ÜYE OL | ŞİFREMİ UNUTTUM

Üzerinde çok kafa yorulan, her gün yeni bir boyutu tartışılan kadın-erkek ilişkileri bu kez uzmanlarca masaya yatırıldı. Beykent Üniversitesi öğretim üyeleri tarafından eşlerin yaşadığı sorunlara cevap bulmak için düzenlenen, “Karşı Cinsle İlişkiler” konulu çalışma, adeta uzun ve mutlu bir ilişkinin sırlarını gözler önüne serdi.

Çalışmada, Güzel Sanatlar Fakültesi İletişim ve Tasarım Bölümü Başkanı Prof. Dr. Ünsal Oskay ve Fen-Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Şule Kaya,  tarihten bugüne kadın-erkek ilişkilerinin gelişimi, değişimi ve boyutları konularına değiniyorlar. Şöyle ki;

KARŞI TARAFA BOYUN EĞMEK HAPİSTEN FARKSIZ!
Konferansta kadın erkek ilişkisinin tarihsel boyutu ve gelişim sürecini ele alan Prof. Dr. Ünsal Oskay, ilişkilerdeki esaret, hakimiyet kavramları ve güç dengelerinden söz ederken, erkek egemen bir toplumda yaşanan kadın-erkek ilişkilerinde karşı tarafın hakimiyetine boyun eğmenin hapis hayatından farksız olduğunu söylüyor.

“İlyada” ve “Odisse” destanlarındaki güç dengelerini anlatan Oskay; “Kadın-erkek ilişkilerinde aşk varsa sadakat de onun ardından gelir. Aşkın olmadığı ilişkide esaret ve zoraki birliktelik vardır” diyor.

KONTROLSÜZ DAVRANIŞLAR ÇATIŞMALARA YOL AÇIYOR!
Konferansın diğer konuşmacısı Yrd. Doç. Dr. Şule Kaya ise, ilişki  çatışmasının ne insani ne de cinsiyetlere bağlı bir sorundan kaynaklandığını belirtirken, yalnızca kontrolsüz davranışların çatışmaya yol açtığının altını çizerek, eşlere şu önerilerde bulunuyor:

- Eşinizin duygusunu anlamaya çalışın, 
- Kendinizi ailenizden bağımsızlaştırın,
- Eşinizi yargılamayın,
- Eşinizin kişiliğini değil davranışı eleştirin,
- Şiddetli eleştiri ilişkiyi zedeler, eleştirilerinizde yıkıcı değil yapıcı olun,
- Eşinizi olduğu gibi kabul edin. Çünkü hepimiz bizi olduğumuz gibi sevebilecek, kabul edebilecek birini ararız,
- Direkt ve açık ifadeler kullanın, 
- Eleştiriye açık olun, 
- Eşinize destek olun,
- Mükemmeliyetçilikten vazgeçin.

Kadın erkek farklılığını dikkate almanın da, ilişkilerdeki çatışmaları en aza indirgemede önemli rol oynadığını kaydeden Kaya, kadın ve erkek davranışları hakkındaki çalışmalardan yola çıkarak da şunları söylüyor:

Kadınlar; 
- Ayrıntıcıdır,
- Fil hafızasına sahiptir,
- İlişkilerini konuşmayı severler,
- Dokunularak ve işiterek sevgiyi alırlar,
- Sürekli sevildiklerini kontrol ederler,
- İlişkiyi daha çok sorgularlar.

Erkekler ise;
- Genel değerlendirme taraflısıdır,
- Balık hafızasına sahiptirler,
- İlişkilerini konuşmaktan hoşlanmazlar, beyinlerinde yaşarlar,
- Görsellik ve estetik önemlidir,
- Erkek sevgiyi sürekli kontrol etme ihtiyacını çok hissetmez,
- Erkek sorgulamaz sadece düzeni korumaya çalışır.

SAĞLIKLI İLİŞKİ AİLEDEN GELİYOR!
Bütün bu farklılıklara rağmen, kadınların  acelecilikten, erkeklerin de düzen bozmama anlayışından vazgeçmeleri durumunda birbirlerini yakalayabileceklerini ifade eden Kaya, “Tüm bu farklılıklar zenginleştirici bir zeminde kullanılabilir ve keşfetme duygusu ile insana yaklaşmak, her insanı bir cevher olarak görebilme duygusunu sağlar“ görüşünde...

Sağlıklı ilişkilerin ilk önce aile hayatında başladığı, aileden alınan değersizlik duygusunun ve ailede başlayan özgüven sorununun ilişkilere de yansıdığı, söz konusu çalışmaya damgasını vuran önemli ayrıntılar arasında...

Son yıllarda kadınlarda depresyona yakalanma oranının da giderek artmakta olduğu, bununla ilgili olarak ülkemizde ve tüm dünyada mutsuz kadınlarla ilgili yayınların her gün çoğalmakta olduğu konuşulan önemli diğer ayrıntılardan...