Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Yazı Boyutu:

SİGARASIZ ORTAM HEPİMİZİN HAKKI!

Kapalı alanlarda sigara içilmesini yasaklayan kanunun çıktığı tarihten bu yana Türkiye’de ortalama 2 bin ton daha az sigara içildiği belirlenirken; yasanın kabul edildiği şekilde uygulanmasını engellemek üzere...


Sigara endüstrisi destekli olduğu tahmin edilen aleyhte kampanyalar, Sigara ve Sağlık Ulusal Komitesi’ni (SSUK) harekete geçirdi.

SSUK’un, 4207 sayılı Kanun ve 2004 yılında imzalanan “Tütün Kontrolü Çerçeve Sözleşmesi” gereği oluşan tam sigarasız iç ortamları desteklediğini ve yasanın korunması için sonuna kadar mücadele edeceğini kamuoyuna bir kez daha duyurmak üzere, İstanbul Tabip Odası’nda düzenlediği toplantıda konuşan SSUK Başkanı Prof. Dr. Elif Dağlı şunları söyledi:

“Türkiye sigara yasağında son dönemece girdi. 4207 sayılı Kanun gereği olarak 19 Mayıs 2008’den itibaren sigara içilmesi yasaklanan kapalı alanlara, 19 Temmuz 2009 tarihi itibariyle tüm restoran, kahvehane ve barlar da dahil olacak.

Sigara tüketiminin giderek azaldığı ülkemizde sigara endüstrisi, benzer kanunların çıktığı her ülkede oynadığı oyunları sergilemeye başladı. Turizm ve ikram endüstrisine kazançlarının düşeceği yanlış bilgilerini ulaştıran, medya temsilcilerine sigara içmeyi bir özgürlük ve hoşgörü kavramı gibi sunan bu çok merkezli ve organize girişimler, yirmiyi aşkın yıldır birçok ülkede sigara firmaları tarafından sahnelenmiştir. Oysa kapalı alanlarda sigara içme yasağı sigara içmeyeni korumayı, sigara içenin azaltmasını ve sağlığını korumasını sağlar. Kanun çıkan ülkelerde kalp krizlerinin yüzde 60 azaldığı görülmüş, otel, restoran, bar çalışanlarının daha az hastalandığı saptanmıştır. Kamuoyumuzun yüzde 87’si tarafından desteklenen kanunun uygulanmasına itiraz etmek, sağlıksız bir toplum olarak yaşam sürmemizi istemekten başka bir şey değildir. Bazı yasaklar toplumun düzeni ve insan sağlığı için gereklidir. Bütün yasaklar demokrasi karşıtı değildir. Alkollü araba kullanmak, emniyet kemeri bağlamamak yasaktır. Silah ve sigara reklamı yapmak, insan sağlığını bilerek tehdit altına sokmak ve bilerek insan öldürmek yasaktır.”

HAVALANDIRMA VE MASA AYIRMA İŞE YARAMAZ!
Bilimsel araştırmaların klima, havalandırma veya sigara içilebilir ve içilemez gibi bölümlere ayırmanın etkisiz yöntemler olduğunu gösterdiğini belirten Türk Toraks Derneği Üyesi Doç. Dr. Sedat Altın da konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu:
“Çevresel tütün dumanı (ÇTD) için güvenli maruziyet dozu ya da diğer bir deyişle eşik dozu yoktur. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre, sadece tam sigara yasağı çevresel tütün dumanından korunmada etkilidir. Bölümlere ayırmak, kısmi bölmeler yapmak veya klima sistemi kurmak gibi yöntemler tam yasakların yerini tutamaz ve başta bebekler, çocuklar, hamile kadınlar ve hastalığı olanlar olmak üzere diğer insanları hasta eder ve öldürebilir. Havalandırma veya filtreleme sistemleri, ÇTD kokusunun ortamda azalmasını sağlayabilir. Ancak tam dumansız ortam dışında, ÇTD’den koruyucu etkin yaklaşım yoktur. O halde, başta Avrupa ve ABD olmak üzere birçok ülkedeki gibi ülkemizde de lokanta, kafeterya, alışveriş merkezleri gibi halka açık yerlerde yasanın tamamen uygulaması sağlanmalıdır.

Kanun hiç bir ikram endüstrisini zarara uğratmamış, aksine kanunun çıktığı ülkelerde bu endüstrinin işleri yüzde 10 artmış ve yeni işletmeler açılmıştır.”

İŞVERENLERE ÇAĞRI
Yasaların çalışanları zehirli madde ve sağlık tehdidine karşı korumayı hedeflediğini, pasif sigara dumanının ise öncelikle lokanta, kafeterya, bar gibi ikram sektöründe çalışanları etkilediğini kaydeden Türkiye Otel Lokanta Dinlenme Yerleri İşçileri Sendikası (TOLEYİS) Başkanı Cemail Bakındı; “Dumanlı lokanta, kahvehane, pastane, bar gibi yerlerde çalışanların öksürük, hırıltı, göz yanması gibi bulguları vardır. Avustralya’da sigara içmeyen ve gırtlak kanseri olan bir barmene 466 bin dolar tazminat ödenmiştir. Çalışanların sağlığını savunan sendikaları, çalışanlarının sağlığını düşünen işverenleri göreve davet ediyoruz” dedi.

KANUNUN UYGULANMASINA İTİRAZ HASTALIĞIN DEVAMINI İSTEMEKTİR
Türkiye’deki 4 milyon astım, 3 milyon kronik obstrüktif hastasının toplu alanlarda temiz hava solumasını ve sosyal yaşantıya katılabilmesini engellemek insan haklarına aykırıdır. Kanun’un uygulanmasına itiraz hastalığın devamını istemektir.

NEDEN TAMAMEN DUMANSIZ İÇ ORTAMLAR?
Çünkü:
1. Ortamdaki tütün dumanı birçok hastalığın kaynağıdır ve ölümlere yol açar.
2. Tam dumansız iç ortam yaratmakla işçi ve toplum sağlığını tütün dumanının zararlı etkilerinden korumak mümkündür.
3. Tüm insanların tütünsüz, temiz hava soluma hakları vardır.
4. Dünyada sigara içmeyen kişi sayısı daha fazladır; bu kişilerin aynı zamanda başkasının tütün dumanından korunmak da en doğal haklarıdır.
5. Sigara yasakları genellikle hem sigara içen, hem de içmeyen kişilerce desteklenmektedir.
6. Tam dumansız ortamlar yaratmakla özellikle gençlerin sigaraya başlaması özendirilmemiş olur.
7. Sigarayı bırakma isteğinde olan içiciler için de dumansız iç ortam oluşturulması ciddi bir motivasyon sağlar.
8. Tam dumansız ortam çocuklar ve aileler için olduğu kadar, işyerleri için de kazançlıdır. Sigara içmeyenlerin çoğu dumansız iç ortamlara daha sık giderler.
9. Tam dumansız iç ortam yaratmanın maliyeti düşüktür ve çok işe yarar.

ÇEVRESEL TÜTÜN DUMANI NEDİR? NELER İÇERİR?
Sigara dumanı içinde 4 binden fazla kimyasal madde vardır. Bunların 50’den fazlası kanser yapıcıdır. Sigara içenin çevredeki havaya kattığı dumana “çevresel tütün dumanı” denir. Dumanla kaplı havayı soluyan kişi, istemeden ve çoğunlukla farkında olmadan zarara uğramaktadır. Çevresel tütün dumanına maruz kalmanın güvenilir bir eşik dozu yoktur. En küçük miktarının bile zararlı olduğu kanıtlanmıştır. Bu zarardan korunmanın tek çaresi kapalı alanların tamamen sigarasızlaştırılması/dumansızlaştırılmasıdır.

Sigara dumanı, Çevre Koruma Kurumları tarafından 1 numaralı kanser yapıcı olarak tanımlanmaktadır. Şüpheli variller nedeniyle acil önlemler almak; kanserojen olabileceği için siyah poşetleri yasaklamak yanında, iç ortamdaki dumanı-sigarayı önlemek çok daha önemli bir kanser önleme yöntemi olacaktır.

ÇEVRESEL TÜTÜN DUMANINA BAĞLI SAĞLIK SORUNLARI
Hemen ortaya çıkan etkiler: Gözlerde tahriş, sulanma, yanma, baş ağrısı, burunda rahatsızlık, akıntı, öksürük, boğaz ağrısı, kalp hızı ve tansiyonun yükselmesi, solunumsal yakınmalarda artış ve enfeksiyonlar; var olan hastalıkların alevlenmesi, kalp hastalığı olan kişilerde kalp krizi, astım, alerjiler…

Uzun vadede ortaya çıkan hastalıklar:
Solunum hastalıkları: İş yeri veya sosyal ortamlarda sigara dumanına maruz kalmak KOAH (Kronik tıkayıcı akciğer hastalığı) ve erişkin astımına neden olmaktadır.
Kalp Krizi: Çevresel tütün dumanı kalp-damar hastalıklarını yüzde 20-70 oranında arttırmaktadır. Tam dumansız ortamlar kanunu uygulanan yerlerde kalp krizleri yüzde 60 azalmaktadır.
Kanser: Sigara içmeyenlerde çevresel tütün dumanına maruziyet akciğer kanserini yüzde 32 arttırmaktadır. Sigaraya maruz kalan genç kadınlarda meme kanseri riski yüzde 90 artmaktadır. Menopoz öncesi kadınlarda 2,6 kez daha fazla meme kanserine yakalanma riski vardır. Çok az ve devamlı sigara dumanına maruz kalan kadınlarda 50 yaşına kadar meme kanseri olma riski yüzde 60 artmaktadır.

RAKAMLARLA ÇEVRESEL TÜTÜN DUMANI’NIN FATURASI:
- Türk Toraks Derneği, ülkemizde her yıl 10 bin civarında insanımızın kapalı ortamdaki tütün dumanı nedeniyle hayatını kaybettiğini hesaplamaktadır.
- 2002 yılında 25 Avrupa ülkesinde 80 bin insanın ÇTD’den öldüğü bildirilmiştir.
- ABD’de, Çevre Koruma Ajansı’nın (EPA) tahminlerine göre sigara içmeyenler arasından 3 bin kişi her yıl ÇTD nedeniyle akciğer kanserine yakalanmaktadır. ÇTD, her yıl bir milyon üzerinde astımlı çocukta solunum şikayetlerinde kötüleşmeye yol açmaktadır.
- Yılda en az 200 bin işçinin işyerinde ÇTD solunması nedeniyle öldüğü Uluslararası İşçi Sağlığı Örgütü’nce hesaplanmıştır.
- DSÖ tahminlerine göre yaklaşık 700 milyon çocuk (dünya çocuk nüfusunun yarısı) evde, okulda (iş yerlerinde), halka açık yerlerde ÇTD’ye maruz kalmaktadır. Küresel Gençlik Tütün Araştırması verileri, 132 ülkede yaşayan 13-15 yaş arası çocukların yüzde 43,9’unun evde yüzde 55,8’inin de halka açık yerlerde ÇTD soluduğunu bildirilmektedir. Verilere göre, yüzde 76,1 öğrenci kapalı alanlarda uygulanan sigara yasağını desteklemektedir.

Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.