MAYIS:DEĞİŞİM VE DÖNÜŞÜMLER AYI

Şimdi iç dünyamıza yönelip kendi derinliklerimizi araştırmak, duygu fırtınalarımızın kaynağına inmek ve onları dönüştürmek zamanı. Kendi içsel kaynaklarımızın, gücümüzün farkına vararak yaşamımızda gereken olumlu değişiklikleri yapabileceğimizi anlamaya açığız. Geçmiş deneyimlerimizden öğrendiklerimizle, geleceğimizi inşa edeceğimiz bir ay olacak Mayıs. Korku dolu kısıtlamaları geride bırakarak, geleceğe güvenle ilerleyeceğiz.

Bu ay, haftalık yazımda da belirttiğim gibi, 2 Mayıs’taki Dolunay ile başlıyor… Boğa’da bulunan Güneş ile Akrep’teki Ay birbirlerine karşıt açı vererek Dolunay’ı oluşturuyorlar. Bu içsel kutuplaşma Boğa ve Akrep burçlarının sembolize ettiği konularla ilgili gerginlikler yaşayabileceğimize işaret ediyor. Değer verdiklerimiz, kendi değerimiz, sahip olduklarımız ve ortak kaynaklarımız ile ilgili konularda birtakım krizler yaşayarak ilişkilerde alma ve vermenin, paylaşmanın ne demek olduğuna, huzurumuz kaçma pahasına, kafa yoracağız. Yoğun duygular içersinde olacağımız bu dönemde, cinsel arzuların da artacağını söyleyebiliriz.

Boğa burcunda bulunan Merkür, 5 Mayıs’ta Uranüs, Satürn ve geri giden Jüpiter’e açılar verecek. Olaylara daha farklı bir görüş açısından bakabilir, daha sağlıklı, daha doyumlu bir yaşam için gereken düzeltmeleri yapabiliriz.

SAĞDUYUYA İHTİYACIMIZ VAR!
6 Mayıs’ta bu ayın en önemli açılarından biri oluşacak gökyüzünde… Geri giden Jüpiter, tıpkı 16 Mart 2007’de olduğu gibi, Satürn’e üçgen açı vererek bizi sınırlarımız ve yapmak istediklerimiz arasında dengeye çağırıyor. Jüpiter, genişleme, büyüme, iyimserlik, abartı ve açılımları tanımlarken, Satürn tam tersine sorumluluk, disiplin, sınırlar, engeller ve kısıtlamaları temsil eder. Şimdi birbirlerine verdikleri bu uyumlu açıyla, geçmiş deneyimlerden elde ettiğimiz değerli bilgileri kullanarak, gereken değişiklik ve düzenlemelerle hayatımızı daha sağlam temeller üzerine oturtabileceğimize işaret ediyorlar. Artık sorumluluk üstlenerek fırsatları değerlendirebilir, kendi hayat felsefemize uygun bir yapı kurabiliriz. Ancak, her zaman olduğu gibi bu açının da olumsuz kullanımı var. İleri görüşlülükten yoksunluk veya sorumluluktan kaçma nedeniyle fırsatları kaçırabilme tehlikesi, savurganlık ve cimrilik arasındaki dalgalanmaların verdiği istikrarsızlık ve zamanlama hataları, bunlardan sadece bir kaçı.Yapılması gereken ise, sağduyulu değerlendirmelerle yeni açılımlar kazanmak ve edindiğimiz prensiplerin ne kadar bizim doğamıza uygun olduğunu sorgulamak olmalı. Bu açı, iş adamları ve politikacılar ile ilgili skandalların su yüzüne çıkmasına da işaret edebilir.

7 Mayıs’ta ise İkizler burcundaki Venüs, Yay burcundaki Plüton’a ve Boğa burcundaki Merkür, Kova burcundaki Neptün’e gerilimli açılar verecek. Önemli kararlar alırken kafa karışıklığı nedeniyle zorlanabiliriz. Plan ve projelerimizi tekrar gözden geçirmemiz gerekebilir. Yazınsal aktiviteler, iletişim ve ulaşım ile ilgili konularda sıkıntılar, çalışanlarla sorunlar gözlenebilir. Bu konularda zorlanmamak için ayrıntılara dikkat etmeli, tedbirli ve özenli davranmalıyız. Ayrıca gizli saklı kalmış konular varsa, onların ortaya çıkması da beklenebilir.

8 Mayıs’ta sevgi, uyum, paylaşımın temsilcisi Venüs, İkizler burcundan çıkarak Yengeç burcuna giriyor. 6 Haziran 2007’ye kadar sürecek olan bu dönemde, ilişki kurma biçimimiz daha anaç, besleyici, koruyucu ve kollayıcı, elbette ki duygusal olacaktır. Evlilik, aile, güvenlikle ilgili konular ön plana çıkabilir. Sevdiklerimiz ve yakınlarımızla daha çok vakit geçirmek, paylaşımlarda bulunmak isteyebiliriz. Ancak Yengeç burcuna özgü aşırı duyarlıkla alınganlıklar da görülebilir. Kendi değerimizi; ne kadar kollayıcı ve şefkatli olduğumuza bağlamak ve ilişkilerde bağımlılık yaratacak şekilde davranmak, bu konumun olumsuz yönlerinden.

10 Mayıs’da Jüpiter’in geri giden Uranüs’e yaptığı çok önemli bir açı ortaya çıkıyor. Bu yılın Ocak ayında yine aynı açı gerçekleşmişti. Kendi fikirlerimizi geliştirebileceğimiz grup çalışmaları ve organizasyonlarda bulunabilir, arkadaş çevremizden yardım ve destek alabiliriz. Yolculuk, yayıncılık, din, yasa ve öğrenim konuları gündeme gelebilir.

13 Mayıs dürtüsellik, hareket ve insiyatifin temsilcisi Mars’ın Plüton’a yapacağı gerilimli açı, bizi biraz zorlayabilir. Gerek Mars, gerekse de Plüton Akrep burcunun yönetici gezegenleri olduklarından, kişisel haritalarımızda Akrep burcu ile başlayan evlerin konuları gündeme gelebilir. Kendimizi ortaya koyma kapasitemiz, güç ve kontrol temalarında dönüşüm, liderlik ve insiyatif söz konusu.

YEPYENİ BİR ENERJİ…
Yeni ay, 16 Mayıs’ta Boğa Burcunda gerçekleşecek. İstek ve duygular birleşerek yepyeni bir enerji doğacak. Değer duygumuz ve ilişki kuruş tarzımız, paylaşımlarımız önem kazanıyor. Yeniay kişisel doğum haritalarımızda hangi yaşam alanında oluşacaksa, o konularda bir ay boyunca bir hareketlilik ve yenilikler bekleyebiliriz. Bu dönemdeki yeni başlangıçların yaklaşık 7-8 gün sonra tekrar bir sınavdan geçeceğini ve iki hafta sonra oluşacak Dolunay ile ya doyum ya da hayal kırıklığı sonucu; gerilimler, üzüntüler yaşanabileceğini de söylemek gerekir.

Güneş, 22 Mayıs itibariyle İkizler burcundaki yolculuğuna başlıyor. İkizler burcu çok yönlülüğü, becerikliliği, gözlem ve tarafsız bir şekilde algılamayı, iletişim kurarak bilgiyi aktarmayı temsil ediyor. Bu dünyaya merak duygusu ile gelmiş olan İkizler, kendisini merak etmediğinde, kendisini tanımak üzere soru sormadığında ve iletişimde karşısındakine kulak vermediğinde, sahip olduğu özellikleri aleyhine çalışmaya başlar. Sabırsızlık, huzursuzluk, kararsızlık ve enerjisini pek çok konuya birden yönlendirip çarçur edebilmek gölge yönlerinden... Güneş’in İkizler burcuna geçmesiyle hepimiz İkizler’e özgü sağlıklı merak duygumuzu geliştirerek, iletişimimizde tarafsızlığımızı korumalı ve daha esnek düşünmeliyiz.

İÇGÖRÜYE İHTİYACIMIZ VAR!
27 Mayıs’ta iletişimin temsilcisi Merkür, Plüton’a gerilimli bir açı vererek iletişim tarzımızı dönüştürmemize neden olabilecek olaylar yaşamayı getirebilir. Zihnimiz bu süreçte oldukça derin çalışacağından, yüzeyin altında yatanı algılama, karanlıklarla yüzleşme, gerçeği anlayana, öğrenene kadar peşini bırakmama gibi eğilimler görülebilir. Yanlış bir düşüncenin peşine düşmek, takıntılı, saplantılı düşünceler, kurnazca karşımızdakini manipüle etmek ve yoğun içgörüler kazandıracak deneyimler söz konusudur.

Hepimizin yaşamlarımızdaki değiştirilmesi dönüştürülmesi gereken konuları fark etmesi ve kendimize uygun bir hayat inşa etmesi dileğiyle…