Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Yazı Boyutu:
Hülya Yıldırım

ÇOCUKLARIMIZ YÜZSÜN, AMA NASIL?


Yaz aylarının en sağlıklı ve en keyif verici aktivitelerinden biri olan yüzme konusunda çocuklarımız için almamız gereken önlemleri unutmayalım.

Yaz aylarında büyük küçük hepimiz suyla haşır neşir olmaktan hoşlanıyor, bol bol yüzeceğimiz fırsatlar yaratıyoruz. Yüzme çocuklar için de hem eğlenceli, hem faydalı, ama bir o kadar tehlikeli bir aktivite... Çünkü boğulmalar özellikle 1-18 yaşları arasındaki çocuklar arasında en önemli ölüm nedenlerinden biri. Bebekler ve ergenlik yaşındaki erkek çocuklar ise en fazla risk taşıyan grup. Çünkü çocuklar oynarken her şeyi unuturlar ve başları da vücutlarına oranla ağır olduğunda bir karış suda boğulmaları an meselesidir. Bebekler ve küçük çocuklar 3-5 santimlik suda bile boğulabilirler. Dolayısıyla, banyo küveti, siz temizlik yaparken ortada bıraktığınız kova, içi su dolu bir leğen, tuvalet; keza havuzlar, denizler, göller, çocuklar için tehlike arz ederler.

Bu nedenle, evde ya da havuz ve deniz kenarlarında çocuklarınızı bir an bile yalnız bırakmamalı, gözünüzün önünden ayırmamalısınız. Ayrıca çocukları birbirine emanet etmemelisiniz, birkaç yaş büyük bir çocuk kendisinden küçük bir çocuğu koruyamaz. Kola takılan can yelekleri ve şişme simitlere ise pek güvenmeyin, bunlar patlayabilir, çocuğun kolundan çıkabilir veya yanlış bir harekette çocuğun boğulmasına neden olabilir.

Havuz ve deniz kenarlarındaki en büyük tehlikelerden biri de kayarak düşmeler ve biçimsizce suya atlamalar... Bu konuda da çocukları yaşlarına uygun olarak sık sık uyarmalı ve küçük çocukları yalnız bırakmayarak önleminizi almalısınız. Bu arada, herhangi olası bir kaza durumunda ise ilk yardım bilmeniz hayat kurtaracaktır. Eğer kendinize ait yüzme havuzunuz varsa, havuza bir şey düşünce dalgalanan suyun sarsıntısından çalan alarmlardan havuza koyabilirsiniz. Ayrıca, deniz kenarlarına kadar uygunsuzca giren jet-skiler de ciddi tehlikeler yaratıyorlar, bunları da sahil güvenlik birimlerine bildirmek gerekiyor, çünkü gün geçmiyor ki, ölümcül bir kazaya mahal vermesinler...

Sonuçta, "Çok iyi yüzücüler bile boğulabilir" bilgisini unutmadan, yüzme sırasında çocuklarınızı dikkatli bir şekilde gözlemleyerek ve gerektiğinde kullanmak üzere temel yaşam desteği (ilk yardım) bilgilerine sahip olarak çocukların sağlıkla ve keyifle yüzmesini sağlayabilirsiniz.

Bu arada, havuzları dezenfekte etmek üzere kullanılan klorun bazı çocuklarda astım ve alerji riskini arttırdığı konusu da aileleri en çok kafasını karıştıran konuların başında geliyor. Gerçekten de klor alerji vakalarını tetikleyebiliyor. Bu konuda nasıl bir yol izlememiz gerektiğini ise, www.anneoluncaanladim.com ‘un yazarlarından Prof. Dr. Fazilet Karakoç'tan öğrenelim.

Prof. Dr. Fazilet Karakoç (Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı):
"ÇOCUKLARIMIZ İÇİN HAVUZ SEÇERKEN BUNLARA DİKKAT ETMELİYİZ"

"Yüzmenin çocuklarda astım ve diğer alerjik hastalıklar üzerine olan etkisini araştıran çok değerli çalışmalar var. İngiltere'de yapılan bir çalışmada bebeklik ve çocukluk döneminde haftada 1 ya da daha fazla düzenli olarak yüzen çocuklar 7-10 yıl sonra astım, rinit, hırıltı, egzema, açısından tekrar değerlendirilmiştir. Bu çalışma yüzmenin çocuklarda alerjik hastalıklar üzerine etkisini inceleyen ilk uzun dönem çalışmadır. Ve yüzmenin hem sağlıklı çocuklarda hem de alerjik yapılı çocuklarda astım ya da diğer alerjik hastalıkların ortaya çıkışını arttırmadığı gösterilmiştir. Bu çalışmada ayrıca, özellikle önceden solunum problemleri olan çocuklarda yüzmenin akciğer kapasitesini arttırdığı ve solunum ile ilgili şikayetleri azalttığı gösterilmiştir.


KLOR ÇOCUKLARA ZARARLI MI?
Öte yandan, yüzme havuzlarının mikroplardan arındırılması çok önemlidir. Bu iyi bir şekilde yapılmadığında çocuklarda ishal, dış kulak yolu iltihabı, cilt enfeksiyonları gibi bazı enfeksiyonlar ortaya çıkabilir. Havuzları temizlemek için en yaygın olarak klor kullanılır.

Genellikle havuzda olması gereken serbest klor düzeyi 1-2 mg/L'dir. Halka açık havuzlarda da bu düzeyin 3 mg/L'yi geçmemesi önerilir. Hatta duş alma, etkin bir filtrasyon sistemi var ve iyi havalandırılan bir havuz ise daha düşük klor düzeyleri de kabul edilebilir.

Yaygın olarak kullanılmamakla birlikte klor dışında ozon, ultraviyole, hidrojen peroksid gibi başka bazı dezenfeksiyon yöntemleri de vardır.Bu sistemleri kullanılarak klorun içerebileceğini düşündüğümüz risklerden çocuklarımızı koruyabilir miyiz? Ama sorun şu ki bu sistemlerin ne kadar etkin bir şekilde havuz suyundaki mikropları temizlediği bilinmemektedir ve yan etkileri gözlemleyen yeterli sayıda çalışma yoktur.

Önemli noktalardan biri de şu ki, klor aslında havuzu kullanan yüzücülerin oraya getirdiği bazı organik materyaller ile yani tükrük, ter, idrar ya da vücut yağları ya da losyonlar ile birleşince ‘kloramin' adı verilen zararlı bazı maddeler ortaya çıkar. Çocukların çok da hoşuna gitmeyen havuz kokusu da aslında bu şekilde ortaya çıkar.

Yani havuzu kullanmadan önce sabun ile alınan bir duş vücuttaki yağ, ter vb. gibi maddelerin havuza girmesini engeller. Bu da havuzda kullanılması gereken klor miktarını yarı yarıya azaltabilir. Çocuklara havuza girmeden önce kirli oldukları için değil, havuzdaki zararlı maddelerin miktarını azaltmak amacı ile duş aldıklarını anlatmamız gerekir.

Bu zararlı maddelerin havuz ortamında azaltılabilmesi için havuz öncesi sabunla duş alınması yanı sıra dersler sırasında özellikle küçük çocukların tuvalet ihtiyaçlarını giderebilmeleri için aralar verilmesi ve havuzun iyi havalandırılması önemlidir. Bu önlemlerin alındığı havuzlarda, yeterli klor mevcut ve suyun pH'ı uygun ise yoğun bir kimyasal kokunun olmaması gerekir.

Havuzun iyi havalandırılıyor olması, havuz etrafında kir ve küf olmaması çok önemlidir. Muhtemel kimyasal maddelerden korunmak için havuza girmeden önce ve çıktıktan sonra çocuğun vücudunun iyice yıkanması gerekir. Özellikle astımı olan çocukların yüzmeye başlamadan önce ısınma egzersizleri yapması yüzme sonrası da soğuma egzersizleri yapılması önerilir."

BEBEKLER NE ZAMAN YÜZMEYE BAŞLAYABİLİR?
Bazı çalışmalar daha sıcak ve daha küçük havuzlara girdikleri için henüz gelişme çağında akciğerleri olan özellikle hayatın ilk 1 yılındaki bebeklerin klorun olumsuz etkilerinden daha fazla etkilenebileceğini ileri sürüyor. Bu bebeklerde daha sık üst ve alt solunum yolu şikayetleri olduğunu gösteren çalışmalar var. Bu çalışmalar hayatın ilk 1 yılında yüzme dersleri alan çocuklarda okul çağında daha sıklıkla bronşit olduklarını göstermişler. Bununla birlikte hayatın erken dönemlerinde yüzmenin takip eden yıllarda astım ve diğer alerjik hastalıklarda bir artışa yol açmadığını gösteren çalışmalar da var.

Amerikan Pediatri Akademisi (AAP), 2010 yılına kadar 3 yaşın altındaki çocukların yüzme dersine devam etmesini onaylamıyordu. Bunun nedeni çocukların gelişimsel olarak henüz hazır olmamaları ve çocuklarda su korkularının ortadan kalkması ve ailelerinde yanlış bir şekilde boğulmaya karşı güvenli hissetmeleri idi. Ama 2010 Haziran ayında yayınladığı bir bülten ile AAP bu konuda bir fikir değişikliğine gittiğini duyurdu.

AAP, artık 4 yaşın altındaki çocuklara yüzme derslerini öneriyor, çünkü yeni istatistikler erken yaşta yüzme eğitiminin verilmesi 4 yaşın altında boğulma hızlarını azalttığı göstermiş. Sonuç olarak, bu yaşlarda yüzmenin çocukların sağlığı üzerine zararlı etkileri de çok tartışmalı olduğundan artık bu yaş grubuna yüzme dersleri öneriliyor. "Ama bu, herkesin hemen çocuklarına yüzme dersi aldırması gerektiği anlamına gelmemeli" de diyor AAP...


BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?
* Bir çocuk su altında 2 dakika kalınca bilincini kaybeder.

* Su altında kalan çocukta 4-6 dakika arasındaki bir sürede geri dönülmez beyin hasarı oluşmaya başlar.

* Çoğunlukla çocuklar su altında 10 dakika kaldıktan sonra bulunurlarsa, yapacak bir şey kalmamıştır.


DİĞER YAZILAR
- HER ÇOCUK YALANSIZ BÜYÜMEYİ HAK EDER!
- ANNE DUYGUDUR!..
- HAYIR DEMEYİ BİLİYOR MUSUNUZ?
- KEK YAPAR GİBİ ÇOCUK YAPAMAZSIN!
- MAHREMİYETE SAYGI!
- ÇOCUKLAR ÖLMESİN!
- ÇOCUĞUNUZDAN VAZGEÇMEYİN!
- ANNE BABAYI PAYLAŞMAK!
- SÜT DİŞİ, DEYİP GEÇMEYİN!
- Sadece 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'n değil... HER GÜNÜN KUTLU OLSUN KADIN!..
Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.