Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
EĞLENEREK BESLENELİM
Yrd. Doç. Dr.  SİBEL ÖZİLGEN
Gıda Mühendisi
Yazı Boyutu:
Çocuklarımız şeker ve çikolata tüketirken bunlara dikkat!


Sağlık ve beslenme, birbirinden ayrılması mümkün olmayan iki kavram. Sağlıklı büyümek ve yaşamak için yer, sağlıksız yiyecekler tükettiğimizde veya sağlıksız beslendiğimizde de  hasta oluruz. Bu durum bazı dönemlerde daha da önem kazanır. Bayramlar ve kutlama yapılan özel günler de bunlardandır. Bu gibi zamanlarda iki önemli tehlike kapıda bizi bekler; biri sağlıksız üretilen şekerlemeler, diğeri ise kontrolsüz miktarlarda tüketilen tatlılardır.

Ancak ne yazık ki bu dönemler güvenli gıda tanımına uymayan, tüketildiğinde ciddi sağlık sorunlarına neden olan, halk arasında “merdiven altı üretimi” diye adlandırılan  ürünlerin üretim ve satışının patladığı dönemlerdir. Özellikle dar bütçeli ailelerin zorunlu olarak yöneldiği bu tür gıdalar başta çocuklar, yaşlılar ve hamileler olmak üzere, kişilerde çok ciddi sağlık sorunlarına neden olurlar.

GÜVENLİ GIDA NEDİR?
Güvenli gıda, insan sağlına zarar verebilecek biyolojik (mikroorganizma), kimyasal ve fiziksel zararlılardan arındırılmış gıda olarak tanımlanır. Her gıdanın tarladan-çatala gelene kadar hangi şartlar altında üretilip saklanacağı yasalarla belirlenir ve kontrol edilir. Denetimleri yapılmayan  gıdaların sağlığa zararlı olacakları kesindir. Bayram gibi zamanlarda bu tehlike karşımıza sağlıksız üretilen şekerlemeler olarak çıkar. Şeker, çikolata ve diğer şekerlemeleri  maalesef mikroorganizmalar da çok severler. Üretimleri mutlaka son derece hijyenik koşullarda yapılmalıdır.  Ayrıca şekerlemelerin pırıl pırıl renklerini veren katkı maddelerinin güvenilirliğinin bilimsel olarak kanıtlanmış, kullanım miktarlarının da yasalarla sınırlandırılmış olması gerekir. Ancak denetimsiz ürünlerin çoğunda renklendirici olarak son derece tehlikeli kimyasallar, genellikle de tekstil boyaları kullanılmaktadır. Bu ürünlerin hangi şartlar altında üretildiğini hayal ettiğimizde de kıl, tüy, toz gibi fiziksel zaralılardan bahsetmeme gerek yok sanırım. Hatta içinden cam ve teneke parçaları çıkan şekerlerle bile karşılaştım. Bu ürünlerin sarıldıkları, çocuklarımızın  “jan-janlı” dedikleri jelatinlerin de gıdalarda kullanılırlığı bilimsel olarak onaylanmış olmalıdır. Bu tür gıdaları üretenler yakalandıklarında hep aynı şeyi söyleler; “ “Bak ben yedim birşey olmadı”... 


YILLAR SONRA ORTAYA ÇIKAN OLUMSUZ ETKİLER...
Gıdalar nedeniyle oluşan hastalıklar kısa veya uzun dönemde ortaya çıkabilirler. Mikrobiyal zehirlenmeler genelde kısa dönemde kendilerini gösterirler. Buna karşın özellikle kimyasal zararlıları tükettiğimizde etkileri kendisini uzun yıllar sonra gösterebilir. Kimyasalların büyük bölümü kanser yapma özelliğine sahipdir. Çocuklar, yaşlılar, hamileler ve savunma mekanizması zayıf olan bireyler bu etkilere daha da açıktırlar. Peki çözüm nedir? Denetim çok önemli. Kanuni olarak bu denetimlerin mutlaka yapılması ve suçluların cezalandırılması esastır, buna hiç kimsenin itirazı olamaz.  Ancak bizim ülkemizde de olduğu gibi gelişmekte olan birçok ülkede bazı kurumlar arasında yaşanan olası kopukluklar nedeni ile boşlukların oluştuğu da gerçektir. Burada biz tüketicilere de görev düşüyor.

TÜKETİCİ NE YAPMALI?
- Açıkta satılan ürünleri almamalıyız.
- Ürünlerin paketlerinin üzerinde Tarım ve Köy İşleriBakanlığı’nın izni ile üretilmiştir ibaresini aramalıyız.
- Son kullanma tarihi geçmiş ürünleri almamalıyız. Bazı küçük marketler büyük işletmelerin tarihi geçmiş ürünlerini çok ucuza alıp, satmaktadırlar. Ürünlerin tarihlerine çok dikkat etmeliyiz.
- Eğer ikram edeceğimiz baklava gibi tatlıları biz yapmayıp, bir yere sipariş veriyorsak, üretim yerinin ruhsatlı ve denetlenen bir yer olduğuna emin olmalıyız.
- Sağlıklı üretilen her yiyeceğin tahmin edebileceğimiz ortalama bir bedeli vardır. Çok ucuz üretilen ve satılan yiyeceklere şüphe ile yaklaşmalıyız. Bu ürünlerde olması gerekenden farklı bir hammadde kullanılmış olabilir. Örneğin, izinsiz çikolata üretiminde kiremit tozu, kumaş boyası, keçiboynuzu tozu sıklıkla kullanılmaktadır. Emin olmadıkça bu ürünleri satın almamalıyız.
- Çevremizde izinsiz üretim ve satış yapanları şikayet etmeliyiz.

SON ANNE ÖNERİSİ...
Çocuklarımızın şeker ve çikolata tüketimleri biz istemesek de özel günlerde artacaktır. Çocuğumuzla bir plan yapıp, topladığı şekerleri haftanın değişik günlerinde tüketmek üzere iki’şerli veya üç’erli gruplara ayırabiliriz. Hangi şekeri hangi gün yiyeceğine çocuğun kendisi karar verirse, hazırladığımız plana sadık kalması daha kolay olacaktır.  Böylece çocuğumuzun topladığı şekerleri birden tüketmek yerine azar azar tüketmesini sağlayabiliriz. Mümkün olduğu kadar şekerlerin yemeklerden sonra yenilmesini sağlamak da bir başka çözüm olacaktır.


Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.