Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
MAYA'NIN PATİLERİ
Op. Dr.  HÜSEYİN MUTLU
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı
Yazı Boyutu:
Hamilelik ve astım

Astım hamilelikte görülen en sık kronik rahatsızlıklardandır. Herhangi bir uyaran nedeniyle tüm solunum yolunda meydana gelen ani daralmalar ile hastanın nefes alması zorlaşır. Bu ani krizler birkaç dakikadan saatlere kadar uzayabilmektedir.

Toplumda astımın görülme sıklığı yüzde 4-5 civarındadır. Hamilelikte astım sıklığı ise yüzde 1 ile 4 arasında değişmektedir.

Hamileliğin son aylarında kontrol edilmeyen ve yeterli tedavi yapılmayan astıma bağlı ciddi problemler sıklıkla görülmektedir.

HAMİLELİĞİN ASTIM ÜZERİNE ETKİLERİ:
Hamilelikte astım hastalığı olan kadınların 3’te 1’i rahatlama yaşarken, 3’te 1’i bu şikayetlerinde artış tarif eder ve 3’te 1’i ise hamilelik öncesi durumundan farklılık yaşamaz. Hamilelikte östrojen ve progesteronun yaptığı bronş genişlemesi ve bebeğin doğum yoluna yerleşmesi ile şikayetler azalır. Buna karşın mide reflüsü, stres ve viral enfeksiyonlara bağlı solunum yolu enfeksiyonları astım şikayetlerini arttırır. Hamilelikte astım şikayetlerinin artışı hamilelik öncesi astımın hafif, orta veya ağır oluşuna göre değişir ve ağır astımı olan kadınların hastaneye başvuru oranı yüzde 51’lerdedir. Hastaneye yatış ise yüzde 27 civarındadır. Hafif astım vakalarında ise bu oran yüzde 12 ve yüzde 2,3’dür.

Hamileliğin ilk 3 ayında astım krizlerinin ortaya çıkması nadirdir. Genellikle 6 aydan sonra astım krizlerinin sıklığı artış göstermektedir. Son aylarda ise şikayetlerin ortaya çıkma sıklığı azalmaktadır.

ASTIMIN HAMİLELİĞE ETKİSİ:
Astımı olan hamilelerde, ona ait komplikasyonlar sıklıkla görülebilmektedir. Erken doğum tehdidi ve bebekte gelişme geriliği sıklıkla görülen komplikasyonlardır. Ayrıca sezaryen ile doğum sıklığı ve hastanede kalma süresi astımlı olan kadınlarda artmaktadır. Astımlı kadınlarda gebelik hipertansiyonu, hamilelikte ve doğum sonrası kanama sorunları sıklıkla görülebilmektedir. Yenidoğan döneminde ise bebekte hipoglisemi, nöbetler, solunum sıkıntıları ve yoğun bakım ihtiyacı daha sıklıkla karşılaşılan durumlardır.

ASTIM KRİZLERİNİ UYARAN FAKTÖRLER
• Alerjenler: polenler, ev tozları, hamamböcekleri, hayvan tüyleri, küfler ve sineklerin atıkları,

• Solunum yolu tahrişi yapan maddeler: sigara içilmesi ve sigara içilen ortam, duman, hava kirliliği, keskin kokular, endüstriyel duman ve kimyasallar,

• Tıbbi sorunlar: viral üst solunum enfeksiyonları, sinüzit, mide reflüsü ve bağırsak parazitleri,

• İlaçlar ve kimyasallar: aspirin, romatizmal ilaçlar, beta bloker adı verilen kardiyoloji ilaçları, radiokontrast maddeler ve sülfitler,

• Egzersizler,

• Soğuk hava,

• Adet kanaması,

• Stres.

TEDBİR VE TEDAVİLER:
Astımda amaç nöbetlerin minimuma indirgemektir. Öncelikle sebep olan faktörlerin ortadan kaldırılması gereklidir. Ev tozları, böcekler vb. için uygun tedbirler alınmalı. Sigara içilmesi bırakılmalı veya sigara içilen ortamlardan uzak durulmalıdır. Mide reflüsü olan hamilelerde mutlaka ilaçla tedavi edilmeli ve uykudan 2-3 saat öncesinde gıda alınmamalıdır. Soğuk havalarda dikkatli davranmalı ve kapalı ortamlarda egzersizlerden kaçınılmalıdır.

Hamilelikte astım ile ilgili kullanılan ilaçların çoğunluğu beta adrenerjik agonist ve kortizon türevleridir. Hamilelikte ilaç risk sınıflamasında ise C grubundadır. Beta adrenerjik agonistler solunum yollarında genişlemeye neden olurken rahim adalesinde de gevşemeye neden olduğundan zararsızlıdır. Kortizon türevi damardan veya solunum yolu ile alınan ilaçlar emniyetle kullanılabilir. Dolayısıyla annenin sağlığını temin edilmesi için gebelikte özellikle ilkbahar gibi riskli mevsimlerde ilaçları alması faydalıdır.

Hamilelik takiplerinde ise astımlı hamilelerde rutin kontrollerin yanında detaylı anomali taraması da yapılması faydalıdır. Özellikle erken doğum riski ve hipertansiyon riski nedeniyle riskli gebelik takip protokolü ile takip gereklidir.

Doğum şekline karar verirken astımlı olmayanlar gibi karar verilir ve sezaryen ancak gerekli durumlarda uygulanır. Doğumdan veya sezaryenden önce dahiliye veya akciğer hastalıkları uzmanı ile beraber uygun tedaviler yapılır ve doğum sonrası önleyici tedbir ve tedavilere devam edilir.

Sağlıklı ve huzurlu bir hamilelik geçirmenizi dilerim.


Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.