Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Yazı Boyutu:
Hülya Yıldırım

ŞİŞMAN ÇOCUK SEVİYORUZ AMA...


Şişman çocuk seviyoruz ama…

“Şeker hastalığı, kalp krizi, yüksek tansiyon, kanda yağ yüksekliği gibi ölümcül hastalıklar şişmanlık ile yakından ilgili” diyerek size araştırma sonuçları aktarmak istiyorum. Gelişmekte olan ülkelerde, sosyal refah düzeyi ve anne eğitim düzeyi arttıkça obezite görülme sıklığı azalıyor. Bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde ise, sosyal refah ve anne eğitim düzeyi yükseldikçe çocuklarda şişmanlık gelişmesi artıyor. Ayrıca, hamilelik esnasında ve emzirme döneminde “İki kişilik yiyorum” diyerek abur cubur ve fastfood tüketmek, gelecekteki nesilleri obezite ve bunlara bağlı hastalıklara mahkum ediyor. Öte yandan, zaten şişmanlıkla ilgili temeller de her şey gibi 0-1 yaşta atılıyor! Hamilelik ve ilk bir yıl sonrasında da, ilk 3 yıl önem kazanıyor! Herşey gibi şişmanlık da durup dururken gelişmiyor.


İki haftadır kızımla Ayvalık’tayız ve daha çok Türk aileler bu civarda bizim gibi tatildeler. Duru, yaşından 1 yaş kadar büyük gösteren bir çocuktur, fakat ne yalan diyeyim, çocuklardaki şişmanlık öyle boyutlara ulaşmış ki, yavrum yanlarında cılız kalıyor. Ben de, “Zaten 1 yıldır kilo almıyor diyerek” tasalanıyorum. Babam bile Duru için, “Zayıf bu çocuk” diyor…

Bir de anım vardır, anlatmadan geçemeyeceğim: Duru’yu 11 aylıkken götürdüğüm nöbetçi doktor; “Çocuğunuz obez, hemen rejime başlamalı” demişti de, sinirimden 3 gün ağlamıştım. Sonra konuyu sürekli gittiğimiz doktora aktarınca, “O, Duru’nun bugüne kadar anne sütü ağırlıklı beslendiğini bilmiyor, bir risk olduğunu düşünmüyorum” deyip içime su serpmişti. Fakat serpmeseydi de fark ettim ki, bilinçaltım ve tabii ki üstüm, “Benim çocuğum şişman olamaz” diyordu. Uzun lafın kısası, şişmanlık konusunda yavrunuz daha doğmadan işinizi kış tutun! Çünkü malum, hem şişman çocuk seviyoruz, hem de çoğumuz normal kilomuzun üstündeyiz.

ANNEYİ KAYIRAN KÖŞE

ÇOCUĞUNUZ ŞİŞMANSA KABULLENİN!
İngiltere’de yapılan bir çalışmaya katılan anne-babaların sadece dörtte birinden azı, çocuğunun şişman olduğunu kabullenmiş. Ailelerin dörtte üçünden fazlası bu gerçeği kabul etmemiş! Çünkü annelerin yüzde 33’ü, babaların yüzde 50‘si çocuklarının normal kiloda olduklarını düşünüyormuş. Anne-babalar erkek çocukları obez olduğu halde, obez olduğunu belirlemede daha çok yanılmış (yüzde 27). Kız çocuklarının şişmanlığına ise daha kolay karar vermişler (yüzde 54). Çocukları ve kendileri obez olan anne-babalar, kendi şişmanlıkları konusunda da duyarsız davranıyorlarmış. Obez olan annelerden sadece yüzde 40’ı, babaların ise yüzde 45’i obez olduklarını kabul etmişler.

ŞİŞMANLIK, OKUL ÖNCESİ YAŞ GRUPLARINDA  HIZLA ARTIYOR!

Ülkemizde çocukluk yaş grubundaki 4 çocuktan biri şişman! Erişkin şişmanlığının da büyük bir kısmı ergenlik yaş grubundan miras kalıyor! Büyüme ve İştahsız Çocuk Uzmanı (Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı) Prof. Dr. Benal Büyükgebiz ile çocukluktan itibaren şişmanlığa “dur” diyebilmek üzere, ailelere ışık tutacak bilgiler aldık.
 


Vücut ağırlığına yansıyan yağ dokusu artışı olarak isimlendirilen obezite (şişmanlık), özellikle son on yıldır bulaşıcı hastalık gibi hızla yayılıyor. Şişmanlığın tedavisinde ve önlenmesinde hedef kitle “okul yaş grubu” olmalıdır! Çünkü ulaşılabilirlikleri kolaydır, eğitilebilirlikleri yüksektir. Ayrıca, şişmanlığın görülme sıklığının hızla artma eğilimi gösterdiği yaş grubudur. Çünkü: Beslenme özgürlükleri artar. Tercihlerini uygulama otonomileri artar. Yemek tercihlerine psiko-sosyal faktörler etkilidir. Ev dışındaki öğün sayısı artar. Öğün atlama eğilimleri artar. Atıştırma eğilimleri artar. Hamburger, pizza, sandviç gibi “fast food” tercihleri artar. Kahvaltı etmeme eğilimleri artar. Meşrubat tüketimleri fazladır. Enerjiden zengin besleyici değeri düşük olan yiyeceklere (cips, patates kızartması, bisküvi, şekerleme, çikolata vb.) eğilimleri artar.  Düzensiz beslenmeye başlarlar. Sebze, meyve, süt tüketimleri azalır.

ŞİŞMANLIĞIN TEŞHİSİNDE GEÇ KALIYORUZ!
Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre; son on yılda 2-4 yaş grubunda şişmanlık görülme sıklığı yüzde 4’den yüzde 9’a yükselerek iki kat artmıştır. 6-15 yaş grubunda ise üç kat artarak, yüzde 5’den yüzde 16’ya yükselmiştir. Ayrıca biliyoruz ki, ergenlik yaş grubunda obez olanların yüzde 80’i erişkin yaşta da obez olarak yaşamlarına devam ederler. Daha küçük yaş grubunda obez olanların da  yüzde 35-50’si daha sonraki yaş gruplarında da obezdirler. Anne-babası şişman olanlar, ailenin tek çocuğu olanlar, tek ebeveyni olanlar, düşük doğum ağırlıklı olarak dünyaya gelmiş olanlar,  çocukluk yaş grubunda şişmanlık gelişmesi bakımından daha yüksek risk taşırlar.

ŞİŞMANLIĞI KABULLENMEK ZOR…
Şişmanlığın tanısı için hekim olmak bile gerekmez. Ancak yapılan çalışmalar, anne-babanın çocuklarının şişman olduğu gerçeğini kabullenmekte geç kaldıklarını gösteriyor. Çocuklarının şişman olduğunu fark edenlerin önemli bir kısmı da, bunun zaman içinde kendiliğinden hallolacak bir durum olarak değerlendiriyor.

ERKEK ÇOCUKLAR RİSK ALTINDA!
İstanbul’da yaşayan ve yüksek sosyoekonomik düzeyi temsil eden 20 farklı özel okulda öğrenim görmekte olan 3-17 yaş grubundaki 1669 çocuk (797 kız, 882 erkek) üzerinde yaptığımız araştırmada; obezite görülme sıklığı kız çocuklarda yüzde 14,7, erkek çocuklarda yüzde 18,7 olarak bulundu. Çocukların 314’ünde (yüzde 17,5)  ise potansiyel obezite tespit edildi. Obezite sıklığı 10-11,9 yaş grubunda en yüksek bulundu. (14 yaş altında yüzde 25,4 iken 14 yaş ve üzerinde yüzde 13,8). Özellikle 10-11,9 yaş arasındaki erkek çocuklarında obezite sıklığının yüzde 34,4 olması çok dikkat çekicidir. Bu oran, özel okulda okuyan ve 10-12 yaş grubundaki her üç erkek çocuktan birinin şişman olması demek.

ŞİŞMANLIK BİR İŞTAH BOZUKLUĞU!
Çocukluk yaş grubunda şişmanlığın en önemli nedeni beslenmeyle ilgilidir. Çocuklarda şişmanlığın sadece yüzde 1-2’si diğer hormonlar ve genetik nedenlerle ortaya çıkar. Bu nedenle çocukların beslenmesi ve aldıkları enerjiyi kullanmaları şişmanlıkta en önemli nedendir. Kısaca bir çocuk şişman ise, bu aksi ispat edilene kadar beslenmeyle ilgilidir. Altta yatan bir başka neden olma olasılığının irdelenmesi ve araştırılması aileye vakit kaybettirmemelidir. Gerçek kolayca ve en kısa zamanda kabullenilmeli, gerekli tedbirler alınmalıdır.

ÇOCUK, KİLO VERİRKEN BÜYÜYEBİLMELİ!
Amaç, öncelikle çocuğun kilo artışının durdurulması olmalıdır. Özellikle erken çocukluk yaşlarında çocuğun boyu uzadıkça, mevcut kilosu ile dengeleyebilir. Ama, kilo artışı devam ederse bu asla başarılamaz. Şişmanlık her yaş grubunda ve dünyanın her yerinde tedavisi çok zor ve başarısız olan bir hastalık. Tedavide yaklaşım önceliklerinin belirlenmesinde çocuğun yaş grubu, boy uzunluğu, şişmanlığın derecesi çok önemlidir. Çocukların erişkinlerden farklı olduğu unutulmamalı, tedaviden mutlaka bir çocuk doktoru sorumlu olmalıdır. Şişman çocuğun tedavisinde dikkat edilecek en önemli konu; çocuk kilo verirken büyümeye de devam etmesidir.

DİĞER YAZILAR
- HER ÇOCUK YALANSIZ BÜYÜMEYİ HAK EDER!
- ANNE DUYGUDUR!..
- HAYIR DEMEYİ BİLİYOR MUSUNUZ?
- KEK YAPAR GİBİ ÇOCUK YAPAMAZSIN!
- MAHREMİYETE SAYGI!
- ÇOCUKLAR ÖLMESİN!
- ÇOCUĞUNUZDAN VAZGEÇMEYİN!
- ANNE BABAYI PAYLAŞMAK!
- SÜT DİŞİ, DEYİP GEÇMEYİN!
- Sadece 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'n değil... HER GÜNÜN KUTLU OLSUN KADIN!..
Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.