Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Yazı Boyutu:

ÇOCUKLUK VE ERGENLİK ÇAĞI KANSERLERİ

ÇOCUKLUK VE ERGENLİK ÇAĞI KANSERLERİ

Kanser dünyanın en önemli sağlık sorunlarının başında geliyor. Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, dünyada yaklaşık 25 milyon kişi kanserle yaşıyor, her yıl yaklaşık 11 milyon kişi yeni kanser tanısı alıyor ve yaklaşık 6,5 milyon kişi kanserden kaybediliyor... Türk Pediatrik Onkoloji Grubu (TPOG) ve Çocuk Kanserleri Sevgi ve Dayanışma Derneği (ÇOKSEV) Başkanı, İstanbul Üniversitesi, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, Pediatrik Hematoloji-Onkoloji Bilim Dalı ve İstanbul Üniversitesi,Onkoloji Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Rejin Kebudi’den çocukluk çağı kanser türleri hakkında bilgi aldık.


Erişkinlerde sigara, sağlıksız diyet ve enfeksiyonlar her yıl yaklaşık 4 milyon kanser olgusunun oluşumundan sorumlu faktörler. Oysa, bunların çoğu basit önlemlerle engellenebilir. Sigaradan uzak durmak akciğer, gırtlak kanserlerinin birçoğunu önleyebilir. Ultraviole ışınlarından korunmak cilt kanserlerinden korunmada etkili. Bol lifli gıdalar, meyve ve sebze ile sağlıklı beslenme başta bağırsak kanserleri olmak üzere birçok kanserin oluşmasında engelleyici rol oynar. Egzersiz ve aşırı kilo almamanın da bazı kanserlerin gelişimini önlemede rol oynadığı saptanmıştır. Erişkinlerde tarama testleri (kolon kanserine karşı tarama, kadınlarda meme taraması, kadınlarda vaginal smear, erkeklerde PSA), erken tanı ve yüksek tedavi şansını sağlar. Çocukluk çağı kanserlerinde ise erişkinlerdeki gibi yerleşmiş tarama testleri yoktur, çocuklarda kanseri düşündürebilecek bulgu ve belirtilerin bilinmesi ve erken tanı çok önemlidir.

Dünyada kanser ve tedavisi hakkındaki araştırmalar son hızla devam ediyor. Ülkemizde de bu konuda çeşitli çalışmalar yürütülüyor.

ÇOCUKLUK ÇAĞI KANSERLERİ
Çocukluk çağı kanserleri tüm kanserlerin yüzde 2-4’ünü oluşturuyor; yıllık oran milyonda 120. Türkiye’de her yıl yaklaşık 2 bin 500- 3 bin çocuk kanser tanısı alıyor. Çocuklarda görülen kanserler tipleri, dağılımları, tedaviye yanıt oranları ve uzun süreli sağkalım açısından erişkin kanserlerinden farklılıklar gösteriyor. Çocukluk çağı kanserleri doğumdan ergenliğe kadar her yaşta görülebilir, ancak çoğu ilk 5 yaşta görülüyor ve hızlı gelişiyor. Kemik tümörleri gibi bazı kanserler 10-15 yaşta daha sık görülüyor.

ERKEN TANI VE TEŞHİS ÖNEMLİ
Kanser tanı ve tedavisinde kaydedilen önemli gelişmeler sonucunda, günümüzde çocukluk çağı kanserlerinin yaklaşık yüzde 70’i tamamen iyileşebiliyor. Ülkemizde çocukluk çağı kanserlerinin büyük bir kısmı ileri evrelerde başvuru yapıyor. Erken tanı alan olgularda sağkalım oranının anlamlı olarak daha yüksek olduğu biliniyor. Bu hastaların erken tanı alabilmeleri, bu konuda eğitimin yaygınlaştırılması ile mümkün. Bunun için bu hastalıklara ilişkin bulgu ve belirtilerin bilinmesi, hızla tanıya gidilmesi ve bu hastaların tam teşekküllü onkoloji merkezlerinde tedavisi çok önemli.

ÇOCUKLUK ÇAĞI KANSERLERİ NELERDİR?
Çocukluk çağı kanserlerin yüzde 30’unu lösemiler (kan kanserleri), kalan yüzde 70’ini de solid tümörler (organ ve çeşitli dokulardan gelişen kanserler) oluşturuyor.

Çocukluk çağında görülen kanserlerin  sıklık sırasına göre dağılımı şöyle:
• Lösemiler (yüzde 30)     
• Santral sinir sistemi tümörleri: Beyin tümörleri (yüzde 19)  
• Lenfomalar: Lenf bezesinden kaynaklanan kanserler (yüzde 13)   
• Nöroblastom: İlkel sinir hücrelerinden köken alan kanserler (yüzde 8)  
• Yumuşak doku sarkomları: En sık çizgili kastan köken alan rabdomiyosarkom (yüzde 7)
• Wilm’s tümörü: Çocukluk çağında en sık rastlanan böbrek tümörü (yüzde 6)  
• Kemik tümörleri: Osteosarkom, Ewing sarkom (yüzde 5)
• Diğer tümörler: Retinoblastom (göz tümörü), germ hücreli tümörler,  karaciğer kanserleri ve diğer kanserler (yüzde 12)
Sütçocuklarında (1 yaş altı)  ise nöroblastom en sık görülen habis tümördür.

ÇOCUKLUK ÇAĞI KANSERLERİNDE RİSK FAKTÖRLERİ NELERDİR?
Kanser oluşumuna neden olan çeşitli yapısal ve çevresel risk faktörleri var. Bunlar şöyle sıralanabilir:
• Bazı kromozom bozuklukları,
• Doğumsal bazı bozukluklar ve hastalıklar,
• Bağışıklık sistemini bozan hastalıklar,
• Çeşitli virüs enfeksiyonları,
• Radyasyona maruz kalma,
• Bazı kimyasal maddelere maruz kalma (benzin, ağır metal, tarım ilaçları, petrol ürünleri...),
• Hamilelikte kullanılan bazı ilaçlar ve alkol,
• Ailede kanser olgularının fazla olması (özellikle genç yaşta ve belli tip kanserlerin görülmesi).


Bazı kalıtsal hastalıklarda da kanser riski var. Örneğin, Down sendromlu bebeklerde lösemi riski fazla. Ciltte yaygın sütlü kahverengi lekelerle seyreden nörofibromatosiste beyin tümörleri ve diğer bazı tümörlerin görülme riski artıyor. Bağışıklık sisteminin baskılandığı hastalıklarda, özellikle lenfoid dokudan köken alan lenfoma gibi kanserlerin gelişme olasılığı artıyor. Halk arasında öpücük hastalığı olarak bilinen hastalığın etkeni Epstein Barr Virüsü, bazı lenfomaların ve nazofarenks kanserinin gelişmesinde rol oynayabilir. Hepatit B ve C virüsü, karaciğer kanserlerine yol açabiliyor. Tüm çocukların Hepatit B aşısı olmaları çok önemli. Radyasyonun kanser oluşumundaki etkisini dünya acı örneklerle gözledi. İkinci Dünya Savaşı’nda  Hiroşima ve Nagazaki‘ye atılan atom bombası sonrasında o bölgede çok sayıda kanser olguları saptandı. Yine Çernobil’de nükleer kaza sonrası, yakın bölgede yaşayan çocuklarda çeşitli kanser olguları, özellikle çocuklarda çok nadir görülen tiroid kanserlerinde artış gözlendi.


ÇOCUKLUK ÇAĞI KANSERLERİNDE UYARICI BELİRTİLER NELERDİR?
Çocukluk çağında kanserin erken tanısı için, erişkinlerde kullanılan tarama testleri yok. O nedenle çocukluk çağı kanserlerinde, en sık görülen  uyarıcı bulgu ve belirtileri bilmek ve bunların varlığında hızla doktora başvurmak gerekiyor. En sık raslanan bulgu ve belirtiler şunlar:
• Boyun, koltuk altı ve kasık bölgesinde lenf bezelerinde şişlikler
• Vücudun herhangi bir bölgesinde şişlik
• Solukluk, halsizlik
• Sık ateşlenme
• Ciltte morluklar, çürükler
• Burun, dişeti kanamaları
• Başağrısı, kusma
• Ateşşiz havale geçirme
• Dengesizlik, yürüme bozukluğu, görme bozukluğu
• Kemik, eklem ağrıları
• Enfeksiyon (iltihap) tedavisine rağmen sebat  eden öksürük, nefes darlığı,
• Gelişme geriliği, aşırı tartı kaybı
• İdrarda kan, idrar ve dışkılamada zorlanma
• Göz bebeğinde parlaklık, gözde kayma

ERGENLİK ÇAĞINDA KANSER
Türkiye’de ergenlik çağı nüfusu, tüm nüfusun  yüğzde  21’i gibi büyük bir kesitini içeriyor. Gelişimsel ve psikososyal yönleriyle özellik gösteren bu dönemde, kanser tanısı gerek tıbbi, gerek psikososyal yönleriyle ele alınması gereken önemli bir sorun. Bu dönemde kanser görülme oranı 15 yaş altına göre 2 kat fazla. Ergenlik döneminde görülen kanser tipleri de erişkin dönemine göre farklılıklar gösteriyor.

Ergenlik döneminde en sık görülen kanserler:
• Hodgkin lenfoma (yüzde 16)
• Germ hücreli tümörler (yüzde 15)
• Beyin tümörleri (yüzde 10)
• Non Hodgkin Lenfoma (yüzde 8)
• Tiroid kanserleri (yüzde 7)
• Cilt tümörleri (Malign Melanom) (yüzde 7)
• Lösemiler (yüzde 9) (Akut lenfoblastik lösemi yüzde 5, akut myeloid lösemi yüzde 4)
• Yumuşak doku sarkomları (yüzde7)’ dir.

Ergenlerde malign melanom görülme oranın son yıllarda arttığı dikkati çekiyor. O nedenle ultraviyole ışınlarından korunma, güneş ışınlarına aşırı maruz kalmama, koruyucu kremler sürme gibi önlemler hatırlanmalı.

Çocukluk çağı kanserlerinin çoğu tam teşeküllü onkoloji merkezlerinde ve belirli klinik çalışmalar dahilinde tedavi ediliyor; başarı oranı da çok yüksek oluyor. Halbuki dünyada ergenlerin ancak yüzde 20’sinin tam teşeküllü kanser merkezlerinde ve yüzde 10’unun klinik çalışmalar dahilinde tedavi edildiği ve başarının çocukluk çağından düşük olduğu bildiriliyor. Bazı kanser tiplerinde ergenlerde çocuklar için geliştirilen protokollerle tedavinin, erişkin protokollerine göre daha iyi sonuç verdiği saptanmıştır. Bu dönemin özellikleri göz önüne alınarak, Avrupa ülkeleri ve Amerika Birleşik Devletleri’nde bazı merkezlerde pediatrik onkolog ve medikal onkologların birlikte çalıştıkları “ergenlik dönemi onkoloji üniteleri” kuruldu. Bu şekilde başarının artacağına inanılıyor. Ülkemizde de benzer çalışmalar kısıtlı sayıda kurumda yürütülüyor.

KANSERLER NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Kanser tedavisi bir ekip işidir. Kanser tedavisinde üç ana tedavi şekli vardır:
• Cerrahi
• İlaç tedavisi (Kemoterapi)
• Işın tedavisi (Radyoterapi)

Bu tedavi şekilleri kanser tipine göre çeşitli kombinasyonlarda kullanılıyorlar. Son yıllarda, bazı tümör türlerinde biyolojik tedaviler, hedeflenmiş tedaviler de kullanılıyor. Cerrahi ve radyoterapiye, kemoterapinin eklenmesiyle çoğu çocukluk çağı kanserlerinde sağkalım önemli ölçüde arttı. Günümüzde kansere yakalanan çocukların yüzde 70’i tamamen  iyileşebiliyor. İstatistiklere göre, günümüzde gelişmiş ülkelerde her 900 erişkinden biri çocukluk çağı kanseri geçirmiş ve tedavi edilmiştir. Bu çocukların toplumun sağlıklı birer bireyi olarak uzun bir hayat yaşayabilmeleri için hem etkin tedaviyle çocukları kanserden iyileştirmek, hem de tedaviyi geç yan etkilerin en az olacağı şekilde planlamak gerekir. Kanser tedavisi uzun ve zorlu bir süreçtir. Bu süreçte çocukların psikolojik ve sosyal yönden de desteklenmeleri gerekir.

KANSERDEN KORUNMA YOLLARI NELERDİR?
- Erişkinlerde sigara ve diğer tütün ürünlerini kullanmayarak akciğer kanserlerinden, bol lif içeren meyve ve sebzeden zengin gıda alımı ile kalın bağırsak kanserinden korunulabilir.
- Çocukluk çağı kanserlerinde kesin korunma yolları yoktur. Ancak iyi beslenme ve enfeksiyonlardan  korunarak bağışıklık sisteminin güçlenmesi, kimyasal karsinojenlerden (kansere neden olan kimyasal maddeler) ve radyasyondan korunma, anne adaylarının doğumsal bozukluklar, kullandıkları ilaçlar ve alkol açısından kontrol  altında olmaları riski azaltabilir.
- Hepatit B aşılaması ile Hepatit B virüsünün yol açabileceği habis bazı karaciğer tümörlerinden korunma sağlanabilir.


KANSER BULAŞICI BİR HASTALIK MIDIR?
Kanser bulaşıcı bir hastalık değildir. Kanser tanısı almış bir hastanın kanseri bulaştırma riski yoktur, ancak gerek hastalığı, gerekse de tedavisi nedeniyle bağışıklık sistemi baskılanmış olduğundan, başkalarından kolaylıkla enfeksiyon geçebilir ve ağır ateşli hastalık geçirebilirler. O nedenle kanserli hastaları enfeksiyon hastalığı olan, aksıran, öksüren kişilerden, kalabalık, kirli ortamlardan uzak tutmalıyız.

 

Spesifik tedaviler sırasında destek tedavisi (enfeksiyon önlemleri ve tedavisi, beslenme desteği vb.) çok önemli. Kanser tedavisi uzun ve zorlu bir süreç. Çocuklar belli süreler sosyal ortamlarından, arkadaşlarından, okullarından uzak kalıyorlar. Bu süreçte çocukların psikolojik ve sosyal yönden de desteklenmeleri gerekiyor. Hastane ilköğretim okullarında eğitim, tedavi sırasında hastanede doğum günü, bayram gibi özel günlerin  kutlanması, hastaların durumuna göre yapılabilecek kısa geziler bunlara örnek.

 

Sonuç olarak, çocukluk çağı kanserlerinin tedavi şansları çok yüksek. Tüm çocukların, gerek büyüme gelişmelerinin takibi, gerekse genel muayeneleri açısından düzenli doktor kontrolüne gitmeleri önemli. Çocukluk çağı kanserlerine ilişkin bulgu ve belirtiler gözlendiğinde ise, derhal  hekime ve kanser şüphesi varsa, tam teşeküllü sağlık kurumlarına başvurmak gerekir.

Unutulmamalıdır ki, erken tanı ile tedavide başarı şansı daha da artar.

 

 


 

ÇOCUĞUM BÜYÜRKEN BÖLÜMÜNÜN DİĞER KONULARI

Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.