Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
GÜN IŞIĞI
Dr.  ÖZLEM MESTÇİOĞLU
Psikiyatri Uzmanı
Yazı Boyutu:
Çocuk ve deprem

Deprem gibi bir felaketle baş etmek hem yetişkinler hem çocuklar için oldukça zor bir iştir. Deprem anında yaşanılan korkunun, dehşetin yanı sıra, bir anda tüm yaşam dinamikleri değişivermiştir. Kişilerin yaşadıkları ev zarar görmüş ya da oturulamayacak hale gelmiştir. Arkadaşlarından, komşularından, yakınlarından, sevdiklerinden ölenler veya yaralananlar olmuş olabilir. İş yaşamında, okul yaşamında ciddi değişiklikler ortaya çıkmış olabilir.

Yetişkinler bu ani değişikliklerle nasıl baş edeceklerini bilemeyebilirler ya da baş edemeyeceklerini sanabilirler. Çocuklar ise genellikle ilk defa karşılaştıkları böylesi bir durumda genellikle büyükleri taklit etme eğilimindedirler. Çocuklar depremin kendisinden korktukları kadar, bu olayın yaşamlarında yol açtığı belirsizliklerden, değişikliklerden ve sıkıntılardan da korkarlar.

Her çocuk depremden aynı oranda mı korkar? Elbette ki, hayır. Korkunun derecesini belirleyen pek çok faktör vardır. Deprem konusunda önceden bilgilendirilmiş, bilinçlendirilmiş çocuklar bu olayın ne olduğunu anlayabildiklerinden korkuların şiddeti daha düşük olmakta, yaşadıkları belirsizlikler ve dehşet daha az olmaktadır. Bir diğer önemli konu da; o sırada çocuğun yalnız olup olmamasıdır. Deprem anında yalnız kalmış olsalar bile deprem sonrası dönemde olanaklar elverdiğince anne baba yanlarında olmalarını sağlamak bu açıdan çok önemlidir; böylece kendilerini çok güvende hissedebilirler.

Kolayca anlaşılabileceği gibi yakınlarını kaybeden veya enkaz altında kalan çocuklar deprem sonrasında daha fazla zorluk yaşıyor. Depremle birlikte çocuk ne kadar fazla şey kaybetmişse, yaşamında ne kadar fazla şey değişmişse ileriye dönük olarak o kadar fazla zorluk yaşıyor ve psikolojik sorun geliştirebiliyor.

AŞIRI KAYGILI EBEVEYNLER, ÇOCUKLARIN KORKULARINI DERİNLEŞTİRİR
Deprem sonrası çocukların yaşayacağı korkunun şiddetini belirleyen en önemli etmenlerden biri, belki de en önemlisi ise; anne ve babanın bu konudaki tutum ve davranışlarıdır. Aşırı kaygılı ebeveynler çocuğun korkusunu derinleştirir, çocuk onlara güvenemediğinden kendisini emniyette hissetmez, hem çok korkar, hem çok tedirgin olur hem de çok sıkıntı duyar. Ebeveynler çocuklarının sorularına net, anlaşılır yanıtlar verirse, kaygılarını aşırı şekilde ifade etmezler ve çocuklarının yanında oldukları ve onları koruyacakları güvencesini verirse çocuklar da rahatlayacaktır. Deprem sonrası medyadan yapılan yayınlar, görüntülerin tekrar tekrar verilmesi de çocukları olumsuz etkileyen, korkularını arttıran diğer bir etmendir. Çocukların yaşı, deprem öncesinde yaşadıkları olumsuz yaşam olayları, psikolojik sorunları da deprem sonrası verecekleri psikolojik tepkilerin şiddetini ve neler olacağını etkileyebilir.

DEPREM YAŞAYAN ÇOCUKLAR NASIL PSİKOLOJİK TEPKİLER VERİRLER?
• Depremin tekrarlayacağından ya da depremi hatırlatan bazı işaretlerden aşırı korkma.
• Çok kolay ve sık sık sinirlenme, ağlama, sızlanma, söz dinlememe.
• Saldırganlık gösterme, daha hareketli olma, yerinde duramama.
• Kendini bir işe verememe.
• Daha önce hiç yapmadığı davranışları yapmaya başlama.
• Ebeveynden ayrılacağı kokusuyla ona adeta yapışmak, onsuz hiçbir şey yapmak istememe (okula gitmek istememe gibi), uykuda kabuslar görme, altını ıslatma...
• Yaşının altında davranışlar gösterme (parmak emme, altını ıslatma, emzik, biberonla beslenmek isteme).
• Depremin kendi suçu olduğunu düşünme.
• Yalnız kalmak istememe (tuvalete yalnız gidememe gibi).
• Mide bulantısı, karın ağrısı, kusma gibi fiziksel belirtiler.
• Sessizleşme, içine kapanma.
• Sürekli depreme ve ilgili konular hakkında konuşmak isteme, konuyu hep o konulara getirmeye çalışma.
• Yeme sorunları.

ÇOCUĞUN YAŞINA GÖRE FARKLI TEPKİLER
Çocukların deprem sonrasında verdikleri tepkiler yaşlarına göre değişkenlikler gösterir. Bu değişkenliğin nedenlerinden biri de depremi algılamalarının farklı olmasından kaynaklanır. Çocuklar da yetişkinler gibi deprem felaketinden korkar. Ne var ki depremi, biz yetişkinler gibi kontrolümüz dışında olan doğal bir olay olarak anlamakta güçlük çekerler. Üstelik çocuklar, kendilerini koruyan ve tamamen güven duydukları yetişkinlerin bu olay karşısında çaresiz kalıyor olmasından endişe duyarlar.
• Okul öncesi dönemdeki çocuklar bu felaketin, anne babasının onaylamadığı bir düşüncesi ya da davranışı nedeniyle başlarına geldiğini sanırlar.
• Okul çağındaki çocuklar ise doğal olayları anlayabilirler. Ancak böylesine büyük bir felaketi daha önce yaptıkları kötü bir davranıştan dolayı kendilerine verilmiş bir ceza olrak algılama eğiliminde de olabilirler.
• Ergenlerin depremi algılayışı ise yetişkinlerinkine oldukça benzerdir. Ancak bu felaketin kendi başlarına gelmiş olmasından dolayı öfkeli olabilirler.

AİLELERE ÖNERİLER:
• Çocuklarınıza yaşanan olaylar hakkında bilgi verin. Basit, net, anlayacağı, yaşına uygun bir dille, doğruları abartmadan ve güvence vererek çocuğunuza anlatın. Sorularına basit ve doğru yanıtlar verin. Duruma hakim olduğunuzu hissetmesini sağlayın. Her zaman yanında olacağınızın güvencesini verin, yanınızdan uzaklaştırmayın, bakımını olanaklar elverdiği ölçüde kendiniz yapmaya çalışın. Durumun ciddiyetini hissettirin ama abartmayın.
• Çocuğunuzun başına gelen felaketi anlamasına yardımcı olun. Depremin bir ceza değil bir doğa olayı olduğunu anlatın. Onu dinlemeye, duygularını anlamaya çalışın, bunu yapamadığını hissettiğiniz noktada onun yerine siz onun duygularını ifade etmeye çalışın. Kendi duygularınızı paylaşın. Duygularınızı paylaşırken çaresizlik ve korkunuzun onu endişelendirecek düzeyde olmamasına özen gösterin.
• Ona güven verin: Sık sık sarılın, kucağınıza alın, onu sevdiğinizi, terk etmeyeceğinizi söyleyin.
• Uykudan önce çocuğunuzla fazla zaman geçirin: Kısa bir süre onunla yatabilirsiniz. Uyku öncesinde sohbet etmek, oyunlar oynamak, masal anlatmak, rüyalar hakkında konuşmak kabusları azaltabilir. 
• Soru sormalarına olanak tanıyın: Soru sorma fırsatları yaratın ve tüm soruları yanıtlamaya çalışın. Yanıtı bilmiyorsanız da bilmiyorum deyin. Ölümle ilgili sorular geldiğinde kaçamak yanıtlar vermeyin, konuyu kapatmaya çalışmayın, gözlerinizi kaçırmayın. “Hepimiz bir gün öleceğiz, şu an bunları düşünmek için bir nedenimiz yok” diyebilirsiniz. Ancak soru sormuyorlarsa veya duygularından söz etmiyorlarsa zorlayıcı olmayın.
• Oyunlarını izleyin: Neler söylediklerini ve nasıl söylediklerini takip edin. Oyun çocukların pek çok duygusunu rahatlıkla açığa çıkardıkları alandır.
• En kısa zamanda gündelik alışkanlıklarına dönmelerini sağlamaya çalışın: Deprem sonrasında pek çok şey değiştiğinden ortam sağlamak o kadar kolay olmayabilir. Ancak çocuklar için eski düzeni korumak ruh sağlığı açısından oldukça önemli olduğundan ne kadar çabuk gündelik yaşama dönebilirse o kadar iyi olur. Bu nedenle gündelik yaşama ait basit şeylerin sağlanıyor olması bile rahatlatıcı olabilir. Yemek saati, uyku saati, oyuncak gibi.
• Birlikte plan yapın: Depremle ilgili alınacak önlemler konusunda çocuğunuzla birlikte plan yapın. Olumsuz durumlarda yapılması gerekenler konusunda bilgi verin. Olası tehlikere karşı kendilerini nasıl koruyacaklarını anlatın.
• Umut aşılayın: Yaşanan zorlukların aşılacağına dair umut aşılayın.
• Örnek olun: Yaşanılan korku, çaresizlik gibi duygular la ve diğer sıkıtılarla baş etmek için yaptıklarını paylaşarak çocuklarınıza baş etmeleri konusunda yardımıcı olun, örnek olun. Bu süreçte onlardan yapabileceklerinden fazlasını istemeyin.
• Medyadan uzak tutun.
• Sorumluluk verin: Yaşına uygun sorumluluklar verilmesi çocukların depreme bağlı gelişen sorunlarından uzaklaşmalarına ve yaşama bağlanmalarına neden olur. Bir şeyleri becerdiklerini ve kontrol edebildiklerini gördükçe kendilerini daha güvende ve işe yaramış hissederler.
• Yasına destek olun: Yasla birlikte ölümle ilgili soruları da artacaktır, sabırla soruları yanıtlamak, yasla ilgili törenlere istiyorsa katılmasını sağlamak yasını sağlıklı yaşamasını sağlamak açısından önemli.

Kendinizin ve diğer yetişkinlerin bu felaketten etkilenmiş olduğunu unutmayın ve kendinize de hak tanıyın, yardım istemekten çekinmeyin. Rahatlamak ve sakinleşmek için kendinize zaman ayırın.


 

 

 


Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.