Forum Anasayfası Forum Anasayfası > Genel Konular > Bebeğim & Çocuğum Hakkında > Biz Bize Sorularımız
  Yeni Mesajlar Yeni Mesajlar RSS - (çocuğum için) bunu biliyor muydunuz
  SSS SSS  Forumu Ara   Kayıt Ol Kayıt Ol  Giriş Giriş

Kapalı Konu(çocuğum için) bunu biliyor muydunuz

 Yanıt Yaz Yanıt Yaz Sayfa  123 7>
Yazar
Mesaj
  Konu Arama Konu Arama  Konu Seçenekleri Konu Seçenekleri
bertobat Açılır Kutu Gör
Altın Üye
Altın Üye


Kayıt Tarihi: 03 Şub 2010
Konum: ankara
Durum: Aktif Değil
Puanlar: 2404
Mesajın Direkt Linki Konu: (çocuğum için) bunu biliyor muydunuz
    Gönderim Zamanı: 27 Mar 2010 Saat 13:08
 
 
 
c vitaminin vücutta depolanmadığını. bu sebeple de her gün mutlaka çocuklara c vitamini içeren sebze ve meyveler vermemiz gerektiğini biliyor muydunuz
kinCi diiLim Ama Unutmam!..
şevkat qöSteriRim Ama ŞıMarTmaM.. !
Ciddiye aLıRıM ama KAPILMAM!..
DALGA GEÇERİM AMA KIRMAM..!
Huzur Veririm Ama Söz vermem!!
Yukarı Dön
bertobat Açılır Kutu Gör
Altın Üye
Altın Üye


Kayıt Tarihi: 03 Şub 2010
Konum: ankara
Durum: Aktif Değil
Puanlar: 2404
Mesajın Direkt Linki Gönderim Zamanı: 27 Mar 2010 Saat 13:18
çocuğumuzun zeka gelişimi için aşağıdaki maddeleri yapmamızın önerildiğini biliyor muydunuz

1. Onunla konuşun. Çocuklarınızla konuşmak ve onları dinlemek yapabileceğiniz en önemli iki şeydir. Kimse onunla konuşmazsa konuşmayı öğrenemez ve kimse onu dinlemezse beyni pratik yapamaz; dolayısıyla iletişim kurmayı beceremez. Konuşun, sizinle iletişim kurmaya yaşamının her döneminde ihtiyacı olacak! Araştırmalara göre, bebeğinizle konuşma şekliniz diğerlerinden farklıdır ve bebeğiniz de konuşmayı sizin sözlerinizden öğrenir. Beyin gelişimine sizin anne şefkati dolu sözleriniz faydalıdır.

2. Şarkılar söyleyin. Bebeğinizle şarkılar söyler, güler, şakalaşırsanız çocuklarınız daha erken konuşur.

3. Nesneleri anlatın. Ona bazı nesneleri isimlendirip tarif edin, diğer nesnelerle karşılaştırın, ne işe yaradıklarını açıklayın. Sizi pür dikkat dinlediğini fark edeceksiniz!

4. Arka plandan gelen sesleri kesin. Televizyon ya da radyonun sesi çok açıksa siz ve bebeğinizin dinleme ve konuşma eylemlerini engeller.

5. Çocuğunuz konuşurken bütün dikkatinizi ona verin. Sırtınızı dönmemeye çalışın, diz çöküp göz kontağı kurun.

6. Ona bir şeyler okuyun. Çocuğunuza bir şeyler okumak, dilini öğrenmesini sağlar, algılarını, dikkat genişliğini artırır. Bu yüzden kitapları hayatınızın bir parçası haline getirin, çocuğunuzu uyuturken mutlaka ona okuyun. Çocuğunuzun ilgisini çekmeye başladığında harflerin şekillerini göstererek okuyun, böylece bazı çocuklar okumayı 3 yaşından itibaren öğrenebilir.

7. Müzik çalın. Her ne kadar klasik müziğin çocuğunuza daha parlak bir zeka sağladığı ispatlanmadıysa da, müzik onun zihinsel ve duygusal gelişimini zenginleştirecektir. Bazı insanlar müzik ve matematik yeteneğinin birbirleriyle alakalı olduğuna inanır. Oysa çalışmalar, müzisyenlerin matematikte birçok insandan farklı ya da daha iyi olmadığını gösterir. Çocukların matematik yeteneğine sahip olmasında daha çok ailelerin kitaplar ve iletişimle sağladığı öğrenme cesareti önemli bir rol oynar.

8. Çocuğunuzu uyuturken ona şarkı söyleyin. Bu hem çocuğunuzun daha rahat uyumasını, hem de tekrar ile kelime hazinesini geliştirmesine yardımcı olur.

9. Müzik eşliğinde diğer şeyleri de öğretin. " 1- 2 -3 işte yıkıyoruz ellerimizi 4- 5- 6 şimdi diş fırçalama zamanı..." gibi melodiler çocuğunuzun konsantre olmasına ve kelimeleri hatırlamasına yardımcı olur.

10. Çocuğunuzun sevdiği müziği seçmesine izin verin. Ve davullar, ziller kullanarak gürültü patırtı çıkarmasına bir süre katlanın.

11. Bırakın boyasın. Çocuklarınızın boya kalemleri ve oyun hamurlarıyla vakit geçirmesine engel olmayın çünkü bunlar el becerilerini artırır ve sanatsal bir şekilde kendilerini ifade etmelerine yardımcı olur.

12. Mutlaka beğenilerinizi sunun. Yaptıklarına iltifat edin ve onları herkesin görebileceği bir duvara asın.

13. Sanatsal faaliyetler için malzemeler bulundurun. Yumurta kutularını atmayın, alışveriş paketlerini saklayın, tuvalet kağıtlarındaki ruloları da kesmek ve yapıştırmak için kullanın. Değişik kolajlar yapmak için parktaki yaprakları toplayabilir ve duvar kağıtlarının parçalarını çocuklarınız için saklayabilirsiniz.

14. Sayıları hayatınızın bir parçası haline getirin. Matematiği ne kadar erken öğrenirse, o kadar rahat eder ve kendine olan güveni artar. Merdiven basamaklarını saymak gibi ufak adımlarla başlayın.

15. Sayıları melodik bir şekilde öğretin. "Beşten sonra altı nerde kaldı kahvaltı, altıdan sonra yedi kedi ciğeri yedi" gibi.

16. Büyük küçük gibi niceliklerden bahsedin. "Masadaki tabakları sayabilir misin?" "Büyük olanı mı yoksa küçük olanı mı istersin?" gibi sorularla başlayabilirsiniz.

17. Oyuncaklar ve oyunlar yardımıyla sayıları öğretin. Buzdolabına yapıştırılan mıknatıslı sayılar, küvete atabileceğiniz köpükten yapılmış olanlar, sayılarla ilgili yapbozlar ya da Monopoly'nin çocuklar için olanlarından alın.

18. Bazı şeyleri parçalara bölerek sayıları öğretin. Yiyecekleri küçük parçalara ayırın ve o parçaları çocuğunuzla birlikte sayın.

19. Televizyonu asla bir bebek bakıcısı gibi kullanmayın. Çünkü o çocuklarınızla iletişim kurmakta sizin yerinize geçemez.

20. Aynı videoyu ya da DVD'yi sayısız kere izlemesi sizi endişelendirmesin. Tekrar etme çocuğunuz öğrenmesine yardım eder.

21. Gezin ve öğrenin. Bir parka, kütüphaneye ya da mağazaya yapılan gezilerde çok şey öğrenebilirsiniz.

22. Ara sıra aktivitelerinizi değiştirmeyi deneyin. Diğer çocuklarla oynamasını, onları ve ailelerini düzenli olarak görmesini sağlayın.
 

Kaynak: Haber 7

 
 
kinCi diiLim Ama Unutmam!..
şevkat qöSteriRim Ama ŞıMarTmaM.. !
Ciddiye aLıRıM ama KAPILMAM!..
DALGA GEÇERİM AMA KIRMAM..!
Huzur Veririm Ama Söz vermem!!
Yukarı Dön
bertobat Açılır Kutu Gör
Altın Üye
Altın Üye


Kayıt Tarihi: 03 Şub 2010
Konum: ankara
Durum: Aktif Değil
Puanlar: 2404
Mesajın Direkt Linki Gönderim Zamanı: 27 Mar 2010 Saat 13:31
Shockedbebeğinizin zeka testini kendiniz yapmak ister misiniz.  yalnız testi cevaplarken her çocuğun gelişiminin birbirinden ayrı olduğunu unutmayın. Bebek Gelişim Testi


1- Bebeğiniz... a. Yemek yemek istemediği zaman başını başka tarafa çeviriyor mu? b. Kucak istediği zaman başını/kollarını yukarı kaldırıyor mu? c. Ellerini çırpıp bay bay yapıyor mu?

2- Bebeğiniz... a. Uzattığınız oyuncağı elinizden kapabiliyor mu? b. Kasıtlı olarak oyuncağı yere atıyor mu? c. İki fincan ya da iki bloğu üst üste koyabiliyor mu?

3- Bebeğiniz... a. Kapı ya da açılır kapanır kanatları açmakta zorlanıyor mu? b. Kapı ya da kanadı açmak için parmağıyla itiyor mu? c. Kapı ya da kanadı rahatlıkla açıp kapıyabiliyor mu?

4- Bebeğinizi yemeğini yerken... a. Sizin yedirmeniz mi gerekiyor? b. Bezelye gibi küçük besin parçalarını eliyle almaya çalışıyor mu? c. Baş parmak ve diğer parmaklarını kullanarak bezelye gibi küçük besin parçalarını alabiliyor mu?

5 – Bebeğiniz... a. Ritmik bebek şarkılarını söylediğinizde hoşuna gidiyor mu? b. Parmaklarını bir bir saydığınızda elini ya da ayağını hazır hale getiriyor mu? c. El çırpma eşliğinde bir şarkıyı duyunca ellerini çırpıyor mu?

6- Bebeğiniz... a. Düşürdüğü oyuncağına kayıtsız kalıyor mu? b. Düşürdüğü oyuncağını arıyor mu? c. Oyuncağını kasıtlı olarak düşürüp nereye gittiğine bakıyor mu?

7- Bebeğiniz... a. Çıkardığı manasız sesler ile sizinle bir tür sohbet yapabiliyor mu? b. Sizin baktığınız tarafa bakıyor mu? c. Oyuncak bardaktan içmek gibi bir hareketi taklit edebiliyor mu?

8- Bebeğiniz... a. Oyuncak telefonu ile oynadığınızda bu oyuncağa da diğer oyuncaklara olduğu gibi mi davranıyor? b. Oyuncak telefonun neler yapabileceğini görmeye ilgi gösteriyor mu? c. Tuşlara basıp kulağına götürmek gibi bekleneni mi yapıyor?

9- Bebeğiniz... a. Oyuncağını bir örtünün altına sakladığınızda başka bir tarafa mı bakıyor? b. Bir parçası görünen oyuncağını bulmak için örtünün altına bakıyor mu? c. Örtüyü kaldırıp saklanan oyuncağını buluyor mu?

10- Bebeğiniz... a. Adıyla çağrılmasına kayıtsız mı kalıyor? b. Adını çağırdığınızda size doğru dönüyor mu? c. Adını tanıyıp 'Hani anne, hani baba?' diye sorulduğunda anne ya da babayı tanıyor mu?

Yanıtlar ne anlama geliyor?
Yukarıdaki her bir soru için yanıtlardan birini seçin. Bebeğinizin gelişme oranını bulabilmek için her 'a' yanıtına bir puan, her 'b' yanıtına iki puan ve her 'c' yanıtına üç puan verin.

'A' yanıtları ortalama bir bebeğin altı-sekiz aylıkken yapabileceği şeyleri, 'b' yanıtları dokuz aylıkken yapabileceklerini, 'c' yanıtları ise 12-14 aylıkken yapabileceklerini gösteriyor.

Ortalama bir bebek altı aylıkken listedeki her şeyi yapamayabilir, ama soruların çoğundan 'a' alması gerekir. Gereken skor sekiz ya da dokuz olmalıdır.

Dokuz aylık bebeklerin 'a' yanıtlarının çoğunu ve birkaç da 'b' yanıtı alması gerekir. Gereken skor 13-15.

12 aylıklarda ortalama bir bebek 'b' yanıtlarının yanısıra birkaç da 'c' almalıdır. Gereken skor 24-30.

(haberx)
 
 
 
bence hepimizin çocukları çok akıllı bu tarz testlere fazla kulak vermeyin
 


Düzenleyen bertobat - 27 Mar 2010 Saat 13:40
kinCi diiLim Ama Unutmam!..
şevkat qöSteriRim Ama ŞıMarTmaM.. !
Ciddiye aLıRıM ama KAPILMAM!..
DALGA GEÇERİM AMA KIRMAM..!
Huzur Veririm Ama Söz vermem!!
Yukarı Dön
bertobat Açılır Kutu Gör
Altın Üye
Altın Üye


Kayıt Tarihi: 03 Şub 2010
Konum: ankara
Durum: Aktif Değil
Puanlar: 2404
Mesajın Direkt Linki Gönderim Zamanı: 27 Mar 2010 Saat 13:52
 
12 24 ay arası beyin geliştirici aktiveler
 
* Çocuğunuzla konuşun. Karşılıklı diyalog zekasını geliştirmenin en basit ve en etkili yoludur.

* Her gün mutlaka kitap okuyun.

* Her şeyi sayın ve her şeyin ismini söyleyin.

* Günde 1 saaten fazla televizyon seyrettirmeyin.

* Kendi kendine yemek yemesini ve bardaktan su içmesini özendirin. Böylece güven ve bağımsızlık duyguları kazanacaktır.

* Beraber şarkı ve tekerlemeler söyleyin.

* Dışarıdaki her türlü aktiviteyi beraber yapın. Markete gitmek gibi mesela. Gördüklerinizi ve yaptığınız şeyleri anlatın.

* Eşyaların renklerini söyleyin.

* Çocuğunuza bir kutu vererek kapağını açması, kapatması, içine objeler doldurması ve boşaltmasını sağlayın.

* Açık, kapalı, içeride ve dışarıda kavramlarını öğretin. Bunun için basit kutulardan faydalanabilirsiniz.

* Büyük motor becerilerini geliştirecek aktiviteler yapın. Örneğin; merdiven inip çıkmak. Bu üst ve alt kavramlarının gelişmesine de yardımcı olur.

* Bu yaştaki çocuklar henüz beraber oynamayı ve paylaşmayı bilmeselerde etraflarında çocuk olmasından hoşlanırlar.

* Ona içine bir şeyler doldurup odada gezdirebileceği, hatta içine girip oturabileceği bir kutu veya sepet verin
 
 
çocuk gelişimi org. alıntı
kinCi diiLim Ama Unutmam!..
şevkat qöSteriRim Ama ŞıMarTmaM.. !
Ciddiye aLıRıM ama KAPILMAM!..
DALGA GEÇERİM AMA KIRMAM..!
Huzur Veririm Ama Söz vermem!!
Yukarı Dön
bertobat Açılır Kutu Gör
Altın Üye
Altın Üye


Kayıt Tarihi: 03 Şub 2010
Konum: ankara
Durum: Aktif Değil
Puanlar: 2404
Mesajın Direkt Linki Gönderim Zamanı: 27 Mar 2010 Saat 15:56

UYUMAYI 7 GÜNDE ÖĞRETİN

Bazı bebekler vardır ; doğumdan hemen sonra hayatlarının başlayacağı eve geldiklerinde ya tüm ev halkına hükmeder, istediğini yaptırır, ya da söz dinleyen bir bebek olur .( TABİİ BU NADİREN GÖRÜLÜR).Bazı bebekler vardır ki annelerini geceler boyunca uyutmaz, gündüzleri uyur, geceleri oyun oynamak ister. Zavallı anne uykusuzluk çeker, yorgun düşer.

Bebeğiniz doğduğu andan itibaren onun için her şeyin en iyisini istiyorsunuz. Belki de bu yüzden ilk günlerde geçirdiğiniz uykusuz geceler sizin için hiç önemli değil. Ama bu  bu tempoya ne kadar dayanacaksınız! Haftalar hatta aylar boyu gecenin bir yarısında tatlı uykunuzdan uyanmak hiç hoş olmasa gerek Geceleri arada bir eşinizden yardım isteyecek oluyorsunuz ama o yorganı başına çekip daha derin bir uykuya dalıyor. Bir gün olsun yataktan dinlenmiş ve kendinizi iyi hissederek kalkmanın nasıl bir his olduğunu unuttunuz artık!

Siz bebeğinize düzenli bir uyku alışkanlığı kazandırmak istiyorsanız en başta karar vermelisiniz. Sabırlı olacak , bu yaptıklarınızın sonucunda bebeğinize uyku alışkanlığı kazandıracağınızı aklınıza getireceksiniz.  Bebekler onlara izin verildiği takdirde 3-4 ay arasında kendiliğinden uyuma alışkanlığı kazanıyor. Tabii bu söylenen, siz onu yıllarca sürecek yanlış bir uyku düzenine alıştırmazsanız geçerli. Hele ki bebeğiniz 6 aylıksa ve siz hala gece kuşu olmayı sürdürüyorsanız burada bahsedeceğimiz programı hemen uygulamaya başlayın. Çünkü 7 günde düzenli uykuyu garanti ediyoruz. Bizden söylemesi...

1. GÜN
Yeni Bir Düzen Kurun
Uzun saatler süren öğle uykusu nedeniyle birçok bebeğin günü ve gecesi birbirine karışıyor. Böylece bebek uykuda olması gereken bir saatte oyun oynamayı tercih ediyor. Şimdi bu durumu düzeltmenin zamanı geldi! Son araştırmalar bebeklerin gece ile gündüzü ayırt edebildiğini ortaya koyuyor. Bunun için ona gerekli ipuçlarını vermeniz yeterli.
Yarından başlayarak onu sabah erkenden kaldırın ve her gün aynı saatte uyandırmaya özen gösterin. Yatağını pencerenin yakınına koyun ve perdeleri aralık bırakın. Gün ışığı onun uyanmasına yardımcı olacaktır. Öğle uykusuna yatırdığınız zaman bile hava kararmadan önce onu uyandırın. Böylece gün ışığında uyanması gerektiğini, gece ise uyuması gerektiğini anlayacaktır. Bebeğinizi akşamları da aynı saatte yatağına yatırın. Gerekirse loş ışıkta ona kitap okuyun veya şarkı söyleyin.

2. GÜN
Uygulamaya Devam
Dün başladığınız rutin programa devam edin. Hemen pes etmeyin. Geceleri karnı acıktığı için ağlamaya devam edebileceğini unutmayın. Onu emzirmek ya da beslemek zorunda kalıdığınızda bunu hafif karanlık bir ortamda yapın. Özellikle geceleri bebeğinizi nelerin rahatlattığını iyi gözlemleyin. Ilık banyonun bir çocuk için sakinleştirici, bir başkası içinse tam tersi olabileceğini aklınızdan çıkarmayın. Gece yatırdığınızda müzik dlinletmek gibi rutin alışkanlıklar kazandırın.
3. GÜN
Ağlama Başlıyor
Ağlamak çocukların en büyük silahı! Anne ve babaların da dayanamadığı bir durum. Ancak, sabırlı olun ve kendi kendinize şunu mırıldanın: "Sonuç uyku olacak!" Onu uyutmaya çalışırken ağlaması karşısında endişelenmeyin. Bırakın koyduğunuz uyku kurallarına alışsın. Program değişiklikleri 6 aylıktan küçük çocukları çok daha fazla üzüyor. Bebeğiniz en fazla 15-20 dakika ağlar ama kötü uyku alışkanlığı yıllarca sürebiliyor. Unutmayın ki bu çocuğunuzla sizin aranızdaki bir savaş. Onunla ilgilenmeyin ama kendi merakınızı gidermek için 5-10 dakikada bir kapı aralığından onu kontrol edin. Susması için ışıkları açmayın, yataktan çıkarmayın ya da biberon vermeyin, aksi takdirde ertesi gece de dakikalarca ağlayacağından emin olun.

4. GÜN
Ağlama Savaşı Sürüyor

Geçen gece oldukça uzun sürdü değil mi? Bu gece biraz daha rahat geçecek. Ama bilin ki o yine de ağlamaya devam edecek. Ancak, bu kez daha kısa sürecek, bize inanın. Bunun için kurallarınızın kesin olduğunu ona ispatlamanız gerekiyor. Sabırlı davranmaya devam edin. Ona karşı yumuşak olduğunuz hissini uyandırmayın. Yoksa geçen geceye göre 2 kat daha fazla ağlayacaktır. Sakın ona bu kozu vermeyin.

5. GÜN

Bebeğiniz Sakinleşiyor

Bebeklerin çoğu 3-5 gün içersinde bu programa alışıyor. Dolayısıyla, bu gece belki de şanslı geceniz! 5 dakikada bir onu kontrol etmeyin, en az 15 dakika aralıklarla odasına uğrayın. Bazı bebekler odaya sık sık girilmesinden rahatsız oluyor. Bu nedenle kapı aralığından onu izleyin. Hem unutmayın ki bu gece daha az ağlıyor.
Uyku problemlerinin arasında sıkça rastlananların başında gece emzirmesi ve alt değiştirme geliyor. Tabii ki size bunları yapmayın demiyoruz ama mümkün olduğunca kısa ve sessiz olmasına özen gösterin. Altını değiştirirken bile kesinlikle ışıkları açmayın. Gereginden çok emzirmeyin. Böylece hem onu rahatsız etmemiş olursunuz, hem de yeniden altını değiştirmek, zorunda kalmazsınız!

6. GÜN
Bebeğiniz Uyuyor!

Mucize gibi geliyor değil mi? Sakın, bu mutluluğu günlerdir uyguladığınız kuralları rafa kaldırarak bozmayın. Uyumasını garip karşılayarak onu sık sık kontrol etmeyin, Gevşeyin!
Onu sıcak tutan bir pijama giydirin.Böylece üstünü açmasını kendinize dert etmeyin. Bebek monitörünün sesini kısın ve sadece çok ihtiyacı olduğunda onu duyun. Başarınızı gölgeleyecek davranışlarda bulunmamaya özen gösterin.

7. GÜN
Uyku Sırası Sizde!
Kendinize bir iyilik yapın ve bu gece derin bir uyku çekin. Son 6 gündür belki çok uykusuz kaldınız ama buna değdi değil mi? Çocuğunuza muhteşem bir armağan verdiniz: Düzenli uyku alışkanlığı. Hiç şüphe yok ki, bu program hastalık, tatildeki otel odası gibi etkenler nedeniyle zaman zaman aksaklığa uğrayacaktır. Oysa unutmayın ki, hiç uyku problemi yaşamamış bebekler bile bu durumlarda sorun çıkarıyor. Uyku problemi yeniden baş gösterecek olursa planı en baştan yeniden uygulayın, ikinci sefer ilkinden çok daha kolay olacaktır.

Kaynak: Hande Yüceokur, Eltern Bebek Dergisi, Sayı: 2001/01
< ="http://pagead2.googlesyndication.com/pagead/show_ads.js" =text/> google_protectAndRun("ads_core.google_render_ad", google_handleError, google_render_ad);

kinCi diiLim Ama Unutmam!..
şevkat qöSteriRim Ama ŞıMarTmaM.. !
Ciddiye aLıRıM ama KAPILMAM!..
DALGA GEÇERİM AMA KIRMAM..!
Huzur Veririm Ama Söz vermem!!
Yukarı Dön
bertobat Açılır Kutu Gör
Altın Üye
Altın Üye


Kayıt Tarihi: 03 Şub 2010
Konum: ankara
Durum: Aktif Değil
Puanlar: 2404
Mesajın Direkt Linki Gönderim Zamanı: 27 Mar 2010 Saat 15:59
internetteki araştırmalarıma göre gerçekten işe yarıyormuş. 7 günde uyku.
kinCi diiLim Ama Unutmam!..
şevkat qöSteriRim Ama ŞıMarTmaM.. !
Ciddiye aLıRıM ama KAPILMAM!..
DALGA GEÇERİM AMA KIRMAM..!
Huzur Veririm Ama Söz vermem!!
Yukarı Dön
bertobat Açılır Kutu Gör
Altın Üye
Altın Üye


Kayıt Tarihi: 03 Şub 2010
Konum: ankara
Durum: Aktif Değil
Puanlar: 2404
Mesajın Direkt Linki Gönderim Zamanı: 27 Mar 2010 Saat 16:01

İyi anne-baba çocuğuna kural koyar... Ve bunları uygular!

Çocuğunuzun mutluluğunu istiyorsanız, bazı isteklerine hayır demeyi bilmeli ve uyması gereken kuralları öğretmelisiniz!

Çocuğa sıcak, güvenli bir yuva ortamı sunmak; paylaşmak, başkalarına saygı göstermek gibi yaşamın çeşitli kurallarını öğretmek ve sağlıklı bir özgüven geliştirmesi için yardımcı olmak anne-babaların en önemli sorumlulukları arasında yer alır. Çocuğa çeşitli kuralların öğretilmesinde ise, doğru şeyleri yapmaya teşvik etmek kadar, bazı şeyleri yapmasına engel olmak da önem taşır.

KURAL KOYMANIZ NEDEN ÖNEMLİ?

Kurallar günlük yaşamın önemli bir parçasıdır. Kurallar bir arada yaşayabilmemizi sağlar. Çocuklar nasıl davranmaları gerektiğini öğrenmezlerse, hem yetişkinlerle hem de diğer çocuklarla etkileşim sürdürmeyi başaramazlar. Bu da çocuğun okulda öğrenmesini zorlaştırabilir, çeşitli uygunsuz davranışlarda bulunmasına, sosyal ortamlarda dışlanmasına neden olabilir ve büyük olasılıkla da çocuğun mutsuz ve gergin olmasına yol açar.

NE YAPMANIZ GEREKİR?

Çocukların kendilerini güvende hissetmeleri, sevildiklerini ve kendilerine değer verildiğini anlamaları önemlidir. Ayrıca iyi davrandıklarında bunun fark edilmesi ve takdir edilmesi de çok önemlidir. Kural ve sınırlar çocukların kendilerini güvende hissetmelerini sağlar ve anne-babanın çocuğun güvenliğini koruyan ve sağlıklı sosyal ilişkiler kurmasını sağlayan kural ve sınırları belirlemesi, olumlu davranışları fark etmesi ve bunları takdir etmesi çocuğa kendisine değer verildiğini hissettirir.

Size yardımcı olacak bazı öneriler:

Tutarlı olun


Siz kurallara bağlı kalmazsanız, çocuğunuz da kurallarınızdan vazgeçebileceğinizi öğrenir ve kuralları görmezden geldiğinde sizin de öyle davranacağınızı umar.

Bol bol takdir edin

Çocuğunuz iyi bir davranış gösterdiğinde bunu fark ettiğinizi ve bundan dolayı memnuniyet duyduğunuzu ona gösterin. Örneğin çocuğunuza sarılın, bir öpücük verin ve ne kadar iyi davrandığını söyleyin. Ancak unutmayın, çocuğunuzun davranışı ile takdiriniz arasında bağ kurması için takdirinizi iyi davranış olduğunda, hemen göstermelisiniz.

Önceden planlayın

Çocuğunuzun belli durumlarda uygulanacak kuralları önceden bilmesi hem siz hem de çocuğunuz için yararlı olacaktır. Kuralı bir şey olduğu anda koymayın veya değiştirmeyin. Örneğin uyku saati 21.00 ise ikiniz de buna sadık kalın.

Çocuğu da dâhil edin

Çocuğunuzla karşılıklı oturun ve iyi davranışlar hakkında sohbet edin. Aslında ne kadar çok konuda uzlaştığınızı görmek sizi şaşırtabilir!

Sakin kalın

Olayın sıcaklığı içerisinde bu zor olabilir ama işe yarar. İsteklerinizi net ve sakin bir şekilde belirtin. (Örneğin "lütfen televizyonu kapat" veya "uyku saatin geldi" gibi.)

Net olun

Örneğin "lütfen oyuncaklarını çekmeceye koy" demek çocuğunuzdan beklentinizi net bir şekilde ifade eder ve bu tür bir ifade genel bir şekilde "iyi davran" demekten çok daha faydalıdır. Unutmayın ki çocuğunuz sizi anlamazsa söylediğinizi de yapamaz. İsteklerinizi kısa ve basit şekilde belirtin.

Gerçekçi olun

Eğer uygulayamayacaksanız harika bir ödül vaadetmeniz ya da ağır bir ceza ile tehdit etmeniz doğru değildir. Örneğin "odanı topladığında dondurma yiyebilirsin" gibi küçük ödüller genellikle cezadan daha yararlı sonuç verir. Ancak hızlı mucizeler de beklememelisiniz. Örneğin çocuğunuz odasını kısmen toplamışsa, görevini yapmadığı için eleştirmek yerine, toplamaya başladığı için methetmeniz daha etkili olacaktır.

BAZI SORUNLARIN KAYNAĞI NE OLABİLİR?

Çocuğunuz için kural koymak veya koyduğunuz kuralları uygulamakla ilgili sorunlarınızın çeşitli nedenleri olabilir.

Kendi çocukluk deneyimleriniz

Kendi çocukluk deneyiminiz önemli olabilir. Siz çocukluğunuzda çok fazla cezalandırıldıysanız, kendinizi de aynısını yaparken bulabilirsiniz. Ya da tam tersi geçerli olabilir ve olmanız gerektiği ölçüde net davranamayabilirsiniz.

Anne-baba arasında tutarsızlık

Anne-babanın kurallar konusunda anlaşamaması durumunda da, çocuk kimin kurallarına uyacağını bilemediğinden karmaşa yaşayabilir. Böyle durumlarda anne ya da babasına yaptıramadığı bir şeyi elde etmek için diğer ebeveyne başvurma yöntemini geliştirebilir.

Fazlasıyla yorgun veya meşgul olmanız

Anne-baba olmak enerji gerektirir. Depresif, yorgun, çok meşgul veya isteksiz olmanız durumunda işleri oluruna bırakmanız söz konusu olabilir. Ancak unutmayın ki kurallar olmadığında çocuklar yanlış davranışları alışkanlık haline getirebilirler. Bu da çocuğunuza zarar vereceği gibi sizin de daha fazla enerji, sabır ve zaman ayırmanızı gerektirecek sorunların oluşmasına yol açabilir.

Düzenli olarak birlikte zaman geçirememek

Zor zamanlarınızda çocuğunuzla birlikte güzel zaman geçirmeyi ihmal edebilirsiniz. Herkes bazen kendini gergin ve öfkeli hissedebilir. Dolayısıyla bu gibi durumların çocuğunuzla zaman geçirmenize engel olmaması için önceden plan yapmanız gerekebilir. Örneğin her gün en azından 10 dakika boyunca birlikte oynayabilir, kitap okuyabilir veya yemek yapabilirsiniz.

KİMLERDEN YARDIM ALABİLİRSİNİZ?

Başka anne-babalarla sorunlarınızı konuşmak çoğunlukla faydalı olur. Çocuğunuzun öğretmenleri ile de konuşabilirsiniz. Sorunun nasıl aşılacağı konusunda öğretmenle işbirliği etmeniz çocuk için de yararlı olabilir. Çocuğun bir davranışını değiştirmek zaman alan, zor bir iş olsa da olanaksız değildir. Ayrıca çocuğunuzun doktoru da size bazı tavsiyelerde bulunabilir.

Tüm çabalarınıza rağmen koyduğunuz kuralları uygulamakta başarı sağlayamıyorsanız, bir çocuk psikiyatrisi hekimine başvurmanız gerekir. Çocuk psikiyatrı sorunun nedenini bulmanıza yardımcı olabilir ve çözüm önerilerinde bulunabilir.

www.aile.org

kinCi diiLim Ama Unutmam!..
şevkat qöSteriRim Ama ŞıMarTmaM.. !
Ciddiye aLıRıM ama KAPILMAM!..
DALGA GEÇERİM AMA KIRMAM..!
Huzur Veririm Ama Söz vermem!!
Yukarı Dön
bertobat Açılır Kutu Gör
Altın Üye
Altın Üye


Kayıt Tarihi: 03 Şub 2010
Konum: ankara
Durum: Aktif Değil
Puanlar: 2404
Mesajın Direkt Linki Gönderim Zamanı: 27 Mar 2010 Saat 16:05

BEBEĞİN AĞIRLIĞI
Her bebekte farklılık göstermekle birlikte ortalama bebek ağırlığı 3.4 kg.‘ dır. Erkek bebeklerin ağırlığılığı kız bebeklere göre biraz daha fazladır.

Ağır bebekler: 4.5 kg. Üzerinde doğum ağırlığı olan bebekler normalden ağır olarak kabul edilirler. Ama bilinenin aksine bu bebekler ekstra sağlıklı olarak kabul edilmezler. Şeker hastası olan annelerin bebekleri normalden daha ağır olabilirler.

Hafif bebekler: Eğer bebeğin doğum ağırlığı 2.5 kg dan daha az ise bu bebekler düşük doğum ağırlıklı bebekler olarak adlandırılırlar. Bu bebeklerin normal bebeklerden tek farkı daha sık beslenmeye ihtiyaçları olmasıdır. Eğer bebeğin ağırlığı 2.3 ile 2.5 kg. Arasında sağlıklı görünse bile önlem olarak özel bakıma alınabilir. Bu bebeklerde en sık görülen sorunlar nefes alma, emme problemleri ve vücut sıcaklığı sorunlarıdır.
Eğer bebek 2.3 kg. Altında bir doğum ağırlığında ise özel bakım gereklidir.

Prematüre bebekler: Gebeliğin 40. Haftasından önce doğan birçok bebek düşük doğum ağırlığına sahiptir.

Ana rahminde birkaç hafta önce çıkmak bir takım gelişme basmaklarını atlamak anlamına gelir. 36-38 haftalardan sonra olan doğumlarda genellikle ekstra sıcaklık, ekstra oksijen ve sık beslenmekle hallolan sorunlar bulunabilir. Ama daha önce doğan çocuklarda daha çok yadıma ihtiyaç vardır. Bu bebekler burunlarından takılan bir tüple beslenmek zorunda alabilirler. Hatta nefes almasına yardımcı olacak bir takım cihazlar da gerekebilir.

Zamanına göre küçük bebekler : Miadına göre küçük bebeklerde rahim içi gelişme geriliği denen ve beklenenden daha az büyüme anlamına gelen bir ifade kullanılır. Bu bebekler ana rahminde 40 hafta kalmalarına karşın doğumda akranlarına göre küçük olabilirler. Bu bebeklere yapılan uygulamada prematüre bebeklere yapılana benzemektedir. Miadına göre küçük bebekler rahimde yeterince beslenememiş demektir. Genellikle bebeğin “küçük “ olması gelecekte sorunları olacağı anlamına gelmez. Rahim içi gelişme geriliğinin fetusun kalori ihtiyacını azaltan bir koruma mekanizması olduğu düşünülmektedir.

İLK MUAYENE
Doğumdan 24 saat sonra bebek tıbbi bir kontrolden geçirilir. Bu muayenenin ailenin yanında yapılmasının aileyi tatmin emektedir. Bu muayenede sırasıyla bebeğin kilosu, ve vücut ölçümleri (baş çevresi,boyu) yapılmaktadır. Sonra sırasıyla kalp ve akciğerleri dinlenmekte, iç organlarının elle muayenesi yapılmaktadır. Ayakları, bacak boyu, kalça çıkığı muayenesi ayrıca yapılmaktadır. Daha sonra erkek çocuklarda testislerin yerinde olup olmadığı kontrol edilmektedir. En sonda bebeğin omurgası ve makatı kontrol edilmektedir. Bu muayene sırasında merak edilen her soru sorulmalıdır.

 YENİ DOĞAN BEBEKTEKİ ALIŞILMADIK ANCAK NORMAL OLAN DURUMLAR:
Deri:

Yeni doğanın derisini rengi pembe-kırmızıdır. Bu derinin inceliğinden kaynaklanmaktadır.
Renk değişimi:

Bebeğin kan dolaşımı henüz çok düzenli olmadığından elleri ve ayakları mavi-mor görünebilir.
Noktalar(spot):
Genellikle burun çevresinde görülen beyaz noktalar henüz tam olarak çalışmayan ter bezlerinden kaynaklanmaktadır. Bu birkaç hafta kalabilir. Yine yüzde kırmazı plakalar halinde olan döküntüye “toksik eritem” olarak adlandırılır ve tedavi gerekmeden kendiliğinden düzelir.
Mavi yamalar:
Bunlar mongol lekeleri olarak ta bilinir ve deri altında mavi pigmenti n geçici birikiminden kaynaklanır.
Soyulma:
İlk günlerde bebeğin derisi soyulabilir. Bu özellikle avuç içi ve ayaklarda görülür. Bu hafif nemlendiriciler ile çözümlenebilir.
Saç:
Bebeklerin saç miktarı çok farklı olabilir. Ama genellikle doğum sırasındaki saçlar dökülür. Vücuttaki siyah tüyler ise zamanla dökülür.
Konak (saçlı derideki kepek benzeri birikim) :
Bu da deri soyulmasının bir türüdür ve temizlikle bir ilgisi yoktur

BAŞ
Biçimi:

Bebeğin başı doğum sırasındaki travmalara uygun olarak değişik bir şekilde görülebilir. Bu kafanın hasarlandığı anlamına gelmez.
Bıngıldaklar:
Bunlar henüz kafa kemiklerinin birleşmedigi yerlerdir. Bingildaklar saglam bir zar ile kaplidirlar ve normal temas ile hasar görmezler. Bazen nabiz atişi şeklinde bingildakta hareketlenme olabilir. Bu tamamen normal bir durumdur. Eğer bıngıldak içeri basık görünüyorsa bebeğin nispeten susuz kaldığının bir bulgusu olabilir. Eğer bıngıldak dışarı doğru çıkık ve bebek ağlamıyorsa, bu bir hastalık göstergesi olabilir ve doktora görünmek gereklidir.

GÖZLER
Şaşılık:

İlk günlerde olan şaşılık normaldir. Bebek gözlerini hareket ettirirler. Ak onları kontrol edinceye kadar gözleri kayabilir. Bu durum 6. Ayda düzelir. Ancak sabit bir şaşılık varsa doktora görünmek gereklidir.

KULAKLAR
Akıntı:
Kulak yolu kendi ürettiği balmumu benzeri bir salgıyla kendi kendini temizler. Ancak bu salgı ile iltihap akıntısının karıştırılmaması önemlidir.
Ağız:
Bebeğin dili altındaki doku nedeniyle erişkinlere göre daha hareketsizdir. Bu dilin hareket etmediği kanaatini doğurabilir. Bu zamanla düzelir. Ve gerçekten bağlı dil olarak adlandırılan durum az görülen bir durumdur. İlk yaş günüde dil tamamen hareket etmelidir.
Üst dudaktaki kabarcıklar:
Bunlar emme sonucunda oluşan kabarciklardir ve bebek emdigi sürece görülebilirler.
Beyaz dil:
Yalnızca anne sütüyle beslenen bebeklerin dilinin beyaz olması normal bir durumdur.
Sıvı dolu keseler:
bunlar damakta görülebilen zararsız kistlerdir.
Memeler:
Yeni doğan kız ve erkek bebeklerde memelerin şişkin olması hormonlara bağlı bir durumdur ve doğumdan 3-5 gün içinde belli olurlar. Bazen az miktarda süt benzeri salgı da gelebilir. Bunun kesinlikle sıkılmaması gereklidir.

KARIN
Karın fıtığı:
Göbek deliğine yakın ve bebek ağladığında belli olan bir şişkinlik normal değildir. Ancak bu durum yaygındır. Bunların az bir kısmında cerrahi müdahaleye ihtiyaç duyulur ve çoğu 1 yıl içinde kendiliğinden geçer.
Cinsel organlar:
Erkek ve kız bebeklerin cinsel organları hormonlar etkisiyle büyük görünebilir. Cinsel organlarda kızarıklık, şekil değişiklikleri bulunabilir bunlar ilk muayene sırasında doktor tarafından kontrol edilecektir ancak bu sırada merak edilen her şey doktora sorulmalıdır.
İnmemiş testis:
Erkek çocukların testisleri karın içinde gelişir ve torbaya doğum öncesinde inerler. Eğer ilk muayene sırasında doktor torba içinde testisleri hissetmezse bu her zaman inmemiş testis anlamına gelmez testisler hareketli-retraktil- de olabilirler. Eğer testis gerçekten inmemişse gerekli tıbbi müdahale zaman içinde yapılacaktır.
Kapalı sünnet derisi-fimozis:
Yeni doğanların sünnet derisi genellikle sıkıdır. Sünnet derisi geri çekilemez çünkü bu yaşta elastik değildir.
Katran renkli dışkı:
Mekonyum: bu siyah-yeşil renkte yapişkan olan dişki bebegin ilk dişkisidir. Ilk gün bu dişkinin gelmemesi doktora söylenmelidir.
Dışkıda kan:
Nadiren bebeğin dışkısında kan görülebilir. Bu doğum sırasında olan kanamanın yutulmasından kaynaklanmaktadır. Ancak bezin doktora gösterilmesi gerekebilir.
Kırmızı idrar:
Çok erken gelen idrar kırmızı renkli ürat kristalleri içerebilir. Benzer şekilde bezin doktora gerekebilir.
Sık idrar:
Bebeğiniz 24 saat içinde 30 kereye kadar idrar yapabilir. Anormal olan 4-6 saat boyunca idrarını yapmamasıdır.
Vajinal kanama:
Kız bebeklerde çok az miktarda vajinal kanama görülebilir, bu annenin hormonlarından kaynaklanmaktadır.
Vajinal akıntı:
Berrak veya beyaz renkli bir vajinal akıntı normaldir ve birkaç gün içinde kesilir.
Burun akıntısı:
Az miktarda burun akıntısı normaldir ve bebeğin soğuk aldığı anlamına gelmez.
Gözyaşi:
Bir çok bebek 4-6 haftalık oluncaya kadar gözyaşı dökmeden ağlarlar. Bu da normaldir.
Terleme:
Bebeklerin ısıyı alıp kaybettikleri yerleri başlarıdır. Bazı bebeklerin boyunlarında da terleme olabilir.
Kusma:
beslendikten sonra bir miktar kusma normaldir.

BEBEĞİ TUTMA VE TAŞIMA
Yeni doğan bebeklerin düşürülme korkusu içgüdüsel olarak bulunmaktadır. Henüz başını tutamayan bir bebeğin başı desteklenemediğinde başı arkaya düşecek ve bebek iç güdülerinden gelen korkuyu yaşayacaktır. Bebek her kucağa alındığında onun bütün vücudunu destekleyecek şekilde tutmak gereklidir. Onu kendinizi belli etmeden kucaklamanız onu yalnızca korkutacaktır.

GİYİM:
Bazı bebekler giyinmekten ve bezlenmekten hoşlanmaz. Bunların başlıca sebepleri şunlardır:

- Soğuk bir yüzeye vücutlarının temas etmesi çıplak derilerinin havayla temas etmesi
- Kıyafetlerin başlarının üzerinden çıkarılması
- Ayaklarının havada tutulması

Deneyler çevre sıcaklığı 29 derece civarına geldiğinde vücudun sıcaklık üretimini durdurduğunu göstermektedir. Buna göre normal doğum ağırlığındaki bir bebeğin giyimi bulunduğu ortamın sıcaklığına göre çabuk değişebilir olmalıdır.
Bebeğin asıl ısı kaybı başından olmaktadır. Buna göre başı korunmalıdır.
Derin uykuda bebek soğuğa daha duyarlı olmaktadır. Derin uykuda bebek arada sırada kontrol edilmelidir. Bebeğin üşüdüğünün belirtileri: nefes alma hızı artar. Huzursuzdur.
Bebek daha çok üşüdükçe daha sakinleşir. Ve bu halde onu sarmak içerideki soguk kiyafetlerin izolasyonuna ve bebegin daha çok üşümesine yol açar. Bu durumda bebek sicak bir ortamda soyulmali ve kiyafetleri degiştirilmelidir. Fazla sicakliginin farkinda olun.
Yazın bebeklerin kıyafetlerinin pamuklu olmasına özen gösterin. Sentetik kıyafetlerden kaçının. Eğer bebek çıplak iken mutluysa ortam müsaitse bırakın çıplak kalsın. Dışarıda ise güneşten koruyun.


BEBEĞİN TEMİZLİĞİ

Bebeklerin altları dışında sık temizlenmeye ihtiyacı yoktur. Genellikle kordon düşünceye kadar bebeğin yıkanmaması önerilir. Banyo yerine vücudunu ıslak bezle silebilirsiniz. Bu sırada burun ve kulaklara kulak temizleme çöpü sokmayınız.

İdrar ve kaka alışkanlıkları
Bebeğin ilk kakası siyah-yeşil renkli katran kıvamındadır ve mekonyum olarak adlandırılır. Eğer ilk gün kaka yapmamışsa doktor haberdar edilmelidir.
Kakanın değişmesi: Mekonyum sonrası kaka kahverengi-yeşil yarı sıvı ve içinde katı parçalar bulunan bir haldedir. Eğer kaka sizi endişelendiriyorsa bezi alın ve doktoruna sorun.

Kaka alışkanlığının oturması:
Anne sütü alan bebeklerin kakası sarı macun kıvamında olur. Fakat bazen yeşil renkli ve sıvı olabilir. Önemli olan bebeğin genel durumudur kakasının değişimi çok önemli değildir. Hazır mama alan bebeklerin kakası daha fazla ve daha yoğundur.

Kabızlık:
Biberon alan bebekler günde birkaç kez kaka yaparlar ancak meme alan bebekler birkaç gün kaka yapmadan geçirebilirler. Biberon alan bir bebek iki günde bir kaka yapıyorsa bunun sebebi genellikle suyu az içmesidir

İshal:
Biberon alan bebekte ishal başlarsa doktora görünmek gerekir eger eşlik eden kusma da varsa acil muayene gereklidir. Gastroenterit denilen sindirim yollarinin iltihabi küçük bebekler için tehlikeli olabilir. Ancak ishallerin çogu iltihaptan degil yiyeceklerdendir.

Renk değişiklikleri:
Katı gıdaya başlamadan önce verilen bazı gıdalar kakanın renk değişikliğine yol açar.

İdrar:
Önemli olan idrarı ne kadar sık yaptığı değil yapmadığı önemlidir. Birkaç saatlik kuru kalan bebeği dikkatle izlemek gerekir. Ağlama ve sakinleştirme bebekler ağladığında genellikle bunun bir sebebi vardır.

EN SIK AĞLAMA SEBEPLERİ

Açlık: en sık ağlama sebebi açlıktır. Bebek aç olduğunda onu yalnızca süt susturabilir.

Fazla uyarı, korku: Çevrelerindeki hızlı değişimlerde bebekleri korkutabilir.

Zamanlama hatası: Bebek karnı tok, uykusunu almışken hoşuna giden hareketler, uykudan hemen önce çok rahatsız edici olabilirler. Aynı şekilde biberon deliğinin değişimi bile bebeği huzursuz edebilir.

Üstünün çıkarılması: Bebek derisinin kumaş ile temasinin kaybettigi zaman bile huzursuz olabilir. Ayrica başindan çikarilan bir giyecek de bebegi huzursuz edebilir.

İrkilme: Bebek uykuya dalarken irkilebilir. Bu irkilme bile bebeği ağlatabilir.

Fiziksel temasın kalkması: Bebekler kucaktan bırakıldığında ağlayabilirler ve tekrar kucağa alındığında tekrar susarlar. Bu sakinleşme fiziksel temastan kaynaklanır.

Bazen bebeklerin neden ağladığı anlaşılamaz. Bu durumda bazı tedbirler almak faydalı olabilir. Bunlar:Ninni söyleme, emzik veya hafif ısıtmak ile olabilir.

Kolik nedir:
Bebek günün aynı saatlerinde (genellikle akşam) ağlamaya başlıyorsa, alınan her tedbir onu yalnızca birkaç dakika sakinleştiriyorsa bebek “kolikli” olabilir. Bebeğinizde infantil kolik varsa;

- akşam veya gece beslenme sonrasi şiddetli şekilde aglamaya başlar
- ağlamaya çığlık atma eşlik eder, sanki bir yeri acıyor gibidir.
- yapılan her şey onu yalnızca birkaç dakika sakinleştirir. Birkaç dakika sonra ağlama ve çığlık tekrar başlar.
- bebek bu ağlama nöbetleri arasında tamamen sakin değildir. Hala hıçkırmakta ve titremektedir.
- bütün bu olay birkaç saat sürer ve geçer. Gece genellikle bir problem yoktur
- aynı olay genellikle her gün tekrar eder ve ertesi gün aynı saate kadar bir problem yaşanmaz.

Bu bulgular varsa bebekte “infantil kolik “ vardır veya başka bir tanımla bebek koliklidir.İnfantil kolikin sebebi bilinmemektedir. Eğer sebep ararsanız kafanız daha fazla karışacaktır. Bebekte organik bir problem yoktur. Her ağlayan bebekte infantil kolik yoktur.

İnfantil kolikin tedavisi: maalesef yoktur. Bu durumdaki bebekleri olan ailelerle konuşmak, hangi davranışın bebeği rahat ettirdiğini bulmak, kolik sırasında nöbetleşe bebeğe bakmak, yürüyüşe çıkarmak,bazen kendi haline bırakmak, faydalı olabilir. Kolik genellikle 6. Aydan sonra kesilir ancak 12 aya kadar da sürebilir. Unutmayın kolik çocuğunuza zarar vermez.

Diş çikarma:
Bebekler genellikle 6. Ay civarında ilk dişlerini çıkarırılar. İlk çıkan diş önde ve alttadır bir çok bebekte diş çıkarma geç başlar. Bu çocuğun geç kaldığı anlamına gelmez. Ama bazı bebeklerde ilk diş 4. Ayda da çıkabilir. Diş çıkarma çocuğu halsiz düşürüp, ateşinin çıkmasına yol açar. 6. Ayında damağını kaşıyan, halsiz, ateşi bulunan bir bebek diş çıkarıyor demektir. Ama bebeğin diş çıkarması tıbbi muayeneden ihmal edileceği anlamına gelmemelidir. Diş çıkarma sırasında ateş 38 derecenin üstüne çıkmaz, havale geçirilmez, kusma ve ishal olmaz. Bunları göz önünde tutmak gereklidir. Bunlar başka hastaliklarin belirtileridir ve bir doktora görünmek gereklidir.

İsilik:
İsilik, hafif kırmızılıktan cerahatli iltihaba kadar değişen görüntülerde olabilir. Erken dönemde hafif kırmızılıkla başlar, ama ileri dönemlerinde iltihaplı hale dönüşebilir. İsilik, bebeğin altını silerken kullanılan bezlerin yapıldığı maddelere karşı alerjiden olduğu gibi idrarın asitliğinden de kaynaklanabilir. Veya her ikisi birden de olabilir. Çözüm basittir. Ilık su en iyi çözümdür. Bebek her altını kirlettiğinde altı hemen temizlenmedir. Mümkün olduğunda altını açık bırakın ve bu halde tutun.
 
EMZİK ALIŞKANLIĞI

Avantajlar:


- eğer bebeğiniz emzik emmeyi seviyorsa ve rahatsız olduğunda emziği verin bu bebeği sakinleştirecektir.
- eğer bebek uyuduğunda emzik ağzında kalıyorsa, bebek uyanınca tekrar emecek ve uykuya tekrar dalacaktır.
- bebek emzik emiyorsa büyük ihtimalle parmağını emmeyecektir.

Dezavantajlar:

- bebek bir kez alıştığında emziksiz yapamaz. Yıllar boyunca kullanabilir ve bırakmakta zorlanır.
- emzik genellikle derin uykuda düşer. Bebek uyaninca emzigi tekrar emmek ister. Bu da onu uyandirir.
- uyanıkken emziği emen bebek ses çıkarmayı azaltır. Ve oyuncakları ağzıyla keşfetmeyi erteler.
- her seferinde temizleyemiyorsanız emzikler hijyenik değildirler.

kinCi diiLim Ama Unutmam!..
şevkat qöSteriRim Ama ŞıMarTmaM.. !
Ciddiye aLıRıM ama KAPILMAM!..
DALGA GEÇERİM AMA KIRMAM..!
Huzur Veririm Ama Söz vermem!!
Yukarı Dön
 Yanıt Yaz Yanıt Yaz Sayfa  123 7>
  Konu Paylaş   

Forum Atla Forum İzinleri Açılır Kutu Gör

  | İletişim | Reklam | Gizlilik İlkeleri Copyright 2007-2025 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.