Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Yazı Boyutu:

ÇOCUKLARIMIZ CİNSEL İSTİSMAR MAĞDURU OLMASIN!

ÇOCUKLARIMIZ CİNSEL İSTİSMAR MAĞDURU OLMASIN!

Anneler susmayın! Çocuklarınızın uğradığı, her türlü istismarı bildirin. Çocuğunuzu yalnızlığa, çaresizliğe ve karanlığa mahkum etmeyin!


14 yaşındaki bir kız çocuğuna “cinsel taciz” uygulayan Vakit Gazetesi Yazarı Hüseyin Üzmez tartışmalı bir şekilde serbest bırakıldı. 6 ay cezaevinde kaldıktan sonra şaibeli bir raporla tahliye olan Üzmez’in durumu ülkemizde “çocuk istismarı” karşısında ne kadar büyük boşlukların bulunduğunu bir kez daha gösterdi.

CİNSEL İSTİSMAR MAĞDURLARININ YÜZDE 90’I ÇOCUK

Cinsel saldırı iddiasıyla Düzce Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı’na başvuranlarla yapılan bir araştırma da ülkemizde üstü örtülü gerçekleri hatırlatıyor. Araştırmaya göre cinsel saldırı mağdurlarının neredeyse yüzde 90’ı çocuk! Ve bu tür suçlarda saldırgan çok yakında. Saldırganların yüzde 43,4'ü mağdurun tanıdığı biri; yüzde 13,2'si daha önceki sevgili, yüzde 11,3'ü koca, yüzde 7,5'i biyolojik baba, yüzde 7,5'i de yakın erkek akraba. Mağdurların yüzde 18,9'u 11, yüzde 69,8'i ise 18 yaş altında, saldırganların ise yüzde 68,8'ini 11-30 yaş arası bir grup oluşturuyor.

 

İLK BAŞVURU HASTAHANE OLMALI!

Çalışmaya göre, mağdurların 64,15'inin ilk başvuru yeri Cumhuriyet Savcılığı. Sadece yüzde 3,77'si hastaneye müracaat etmiş. Olaydan sonra kısa bir süre içinde Adli Tıp Ana Bilim Dalı’na gönderilen 7 mağdurda akut stres bozukluğu, saldırıdan 6 ay sonra yeniden muayeneye gönderilen 10 kişide de travma sonrası stres bozukluğu tanısı tespit edilmiş.

Yrd. Doç. Dr. Bora Büken, “Cinsel saldırı konusunda sağlık personel yeterli bilgiye sahip değil. Adli tanıda önemli bir yeri bulunan olay yeri incelemesi ve olay sonrasında hemen muayene gibi unsurlar da önem taşıyor. Halkın eğitimi açısından bu tip bir olayla karşılaşan mağdurların, en geç 72 saat içinde banyo yapmadan ve tuvalete gitmeden, ilgili birimlere başvurması gerekiyor” diyerek uyarıyor.
 

10 ÇOCUKTAN 3’Ü CİNSEL İSTİSMAR MAĞDURU!

Bölgesel araştırmaların sonuçlarına göre ise, Türkiye'de çocukların yaklaşık yüzde 35'i fiziksel, yüzde 30'u da cinsel istismar mağduru. Fiziksel istismar eğitim seviyesi düşük ailelerde, cinsel ve duygusal istismar tüm aile yapılarında görülebiliyor.

 

Çocuk İstismarı ve İhmalini Önleme Derneği Başkanı Doç. Dr. Figen Şahin, bir erişkinin cinsel doyum amacıyla çocuğu kullandığı, dokunma, sürtünme, cinsel ilişki ve kendi cinsel organları gösterme gibi her türlü durumun “cinsel istismar” olarak kabul edildiğini hatırlatıyor: “Çocukların bedensel ve ruhsal sağlıklarını ve gelişimlerini olumsuz etkileyen her türlü durum “istismar” olarak tanımlanır. İstismarda, işsiz baba, ekonomik sıkıntı, evde fuhuş ortamının olması, hasta ya da pasif kişilikli anne, ebeveynlerin eğitim seviyesinin ve sosyal yaşam biçimlerinin düşük olması önemli risk faktörleridir. Genellikle fiziksel istismar eğitim seviyesi düşük ailelerde, cinsel ve duygusal istismar ise tüm aile yapılarında görülebiliyor.

Tacizlerin çoğu, çocuğun tanıdığı kişiler tarafından yapılıyor. Bu kişiler daha çok, çocukla iletişim kurmayı bilen ve çocuğun üstünde otoritesi olan baba, amca, dayı, kuzen ya da öğretmen gibi kişiler. Tacizlerin yaklaşık yüzde 50'si çocuğun akraba ve yakın çevresi tarafından yapılıyor. Tacizler genellikle zorlama ile olmuyor; kandırarak, hediyeler vererek yapılıyor. Tacizci, ‘Bu bizim aramızda sır, kimseye söyleme’ diyor. Çocuk da tacizcisi tanıdığı ve güvendiği biri ise onu korumak adına kimseye anlatmıyor. Biz ancak bize gelen başvuruları biliyoruz. Yani buz dağının üstte görünen yüzü gibi. Altta görmediğimiz çok daha büyük bir grup var.

 

ERKEK ÇOCUKLAR KOLAY HEDEF

Ayrıca, erkek çocuklar da neredeyse kız çocukları kadar cinsel istismara maruz kalabiliyor. Bize başvuran cinsel istismar mağdurlarının yüzde 40'ı erkek çocuk. Özellikle 16-17 yaşındaki bazı ergenler cinsel meraklarını 8-9 yaşındaki erkek çocuklarla tatmin etmeye çalışıyor.

 

EN ETKİLİ KORUMA YOLU: CİNSEL EĞİTİM

3-6 yaş arasındaki çocuklar, cinselliklerini ilk defa fark etmeye başlar ve bu sırada verilecek cinsel eğitim çok önemlidir. Onların bu merakına kayıtsız kalmamak gerekir. Çocuklara, kız ile erkeklerin cinsel organlarının farklı olduğu söylenmeli ve isimleri öğretilmeli. Çocukları cinsel istismardan korumak için en iyi yol ise, çocuklara kendini korumayı öğretmek ve cinsel eğitim vermek. Küçük yaşlardan itibaren çocuklara bedenlerinin özel yerleri olduğunun anlatılması gerekiyor. Çocuklara, başka birisinin özel yerlerine dokunmasının normal ve doğru olmadığını ve bu konularda ‘Hayır’ diyebilmeyi öğretmek gerekiyor. Bunların çocuklara ‘ayıp ya da günah’ diye değil, anlatılarak öğretilmesi doğru. Çocuğa, ‘Bu bölgelere, annen üstünü değiştirirken, banyo ve tuvalette yardımcı olmak için bakabilir. Doktora gittiğinde yanında anne ve baban varken doktor bakabilir ama bunun dışında kimsenin bakmasına izin verme ve ‘Hayır’ demekten çekinme’ denmeli. Buralara dokunmak, bakmak ya da ellemek isteyenler ile kendisinin özel bölgelerini göstermek isteyen kişiler olduğunda, o ortamdan uzaklaşması ve güvendiği birine anlatması gerektiği söylenmeli. Hepsinden önemlisi çocuğa, her ne olursa olsun ailesinin onun yanında olduğu hissettirilmeli. Çocuğun, istemediği bir durum karşısında ‘Hayır’ diyebilmesi çok önemli. Öz güveni gelişmiş olan çocuklar tacize uğramıyor, sevgi ve şefkat ortamında büyümeyen çocuklar ise taciz karşısında sessiz kalıyor. Sevgisiz çocuklar, cinsel taciz amaçlı sıcak yaklaşımı sevgi gösterisi gibi algılıyor ve bunu kaybetmemek için susuyorlar.”

 

İSTİSMAR BELİRTİLERİ

Aileler, istismar ihtimaline karşı, çocuktaki fiziksel ve duygusal belirtilere karşı dikkatli olmalı.

Duygusal belirtiler:

Çocuğun özellikle bir yere gitmekten kaçınması,
Gece uykularında ani bozulmalar olması,
Daha önce olmayan idrar ya da dışkı kaçırmalarının başlaması,
Stres bulguları,
Erkeklerden korkma ya da tam tersine toplum içinde aşırı cinsel davranışlarda bulunma, gibi daha önceden yapmadığı davranışları yapması istismar belirtileri olabilir.
 

Fiziksel bulgular:

Cinsel bölgede oluşan kaşıntı, kızarıklık, akıntı ya da kanama.

 


 

ÇOCUĞUM BÜYÜRKEN BÖLÜMÜNÜN DİĞER KONULARI

Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.