Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Yazı Boyutu:

ÇOCUKLA ALIŞVERİŞİN KOLAYI VAR!

ÇOCUKLA ALIŞVERİŞİN KOLAYI VAR!

Alışveriş pek çoğumuzun severek yaptığı bir iştir. Fakat bazen bu eğlenceli iş bir kabusa da dönebilir. Alışveriş sırasında, öncesinde ve sonrasında çocuğunuza nasıl bir disiplin yöntemi uygulayacağınızı bilmiyorsanız, böyle buyurun…


Alışveriş merkezlerinde anne babasının elinden tutup çekiştire çekiştire, hatta bağıra çağıra istediklerini aldırmaya çalışan çocuklara hepimiz rastlarız. Hatta belki siz de bu anne babalardan birisiniz. Konu çocukla alışveriş olunca, ne yapacağınızı bilemiyor, kendinizi çaresiz hatta suçlu hissediyorsanız, alışveriş sırasında yaşananlar çocukla ilişkinizi bozacak raddeye geliyorsa, yalnız değilsiniz… Bu bir… İkincisi ise, çocukla alışveriş öncesinde, sırasında ve sonrasında yaşanan krizlerin bir disiplin sorunu olduğu… En iyisi mi, çocukla alışverişin kabusa dönmemesi için; konunun püf noktalarını öğrenmek ve disiplin hatalarınızı görmek üzere uzmanların görüşlerini dinleyin…

Uzman Pedagog Nilçin Doyran Bengisu:
“ÇOCUKLA ALIŞVERİŞE ÇIKMANIN PÜF NOKTALARI”

“Alışveriş yapmak ya da alışveriş merkezine gitmek tüm aile bireylerinin birlikte yaptığı ortak zaman etkinliğidir. Çoğu zaman çocuk ile alışverişe çıkmak, aileler için kabusa dönüşür. Çocuklar özellikle ilgisini çekmeyen yerlerde çok çabuk sıkılırlar ve huzursuzluk çıkarırlar. Ya da tam tersi alışveriş merkezlerinde veya oyuncakçılarda istediklerini aldırmak için tuttururlar, ağlayıp kendilerini yerlere atarlar. Çocuklarla alışverişe çıkmak aileler için oldukça zordur. Alışveriş yerlerindeki uyaran fazlalığı da çocukların davranışlarını tetikleyebilir. Çocukla alışverişin kabusa dönüşmemesi için ailelerin önceden bilmeleri gereken püf noktaları ile krizler sona erecektir.

ÇOCUKLA ALIŞVERİŞE ÇIKMADAN ÖNCE YAPILMASI GEREKENLER:
• Çocuk ile alışverişe çıkmadan önce mutlaka konuşulmalı. Çocuğa nereye, ne amaçla gidileceği, orada nasıl davranması gerektiği mutlaka anlatılmalı. Aileler çocuğun alışveriş merkezinde istediği her şeyi alamayacağını, bunun için yanlarında fazla paralarının olmadığını, sadece çocuğun seçeceği bir şeyi alabileceklerini belirtmeliler.
• Çocuğun uyması gereken kurallar yaşına göre anlatılmalı. Alışveriş yaparken yanınızdan uzaklaşmaması, etrafta koşturmaması gerektiği, her istediğinin alınamayacağı, eğer koşturur, yanınızdan uzaklaşırsa o zaman kaybolabileceği, alacağı şeyden mahrum kalacağı önceden belirtilmelidir.
• Çocukla alışverişe uygun zamanda çıkılmalı. Alışverişe çıkarken çocuğun uyku ve açlık durumu göz önüne alınmalı. Unutmamak gerekir ki, uykusuz ya da aç bir çocuk daha fazla huzursuzluk çıkaracaktır.
• Çocuğun ihtiyaçlarını yanınıza almayı unutmayın. Yolda veya alışverişte çocuğun anlık ihtiyaçlarına karşılık yanınızda ona anında müdahale edebileceğiniz şeyleri taşıyın. 0-2 yaş çocukları için su, bez, mama olabilirken; daha büyük çocuklar için kitap, oyuncak, yiyecek, içecek çocuğunuzu belirli bir süre oyalayacaktır.
• Alışveriş için önceden liste oluşturulmalı veya alışveriş merkezinde programlı hareket edilmeli. Böylece hedefe yönelik davranmak; sürenin uzamasını ve çocuğun giderek huysuzlaşmasını engelleyecektir.

ÇOCUKLA ALIŞVERİŞTE YAPILMASI GEREKENLER:
• Çocuk alışveriş esnasında huzursuzlanmaya başladığı anda yanınızda taşıdığınız yiyecek, içecek, oyuncak ile oyalamak, dikkatini başka yöne çekmek gerekir. Açlık ve susuzluk durumu sürekli desteklenmelidir.
• Çocuklar fazla ışık, ses ve objelerin olduğu yerlerde daha fazla hareketlenip huzursuzlaşabilirler. Bunun için stres düzeyini azaltmak için fazla uyaranların olduğu yerlerden uzaklaşmak gerekir.
• Çocuk da alışveriş etkinliğine katılmalıdır. Özellikle 3 yaşından büyük çocuklar ile alışveriş listesinden alınacakların raflardan bulunması, sepete yerleştirilmesi ve meyve-sebzelerin tanıtılması ile çocuğun işe katılması sağlanabilir. Ayrıca çocuk sorumluluk aldığını düşünerek bir sonraki alışveriş için merakla bekleyecektir.
• Çocuğun size alışverişe yardım etmesini ödüllendirin. Sizi alışveriş esnasında sabırla beklediği için ve yardım ettiği için çocuğa mutlaka geri bildirimde bulunun ve çocuğu ödüllendirin.

“HAYIR” KELİMESİNDEN SONRA OLCAKLARA HAZIR OLUN
Çocuk ile her ne kadar önceden konuşulmuş, kurallar açıkça anlatılmış olsa da çocuklar sınırları zorlamayı severler. Onun için alışveriş sırasında çocuğun tutturmalarına karşı sakin olun. Kararlı bir şekilde “hayır” denilmeli ve arkasından gerekçesi anlatılmalı. “Hayır” kelimesi ağzınızdan bir kez çıktığında, tüm ağlamalara ya da kendini yerlere atmalara karşı sabırla göğüs germek gerekir. Eğer çocuğun tutturmalarına bir kez yenilirseniz, çocuk bunu her zaman kullanacaktır, çünkü bu öğrenilmiş bir davranıştır. Her seferinde atılan bir geri adım ile ağlamaların ve tutturmaların dozu giderek artacaktır. Ama çocuk sizin kararlı tutumunuzu gördüğünde bunu denemekten vazgeçecektir.

Unutmamak gerekir ki, çocuklar dürtülerini kontrol etmekte zorlanırlar. Onun için ebeveynin çocuğun dikkatini dağıtmak için yanında bulunduracağı yiyecek ya da içecekler hayat kurtarır nitelikte olacaktır. Zaman zaman çocuğun istenmeyen davranışlarını görmezden gelmek de davranışın pekişmesini engelleyip, davranışın azalmasını sağlayacaktır. Davranışlarının devam etmesi durumunda ise ortam terk edilmeli ve çocuğun sevdiği ya da istediği bir şeyden mahrum kalması sağlanmalıdır. Eve gidince odasında yaşına uygun zaman süresince sessizce durması sağlanmalı ve ardından özür dilemesi istenmelidir. Yaşanan kriz anlarının ardından ebeveyn ile geçirilen kaliteli ve etkili bir zaman, çocuğun stres düzeyini azaltırken doğru davranışları için de motivasyon sağlayacaktır.”


Psikiyatri Uzmanı Dr. Özlem Mestçioğlu
“ÇOCUĞUN HER İSTEDİĞİNİ ALMAK YA DA ALMAMAK?”

“Çocuklarla alışverişe çıkmak çoğu zaman anne babaların kabusu haline dönüşebiliyor. Evden güle oynaya çıkılır, başlangıçta her şey iyi gider. Bir süre sonra çocuğunuzun canı sıkılabilir, çişi gelir, karnı acıkır. Tüm bunlara bir şekilde çözümler üretebilirsiniz. Ama en büyük sorun; istediği bir şey yapılmadığı ya da alınmadığı zaman başlar. Yüksek sesle ağlama, kendini yerlere atma, tepinme, mızmızlanma, sürüklenme, tutturma, inatlaşma, pazarlık yapma gibi çocuğunuzun yaşına ve o günün koşullarına göre değişen davranışlarla karşılaştığınızda anne baba olarak kendinizi çaresiz, öfkeli gergin, kızgın hissedebilirsiniz. Bazen pes eder, istediğini yaparsınız. Bu davranışınızla o günü kurtarmış olsanız da çocuğunuza çok yanlış bir şeyi de beraberinde öğretmiş olursunuz: Bir şeyi yaptırmak ya da aldırmak istiyorsan yapacağın tek şey; yeterince ağlamak, tutturmak, ısrar etmektir. Pes edene kadar geçen sürede hem sizin hem de çocuğunuz sinirleri iyice yıpranmış olduğundan sorun halledilmiş gibi görünse bile herkesin keyfi kaçmıştır, artık, çok güzel başlayan gün tatsız bir hal almıştır. Diyelim pes etmediniz ve istediği şeyi yapmadınız, ancak karşılıklı bağrışmalar, ağlamalar uzun sürdü ve yıpratıcı oldu. Bu durumda da günün eski tadı kalmamıştır. Ailecek geçirilecek güzel bir gün gergin geçmiş; herkes mutsuz olmuş, ilişkiler gerilmiş, belki de alınması gerekli şeylerin bir kısmı da alınamamıştır.

ANNE BABALAR -ALIŞVERİŞ YERİNE- NE YAPMALI?
- Öncelikle, alışverişin bir hobi, alışveriş merkezlerinin de ailelerin eğlenme, gezme, vakit geçirme yerleri olma şeklindeki düşüncenin değişmesi çok gerekli. Bu konuda anne babaların tutumları ve kararlılıkları çok önemli.
- Hiçbir oyuncak, hediye anne babayla geçirilen zaman kadar değerli değildir. Çocuğunuza verebileceğiniz en büyük hediye ona ayıracağınız zamandır aslında.
- Çocuklarınızın gerçek duygularını, gereksinimlerini anlamaya çalışın. Bazen yakınlık, sevgi konusundaki doyumsuzluklarını sürekli bir şeyler alarak ve aldıklarını da hemen bir kenara atıp yeni şeyler isteyerek ifade etmeye çalışabilirler.
- Çocuklarınız reklamlardan fazlasıyla etkilenir. Aslında hangimiz etkilenmiyor ki. Bu nedenle onların reklamları izlemelerini olabildiğince sınırlandırmanızda yarar var.

TÜM BUNLARA DİKKAT ETTİKTEN SONRA, ALIŞVERİŞE ÇIKMA ZAMANI GELDİ VE…
• O gün alınacakların listesini çocuğunuzla birlikte evden çıkmadan önce yapın.
• Listede öncelikli olarak neler alınacağına beraberce karar verin, gerekli şeyler kadar çocuğunuzun isteklerini de göz önünde bulundurun.
• Para durumunuzu çocuğunuzun yaşına uygun anlayabileceği bir dille anlatmaya çalışın.
• İstediği her şeyi alamayacağınızı, tutturmanın veya ağlamanın hiçbir işe yaramayacağını daha evden çıkmadan net bir dille anlatın.
• Evde planlanan dışında bir şey alınmayacağı konusunda net olduğunuzu ifade edin, beğendiği bir şey olursa, onu ancak bir sonraki alışveriş listesine ekleyebileceğinizi söyleyebilirsiniz.
Yapılan tüm anlaşmalara rağmen, çocuğunuz bir şeyi çok beğenip tutturmaya başlayabilir, bağırıp çağırabilir, etraftaki insanların rahatsız olacağı endişesi sizi kaygılandırabilir, çok gerilirsiniz, etraftaki bazı insanlar yargılayıcı gözlerle bakmaya başlayabilirler. Bu durumda nasıl bir tutum almanız gerekir:
• Öncelikle, çok zor olmasına rağmen, sakinliğinizi korumaya çalışın.
• Olayı birazdan uzaktan izleyin. Verdiğiniz bu kısa ara soğukkanlı olmanıza ve olayı daha net ve nesnel olarak değerlendirmenize yardımcı olur. Çocuğunuzun ne kadar kontrolsüz davrandığını, aslında çaresiz olanın siz değil de o olduğunu ve sınırlanmaya ne kadar gereksinim duyduğunu anlayabilirsiniz.
• Etrafa toplanan kalabalığın eleştirel, anlayışsız, yargılayıcı bakışlarına aldırmamaya çalışın, tartışmaya girmeyin. Sadece çocuğunuzu nasıl yatıştırabileceğinize yoğunlaşın.
• Uygulayamayacağınız cezalar-tehditler savurmayın. Sakin olmak için tüm gücünüzü toplayın.
• İşi güç gösterisine, inatlaşmaya döndürmeyin.
• Tutarlı ve kararlı olun ve davranışınızın arkasında durun ve sürekliliğini sağlayın.
• “Almayacağım” dediyseniz çocuğunuz ne kadar ağlarsa ağlasın ya da tepinirse tepinsin almayın. Pes edip de almanız halinde çocuğunuza “Yeterince ağlarsam istediğimi yaptırabilirim” mesajını vermiş olursunuz.
• Çocuğunuzla pazarlığa girişmeyin ve konuşmayı uzatmayın. “Neden ama” tarzı soruları o sırada yanıtsız bırakın.
• Hiçbir şekilde sonuç alamıyorsanız, sakin ama güçlü bir şekilde çocuğunuzu kucaklayın ve oradan ayrılın, yeterince büyükse siz oradan uzaklaşın.
• Olayı hemen konuşmaya çalışmayın.
• Bir süre sonra neden olmadığını açıklarsınız.

ÇOCUĞA HER İSTEDİĞİNİ ALMAK ZARARLI!
Her istediğini almanın çocuğunuza faydadan çok zarar getireceğini hiç unutmayın. İsteklerini ertelemeyi öğrenmek, hayal kırıklığıyla baş etme yolları keşfetmek ve hayır karşısında direnç kazanabilmek için en uygun yaşlar çocukluk çağlarıdır. Yaşama hazır, mücadele etmeyi bilen çocuklar yetiştirmek istemez misiniz?”


Uzman Klinik Psikolog Merve Soysal Başa:
“BİRKAÇ ETKİLİ YÖNTEMLE ÇOCUKTA YENİ DAVRANIŞLARA ‘MERHABA’ DEYİN!”

“Alışveriş alışkanlıklarının üzerinde model alarak öğrenmenin etkisi büyüktür. Çocuklarımızın her dışarı çıktıklarında ellerinde bir şeyle dönmek istemesini engellemek için öncelikle bizlerin onlara örnek olmamız gerekir. Anne baba olarak, biz alışverişe giderken ihtiyaçlarımızı belirlemeden çıkıyorsak, aklımıza eseni o an canımız istiyor diye alıyorsak, çocuğumuzdan da farklı bir davranış bekleyemeyiz. Bunların yanı sıra, çocuğumuzu şimdiye kadar yerli yersiz hediyelere boğduysak, onun bu süreci devam ettirmek istemesine de kızmamalıyız. Böyle bir durumla karşı karşıyaysanız ve değiştirmeye kararlıysanız unutmayın ki, çocuklar, çabuk öğrenen bir yapıda oldukları için alınabilecek birkaç etkili yöntemle yeni davranış biçimleri oluşturabilirsiniz.
Öncelikle, gezme programlarınızı alışveriş merkezlerine yapmayı bırakın. Açık hava aktivitelerine veya evde oynayabilecek kutu oyunları gibi oyunlara yönelin. (Çocukla geçirilen en iyi vakit sadece ona odaklandığınız kaliteli zamanlardır). Oyuncak, bilgisayar oyunu gibi para ile alınabilen nesneler ile ödüllendirmekten kaçının. Bunlar yerine istediği bir arkadaşını eve çağırmak, uzun zamandır yapmadığınız en sevdiği yemeği yapmak daha etkili bir ödül olacaktır. Alışveriş merkezine gitmeden neleri alacağınızı beraber belirleyin. Bunların dışına çıkmak ister ve tutturursa kararlı olun ve ekstra bir şey satın almayın. Bunu birkaç hafta verdiği tepkiler ne olursa olsun tekrarlayın. Siz tutarlı oldukça o da değişim göstermeye başlayacaktır.”


Uzman Psikolog Şeyda Özdalga:
“ÇOCUKLA ALIŞVERİŞTE DOĞRU DİSİPLİN ANLAYIŞI ŞART!”

“Çocuğun davranışları birer sonuçtur. Çocuğun mizacı, gelişim özellikleri, anne baba ve yakın çevre tutumları, istek ve ihtiyaçlarının yeterince ve doğru bir şekilde karşılanmaması, iletişim yanlışları nedeniyle istenmeyen davranışlar gelişebilir. Disiplin çocuğun eğitimindeki sağlıklı tutum ve kuralları oluşturur. Bu kuralları oluştururken olumsuzları değil olumlu davranışları pekiştirmek, olumsuz olanları değiştirmek ve düzeltmek hedeflenir. Alışveriş merkezinde ağlayarak oyuncak isteyen çocuğun istediğini almak, önce ‘hayır’ deyip sonra almak bu davranışını sürdürmesine, bir daha sefer aynı davranışları göstermesine neden olur. Çocuk, ağlayınca, tutturunca (bıktırınca) sonunda istediğime kavuşabilirim, diye düşünür. Bu nedenle disiplinde dikkat edilmesi gerekenleri şöyle sıralayabiliriz.

1. KURALLARI ÇOCUĞUN YAŞINA, KİŞİLİĞİNE VE ÖZEL DURUMLARINA GÖRE AYARLAYIN
2-4 yaşındaki benmerkezci dönemde olan bir çocuğun isteklerini diretmesiyle, 6 yaşındaki bir çocuğun diretmesi arasındaki fark değerlendirilmelidir. Ya da hasta olan çocuğun davranışları, o an ki durumuna göre düzenlenmelidir.

2. ÇOCUĞA KURALLARIN NEDENİNİ AÇIKLAYIN
‘Sofrada hep beraber yemek yemek istiyoruz’, ‘Dişlerini fırçaladığında daha sağlıklı ve güzel dişlerin olacak’, ‘Her dışarı çıktığımızda bir oyuncak alamam’, ‘Yeterli param yok’, ‘Benzer bir çok oyuncağın, eşyan var’, ‘Alınan oyuncak çok kısa sürede değerini kaybediyor. Hemen bir kenara atıyorsun’, ‘Yemeğe çağırdığımda geç gelince yemeğin soğuyor, lezzeti değişiyor’, ‘Odan dağınık olunca aradıklarını bulmakta zorlanıyorsun’, ‘Önce sokakta oynayıp, sonra ders çalışırsan çalışmaya istek ve enerjin azalır’ gibi yaklaşımlarla kuralın nedenleri açıklanır.

3. KENDİSİNDEN BEKLENEN DAVRANIŞI AÇIK BİR DİLLE AYRINTILI OLARAK ÇOCUĞA ANLATIN
‘Benden ağlayarak bir şey istediğinde yapmayacağım’, ‘Arkadaşın hediye verince, hemen yanında açıp, teşekkür edilir’ gibi beklenen davranışın tanımı yapılır.

4. ÇOCUĞA KURALLARIN UYGULANMASINDA AKTİF ROL VE SORUMLULUK VERİN
Önce beceriyi öğretip sonra uygulamasına fırsat verilmelidir. ‘Bak dişlerini, yemekten sonra, aşağıdan yukarıya en az 60 saniye, 60’a kadar içinden sayarak fırçalayacaksın. Haydi bakayım, nasıl yapacaksın’, ‘Sofrayı kurmama yardım için bekliyorum’ gibi uygulama fırsatları yaratın.

5. ÇOCUK BEKLENEN DAVRANIŞI GÖSTERDİĞİ ZAMAN HEMEN TAKDİR EDİP MEMNUN OLDUĞUNUZU BELİRTİN
‘Bugün sokakta bir şey tutturmadığın (ağlamadığın) için teşekkür ederim’, ‘Zamanında yatınca bak dinlenmiş olarak kalktın’ gibi olumlu geri bildirimler o davranışın devamını sağlar.

SORUN OLAN DAVRANIŞTAN ÖNCE:
- Önleyici açıklamada bulunun, beklentilerinizi açık dille önceden çocuğa söyleyin.
- Çevreyi değiştirin, çevreyi çocuğa uygun hale getirin. Ağlayarak oyuncak tutturursa, oyuncakçıdan çıkarmak gibi.
- Beklenen davranışlara anne ve baba olarak örnek olun. Bağıran bir model varsa o da bağıracaktır.
- Çocuğunuzun iyi alışkanlıklar geliştirmesine yardımcı olmak için yol gösterin ve yaptığı zaman takdir edin.

SORUN OLAN DAVRANIŞ SIRASINDA:
- Sorun olan davranışın nedenini düşününüz. Gerçek bir istek ve ihtiyaçtan kaynaklanıyorsa öncelikle bunları karşılamalısınız. Kardeşini kıskandığı için tırnağını yiyen bir çocuğun bu davranışının düzelmesi için sevgi ve ilgi ihtiyacı öncelikle değerlendirilmelidir.
- Yapıcı bir çözüm yolu ve ALTERnatif gösteriniz. ‘Yemeğini yedikten sonra dondurma yiyebilirsin’, ‘Ödevlerine önce bildiklerinden başlayabilirsin. Bilmediklerinde beraber bakarız.’
- Ailenin bireyi olarak duygularınızı ve kabul edilmez davranışın kendi üzerinizdeki etkilerini, duygunuzu açıklayın. ‘Eşyalarını etrafa attığında, toplamak için çok zaman harcıyorum.’

SORUN OLAN DAVRANIŞTAN SONRA:
1. Kabul edilmez davranışın etkilerini göstererek pişmanlık duymasını sağlayın. ‘Ödevini unuttuğun için, okula ödevsiz gideceksin demektir.’
2. Çocuğun kabul edilmez davranışın sonuçlarını yaşamasına müsaade edin. ‘Döktüğün boyaları, temizlemeni bekliyorum.’

GÜNÜMÜZDE DİSİPLİN ANLAYIŞI
Geçmişte babaerkil disiplin anlayışında baba otorite simgesi olarak katı , mesafeli, tutum ve kurallarla yaklaşırdı. Günümüz ailelerine baktığımızda ise daha esnek, geçirgen, sevgi paylaşımı daha çok ancak hiyerarşiyi tam tersine çeviren çocukerkil yaklaşımlar içermeye başladı. Karar veren çocuklar, isteklerine kolay ulaşan çocuklar, tatmin edilemeyen çocuklar, izin alınan çocuklar haline gelmekteler. İki uçlu durumun daha kontrol edilebilir düzeye gelmesi için çocuğun ihtiyaç duyduğu sınırları olmalıdır. Sınır koymak aslında onun için güvenli bir ortam yaratmaktır. Yetişkinlerin yaşamında da sınırlar vardır. Trafikte kırmızı ışıkta geçmeyiz, geçersek kaza olabilir, ceza alabiliriz. Yani bu bu kural emniyetimiz ve güvenliğimiz içindir. Çocuklara konan kurallarda onların fiziksel, ruhsal, sosyal sağlıkları ve gelişimleri içindir.

Ancak bazı anne babalar içinde bulundukları koşullar ve yaşantıları nedeniyle uygun disiplin yaklaşımlarında bulunamazlar. Çocuklarının davranışları konusunda birçok yol deneyip, başarılı olamayanlar, yoğun çalışma hayatları ya da kendi yaşadıkları olumsuzluklar nedeniyle çocuklarını rahat bırakanlar, kendilerini yaptıkları hatalarla suçlayıp telafi etme çabasıyla sınır koymayanlar, sorumluluklarından dolayı yorgun anne babalar, öfkelerini kontrol edemeyenler, koydukları kuralların aile büyükleri tarafından bozulmasından disiplin uygulamakta zorlanırlar.
Uzmanlar olarak devamlı olumsuz davranışa odaklanmak yerine, istenen davranışın ödüllendirilip desteklenmesinin olumlu disiplin anlayışı olarak öneririz. Olumsuzu bir süre görmezden gelerek veya davranışa uygun yaptırım ile söndürmek ise destekleyicidir.

İSTENEN DAVRANIŞLARA ÖDÜL
Olumlu davranışı sık sık ve davranışın hemen ardından ödüllendirin. Ödüller çoğunlukla sarılmak, öpmek, okşamak, kucaklamak, övmek, alkışlamak gibi sosyal ödüller; arkadaşına, sinemaya, bilgisayar oynamak, televizyonu yarım saat daha fazla izlemek, sevdiği yemeği ısmarlamak gibi haklar olmalıdır. Maddi ödüllerde de bedeli yüksek olmayan yiyecek, kitap, okul malzemesi gibi rüşvete dönüşmeyecek ödüller olmalıdır. Yoksa ‘Dişimi fırçalarsam bana ne alacaksın?’pazarlığına dönebilir.

Olumsuz davranışı ‘farkında olmadan’ ödüllendirmeyin. Daha geç yatmak isteyen çocuğunuza ‘Hayır şimdi yatıyorsun’ deyip sonra oyalanmasına göz yummak, ısrarlarına teslim olmak ona daha sonrada bu şekilde davranmayı öğretecektir. ‘Hayır’ lar ‘Havet’e yani ‘Evet’e dönerse istenen davranış yerleşmez. Bu konuda eşlerin de ortak, kararlı yaklaşımı olmalıdır. Aile büyüklerinin bu kuralı bozmalarına izin verilmemelidir.

Olumsuz davranışa dikkat gösterin, yaptırımlar uygulayın. Yaptırımlarda dozu aşmamalı ve yapılan olumsuz davranışın şiddetine ve niteliğine uygun bir yaptırım uygulanmalıdır. Televizyon izleme süresini aştı diye tüm hafta sonu televizyondan mahrum etmek, arkadaşıyla kavga eden çocuğa bilgisayar oynamama cezası vermek şiddet ve niteliğine uygun değildir. Yaptırım uygunsuz davranışın hemen ardından gelmelidir. Yaptırımın nedeni çocuğa anlatılmalıdır ve kesinlikle fiziksel şiddet uygulanmamalıdır.”



ÇOCUĞUM BÜYÜRKEN BÖLÜMÜNÜN DİĞER KONULARI

Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.