Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Yazı Boyutu:
Hülya Yıldırım

HEM SAĞLIK, HEM EĞLENCE...


Size katıldığım iki farklı çalışmadan bahsetmek istiyorum. Biri aşılarla ilgili son bilgileri içeriyor, diğeri de sadece çocukları değil, hepimizi yaratıcılığa teşvik ediyor.

 

Sağlıktan başlayacak olursak, aşılarla ilgili katıldığım toplantıda edindiğim bilgiler çok çarpıcı... İnsana adeta, “Bilinç var, uygulama yetersiz” dedirtiyor. Şöyle ki:
Günümüzde 26 hastalık aşıyla önlenebiliyor. Dolayısıyla aşı, dünyada her yıl 3 milyon ölümün önüne geçiyor, 400 milyon yaşam yılı kurtarıyor ve 750 milyon çocuğun sakat kalmasını engelliyor! Türkiye’de sürdürülen aşılama çalışmaları da son yıllarda önemli bir seviyeye ulaşmış... Türk Pediatri Kurumu Başkanı Prof. Dr. Haluk Çokuğraş’ın verdiği bilgiye göre;  örneğin, Kızamık hastalığında son yıllarda Türkiye’de vaka sayısı çok azalmış; Sağlık Bakanlığı’nın verilerine göre 2003 yılında aşılanma oranı yüzde 68 iken, 2008'de yüzde 96’ya çıkmış... Bitmedi. Türkiye’de aşılamaya ayrılan para 7 yılda 14 milyon TL'den 300 milyon TL’ye çıkmış. Yine de Prof. Çokuğraş;  aşılamada geldiğimiz nokta son derece olumlu olmakla birlikte, yeterli değil, diyor: “Aşısı bulunmuş olan bir hastalığa karşı aşılanabilmek her çocuğun hakkı. Aşı karnesine henüz dahil edilmemiş aşılar da zamanla dahil olacaktır.”

 

İŞTE, AŞI VE ARAŞTIRMA  SONUÇLARI:
Türkiye’de aşılama bilincinin ne düzeyde olduğunu öğrenmek üzere gerçekleştirilen araştırmadan çıkan sonuçlar da ilginç...
-Türk halkı bebeklikten yetişkinliğe kadar aşılamanın bağışıklama demek olduğunu ve önemini biliyor, bu konuda genel bilgi düzeyi yüksek,  ancak bağışıklamayı sağlamak üzere aşılama konusunda harekete geçmiyor.
- Katılımcılara aşılamanın amaçları sorulduğunda yüzde 79’u “hastalıklardan
korunma” cevabını verirken, yardımlı cevaplar da eklendiğinde, yüzde 99’u aşının hastalıklardan korunma amacı ile yapıldığını belirtiyor.
- Aşıya yaklaşım incelendiğinde, katılımcıların sadece yüzde 13’ünün kendi istekleri
ile aşı yaptırmak için doktora başvurdukları görülüyor. 
- Sigortanın karşılamadığı aşıları yaptırmaya olumlu yaklaşım yüzde 72. Bu oran
pozitif, ancak bu yaklaşımın eyleme dökülmediği gözleniyor.
- 10 yaşından sonra yaptırılması gereken aşılar sorulduğunda, katılımcıların yüzde 53’lük oranının bir fikrinin olmaması dikkat çekiyor.
- Katılımcıların en son ortalama 5,5 yıl önce aşı yaptırdıkları görülüyor. Ancak
katılımcıların yüzde 50’ye yakınının en son 10 yıl önce aşı yaptırdığı veya en son ne zaman aşı yaptırdığını hatırlamaması da araştırmanın ilginç sonuçlarından.
- Sigorta kapsamı dışında kendisine aşı yaptıranların oranı yüzde 21 iken, sigorta
kapsamında olmayıp da en fazla yaptırılan aşının grip aşısı olduğu gözlemleniyor.
- Hastalıkların bilinen bulaşma yolları nedir, sorusuna yüzde 48 oranla “solunum
yoluyla” yanıtı verilmiş. Bu yanıtın ardından en çok kan, cinsel ilişki yanıtları alınmış ve ortak kullanılan eşyalar, tükürük, ortak tuvalet kullanımı, hayvanlarla temas ve tensel temas diğer bulaşma yolları olarak sayılmış.
- Yakalanma ihtimali düşük bir hastalık bile olsa “yine de aşılanırım” diyenler
yüzde 61’lik bir oranı oluşturuyor.
- Aşılar hastalıklardan koruyucudur, diye düşünen kesim yüksek bir oran gösteriyor; yüzde 98.
- Yüzde 82 gibi bir oranda “aşılar tedavi edicidir” diyenler de çıkıyor.
- Yüzde 11’lik bir kesim aşıların yalnızca çocuklar için olduğunu, yüzde 60’lık bir kesim de
aşıların sadece enjeksiyon yoluyla yapıldığını düşünüyor.
- Aşılar hastalığa yakalanmadan yapılmalıdır, diyenlerin oranı umut verici; yüzde 97.
- Aynı şekilde hastalıklardan koruyucu diyenler yüzde 98, bulaşıcı hastalıklar aşı ile önlenebilir diyenler ise yüzde 91’lik bir kesimi oluşturuyor. 


AÇIKHAVADA ATÖLYE
Eğlence konusuna gelince, geçtiğimiz Cumartesi günü UHU’nun davetlisi olarak gazeteci anne babalar, harika bir açıkhava atölye çalışmasına katıldık. Fotoğraf çerçevesi, kitap ayracı, ahşap kutu süslemesi gibi çalışmalar yaptık. Çocuklarımızla birlikte birşeyler ortaya koymak hepimize iyi geldi. Aslında çocuklar büyüdükçe bu tür zamanlar yaratmayı ihmal ettiğimizi farkettik. Eh, biraz da çocuklarla yarıştık. “Baaak, benim ahşap kutum nasıl olmuş?” yaptık çocuklarımıza, şımardık, birbirimizden yardım istedik. Bu çalışmaya “Kağıt vs.” adlı derginin yaratıcılarının katılması ve bizleri yönlendirmesi ise ayrı bir zevk oldu. 
Bu arada, UHU’nun “Özgür Eller Atölyesi”ni zaten 2 yıldır öğretmenlerle buluşturarak çocuklarımızın yaratıcılıklarının artmasına ve el becerilerinin gelişmesine katkı sağladıklarını da söylemeliyim. Tabii, çocuklarımızın kullandığı kırtasiye ürünlerinin güvenli olması da bir diğer önemli nokta. UHU güvenlik standartlarına uymakla birlikte, bir de su bazlı ürünler geliştirmiş. Bu ürünlerin üzerinde yer alan “yeşil nokta” ürünün su bazlı olduğunu yani insan ve çevre dostu olduğunu gösteriyor. Anlayacağınız, uhu’lar artık bizim zamanımızdaki gibi iğrenç kokmuyor ve elleriniz de vıcık vıcık yapışmıyor. Anlayacağınız, çocuklarımızla birlikte özgürce ve güvenle atölye saatleri düzenlemek için tüm koşullar hazır.



12 EYLÜL’DE KANAL 1’DEYİZ!
Ve bir hatırlatma: 12 Eylül Pazartesi gününden itibaren haftaiçi her gün saat 11.20’de hepinizi “Anne Olunca Anladım” adlı TV programımı canlı yayınla izlemek üzere Kanal 1 ekanlarına bekliyorum.


 

DİĞER YAZILAR
- HER ÇOCUK YALANSIZ BÜYÜMEYİ HAK EDER!
- ANNE DUYGUDUR!..
- HAYIR DEMEYİ BİLİYOR MUSUNUZ?
- KEK YAPAR GİBİ ÇOCUK YAPAMAZSIN!
- MAHREMİYETE SAYGI!
- ÇOCUKLAR ÖLMESİN!
- ÇOCUĞUNUZDAN VAZGEÇMEYİN!
- ANNE BABAYI PAYLAŞMAK!
- SÜT DİŞİ, DEYİP GEÇMEYİN!
- Sadece 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'n değil... HER GÜNÜN KUTLU OLSUN KADIN!..
Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.