Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
GÜN IŞIĞI
Dr.  ÖZLEM MESTÇİOĞLU
Psikiyatri Uzmanı
Yazı Boyutu:
Duygusal gelişim (1)

 

Bebekler dünyaya duygusal gelişimlerini tamamlamış olarak gelmezler.  Pek çok duyguyu, tutum ve davranışı zaman içinde edinir, öğrenirler. Duygusal gelişim, hem olgunlaşma hem de öğrenme sonucu tamamlanır. Olgunlaşma zihinsel gelişimin tamamlanma sürecidir ve bebek olgunlaşam sürecinde belli bir uyarana uzun süre bağlanabilme ve bir nesne üzerinde duygusal enerjisini uzun süre yoğunlaştırabilme yeteneği kazanır. Öğrenme ise; deneme-yanılma, taklit, model alma, özdeşleşme ve koşullanma yollarıyla gerçekleşir. Öğrenme ve olgunlaşma süreçlerini tamamlayan bebek duygusal gelişimini tamamlamış olur.

Ancak duygusal gelişimini tamamlamış bir birey kendine güvenebilir, kendini değerli bulur, yaşamda kendisini bir yeri-bir değeri olduğuna inanır, başkalarını önemser ve yaşamda-yaşamında onlara yer açar, başkalarının duygu-düşüncelerini anlamaya çalışır, karşılıklı ilişkiler kurabilir ve bu ilişkilei sağlıklı biçimde sürdürebilir, kendine hedefler koyar ve bu hedeflere ulaşmak için gerekli çabayı harcar.


Bebeğin duygusal gelişimini ilk 5 yılda en fazla belirleyen faktör, anne-babayla kurulan iletişim olmaktadır. Çocuk anne-baba ile kurduğu  iletişim yoluyla;

• Nasıl birisi olduğunu,
• Sevilmeye ne kadar değer olduğunu,
• Yaşamda en az iki kişi için vazgeçilmez ve biricik olduğunu hisseder.


Yine ilk 5 yaşta çocuk ile anne ve baba arasında kurulan sağlıklı iletişim, çocuğun
• Her yaptığının onaylanmasına gerek olmadığını,
• İsteklerinin gerçekleşmemesinin bir felaket, sevilmeme göstergesi olmadığını,
• Başkalarının istekleriyle kendi isteklerini bağdaştırmaya razı olması gerektiğini,
• Sevmeyi ve sevilmeyi, vermeyi ve almayı (alışverişi) öğrenmesini sağlar.

Çocukların duygusal gelişimleri tıpkı diğer gelişimleri gibi (bedensel, zihinsel) yaşlarına uygun evreler halinde gerçekleşir. Her dönemin ortak ruhsal özelliklerinin bilinmesi duygusal gelişimin yolunda gidip gitmediğinin anlaşılması açısından önemlidir.


DUYGUSAL GELİŞİMİN DOĞRULTUSU
• Bağımlılıktan bağımsızlığa,
• Bencil davranıştan işbirlikçi tavıra,
• Yeteneklerin yalından karmaşığa  ve genelden özele doğru değişmesi,
• Düşüncenin somuttan soyuta ulaşması,
• Oyunların yaratcılık ve öğrenme sürecine evrilmesi,
• İlişkilerin sınırlarını anne-baba-kardeşten toplumsal boyuta genişlemesi
• Davranışların dürtüsellikten çevre gerçeklerine doğru yön değiştirmesi şeklindedir.


Duygusal gelişimin bir evresinde ortaya çıkan- öğrenilen özellikler bir sonraki evreye eklenmekle kalmaz, kazanılan davranış-öğrenilen duygu yeni niteliklerle yoğrularak kişiliğe sindirilir. Benzer biçimde herhangi bir evrede yaşanan olumsuzluklar, gecikmeler veya sapmalar sonraki evrelerdeki gelişimi olumsuz yönde etkileyebilir. Alttaki yapı taşlarının sağlamlığı ve düzgünlüğü tüm yapının dengeli olarak yükselmesini güvence altına alır.

Zamanında ve yeterli miktarlarda duygusal gereksinimleri karşılanmayan, duygusal gelişim evrelerini gereği gibi yaşayamayan ve bazı duygularla tanışamayan veya gerğinden fazla yoğun biçimde tanışmak durumunda kalan çocuklar erişkin yaşa geldiklerinde;

• Kendilerini değersiz hissedebilirler,
• Kendilerine güvenemeyebilirler,
• Kendilerini güvende hissetmeyebilirler,
• Güçlü olabileceklerine inanmazlar,
• Otoriteyle-güçlü olanla ilişkiye girmekte zorlanırlar, kaçınırlar,
• Kendi fikirlerini ifade etmekte güçlük çekebilirler.


KAYGI, KORKU, ÖFKE, ÜZÜNTÜ, DEPRESYON, KEDER…
Bebeklikten itibaren gelişmeye başlayan ilk duygular, sevgi, korku, kaygı, öfke, üzüntü, heyecandır.

Kaygı; bebeğin annesinden ayrılabileceğine dair duyduğu endişe ile başlar ve çeşitli alanlarda kendini gösteir. Kaygılı bebek ağlar, huzursuzdur, yemek yemez, uyumak istemez. 2-6 yaşlar arasında gezine ağrılar kaygıyı ifade etmenin bir yolu iken; 5-10 yaş çocuklarda kaygıyı ifade eden ağrılar bacak- eklem ağrılarına dönüşür. 7-14 yaşlarında ise kaygı kelimelere dökülebildiği gibi baş ağrıları şeklinde de gözlemlenebilir.

Korku; iyi kavranılmayan, farklı olarak algılanılan bir olaya karşı duyulan doğal bir tepkidir. İlk korkular 6. aydan sonra gelişmeye başlar. Bebeğin ilk korktuğu şey yabancılardır, ilk 6 ay diğerlerini farklı algılamadığından korkmayan bebek 6.ayda kendini daha çok fark edip başkalarını da var olduğunu algılayınca onlardan korkmaya başlar. Bu dönemde görülen diğer bir korku da, anneden ayrılma korkusudur, çünkü artık annenin de kendi uzantısı olmadığını anlamaya başlamıştır çocuk. Bebekler 9. aydan sonra yüksek seslerden, 2-4 yaşlarında hayvanlardan, 4-6 yaşlarda karanlıktan, canavarlardan, 6-12 yaşlarından garip olaylardan, doğal afetlerden, ölümden, ergenlik döneminde ise yetersizlikten, başarısızlıktan, savaşlardan korkarlar. Elbette ki bu korkular dönemseldir ve geçer. Her döneme ait korkuları çocuğunuz ilettiğinde ciddiye almak, bunlarla ilgilenmek, çocukla alay etmeden, küçümsemeden yaklaşmak önemlidir. Ancak bu korkuları gereğinden fazla ciddiye alır ve gerçek anlamda kaygılanırsanız, çocuklar da aynı duyguları hissedeceğinden korkular kalıcı hale gelebilir. Bir yandan da çocuklarınızın korkuları anne-baba kanalıyla, onları modelleyerek öğrendiklerini de unutmayın.

Öfke; 18 ay öncesinde kişiden çok duruma yöneliktir ve bebek öfkesini bağırarak, bir şeyleri yerlere atarak, tepinerek ifade eder. Ayrıca öfke, istediğini yaptırmak, ilgi çekmek için de kullanılır. Yaptığı şeyi durdurmak, elindekini almak da bebekte öfke uyandırır. Gerçek öfke ise bebeğin kendini dış dünyadan ayırt etmesi ile hissedilmeye başlanır. Üzüntü; bebeğin küçük yaşlardan beri hissedegeldiği bir duygudur, ancak kısa sürer, bir süre sonra çocuk hiç bir şey olmamış gibi davranır. Çocuk üzüntü ile tepkileri anne babayı taklit ederek gösterir, siz üzüntünüzü nasıl ifade ediyorsanız ya da edemiyorsanız çocuğunuz da size benzer biçimde davranacaktır.

Depresyon  ise; 7-8 yaş öncesi pek gelişmez, gerçi bebeklik depresyonu olarak adlandırılan durumlarda yakın zamanda tanımlanmıştır. Depresyon belirtilerini hastalık olarak niteleyebilmek için çocukta benlik (kendini değerli/değersiz bulma) ve zaman (umutsuzluk/gelecekte herşeyin iyi/kötü olacağı) kavramlarının gelişmiş olması gerekir. 8 yaş öncesi çocukta görülen keder belirtilerini depresyon olarak nitelemek doğru olmaz. Keder; kaybetmeye karşı gösterilen doğal bir tepkidir. Çocuklar 7-8 yaş öncesi ölümün anlamını tam olarak kavrayamaz. 3-4 yaş öncesinde çocuklar anne-babalarında ayrıldıklarında çok tepkili olurlar. Ağlayarak, bağırarak protesto ederler, bazen de geri çekilirler, içe kapanırlar, duygularını belli etmemeye çalışırlar.

DUYGUSAL GELİŞİMİN SAĞLIKLI OLABİLMESİ İÇİN…
Duygusal gelişimin sağlıklı olmasını sağlayabilmek için öncelikle anne-babaya çok rol düşmekte, okul çağlarında ise öğretmenlerin de çocuğun duygusal gelişimine katkısı büyük olmaktadır. Sevgi ve şefkat dolu bir ortam, önceden kestirilebilir sınırları belirli bir ilgi-ilişki, tutarlı ve sınır koyucu bir disiplin anlayışı ve çocuktan belenilen şeylerin onun yaşına uygun olması sağlıklı bir duygusal gelişim için anne-babaya düşen görevlerdir.

Duygsal gelişim basamaklarına geçmeden önce her dönemde geçerli olmak üzere ailenin yapması gereken şeylere kısaca bir göz atalım:

• Çocuğunuza nasıl bir duygusal kontrol beklediğinizi öğretin.
• Çocuğunuzu giderek artan ölçüde sorumluluk almaya özendirin.
• Çocuğunuzun duygusal gelişmişlik, yaşına uygun olmayan davranışları üzerinde fazla durmayın; tepki vermekten kaçının, eleştirmeyin, yargılamayın.
• İyi model, örnek olmaya çalışın.
• Çocuğunuzun duygusal anlamda olgun duygu-davranış ve heyecanlarını övgüyle karşılayın.
• Çocuğunuza hangi duygunun ne olduğunu her fırsatta anlatın ki, çocuğunuz duygularını adlandırabilsin.
• Kendi duygularınızı nasıl kontrol ettiğinizi çocuğunuza anlatın, gerçek yaşamda neler- nasıl yapılabilir, gösterin.
• Çocuğunuz olgunlaşmamış bir davranış gösterdiğinde bu davranışı ve altında yatan duyguyu onunla tartışın ve nasıl kontrol edebileceğine dair bir çözüm üretmesinde çocuğunuza yardımcı olun.

İkinci bölümde yaşlara göre duygusal gelişim basamaklarını inceleyeceğiz.


Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.