveynlerin sadece kanundan korktukları için oto koltuğu satın almaya başlamaları ve kanunun uygulanmadığını görünce de bu ürünleri satın almaktan vazgeçmeleridir.

EBEVEYNLER ÇOCUKLARINI DÜŞÜNMÜYOR!
Peki, durum gerçekten böyle mi olmalıydı? Bir ebeveyn, bir oto koltuğunu kanundan çekinildiği için mi, yoksa çocuğunun sağlığı ve güvenliği için mi satın almalıdır? Bize bu son 1,5 yılın gösterdiği gerçek, ülkemizdeki ebeveynlerin gerçek anlamda çocuklarını düşünmedikleri şeklindedir. Yasak savma anlamında satın alınan bu ürünlerin hayati önemini henüz maalesef kavrayabilmiş değiliz. Daha önce de birçok yazımda belirttiğim gibi, ülkemizde trafik kazalarına karışan çocukların yüzde15’i hayatını kaybedip, bir o kadarı da yaralanırken, bu önemli konunun bu derece göz ardı edilmesini anlayamıyorum işin doğrusu. Cehaletin ve konunun önemini anlamak istememenin, en önemli neden olduğunu da düşünüyorum bu tablo karşısında.

Kanunda mutlaka çok açık olmayan ve anlaşılamayan noktalar var. Bu durum birçok soru ve yorumu da yanında getiriyor doğal olarak. Mesela; 3 ya da 4 tane oto koltuğu kullanma çağında çocukları olan bir aile ne yapacak? Ya da ticari taksiler bagajlarında ayrı kilolara göre üretilmiş 3 tane ayrı oto koltuğu mu bulunduracaklar? Toplu taşıma araçlarında seyahat eden çocuklar için oto koltuğu bulundurma zorunluluğu neden yok? Toplu taşıma araçları kaza yapmaz mı? Ve bunun gibi muallakta kalan birçok soru ve verilmesi gereken bir yığın cevap var ortada. Kanun bu anlamda çok da net olmayınca, işine böyle gelen ebeveynler de konuya olumsuz açıdan bakmakta ısrar ediyorlar hâlâ. Herkes kendi evladının hayatından ve güvenliğinden sorumludur! Bunun için ne kanuna, ne birisinden akıl almaya, ne de bir zorlamaya ihtiyacımız var. Bir trafik kazasında doğabilecek istenmeyen bir durum karşısında, bir insanın kendi sorumsuzluğunun hesabını kendine verebilmesi mümkün mü?

Son 1 yıldır sektörde dolaşan “dedikodu”, kanunun ve dolayısıyla yaptırımların yeniden uygulanmaya başlayacağı şeklindeydi, ama olmadı.  Bu söylentinin doğru çıkmasını gönülden isterdim.  Yetkililerin hangi koşulların oluşmasını beklediklerini de merak ediyorum doğrusu, kanunu uygulamaya başlamaları için. Geçen gün bir trafik denetlemesinde trafik polisine sorduğum, “Araçlarda çocuk oto koltuğu kullanımını denetliyor musunuz?” soruma,
“Çocuk oto koltuğu derken ne demek istiyorsunuz?” diye bana cevap vermesi, zannediyorum bugün geldiğimiz durumu açıkça anlatıyor bize.

ULUSLARARASI STANDARTLARDA BİR OTO KOLTUĞU ŞART!
Tabii ki bir de sektör çalışanlarının ve bu ürünleri tüketicilere sunan firmaların durumları var. Sektör çalışanlarının para kazanmaktan ziyade, öncelikle ailelere doğru bilgi ve doğru ürünü sunmaları gerekmektedir bu alanda. Bunu ilk furyada büyük bir çoğunluğun uygulamadığını görmek üzüntü verici olsa da, aklıselimin galip geleceğine inanıyorum. Tabii ki burada asıl önemli görev ebeveynlere düşüyor. Eğer ki, ebeveynler bir oto koltuğunda bulunması gereken özellikleri öğrenerek ürünü satın alacakları noktalara giderlerse, satış noktası ne kadar kötü niyetli ya da bilgisiz olursa olsun, bunun hiçbir önemi kalmayacaktır. Dolayısıyla, uluslararası standartlardaki bir oto koltuğunun özellikleri hakkında olabildiğince detaylı bilgi edinmemiz son derece önemli ve gereklidir. Ben, oto koltuğu konusunda kanundan ziyade, sağduyunun galip geleceğine ve gelmesi gerektiğine inanıyorum.

Araçlarıyla yola çıkacak olan babalar, anneler; evladınızı kazalarda koruyacak bir oto koltuğunuz olmadan lütfen seyahate çıkmayın. Uzun tatillerde ülkemizdeki trafik kazası oranının yüksekliğini hepimiz biliyoruz. Bu riske girmeyin, evlatlarınızı önemseyin ve koruyun lütfen.

Bu fırsatla tüm Türk ulusuna ağız tadında, mutlu ve çok güzel bir bayram diliyorum.

Sağlık ve sevgiyle kalın...

 


 


Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.