ÜYE OL | ŞİFREMİ UNUTTUM

Ülkemizde resmi kayıtlara göre, yüz çocuktan 98’i evde fiziksel şiddet görüyor! 4 çocuktan biri yoksul! 5 çocuktan biri çalışıyor! Eğitimle hiç tanışmamış kız çocuğu sayısı 480 bin!.. Maalesef, ülkemizdeki bu olumsuzluklardan böyle sayfalarca örnek verilebilir... 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı bir kez daha kapımızda oysa... Çocuklarımıza müjdeler vermemiz; “Seni seviyorum, bugünün ve geleceğin harika!” diyebilmemiz gerekiyor güvenle... Fakat, bizler kendimize güvenebiliyor muyuz önce, kendimizi, yaşadıklarımızı sevebiliyor muyuz?

Ülkemizde yaşanan sorunlardan ve sıkıntılardan hepimiz tek tek sorumluyuz aslında... “Ben ne yapabilirim ki?” dememek gerekiyor artık, silkinip ayağa kalkmak, gücümüzün farkına varmak gerekiyor. “Bir şey değişir, her şey değişir”e inanmamız gerekiyor, -zıt kutuplarda yaşasak da hayatı- hepimizin aynı teknede olduğunu, birimize gelen zararın aslında hepimize geldiğini görmemiz gerekiyor...

En önemlisi de aydınlığı çoğaltmamız gerekiyor!

Kendimiz için, çocuklarımız için, hepimiz için aydınlığı çoğaltmamız gerekiyor hem de...
Aydınlığı çoğaltabilmek için de farkındalık ve değişim gerekiyor! Üstelik, hemen şimdi olmalı bütün bunlar!

HER ŞEY DEĞİŞİYOR! BİZ AYNI KALAMAYIZ!
Zaman değişme zamanı! Aynaya bakmamız ve alışageldiğimiz ama artık işimize yaramayan, çağa uymayan her şeyi geride bırakabilme cesareti göstermemiz gerekiyor, tabii işimize yarayan özelliklerimize de ne pahasına olursa olsun sahip çıkmak şartıyla...

Bütün dünyada kriz var! Bu kriz sadece ekonomik olabilir mi?.. Artık önce kendimize, sonra tüm dünyaya bütünü görmek üzere bakabilmemiz, bugüne kadar görmediklerimizi görmemiz, kabul etmediklerimizi kabul etmemiz, anlamadıklarımızı anlamamız gerekiyor; çünkü sadece birimiz, birkaçımız değil, hepimiz harikayız! Harika yanlarımızı keşfedip ortaya çıkartmamız, bizi insan olmaktan, bizi sağlıklı olmaktan, bizi mutlu olmaktan, bizi çocuklarımıza iyi örnekler olmaktan uzaklaştıran her ne varsa, eteklerimizdeki çamurları silkeler gibi silkeleyip atmamız gerekiyor. İçimizdeki ışığı keşfetmek ve tüm evrenle paylaşmamız gerekiyor artık, aydınlığı çoğaltmak için, ışıklarımızı birleştirmemiz, kocaman aydınlık bir dünya yaratmamız gerekiyor, sadece kendimiz için değil, hepimiz için, “biz” için...

YENİÇAĞ KADINLARI, HAYDİ!
Ve biz kadınlar! Tam da bu noktada anahtar nokta olduğumuzu hatırlamalıyız. Doğurma lütfuyla donatılmış varlıklar olarak, dünyayı da yeniden en güzel haliyle doğurabileceğimizi bilmeliyiz. Çünkü yeni çağ, kadının eseri olacak şüphesiz; eril-dişil enerjiler dengelenemeden dünya üstünde kimse rahat edip, huzur bulamayacak...

Öyleyse, baharı kucakladığımız, doğanın kendini yeniden yeniden yarattığını, değiştiğini ve dönüştüğünü gözlemlediğimiz şu günler; 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nirengi noktası olsun hepimize! Değişim için! Bugün için ve yarın için, içimizde ve dışımızda  her ne varsa farkedelim ve kabul edelim! Tıpkı doğa gibi kolaylıkla ve doğallıkla iyiye ve güzele doğru değişip dönüşebileceğimize inanalım. Böylece, çocuklarımız tıpkı doğum mucizesi gibi kusursuz yaşasınlar hayatı, ışıklarıyla var olsunlar ve herkesin bir mucize olduğu gerçeğini yaşam boyu devam ettirebilsinler.

“ANNE OLUNCA ANLADIM” DA  AYDINLIĞI ÇOĞALTIYORUZ!
Tabii, aslında yaşamda her anımızla, seçip yaşadıklarımızla aydınlığa hizmet ettiğimizi ya da etmediğimizi bilmeliyiz öte yandan. Örneğin; bizler, hepimiz “ANNE OLUNCA ANLADIM”  projesiyle aydınlığa hizmet ediyoruz, aydınlığı çoğaltıyoruz aslında. Bu proje etrafında, sağlıklı ve mutlu ebeveynler olabilmek ve sağlıklı ve mutlu çocuklar yetiştirebilmek üzere bilgilerimizi paylaşmak, aydınlığı çoğaltmaktır çünkü...  www.anneoluncaanladim.com bugün 145 ülkede ayda 80 bin tekil ziyaretçi tarafından okunuyor. Hafta içi her gün saat 14.30’da Türkmax’ta canlı yayınımızı izlediğinizde, siz de farkındalık ve değişim için bir çaba veriyorsunuz. Çünkü bilgilerimizi ve deneyimlerimizi paylaşıyoruz. Ve bu hayatınızdaki her an, her şey için geçerli! Seçimlerimizle, yaşadıklarımızla, destek verdiklerimizle çoğaltabiliriz aydınlığı çünkü...

O halde aydınlığı çoğaltmaya devam edelim; insan olmanın, kadın-erkek olmanın, çocuk dünyaya getirebilmenin, büyütebilmenin sorumluluğunu alabildiğimize göre, değişimin ve aydınlık bir dünyaya ulaşmanın da sorumluluğunu alabiliriz pekala, yaşadıklarımıza sahip çıkalım!