ANNE DUYGUDUR!..

Annemiz bize sevgiyi ilk öğretendir, dolayısıyla da anne duygudur! 9 ay 10 gün boyunca rahminde geçirdiğimiz o çok özel sürecin ardından gözlerimizi ilk annemize açarız, onun kokusunu tanır, onun göğsünde hayat bulur, ondan beslenir, onun ilgi ve bakımıyla büyürüz… Annemiz bizi nasıl severse biz de hayatı öyle severiz… Kendimizle ve hayatla ilgili olumlu-olumsuz duygu ve düşüncelerimiz annemizin hayata ve bize hissettikleriyle şekillenir...

Anne böyledir işte; enerjetik olarak artı sonsuzdan artı sonsuza bağlı olduğumuz varlığımızdır anne...

Ve Dünya’mız, duygularımızın üstünde dönüyor, dersek abartmış sayılmayız! Ve bizler anne karnına düşmemizden itibaren büyürken, başta annemiz olmak üzere; ne kadar anlaşılarak, biricik ihtiyaçlarımız karşılanarak büyütülürsek, o denli biricikliğimizi hisseder, mutlu ve sağlıklı bir birey olarak yaşama tutunur ve kendimizi-biricikliğimizi gönlümüzce ifade edebiliriz. Bizi, yaşama bağlayan annedir, anne duygudur… Ve yaşam duygularımızla anlam bulur. Bir bebek-bir çocuk anlaşıldığında anlamayı öğrenir; anlamak-anlaşılmak ise bir insanın en derin ihtiyacıdır.

CANIM ANNEM ETKİNLİĞİ: 10 MAYIS CUMARTESİ SAAT 14.00’TE
Bu nedenledir ki, sevgili anneler bir evlat için ne kadar önemli ve biricik olduğunuzu zaten biliyorsunuz; ama daha da bilin, hep bilin ve her nefesinizi bu bilgiyle alın lütfen! Siz kendinizi ne kadar iyi hissederseniz ve siz evladınızın duygularını anlamasına ve ifade etmesine ne kadar aracı olursanız, Dünya’mız da o kadar yaşanılası bir yer olur.

Bu vesileyle, hepimizin “Anneler Günü” kutlu olsun, mutlu olsun! 10 Mayıs Cumartesi Saat, 14.00’de Bizz Kişisel Gelişim Merkezi’nde “Canım Annem” etkinliğim var, hepinizi sevgiyle beklerim. Gelin annemizle, anneliğimizle ilişkimizi şifalandıralım. Ayrıntılı bilgi için şu linki tıklayın lütfen: http://www.anneoluncaanladim.com/14/bilgili-cocuk-&-super-anne/4254/canim-annem-etkinligi

ÇOCUĞUNUZUN DUYGULARINI İFADE ETMESİNE İZİN VERİN!
Çocuklarımızın duygusal gelişiminin sağlıklı olması doğumdan itibaren onlara nasıl bakım verdiğimizle, onların her türlü ihtiyacını nasıl karşıladığımızla çok yakından ilgili... Ve duygusal gelişimin sağlıklı olması bir insanın tüm yaşamını etkiliyor dersek, abartmış sayılmayız. Eğitimci-Yazar Nuran Kansu’dan çocuklarımızın duygusal gelişimlerine nasıl destek verebileceğimizin ipuçlarını öğrenmeye ne dersiniz?

Beyin çok küçük yaşta hızla geliştiği için ilk yılların geleceğe etkisi oldukça büyüktür. Bu yıllarda sahip olunan deneyimler, yaşantılar, ilişkiler, çocuğun duygusal gelişimini, öğrenme yeteneğini ve gelecekteki yaşamında nasıl bir insan olacağını kalıcı olarak etkiler. Bu nedenle duygusal zekanın erken çocuklukta geliştirilmesi çok önemlidir.

Çocuğun duygusal zekasının gelişebilmesi için doğduğu günden itibaren sevgi ve ilgiye ve ihtiyaçlarının karşılanmasına ihtiyacı vardır. Gerek fiziksel gerek duygusal ihtiyaçları karşılanan çocuk kendisini emniyette hisseder ve bu da onun stresle baş etmesinde yardımcı olur.

DUYGULAR NEDEN ÇOK ÖNEMLİ:
Duygularımız doğal birer parçamızdır.
Duygular davranışlarımızı etkiler ve yönlendirir.
İhtiyaçlarımız karşısında bizi uyarır.
Karar almamıza yardım eder.
Zorluklar karşısında direnmemize ve kuvvetli olmamıza yardım eder.
Heyecan ve istek duymamızı sağlar ve bizi hedefimize ulaştırır. Motive eder.
Duygular öğrenmemizi sağlar.
İnsanlarla iyi iletişim içinde olmamızı ve kendimizi iyi hissetmemizi sağlar.

STRES ÇOCUKTA BEYİN GELİŞİMİNİ ENGELLİYOR!
Yapılan araştırmalar, çocuk dünyaya geldiğinde beyninde henüz birbirleriyle bağlantısı olmayan milyarlarca sinir hücresinin bulunduğunu gösteriyor. Sinir hücrelerinin birbirleriyle bağlantılarının oluşması, çocuğun içinde yaşadığı ortamdaki zihinsel, fiziksel ve duygusal uyarılar ve tepkilerle gerçekleşiyor. Beyin ilk 3 sene içinde bir yetişkin beyninin 2/3’si kadar gelişiyor. Bu çok önemli zaman içerisinde yaşanan negatif deneyimler ve stresin beyin gelişimi üzerinde olumsuz etkisi var. Fiziksel ve duygusal ihtiyaçların karşılanması, yaşanılan pozitif deneyimler ise çocuğun beyninin sağlıklı gelişmesini sağlıyor. Duygusal açıdan sağlıklı gelişen çocuklar, gerek ergenlikte gerekse yetişkinliklerinde stresle baş edebiliyor ve sosyal becerilere daha yatkın bireyler olarak yetişiyorlar.

DUYGUSAL ZEKA’NIN İLK ÖĞRENİLDİĞİ YER: AİLE
Çocukların kimlikleri ilk yıllardan başlayarak, beynin gelişmesinin sürdüğü ergenlik yıllarına kadar, hayatlarındaki insanların etkisiyle şekillenir. Çocukların kendilerini anlamaları ve tanımaları çevrelerinden gelen tepkilerle beslenir ve gelişir. Anne ve babanın çocuklarıyla arasında kurulan sıcak, güvene dayalı yakın ilişki ile çocuk, kendisini nasıl göreceğini, başkalarının kendi hislerine nasıl tepki vereceğini, hisleri hakkında nasıl düşünmesi gerektiğini ve başkalarının duygularını nasıl okuyup ifade edeceğini öğrenir.

Bebekliklerinden itibaren ihmal edilmiş, önemsenmemiş çocuklar kendilerini ve duygularını tanıma becerisinden yoksun, duygularını kontrol etmekte başarısız, sinirli ve öfkeli ergenler ve yetişkinler olurlar.

DUYGUSAL SAĞLIK ŞART!..
Çocukluklarında duygusal zekaları için hiçbir yatırım yapılmadan büyüyen çocukların insanlarla olan ilişkileri bundan çok büyük zarar görür. Bu tip yetişkinler mutlu ve başarılı olamadıkları için hem kendileri hem de toplum için sorun olur. Duygusal açıdan sağlıklı yetişmeyen çocuklar ilerleyen yaşlarda, ergenlik çağında ve yetişkinlikte önüne geçilmesi zor, değiştirilmesi kolay olmayan alışkanlık ve problemlere sahip olabilmektedir (uyuşturucu kullanımı, sağlıksız ilişkiler, şiddete eğilim, stresle baş edememe, depresyon, intihar gibi). Bu nedenle anne ve babaların, eğitimcilerin ve çocuğun hayatında önemli olan diğer yetişkinlerin bilmeleri gereken çok önemli bir faktör, duygusal açıdan sağlıksız insanların yetişmesine erken çocuklukta engel olunabileceğidir.

Empati ile dinlenen, duygularına değer verilen, hisleri olduğu gibi kabul edilen çocuklar sadece bugün değil gelecekte de kendi hislerine güvenmeyi, duygularını kontrol edebilmeyi, insanlara empati ile yaklaşmayı ve günlük sorunlara çözüm bulmayı öğrenirler. Bu hayat boyu etkisini gösterecek kalıcı ve önemli bir güçtür.

DUYGUSAL AÇIDAN SAĞLIKLI YETİŞEN ÇOCUKLAR
Daha bebekliklerinden başlayarak duygusal açıdan sağlıklı yetişen çocuklar duygusal becerilere sahip olup;

Kendilerini daha iyi hissederler.
Şiddete eğilimleri olmaz ve empati duyguları gelişir.
Daha az davranış problemleri gösterirler.
Arkadaş etkisinde kalmazlar.
Çatışma anlaşmazlık gibi durumlara daha kolay çözüm yolu bulurlar.
Sigara, içki, uyuşturucu gibi kendilerine zararlı şeylere eğilimleri olmaz.
Çok sayıda arkadaşları vardır.
Duygularını kontrol edebilir ve dürtüler karşısında iradelerine hakim olabilirler.
Dersleriyle ilgilidirler ve başarılıdırlar. Duygusal ve fiziksel açıdan sağlıklı, mutlu ve başarılı olurlar.

ÇOCUKLARIN DUYGUSAL ZEKASINI GELİŞTİRMEK İÇİN:
Onların duygularının farkına varın.
Yaşadıkları negatif duyguları fırsat bilip onlara öğretin ve yakınlık kurun.
Empati ile dinleyin.
Çocuğunuza duygularını ifade edebilmeleri için yardımcı olun.
Yaşadıkları olaylar karşısında problem çözebilmelerine yardımcı olun ve nasıl davranmaları gerektiğini öğretin.

SONUÇ…
Duygularımızı anlamamız ve ifade edebilmemiz karşımızdakiler tarafından anlaşılmamıza yardımcı olur. Başkaları tarafından anlaşılmak ise mutlu olmamızı sağlar.

Mutlu çocuklar yetiştirmek için çocuklara kendi duygularını ifade etmeyi öğretmeliyiz. Kendilerini ifade edebilmek için çocukların kendi duygularını adlandırabilmeleri gerekir. Bu beceriyi kazanmalarını ise biz yetişkinler sağlayabiliriz.

Çocukların olaylar karşısında yaşadıkları üzüntü, öfke, heyecan, hayal kırıklığı, ya da mutluluk gibi duygularını fırsat bilip bunları adlandırarak öğrenmelerini sağlayın. Örneğin; “Arkadaşınla parka gidemeyince hayal kırıklığı yaşadın, öyle değil mi? Oyuncağının senden izinsiz alınmış olması seni çok kızdırdı biliyorum. Dondurman yere düşünce çok üzüldün, seni anlıyorum” gibi. Böylece çocuk yaşadığı duygularla ilgili bir farkındalık geliştirecek ve kendisini daha kolay ifade edebilecektir.

DİĞER YAZILAR