Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Yazı Boyutu:

ÇOCUK EĞİTİMİNDE OYUN DİLİ

ÇOCUK EĞİTİMİNDE OYUN DİLİ

Oyun, çocukların hayatı tanıma biçimidir. Çocuklara olumlu davranışları sevgiyle kazandırmanın tek yoludur. Teknolojinin oyununa gelmeyip çocuklarımızı oyun oynamaya teşvik etmeliyiz. Çocuklar öğrenirken deneyimlemeye ihtiyaç duyarlar. Oyun ise deneyimlemenin ta kendisidir. Nur Eda Kasap kitabında yeni çağın ‘hızlı’ çocukları için en uygun ‘oyun dili’nin şifrelerini veriyor...


Oyun, iş birliği yapmayı, iletişim kurmayı, uyumlu olmayı, paylaşmayı, saygı duymayı, kurallara uymayı, sıra beklemeyi, yenmeyi, yenilmeyi öğretir. Yenilgi ile yüzleşmeyi ve bu duygu ile başa çıkabilmeyi gösterir. Kimi zaman da dışlanmayı yaşatır. Anne baba olarak, biz bu duyguları yaşadık, yaşadıkça öğrendik. Şimdi ise kuralları çocuğumuza kuru kuru anlatarak öğretmeye çalışıyoruz. Oysa elimizde oyun diye çok sahici bir yardımcı var.

Oyunsuz çocuk olmaz. Oyun ile gelişim arasındaki ilişkiyi irdeleyen kitaplar çocuğu ve anne-baba olarak kendimizi anlamamıza yardım eder. Oyunun giderek mekanikleştiği, yazılımların elverdiği ölçüde yaratıcılık, markaların elverdiği ölçüde çeşitlilik olduğu bir dönemde hayal gücünün ve yaratıcı oyunun yerini keşfetmemiz gerekiyor.
-Prof. Dr. Yankı Yazgan-

Oyun... Çok basit ama bir o kadar da gizemli... İnsan yaşamının bebeklikten erişkinliğe tamamında var olan oyunun her yönüyle çok güzel bir anlatımını okuyacaksınız.
-Doç. Dr. Burcu Özbaran, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı Anabilim Dalı-

Nur Eda Kasap Süslü’nün içtenlikle, sevgiyle yazılmış, bilimin en son gelişmeleri ile desteklenmiş bu kitabı ebeveynler ve eğitmenler için harika bir başucu kitabı.
-Gülgün Sharafat, Psikolog-

Oyun, çocuğun bilişsel, duygusal ve sosyal gelişimine yardımcı olmaktadır. Hayata geçirmesi kolay örnekler içeren bu kitabı tüm anne-baba ve eğitimcilere tavsiye ediyorum.
-Elif Akgüner, Psikolog-
(Tanıtım Bülteninden)


Yazar: Nur Eda Kasap Süslü
Yayınevi: Hayykitap
Türü: Kişisel Gelişim-Çocuk Eğitimi
Sayfa sayısı: 168
Fiyatı: 14 TL

NUR EDA KASAP SÜSLÜ KİMDİR?
İzmir’de yaşayan Nur Eda Kasap evli ve bir çocuk annesidir. Yaklaşık on yıldır çocuklarla birlikte çalışmaktadır. “Sıra Dışı Çocuk Yetiştirme Bilim Sevgisi ve Yaşam Bilgisi Geliştirme Etkinlikleri Programı” ve Öğrenci Koçluğu kapsamında yaklaşık bin çocuk ile uzun süreli çalışmalar yapmıştır.

Anaokulları ve özel merkezlerde ailelere seminerler düzenlemektedir. Bu seminerlerde Oyunlarla Hayat Dersleri, Çocuklarda Özgüven, Çocuk ve Duygusal Şiddet, Büyük Mucize Beyin, Dikkat Nedir?, Siz İyi Olun Çocuğunuz İyi Olsun, NLP Temsil Sistemleri, Dil Kalıpları ve Etkili İletişim, Sınırlı Sınırsızlık konuları hakkında sunumlar yapmaktadır. Seminerlerin tamamında ilk kitabının ağırlıklı konusu olan “oyun” uygulanmakta olup, ebeveynler ile oyunlar oynamaktadır. “Etkili İletişim” semineri aynı zamanda bir ritim çalışmasını da içermektedir. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Sevgi Mir onayı ile, Ege Üniversitesi Çocuk Hastanesi’nde yatan hasta çocukların velilerine düzenli olarak seminerler vermiştir. Yazarın daha önce yayımlanmış Yeni Çağın Çocukları (Hayykitap, 2008) ve 5-6 Yaşından Üniversiteye Hazırlık Alıştırmaları adlı iki kitabı bulunmaktadır. 2011 yılından beri “www.anneoluncaanladim.com” da köşe yazarlığı yapmaktadır.


Nur Eda Kasap:
“ANNE OLUNCA OYUNUN SİHİRLİ DİLİNİ DAHA NET GÖRDÜM”


-Öncelikle yeni kitabınız hayırlı olsun. Bu sizin üçüncü kitabınız, biraz sizi tanıyabilir miyiz?
Teşekkürler. Evet bu üçüncü kitabım. İlk kitabım, "Yeni Çağın Çocukları"
2008 de Hayy kitaptan çıktı. İkinci kitabım, "5-6 Yaşından Üniversiteye Hazırlık Alıştırmaları" 2011 de yayınlandı. Son kitabım "Çocuk Eğitiminde Oyun Dili" yine Hayykitap’tan çıktı. Yaklaşık 10 yıldır çocuklarla çalışma yapıyorum. Uluslararası Öğrenci ve Yaşam Koçuyum.  Aynı zamanda çocukların yaratıcılıklarını geliştiren "Sıra Dışı Çocuk Bilim Sevgisi ve Yaşam Bilgisi Geliştirme Programı"nı sunuyorum. Ailelere de kitaplarımın içeriğinde bulunan konularda seminerler veriyorum. Daha doğrusu ailelerle de "oyun"lar oynuyorum.

-Oyun dili diye anlatmak istediğiniz tam olarak nedir? Oyunun dili mi var?
Belirttiğim gibi 10 yıldır çocuklarla çalışıyorum. İlk kitabımda da çok söz ettiğim oyunun kendine özgü dilini daha net anlamaya başlayınca, bu kitabımın adının "Oyun Dili" olmasını arzu ettim. Çok sayıda çocukla çalışma imkanım oldu. Bugüne kadar Öğrenci Koçluğu da dahil 1000 çocukla çalışma yaptım. Daha bile fazla olabilir. Sıra Dışı Çocuk programı 6 aylık bir çalışma. Yani aynı çocuklarla altı ay boyunca birlikte oluyorum. Süreci takip etmek bana büyük keyif veriyor. Programda çocuklarla bol bol oyunlar oynayarak deneyler yapıyoruz. Oyun eğlence, vakit geçirme gibi algılanıyor. Oysa oyun tamamıyla bilimsel bir gelişim süreci. Çocuklar için hayatlarının vazgeçilmezi. Kendi küçüklüğümüzü unuttuğumuzdan oyunları da boşa geçirilmiş zaman olarak algılıyoruz. Oysa özellikle küçük çocuklara "oyun" bizim tahmin edemediğimiz kadar çok bilgiyi kolaylıkla aktarıyor. Bunu sunumunu yaptığım programımda çok net gözlemleyebiliyorum.

-İlginç. Biraz daha detaylandırabilir misiniz?
Elbette. Çocuklar evde anne ve babalarının bir tanesi. Hepimiz evlatlarımızı el üstünde tutuyoruz. Evin prensi, prensesi ki çok doğal. Oysa gerçek hayatta... Duygularını tanıması, öğrenmesi için hayal kırıklıklarına, küsmelere, incinmelere, dışlanmalara, seçimlerinin sorumluluklarına katlanmaya, vazgeçmemesi gerektiğine, başarıyı tatmaya, yeni kişiler tarafından takdir edilmeye, kendi iç gücüne inanmaya ihtiyacı var. Sadece kendi yaşıtlarıyla bunu tanıyabilir, öğrenebilir ve deneyimleyebilir. Kendinizi düşünün. Çocukken ne kadar çok tecrübe yaşadınız. Belki ilk dışlanmayı arkadaşlarınızla saklambaç oynarken yaşadınız. Ya da ilk yenilgiyi yakar top oynarken tattınız. Sıra beklemeyi sek sek oynarken deneyimlediniz. İp oynarken kendi yetersizliğinizi gördünüz. Başarmanın gururunu koşma yarışında duydunuz. Birlikte kazanmayı sokakta futbol oynarken hissettiniz. Paylaşmayı, sokakta arkadaşlarınıza ekmeğinizin yarısını verirken yaşadınız. Yani bu duygular size "oynarken" ekildi. Oyun sırasında çocuklar, sıra beklemeyi, başkasına saygı duymayı, paylaşmayı, sorumluluk almayı, çözümler üretmeyi, sorumluluk almayı, denemeyi- yanılmayı öğrenir. İşte size kısacık "oyun dili".

-Kitabınızı incelediğimde konunun uzmanı çok isim dikkatimi çekti. Biraz bu isimleri konuşalım.
Gerçekten bu kitabımı hazırlarken yetkinliklerinden dolayı yardım rica ettiğim isimler oldu. Gerek mail yoluyla, gerek yüz yüze ve hatta mesai tüketerek bana destek olan çok isim var. Hepsine bir kez daha çok teşekkür ederek başlamak istiyorum. Prof. Dr. Yankı Yazgan, kendisi mail yoluyla bana hem kaynak hem de isim önerdi. Prof.Dr. Gelengül Haktanır, yine kendisi bana mail yoluyla kaynak önerdi. Ege Ünv. Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Anabilim dalından Doç. Dr. Burcu Özbaran ki çok sağ olsun zaman ayırdı detaylı olarak bana kaynaklar önerdi. Psikolog Gülgün Shrafat yine kendisi bana özel zaman ayırdı. Bilgilerini paylaştı. Psikolog Ceyda Tarımcı Kopar mail yoluyla destek verdi. Psikolojik Danışman İsmail Sönmez, Psikolog Elif Akgüner de beni destekledi. Ayrıca Beden dili bölümü için de akademik destek aldım. Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Sahne Tasarımı Anasanat Dalı Başkanı Doç. Dr. Selda Kulluk Yerdelen benimle mesai tüketti. 20 yıl sonra kendisi ile bir araya gelmek ise benim için ayrı bir mutluluk oldu. Yine aynı fakülte Sahne Sanatları Anabilim dalından Doç. Dr. Selda Ergün de benimle tecrübelerini paylaştı. Çocuk Gelişim Uzmanı Ayfer Erbil 30 yıllık tecrübesiyle her an yanımdaydı. Yine Çocuk Gelişim Uzmanı Özlem Vardar da bana destek verdi. Tabi çalıştığım tüm ana okul yöneticileri, çalışma yaptığım öğrencilerim ve ailelerin de katkısı benim için unutulmaz.

-Harika. Yani içerik tamamıyla bilimsel verilerle, söylediklerinizden bunu çıkarıyorum.
Kesinlikle. Anne olunca oyunun sihirli dilini daha net görebiliyorsunuz. Çünkü 24 saat bunu yaşıyorsunuz. Zaten son bölümde tarafımdan yaratılmış oyun örnekleri mevcut. Bazıları kendi oğlumla yaşadığım tecrübelerle ortaya çıktı. Kitap için konuştuğum yetkin isimler tarafından bu oyunlar da onay görünce benim için ayrı bir mutluluk oldu. Bende eşsel durumları yaşayan aileler ve öğretmenlerle bu oyunları paylaşmak istedim.

-Kitabınızda "Dil Kalıpları "diye bir başlık gördüm. Bu nedir?
Dil kalıplarından söz edebilmek için öncelikle iletişim içinde olmak gerekiyor. İletişim, en az iki kişiyi gerektiren dinamik bir süreç ve psikolojik nitelikli bir alışveriş. Söylenen sözden fazlasını içeriyor. İletişimde yüzde 55 Beden dili, yüzde 38 Ses tonu ve yüzde 7 Sözcükler etkili. Yani söylediğimiz kelimelerden ziyade bedenimiz daha etkin. Üstüne bir de kelimeleri olumsuz olarak kullandığımızda maalesef iletişimimize zarar verebiliyoruz. Hepimizin kendimizce genellemeleri var. Bu genellemeler zamanla bizim inancımız ve hatta kişiliğimiz haline dönüşüyor. Bilincimizdeki genellemeleri, çarpıtmaları düzeltmek veya engellemek maksadıyla dili net ve anlaşılır biçimde kullanmaya "meta model" denir. Böylelikle iletişim hatalarına daha aza indirmiş oluruz. Şöyle örnek verecek olursam. Çocuğumuza sürekli "tembel" dersek, bu çocuğumuzun zihninde yeniden yeniden kayıtlanacak ve gerçekten tembel biri haline gelecek. Belki tembelliği sadece matematik dersinde ama biz genelleyerek söylediğimiz için bu tüm derslerini hatta tüm günlük rutin işlerini bile etkileyecek. "Ben tembel biriyim" olarak da bunu kendi inancı haline getirecek. Oysa "matematik dersinde çalışkan değilsin" diye bunu spesifik hale getirip üstüne de olumlu şekilde ifade edebilirsek en azından diğer derslerine ve kendisine ait inancına etkisini yok edebiliriz. Çok kısacık böyle. Kitabın içinde bu konu oldukça detaylı yer almaktadır.

-Kitabınızın içeriği gerçekten çok ilgi çekici. Çok teşekkürler. Biz de "Çocuk Eğitiminde Oyun Dili" kitabınızın tüm anne-baba ve öğretmenlere ulaşmasını diliyoruz.
Ben teşekkür ediyorum.


BİLGİLİ ÇOCUK & SÜPER ANNE BÖLÜMÜNÜN DİĞER KONULARI

Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.