Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Yazı Boyutu:
Hülya Yıldırım

GERÇEKÜSTÜ YAŞAMLAR…


Hamileliğim boyunca seks yaşantımda en ufak bir değişiklik olmadı, hatta performansım iki katına çıktı, doğumdan sonra ise bir seks bombası kıvamında takıldım, türünden gerçek üstü senaryolarla karşınıza dikileceğimi sanıyorsanız, fena halde yanılıyorsunuz. Çünkü ben gerçeküstü bir varlık değil, insanım! İnsan dediğinizin de duyguları, düşünceleri, hormonları, psikolojisi, beyni ve akıp giden bir hayatı var, malum. Ve işte, bütün bunların toplamından seksimiz de -maalesef ve iyi ki- etkileniyor.

Bendeniz, hamileliğimin ilk 2 ayında tamamen kendi içime dönmek istedim, seksi de çok arzulamadım açıkçası… Hormonların etkisiyle olacak 3. aydan sonra harika hissediyordum. Fakat, 5. ayın ortalarına doğru da bu kez kocam; "Karnın çok büyüdü, seninle artık cinsel ilişkiye giremem" dedi. Doğumdan sonraki 2 ay ise, ben değil seks yapmak, bunu düşlemedim bile! Seksi bırakın; nerede ve ne zaman uyudum, hatta uyudum mu, yemek yiyecek vaktim oldu mu, olduysa da hangi arada bilemiyorum. Her şey, ama her şey arapsaçına dönmüş gibiydi. O zamanlardan hatırladığım tek şey; Duru'yu emziriyordum, altını değiştiriyordum, uyutuyordum; sonra 15 dakika geçmeden yine emziriyordum, altını değiştiriyordum, uyutuyordum veeee… Hatırlıyorum da, günler bu şekilde gecelere karışırken, kocam da ben de mor göz altlarıyla ama garip bir mutluluk ve haz duygusuyla ortalıkta dolanıyorduk…

Sonraki gün ve aylarda ise, kendimiz ve birbirimize zaman ayırmak için sıkı organizasyona ihtiyacımız olduğunu öğrendik! Ama benim, anne olmayı ilk zamanlar bir ritüele dönüştürmem, emzirme nedeniyle cinsel hazzı zaten dorukta yaşıyor olmam ve eşimle her sevişme girişimimizde göğüslerimden süt fışkırmasıyla konsantrasyonların alt üst olması gibi ilginç deneyimlerle bambaşka şeyler de öğrendik…

Seks periniz geri gelir
Sonuçta, buradan bebek bekleyen ve yeni doğum yapmış çiftlere seslenmeden edemeyeceğim. Eğer birileri size, "Ben hamileyim ama seksim hala harika, hatta eskisinden de harika" derse ya da "Yeni doğum yaptım ama 4 ila 8 hafta bile beklemeden eşimle cinselliğimize kaldığımız yerden devam ettik, hem de ne devam ediş" derse… Sakın ha, komplekse kapılıp, trip yapıp, kendinizi yalnız hissetmeyin! Birincisi, bu arkadaşlar büyük ihtimalle biraz abartarak anlatmayı seviyorlar. İkincisi, abartmasalar da yeryüzünde çok sık rastlanan insan tipinden değiller. Üçüncüsü, yaşam şartları bir elleri yağda bir elleri balda cinsinden ki, hayatlarına bir çocuğun katılması bünyeleri pek sarsmamış. Olabilir…

Fakat, inanın yaşam gibi seks de kaçmıyor, yanıbaşımızda. Siz, eşinizle bir ömür boyu sürmesini dilediğiniz bir yolculuğa çıktınız ve doğumdan önce de malum yeterince seviştiniz! Eh, doğumdan sonra da, birbirinizle o güne kadar sevgili ve karı-koca olmayı öğrenmiş bir çift olarak (o ana kadar öğrendiğinizi varsayıyorum), biraz da anne-babalığı öğrenmeye ve bu duruma bünyelerin adapte olmasına ihtiyaç duyabilirsiniz. Bu da olabilir…Ve sonuçta, yeni bebek sahibi olma durumundan yaşamınızdaki her şey ne kadar etkileniyora, seksiniz de o kadar etkileniyor işte. Rahat ve güvenli olun…Eğer, eşler arasında karşılıklı sevgi, aşk ve emek baki ise, seks perisi de kısa zamanda yuvaya dönüyor. Kaygılanmayın…
 

ANNEYİ KAYIRAN KÖŞE
Tadilat dolayısıyla kapalıyız!

Lohusalık kanaması bittiğinde ( 4 ila 6 hafta) tıbbi açıdan cinsel yaşama dönülmesi için bir sakınca olmayabilir. Fakat, doğum dikişleri, hormonal değişimden kaynaklanan vajina kuruluğu, yine o bölgede ağrı hissedilmesi… Üstüne süt dolu göğüslerinizin ağrı ve ateş yapması… Hamilelik, doğum ve yenidoğanın yarattığı yorgunluk… Kalçada, bacakların üst kısmında toplanan kilolar, şiş bir karın ve çocuğun yanında promosyon olarak kazandığınız çatlaklarla yeni dış görünümünüze alışmaya çalışmak… Bitmedi! Bütüüün bu değişimlerin üstüne taşımak ve becermek zorunda olduğunuz çocuklu yaşam stresi, kadınlarda "Tadilat dolayısıyla kapalıyız" yazılı bir pankartla dolaşmak isteği uyandırabilir. Fakat, buna bile ne vakitleri ve ne de mecalleri kalmamış da olabilir. Ve bu bahsettiklerimizin hiç biri -ne görünüş ne de hissediş olarak- bir kadın için hiç de seksi değildir!

Erkekler hemen, "Ama bizim için de bütün bunlar hiç seksi değil" diye ortaya atılmasın, fena olur. Çok enerjileri varsa, (çünkü doğum travması onlar için de az stres kaynağı ve yorgunluk değildir) derhal bebek bakımına yönelsinler de (asla yavrularından başka birine değil!), yeni annenin de kendini daha seksi hissedebilmek ve en yakın tarihte yeniden seks yapabilmek için zamanı ve enerjisi olsun!


SEKS PERİNİZ DÖNDÜ MÜ?

Hamilelik, doğum travması ve bebekli yaşama geçiş süreci, size, "Daha önce bir seks yaşantım var mıydı?" bile dedirtebilir. Bu süreçte nelerin doğal olduğunu öğrenmenizde fayda var…

Evet, artık yuvanızı paylaştığınız bir yabancı var ve ilişkiniz, -buna cinsel yaşamınız da dahil- üçüncü kişinin (bu ilk çocuğunuz değilse daha fazlasının) gölgesinde devam edecek... "Romantizm kayboldu" diye trip yapacak, "Benimle eskisi kadar ilgilenmiyor zaten" diye takacak, "Yoksa beni artık beğenip, istemiyor mu?" diye paniğe kapılacaksınız. Ve muhtemelen, en azından bir süre - bu uzun bir süre olabilir- başka bir şey hissedemeyecek kadar kendinizi yorgun hissedeceksiniz. Üstelik bütün bunlar, doğum yapan siz olsanız bile kocanız için de geçerli olacak... Fakat, hisleriniz ve istekleriniz hangi yönde olursa olsun, gerçekleri bilirseniz, yaşamınızın ve elbet seksinizin de, nasıl ve ne zaman normale döneceğini bilirsiniz. İşte, doğumdan sonra doyurucu bir cinsel yaşam için size ve eşinize kılavuzluk edecek bilgiler...

BUNLAR ÇOK DOĞAL!
- Geçici fizyolojik değişiklikler cinsel hayatınızın yoğunluğunda azalmaya yol açabilir.
- Doğum sonrası hormonlarınızın düzenlenmesi sırasında, hatta süt verme döneminde cinsel istekte azalma olabilir.
- Yorucu günler, uykusuz geceler ve bebeğinizin bitmeyen ihtiyaçları her ikinizin de libidosunu ister istemez düşürür.
- Doğumdan sonraki ilk cinsel deneyiminizde acı ya da ağrı hissetmeniz gözünüzü korkutabilir. Fakat, bu tür ağrılar perine iyileştikten sonra bir süre daha devam edebilir.
- Cinsel ilişkiye ilk dönüşünüz mükemmel bir orgazmla sonuçlanmayabilir. Doğumdan sonra kadınların çoğu haftalarca orgazm olamazlar.
- Emziren annelerde hormonal değişimlerin sonucu olarak, vajinal kayganlığın azalması nedeniyle duyulan rahatsızlık da cinsel isteği azaltabilir. Bu sorun, süt vermeyen kadınlarda da altı ay kadar sürebilir.
- Ön sevişme sırasında göğüslerinizden süt gelmesi sizi ya da eşinizi fiziksel ve psikolojik olarak rahatsız edebilir.
- Annelik ve emzirmek hem sevgi, hem de cinsel ihtiyaçlarınızı doyurabilir. Bu nedenle eşinize istediği yakınlığı gösteremeyebilirsiniz.
- Bebek hayatınıza girdiğinden beri yapmanız gereken o kadar çok şey vardır ki, boş bir zaman diliminde seks yapmak ilk tercihiniz olmayabilir.

NELER YAPABİLİRSİNİZ?
- Hormonal değişimleriniz vajinanızda kuruluk yaptığından, salgılarınız normale dönene kadar, kayganlaştırıcı bir ürün kulanabilirsiniz.
- Doktorunuzdan, vajinanızdaki ağrı ve hassasiyeti azaltması için yüzeysel bir östrojen kremi yazmasını isteyebilirsiniz.
- Kegel egzersizleri, pelvis kaslarınızı güçlendirmenize yardım edeceğinden çok işinize yarayabilir.
- Seks sırasında yan yana ya da kadının yukarıda olduğu pozisyonları tercih etmek yeni doğum yapan kadının lehinedir. Çünkü bu pozisyonlar sırasında hassas perineye daha az basınç uygulanır.

ERKEKTEN BEKLENEN!
- Tabii ki, erkekten ilk beklenen eşine duyduğu sevgiyi ve ilgiyi taze tutarak bu geçiş döneminde sabır ve hoşgörü göstermesidir. Zamanla eski heyecan geri dönecektir ve seks eskisi kadar doyurucu olacaktır. Telaşa mahal vermeyin, verdirmeyin.
- Doğumdan sonraki geçiş dönemi sırasında, aşkınızı cinsel ilişki kurmaksızın da ifade etmenin yollarını bulun. Kadının cinsel güveninin canlanması için buna ihtiyacı vardır.
- Bebeğiniz her uyuduğunda, eşinizle geçirebileceğiniz özel zamanlardır. Romantik planlarınızı bu zaman dilimlerine denk getirin.

- Kendinize ve eşinize güvenin. Gerekiyorsa, ilişkiniz ve cinselliğiniz hakkında konuşun. Ama eşinizin cinsel isteksizliğinin devam edeceği, artık seks istemeyeceği konusunda endişelenmeyin. Endişelenmeniz ve bunu ona yansıtmanız sadece süreyi uzatacaktır. Siz, romantizmi elden bırakmayın yeter...

- Her zaman sevgiyi sevişmekten ön planda tutun. Ve cinsel ilişkinin sayısının değil niteliğinin önemli olduğunu gözardı etmeyin. Öpüşmek, masaj, yatakta film seyrederek bir şeyler içmek, birlikte banyo yapmak, bebeği büyükanneye bırakabilirseniz bir akşam yemeği kaçamağı... İşte bu ve benzeri, anne-baba olmayı öğrenme sırasında yapılan sevgililik antremanlarının, size iyi bir cinsel yaşam olarak geri döneceğini bilin.
 

UZMAN GÖRÜŞÜ
"4 ila 6 hafta beklemeniz gerekiyor!"


Doğumun sonuçlanması ile başlayan ve gebelikte meydana gelen anatomik ve fizyolojik değişikliklerin ortadan kalktığı sürece lohusalık denir. Gebelikte meydana gelen değişikliklerin geriye dönmesi için gereken süre 6-8 haftadır. Bu dönemde miktarı giderek azalan, rengi ve kıvamı açılan, loşi adı verilen vaginal kanama olur.
Normal doğum sonrası, vagen dokusu ödemlidir. Doğum sırasında vagende yırtıklar oluşmuş ise pelvis tabanında da zayıflık söz konusudur. Doğumdan yaklaşık 6 hafta (40gün) sonra bu dokular kendini toplar ve cinsel yaşam başlayabilir. Sezeryan ile doğumda ise vagen dokusunda herhangi bir hasar oluşmamıştır. Bu nedenle cinsel yaşam vaginal doğum ve dikişli doğuma göre biraz daha erken başlayabilir. Lohusalık kanamasının aktifliğini yitirdiği 3. haftadan sonra, cinsel birleşme çiftlerin isteğine bağlı olarak sakıncasızdır.

Beslenme ve hijyenine dikkat eden yeni anne, vücudundaki değişikliklerin yavaş yavaş toparlandığını gördükçe, kendine güveni gelecektir.Yeni bir gebelik için korunmak, bu dönemin en sık sorulan sorularındandır. Emziren kadınlarda yumurtlama ve adet döngüsü daha geç normale döner. Emziren kadınlar adet görmeyebilir, ancak bu gebe kalmayacağı anlamına gelmez. Doğumdan sonra 6. haftada yumurtlama başlar. Lohusalık dönemi sonunda kişiye özel bir doğum kontrol yönteminin seçilmesi, kadının cinsellikte daha rahat olmasını sağlar.


Opr. Dr. Yasemin YAKUT
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı
Kadıköy Şifa Ataşehir Tıp Merkezi Başhekimi


 
 

 

DİĞER YAZILAR
- HER ÇOCUK YALANSIZ BÜYÜMEYİ HAK EDER!
- ANNE DUYGUDUR!..
- HAYIR DEMEYİ BİLİYOR MUSUNUZ?
- KEK YAPAR GİBİ ÇOCUK YAPAMAZSIN!
- MAHREMİYETE SAYGI!
- ÇOCUKLAR ÖLMESİN!
- ÇOCUĞUNUZDAN VAZGEÇMEYİN!
- ANNE BABAYI PAYLAŞMAK!
- SÜT DİŞİ, DEYİP GEÇMEYİN!
- Sadece 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'n değil... HER GÜNÜN KUTLU OLSUN KADIN!..
Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.