Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Yazı Boyutu:

KARNENİN SORUMLULUĞUNU ÇOCUKLA PAYLAŞIN!

KARNENİN SORUMLULUĞUNU ÇOCUKLA PAYLAŞIN!

Okul öncesi, ilköğretim ve ortaöğretimdeki yaklaşık 17 milyon öğrenci karne alarak tatile giriyor. Her karne döneminde olduğu gibi bu dönemde de karnesinden memnun olanlar kadar olmayanlar da olacak. Uzman Klinik Psikolog Aynur Sayım, velilere önemli uyarılarda bulundu.


Öncelikle, karneler çok iyi analiz edilmeli… Karnenin, çocuğun dönem boyunca öğrenme süreçleriyle ve davranışlarıyla ilgili geribildirim içerdiğini ifade eden Aynur Sayım; karneyle çocuğun zekâsı, dikkat ve konsantrasyonunu, psikolojik durumu, aile ilişkilerinin bir bütün olarak değerlendirilmiş olduğunu ifade ederek şu bilgileri veriyor:

“Kötü karnenin tek sorumlusu çocuklar değil. Sonuç olarak çocukla bu sorumluluğu paylaşmak gerekli. Çocuğun başarısızlığının hangi nedenlerden ileri geldiğini ebeveynin sorgulaması gerek. Bu nedenleri şöyle sıralanabilir:

- Kişisel özellikler,
- Aileden kaynaklanan sebepler,
- Okuldan kaynaklanan sebepler.

EN ÇOK YAPILAN HATALAR
Karnelerin alınmasıyla ebeveynlerin birçok hatayı yapabildiğine dikkat çeken Uzman Psikolog Sayım, en çok yapılan hataları ise şu şekilde sıralıyor:

“En çok yapılan hatalar, çocuğu cezalandırmak, tehdit etmek, diğer çocuklarla kıyaslamak, korkutmak, kişiliğine yönelik saldırılardır. Bu davranışlar çocukta suçluluk duyguları oluşturabilir ya da çocukta savunmalar gelişebilir. Uyum ve davranış sorunları da ortaya çıkabilir. Yani tabloya başka sorunlar eklenebilir.

Karne döneminde çocukların kesinlikle yalnız bırakılmaması gerekir. Ebeveynlerin çocuklarına her durumda değer verdiklerini hissettirmeleri ve soruna karşı çözüme yönelik tedbirleri almaları da önemlidir.

Yarım dönem boyunca çocuk başaramadığını tatilde başaramaz. Çocuktan tatilde sıkı çalışma programı uygulamasını beklememek, ancak özel eğitimle desteklenmesi gereken bir durum varsa, bir eğitici rehberliğinde ek çalışma yapılması uygun olacaktır.

Tatil, tatil gibi yaşanmalıdır. Özel destek gerektiren durumlar dışında, genel bir tekrar, kitap okuma, çok zorlayıcı olmayan çalışmalar yapılabilir.”

KİŞİSEL ÖZELLİKLER
Çocuğun IQ seviyesinin yaşıtlarına oranla düşük olması, öğrenme güçlüğü, depresyon, davranım bozukluğu, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğunun mevcut olması, bedensel bir engelinin veya rahatsızlığının bulunması görme-işitme kayıpları önem taşımaktadır.

AİLEDEN KAYNAKLANAN SEBEPLER
Aile içi ilişkilerin nitelikli olması, çocukla iletişim dilinin doğru olması, çocuğun gelişim dönemlerinde zengin uyaran verilmesi, öğrenme ile ilgili çevresel faktörlerin sağlıklı olması, anne babanın sağlıklı model olması, kültürel seviyenin, ders çalışma ortamının sağlanması, ailenin disiplini, başarıyı olumlu etkileyen faktörlerdir. Ailelerin diğer çocuklarla kendi çocuklarını kıyaslamaları, başarısızlığı sonucu onu yargılamaları ve eleştirmeleri yerine çözüm yolları aramaları en doğru yaklaşımdır.

OKULDAN KAYNAKLANAN SEBEPLER
Okuldaki eğitim ve öğretim programının çocukların gelişim seviyelerine uygun zenginleştirilmiş programlar olması, öğretmenin bilgi aktarımı, disiplini sağlayabilen araştırıcı, etkili öğretmenlik yetilerine sahip olması gerekmektedir.

Çocuğun akademik başarısı beklenenin altında ise öncelikle bir araştırma yapılmalıdır. Bir çocuk-ergen psikiyatristi ve psikologundan yardım alınmalı, çocuk-aile ve okula yönelik bir çalışma düzenlenmelidir.

ÇOCUĞUM BÜYÜRKEN BÖLÜMÜNÜN DİĞER KONULARI

Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.