Travma, günlük akış içinde, beklenmeyen bir
anda insanın dayanma gücünü zorlayan her türlü duruma verilen addır. Travma yaşandığında insanın
ruhsal veya bedensel bütünlüğü bozulur, geçmiş ile gelecek arasındaki süreklilik kesintiye uğrar.
Ruhun uyaranlara karşı tamponları zarar gördüğünden kişi alışık olduğu savunmalarını-hareket
tarzlarını sergileyemez ve karmakarışık olur. Travmanın nasıl algılandığı ve ne oranda bütünlüğü
tehdit eden bir durum olduğu travmanın kişileri ne şiddetle etkileyeceğini belirleyen en önemli
faktörlerdir.
Çocuklar büyük olasılıkla ilk defa yaşadıkları böylesi bir olay karşısında nasıl davranacaklarını bilemediklerinden öncelikle anne babanın travma karşısındaki tavrını incelerler. Bütünlüklerini koruyabilmek, durumu daha anlaşılır bir hale getirmek ve oluşan değişikliklere uyum sağlamaya çalışmak adına bazı davranışlarda bulunan çocuklar çoğunlukla bu davranışlarında anne babalarını örnek alırlar. Bu nedenle de bir travma yaşandığında çocukların vereceği tepkiler ve travmanın yaratacağı sorunlarla baş edebilme becerileri büyük oranda doğrudan anne babalarının tutum ve davranışlarıyla örtüşecektir.
Çocuklar öreselyici olaylara karşı
daha savunmasızdırlar, tehdit karşısında çabuk dağılabilirler. Anlamaz zannettiğimiz çocuklarımız
büyüklerinin tepkilerinden yola çıkarak bir şeyler olduğunu ve artık hiç bir şeyin eskisi gibi
olamayacağını anlarlar ve kendilerini çok çaresiz, güvensiz ve tekinsiz
hissederler.
BUNLARA DİKKAT!
Bir travma yaşandıktan hemen
sonra:
- Çocuklarınıza güvende oldukları duygusunu vermeye çalışın.
- Normal yaşamlarına
olabildiğince çabuk dönmelerini sağlayın. Çocuklarınız bu konuda elinizden geleni yapmaya
çabaladığınızı fark edebilsinler.
- Onlara duygularını rahatlıkla ifade edebilecekleri ortamlar
hazırlamaya gayret edin.
- Utanç-suçluluk, pişmanlık duymamalarını sağlamaya çalışın.
-
Yanlarında olduğunuzu ve onları koruyacağınızı bilmeleri için elinizden gelen gayreti gösterin.
-
Kendi duygularınızı paylaşmakla birlikte çaresizlik duygunuzu pek fazla yansıtmamaya çalışın.
-
Mümkün olduğunca olumlu ve geleceğe yönelik bir bakış açısı geliştirmeye ve çocuklarınıza aktarmaya
çalışın.
Travma yaşandıktan sonra görülebilecek tepkiler; çocuğun yaşına, olayla
bağlantısının ne oranda doğrudan olduğuna, olay öncesi çocuğun kişilik yapısına, olay sonrası
gördüğü sosyal desteğe, olayın süresine ve sıklığına ve olayın bireysel veya toplumsal nitelikli
olmasına, olayın insan elinden veya doğal yollarla gerçekleşmiş olmasına bağlı olarak
değişir.
TRAVMA YAŞAYAN ÇOCUKLARDA GÖRÜLEN BELİRTİLER:
- Uykular
düzensizleşebilir, sık sık kabus görebilirler, çığlık atarak uyanabilirler, sık sık
uyanabilirler.
- Yemek yeme, tuvalet, giyinme alışkanlıklarında yaşlarının gerisinde hareketler
yapmaya başlayabilirler.
- Huzursuz, gergin olabilirler.
- Kendilerine veya çevrelerine zarar
verebilecek davranışlarda bulunabilirler.
- Sürekli uyumak isteyebilirler, donuklaşırlar,
içlerine kapanırlar.
- Her fırsatta ağlar, hırçınlık yaparlar.
- Tanıdık nesnelere, kişilere
aşırı bağlanır ve bir türlü onlardan ayrılmak istemezler.
- Değişikliklere karşı çok
tepkilidirler.
- Anne babalarına karşı aşırı talepkar ve yapışık olabilirler.
- Kardeş ve
arkadaş ilişkilerinde daha kavgacı olabilirler.
- Sürekli travmayı konuşmak, travmayla ilgili
oyunlar oynamak isteyebilirler.
- Travma hiç olmamış gibi davranabilir, konusu açıldığında
sıkıntı yaşayıp kapatmaya çalışabilirler.
- Travmanın tekrarlanacağı yönünde yoğun endişeler
yaşayabilir ve takıntılı düşünceler geliştirebilirler.
- Okul başarıları olumsuz
etkilenebilir.
- Dikkat ve konsantrasyon sorunları yaşayabilirler.
- Daha hareketli, sabırsız
olabilirler.
- Olayla ilgili hayal, durumlar ve fanteziler üretebilirler.
- Sürekli
huzursuzdurlar, kendilerini çevreye beğendirmeye çalışırlar. Çok öfkeli veya çok içine kapanık
olabilirler.
TRAVMA YAŞADIKTAN SONRA ÇOCUKLARDA GELİŞEBİLEN
İNANIŞLAR
- Ben kötü biriyim.
- Güvenilmez biriyim.
- Suçluyum.
-
Beceriksizim.
- Güçsüzüm.
TRAVMA YAŞAYAN ÇOCUĞA AİLELERİ NASIL
YAKLAŞMALI?
Travma, çocuğun dünyaya ve insanlara olan güvenini ciddi biçimde sarsar.
Çocuk için her şey yabancı ve belirsizdir. Aile üyeleri de onu üzmemek, olayı hatırlatmamak adına
konuyu kapadıkça, böyle bir durum yaşanmamış gibi davrandıkça çocuk kendi senaryolarını üretmeye
başlar ve çok huzursuz olur. Çocukla yaşananlar ve yarattığı duygular net biçimde konuşulduğunda o
da duruma kendince anlamlar yüklememiş olur.
BUNLARI YAPIN!
-
Çocuğunuzu olayla ilgili bilgilendirin.
- Onun anlamayacağını düşünmeyin ve ona zaman
ayırın.
- Duygularını ifade etmesine fırsat tanıyın. Hatta bazen kendi duygularını sözel olarak
tanımlamakta güçlük çekebilir, onu tamamlamaya çalışın, onu anladığınızı ve önemsediğinizi
hissettsin.
- Sözel olarak anlatamadıklarını resim, oyun yoluyla aktarmaları için fırsatlar
yaratın.
- Çocuklarınızla olan fiziksel temasınızı arttırın, bol bol sarılın, kucaklayın,
sevdiğinizi söyleyin. Güvende olduğunu, onu koruyabileceğinizi bilmeye her zamankinden çok daha
fazla gereksinimi var.
- Yaşanan durumla ilgili sordukları tüm soruları anlayabilecekleri dilde,
gerekirse masal veya hikayeler biçiminde yanıtlayın.
- Bugünlerin geçeceğini söyleyin ve her şeyi
yolun koymaya çalışacağınıza dair söz verin.
- Kısa sürede onu normal yaşamına geri döndürürken
birtakım görevler ve sorumluluklar da verin.
- Becerebildiği işlerde ondan destek isteyin.
Böylece kendine olan güveni biraz olsun artacak ve kendini daha az çaresiz hissedecektir.
- Kendi
duygularınızı, endişenizi kısmen paylaşın. Burada önemli olan, etkilenmiş olduğunuz anlarken sizi
çaresiz ve çözüm üretemez durumda hissetmemesidir. Çünkü onun tek güvencesi sizsiniz. Sizin
çaresizliğiniz onu çok zorlar ve sıkıntıya sokar.
- Yaşananları kounuşmak istemediğinde onu
zorlamayın.
- Zor günler için yaptığınız planları çocuğunuza anlatın, hatta bazı noktalarda fikir
isteyin. Planların uygulanmasında desteğini almaya çalışın.
- Geçmişte yaşanan güzel günleri
hatırlatın ve yakın bir gelecekte tekrar böyle güzelliklerin yasşanabileceğini anlatın.
-
Çocuğunuza destek olabilecek başka kişilerden (diğer aile bireyleri, öğretmenler) destek
alın.
PROFESYONEL YARDIM ALIN!
Tüm çabalarınıza rağmen çocuğunuzun
sorunları devam ediyorsa, profesyonel yardım almaktan kaçınmayın. Travmatik olayın yaşanmasının
hemen ardından olanak varsa özellikle çocukların psikososyal destek programına alınmaları büyük önem
taşır. Ancak, çocukları olay sonrası bir kez görüp müdahelelerde bulunduktan sonra bir daha görmemek
oldukça sakıncalı. Bir kez yapılan müdahele paradoksal biçimde çok olumsuz sonuçlara yol açabilir.
Zaten süreklilik duygusu zedelenmiş olan çocuklar müdahelenin de devam etmiyor olmasıyla daha ciddi
sıkıntılar yaşayabilir. Profesyonellerin bu konuda dikkatli olması büyük önem
taşır.
Travma her yaşta insanın gerek ruhunda, gerekse de bedeninde örseleyici etkiler yapar. Çocuklar bu durumdan fazlasıyla etkilenir. Ancak travmanın yaratacağı olumsuz etkilerle nasıl baş edebileceğini bilen bir aile veya öğretmen çocuğun yaşadığı travmadan kaynaklı olumsuz etkilenimini en az düzeye çekebilirler.