ÜYE OL | ŞİFREMİ UNUTTUM

Yıllardır üzerinde çokça konuşulup tartışılan, olumlu yönlerinin yanı sıra üretilen komplo teorileri ile yüreğimize korku salıp kafamızı karıştıran 21.12.2012'ye doğru dolu dizgin ilerliyoruz!

Kimilerini bir telaştır aldı; evlerine erzak, mum, su ve kibrit depoluyorlar. Kimileri bu dönemi ilahi olana ulaştıracak bir enerji çıkışı olarak görüp, yeni bilince kolayca sıçrayabileceklerini düşündükleri, yüksek titreşime sahip alanlara göç ediyorlar! Bir kısmımız ise çoktan bu sürece uyumlanmış bir hayatın içinden geçtiğimizin farkındalığıyla kabulleniş ve sükunet içinde sadeleştirilmiş bir sistemi yaşıyoruz. Şunu bilmek gerekiyor ki, 21 Aralık ne dünyanın sonu, ne de hepimiz birdenbire zihnimizin kapıları cilalanıvermiş bir şekilde zahmetsizce aydınlığa çıkacağız! Farkında mısınız bilmem ama, bu Maya Takviminin sonuyla bağdaştırılan dünyanın sonu öykülerine odaklanmaktan, an'ı, şimdi'yi kaçıran pek çok insan var!

21 ARALIK NEDİR?
21 Aralık aslında kış mevsiminin başlangıcına işaret eden Kış gün dönümüdür (kış soltisti) Güneş artık Oğlak burcunun soğuk sokaklarını, titrek ışıklarıyla aydınlatmaya başlar. Bu kez Uranüs (Koç) - Plüto (Oğlak) karesinin tetiklenmesiyle bizi elektrik çarpmışa döndüren bir enerjiyle başlıyor serüvenine. Bu etkinin ciddi boyutta yıkımlar, fiziksel ve ruhsal dönüşümler yaratacağını söylemek gerekiyor. Sonuç olarak, bilincimizde yaratacağı uyanış ile geleceğimize ilişkin farklı vizyonlar kazanabilir, ilerlememize engel olan, misyonunu tamamlamış, artık yük olarak algıladığımız gereksiz her şeyi ve herkesi eleyip dönüştürebilecek bir noktaya gelebiliriz. Değişime gönüllü ve hazır olanlar için bu yol daha az tozlu ve taşlı. *
Aralık yoğun ve önemli gündemi ile gerçekten de iz bırakacak bir ay. Salt 21 Aralık konuları değil, ilişkiler ve eril/dişil enerjilerle ilgili konular da gündemin ön sıralarında yer alacaklar. Dişil enerji ve ilişkileri sembolize eden Venüs ile eril enerjinin temsilcisi Mars bu ay yön değiştiriyorlar. Kendimizden başlamak üzere, herkesle olan ilişkilerimizi ve sosyalliğimizi gözden geçireceğiz. Evrenle kendimizi uyumlamak durumunda olduğumuz bir dönemdeyiz.

ARALIK AYININ ÖNEMLİ GEZEGEN HAREKETLERİ
1 Aralık zevki, keyfi, harcamayı, yemeyi içmeyi abartma potansiyelimizle başlıyor. Venüs (Akrep) ile Jüpiter (İkizler) arasındaki etkileşim aynı zamanda mevcut konularımıza yepyeni bakış açıları geliştirerek bakabileceğimizin de bir göstergesi. Sosyalleşme isteğimiz artıyor.

3 Aralık'ta bu kez Güneş (Yay) ile Jüpiter (İkizler) karşıt açıdalar. İyimser duygularla boyumuzu aşabilecek kararlara gitme ihtimalimiz çok yüksek. Konunun sınırlarını aşmamaya çalışmamız önem kazanıyor.

5 Aralık'ta Merkür (Akrep) ile Plüto (Oğlak) gerilimini iletişim, eğitim ile ilgili konularda güçlü bir şekilde hissedeceğiz. Bu açı oluşumu, 13 Kasım'daki Güneş Tutulması'nın gerçekleştiği dereceleri harekete geçirecek. Güneş tutulmalarının etkisi yaklaşık bir buçuk yıl gibi bir zamana yayılır. Bu süreçte Merkür, Mars veya Venüs gibi hızlı giden gezegenler tutulma noktalarına açı yaptığında yeniden tetiklenerek harekete geçerler. Şu anda aldığı Merkür-Plüto tetiğiyle, tutulmanın henüz tam olarak netleşmemiş veya hisedilemeyen alt temalarını açığa çıkaracak ipuçlarını almaya başlıyoruz.

7 Aralık sevgi, ilişkiler, hisseli para ve yatırımlar ile ilgili konularda ani gelişmelerle gerilim yaşanabilir. Venüs (Akrep) ile Uranüs (Koç) zorlu bir açı içinde olacaklar.

BURNUMUZUN UCUNDAKİ GERÇEKLER…
11 Aralık'ta Venüs ile Plüto zorlu açı içinde olacaklar. Ortaklaşa paralar ve sahip olduklarımız için mücadele ederken farkında olmadan önemli bir konuda zararımıza hareket ediyor olabiliriz. Aynı gün mantık, muhakeme, iletişimin temsilcisi Merkür düşük konumda işlev göreceği Yay burcuna girecek. Aralık sonuna dek daha geniş çaplı düşünme, bütüne yönelik algılama ön plana geçiyor. Yay'ın gölgelerinden olan iddiacılık, küstahlık, haklı olma ihtiyacı ve dinleme konusundaki dikkatsizliklere karşı uyanık olmak gerekir. Önemli detayları atlayabilir, gözümüz hep ileride ve aklımız olasılıklardayken burnumuzun ucundaki gerçeklikleri gözden kaçırabiliriz. Nitekim, Yay burcuna girmesinden bir kaç saat sonra Merkür (Yay) Neptün (Balık) ile kare açı içine girerek zihnimizi bulandırıp, karmaşa yaratacak şekilde algımızı çarpıtabilecek. Dedikodu, iftira, maksatlı ama işe yaramaz bir bilgi kirliliği ile karşılaşabileceğimiz gibi, yanlış anlama anlaşılmalarla bunalabilir veya aşırı hoşgörü ya da güven göstererek hatalı kararlar alabiliriz. Suistimallere ve aldatılmaya ya da kendi kendimizi kandırmaya açık olduğumuz böyle bir günde yaldızlı sözlere, gerçek olamayacak kadar mükemmel gözüken tablolara temkinle yaklaşmalıyız. Önemli iş görüşmelerini veya hayati kararları bir başka güne almamız yerinde olacaktır.

12 Aralık'ta geri harekette olan Uranüs (Koç) durağanlaşıyor. Bugünden itibaren bir hafta süreyle ani, şok edici olaylar, yepyeni ve beklenmedik durumlar ile karşılaşmamız beklenebilir.

YAY'DAKİ YENİAY BİR DÖNÜM NOKTASI!
13 Aralık'ta Güneş ile Ay 21 derece ile Yay burcunda enerjilerini birleştirerek Yeniay fazını oluşturacaklar. Bu seferki Yeniay ile dünyanın 26 bin yıllık döngüsü tamamlanacağı için adeta bir dönüm noktası niteliğinde. Kimilerince "Büyük Uyanış" olarak ifade edilen, yeryüzü ile gökyüzünün, ilahi olanla dünyasal olanın birleşme zamanı başlıyor. Bunu sembolik olarak ruhumuzun samanyolundaki yolculuğunda en derinlere indikten sonra gölge yönlerini temizleyerek ışığa dönmesi olarak algılayabiliriz.

Her yeniay ile yeni bir döngü başlar. Bu kez Yeniay din, inanç, felsefe, uzak ülkeler, yabancı kültürler, özgürlük, iyimserlik ve zihnimizin kapılarını genişletmeyi ifade eden Yay burcunda ve Galaktik Merkez ile kavuşumda gerçekleşecek. Galaktik Merkez, adından da anlaşılacağı üzere, galaksimizin merkezinde ve Yay burcunda yer alır. Bilim adamlarına göre Galaktik Merkez, muazzam bir manyetik alan kaynağı ve devasa bir "kara delik" olarak değerlendirilmektedir. Güneş'in etrafında döndüğü bu büyük güçlü çekim merkezinin transitlerle tetiklenmesi ciddi boyutlu olaylara neden olur. Yay burcundaki Güneş, şu anda Galakatik Merkeze iyice yaklaşmış durumda. Hepimizin temposu arttı. Hiçbir şeye yetişemez, yeterlilik duygusu alamaz durumdayız. Hayatın yoğun enerjisi bizi o güçlü çekim merkezi olan kara deliğe kuvvetle çekiyor gibi! Hayatı, inançlarımızı, kendi enerjimizi yeniden gözden geçirip adeta kendimizi yeniden yaratmak için gelen bir uyarı bu aslında!

Yeniay sırasında gökyüzündeki dizilim yüksek enerji yaratacak ve bilincimize doğrudan etkiyecektir. Yeniay'ın hemen ardından Juno (asteroid) Galaktik Merkezle birleşecek ve Ceres'e karşıt açı yaparak içimizdeki eril ve dişil prensipleri dengelememize yardım edecek. Venüs (Akrep) ise, Kuzey Ay Düğümü'yle birlikte Akrep'te kavuşum içine girerek sevgi ve ilişkilerde kadersel adımlar atmamızı sağlayacak.

YENİ'LENİYORUZ!
Şimdi yeni bakış açıları kazanıp kendimizi ve evrendeki yerimizi yeniden fark edeceğiz. Bizden farklı düşünen insanlara kendi yolculuklarında ilerlerken hoşgörü ve anlayış ile bakıp, biz kendi yolumuza devam ediyoruz. Bilinçlenip algımızı genişlettikçe yüreğimizin kapıları da "en büyük şifa kaynağı" olan sevgiye açılacak, hayatı daha yüksek bir anlayış ve uyumla kucaklayacağız. 2012 sona ererken paylaşımlarımız daha nitelikli olacak, üzüntü ve sevinçlerimizi birlik bilinciyle harmanlayacağız.

14 Aralık iletişimin inanılmaz boyutta artacağı, oldukça teknolojik bir gün! Merkür (Yay) ile Uranüs (Koç) uyumlu açı içindeler. Ateş burçlarının (Koç, Aslan, Yay) ilk 4 derecesinde gezegenleri olanları umulmadık iyi haberler, fırsatlar ve gelişmeler bekliyor!

14 Aralık'tan 19 Aralık'a kadar olan süreçte 28 Kasım'da gerçekleşmiş olan İkizlerdeki Ay Tutulması'nın temaları kendini hissettirecek. İletişim, haberleşme, anlaşma, sözleşmelere ilişkin konular açıklık kazanacak.

16 Aralık'ta sevgi ve ilişkinin, barışın ve uzlaşının temsilcisi Venüs Yay burcuna geçecek. İlişkilere yaklaşımımız hevesli ve iyimser bir şekilde, coşku dolu, bağımsız ve çok yönlü bir tarzda olacaktır. Gölge yönüyle sevgi, ilişkiler ve değer duygusuna ilişkin konulara katı ilkeler ve kurallarla, yargılayarak ve hoşgörüsüzce bakabiliriz. Beraberliklerimizin özgürlüğümüzü kısıtlayıcı bir tarafının olmaması gerekir. Aksi taktirde hemen uzaklaşabiliriz. Bu konum finansal konularda şanslı olmayı getirebilir, ancak kazançlarımızı ziyan edebilecek umursamaz bir tavır sergilememiz de mümkündür.

BAŞARI GRAFİĞİMİZ YÜKSELİYOR!
Geç saatlerde gerçekleşecek Venüs (Yay) - Neptün (Balık) karesi işimizi biraz zorlaştıracak gibi gözüküyor. Yakın ilişkilerimiz ve ortaklıklarımız veya para ile ilgili işlerde karmaşa, belirsizlik, yanılsamalar ve düş kırıklıkları yaşayıp, yüzleşmekten kaçındığımız olaylarla karşılaşmak zorunda kalabiliriz. Güvenilmez, uygun durumda olmayan kişilerle aramızdaki mesafeyi korumaya çalışmamız iyi olur. Aksi taktirde, acı çekmemiz kaçınılmazdır. Fiziksel olarak ise daha hassas ve kırılgan, savunmasız durumdayız. Bağışıklık sistemimiz alarm vereceğinden, çabucak hastalanabiliriz. Öte yandan yaratıcı sanatsal projeler, sezgisellik ve fantezi dünyasında başarı grafiğimiz yükselecektir.

Bugün kendimizi yoracak ağır işlerden kaçınarak olabildiğince dinlenmeli, kargaşa ve gerginlik yaratan ortamlardan uzaklaşmalıyız.

17 Aralık önemli kararlar almaktan kaçınmamız gereken bir başka gün. Dikkatsiz, dalgın veya mantıksız işlere kalkışabilecek bir yapıda olabiliriz. Gereksiz tartışmalarla enerjimiz ziyan olabilir. Tutabileceğimizden fazla söz verip güvenilirliğimizi zedeleyebiliriz. Büyük düşünüp bakış açımızı geliştireceğimiz motive edici bir enerji almakla birlikte, ayrıntıları atlayabilme eğilimimiz yüzünden acele kararlar almamamız iyi olur. Aksi taktirde, sonrasında başımız derde girebilir. Merkür (Yay) ile geri giden Jüpiter kare açı içindeler.

19 Aralık'ta duygularımız coşkun , keyifli ve neşeliyiz. Sosyalliğimiz ve canlılığımız artmış durumda. Venüs (Yay) ile Uranüs (Koç) üçgeni sanat, sevgi, para, ilişkiler, ortaklıklar, değer duygumuz ile ilgili olarak ani gelişmeler yaşayabileceğimize işaret ediyor. İlginç arkadaşlar edinme veya mevcut arkadaşlarımızla birlikte heyecan veren yepyeni projeler üretme potansiyelimiz yüksek.

KIŞ GÜNDÖNÜMÜ
21 Aralık yukarıda değindiğim gibi, Kış Gündönümü ile kış mevsimi başlıyor ve Güneş 13:11 itibariyle Oğlak burcuna giriyor.** Gündönümü haritaları bize önümüzdeki üç aylık dönemin nasıl geçeceğine ilişkin ipuçları verirler. Dolayısıyla bu haritayı herhangi bir ülkeye veya kişiye uyarladığımızda yakın gelecekte nelerle karşılaşacaklarını öngörmemiz mümkün olabiliyor. Ancak bu kez durum biraz farklı. Çok daha geniş kapsamlı, uzun bir dönemi düşünmek durumundayız.

Kış soltisti haritasında Güneş (Oğlak) ile Plüto uyumlu bir açıyla Uranüs'e (Koç) gerilimli kare açı yapıyorlar. Bu patlamaya hazır enerjiyi günlük hayatımızda olumlu ve yapıcı bir şekilde yönlendirmemiz gerekiyor. Haritada Venüs (Yay) ile Jüpiter (İkizler) karşı karşıyalar. Özgürlük ihtiyacımız ile yüksek bilgi arasındaki gerilimi görüyoruz. Her iki burcun yönetici gezegenleri birbirlerinde oldukları için (Yay'ın yöneticisi Jüpiter İkizler'de, İkizler'in yöneticisi Merkür Yay'da) bu konumu lehimize kullanmamız çok da zor değil.

DENGE MÜMKÜN!
İç dünyamızın şu andaki isteklerine cevap ararken, uzun vadedeki amaç ve isteklerimiz ile şu an arzu ettiklerimiz arasında dengeyi bulmamız mümkün. Güneş'in 26 bin yıldan bu yana ilk kez Galaktik Merkez ile kavuşum yapması, yüksek bilgiye ve ideallerimize ulaşmamızı kolaylaştırabilir. Yeter ki bize yabancı gelen şeylere, farklı düşünce ve felsefelere daha geniş bir açıdan, hoşgörü ve anlayışla yaklaşabilelim. Kış gündönümü haritasında Venüs, yani dişil enerji oldukça önemli, kilit bir işleve sahip. Barışçıl amaçlarla, sevgiyle, yepyeni bakış açıları geliştirip geleceğe umutla baktığımızda tüm olumsuzlıkları aşıp hayatımızda dengeleri oturtabileceğimiz görülüyor.

FREKANSIMIZ YÜKSELİYOR!
Dünyamızın frekansı giderek yükseliyor. Bizler de kendi frekanslarımızı, uzun zamandır sürekli ifade ettiğim gibi, gerek yiyecek, gerekse ilişkiler veya nitelikli yaşam koşullarıyla yükselterek dünya ile uyumlu hale getirebiliriz. Ama unutmamak gerekir ki yükselen frekansımızı o düzeyde tutmayı başarmak daha da önemlidir. Zira etrafımız pek çok düşük enerji ile dolu. Kullandığımız sözcüklerden, dinlediğimiz müziklere, yaşadığımız çevreye kadar seçici olmamız son derece önemli. Sevgi en yüksek titreşimdeki duygudur. 21.12.2012'nin haritasında sevginin, hoşgörünün, dişil enerjinin çözüm olacağı görülüyor.

22 Aralık'ta, hemen Kış Gündönümü'nün ardından aydınlanmayı, sezgilerimizin, algılarımızın güçlenip yaratıcılığımızın yükseldiğini gösteren bir etkiyi içselleştiriyoruz; Güneş (Oğlak) ile Neptün (Balık) uyumlu açı içine giriyorlar. Bugün kendimizi Oğlak'ın disipline eden sistemine bırakmamız biraz zor.

26 Aralık'ta savaşçı Mars, Kova burcuna giriyor. 3 Şubat 2013'e dek ideallerimiz için sabır ve kararlılıkla savaşım verebiliriz. Hedeflerimize adım adım gitme, direnç ya da engellerle karşılaştığımızda yılmadan yola devam edebilme olanağına sahibiz.

DOLUNAY ZAMANI
28 Aralık'ta 7 derece ile Yengeç burcunda bir Dolunay deneyimleyeceğiz. Yengeç ruhumuzu, iç dünyamızı, temellerimizi ifade eder. Yengeç - Oğlak aksındaki Dolunay, ruhumuzun tarlasını sürdükten sonra, elde ettiğimiz hasatla başbaşa kaldığımızda sorguladığımız arzu ve isteklerimize, ne ektiysek onu biçtiğimizi göreceğimiz döneme işaret eder. Her seferinde aynı şekilde davranarak farklı yanıtlar almayı beklememeyi öğrenmiş olmamız gerekiyor. Dolunay'ın Satürn ile uyumlu açıları geçmiş travmaları geride bırakabilmeyi kolaylaştıracak bir etki yaratıyor.

ÖNCELİKLERİMİZİ BELİRLEYELİM!
Dolunay, Satürn ile uyumlu açısına ek olarak Plüto, Uranüs ve Juno'yu da kapsayan zorlu bir T-Kare'de gerçekleşecek. İlişkiler, ortaklıklar, hisseli paralar ve güç savaşları konularında büyük çaplı değişimler beklenebilir. Juno'nun Güneş ile kavuşumu dişil, kapsayan, koruyan ve gözeten enerjiyi parlatırken kalplerimizin aynasını da parlatacağa benziyor! Plüto ise, gölge benliklerimizle karşılaşıp onları kabullenme ve korku, üzüntü veren geçmiş kayıtlarımızdan özgürleşme zamanına işaret ediyor! Dolunay bitişleri temsil eder. Bilindiği üzere, her bitiş, bir başlangıçtır aynı zamanda. Değişime direnip yeniye açılmamak, yaşamımız için sorumluluk almaktan korkmaktır aslında! Bizim için öncelikli ve önemli olanları ayırdıktan sonra, kalanı geride bırakmaktan korkmayalım.

YILIN SON GÜNÜ
31 Aralık'ta bu kez Merkür Oğlak burcuna giriyor. Yılın son gününde yıl boyunca neyi neden dolayı yaşadığımızı ve neler elde ettiğimizi düşünüyor, değerlendirmeler yapıyoruz. İş, yaşam yolu ve kariyer odaklı hedeflerimizi kendi ruhumuza, içimize sinerek seçmediysek ciddi sorgulamalar içinde kapıyoruz bu yılı…

BİTİRİRKEN
2012 üzüntü, kayıp ve yıkımları dibine kadar yaşadığımız bir yıl oldu. Global anlamda da bireysel hayatlarımızda da epeyce çile çektik. Deyim yerindeyse hamdık, piştik ama daha "olmaya" çok var! Yanmak teslim olmaktır, hayata ve onun doğal süreçlerine… Ne kadar kabullenici ve bir'lik içinde olarak frekanslarımızı yükseltirsek, bizi tüketen egosal çekişmeler ve hırslardan özgürleşip o kadar güçlü bir enerji yayacağız evrene… Yeni'yi ancak böyle inşa edebileceğiz hayatlarımızda, böyle yeni'lenip yeni olacağız.

Kişisel bir yaklaşımla bitirmek istiyorum yazımı izninizle.
2012'nin 15 Mart'ında sonsuzluğa uğurladığım dünya iyisi, tanıdığım en mütevazı bilge, engin gönüllü babacığım sevgili Halil Sahillioğlu başta olmak üzere tüm yitirdiğimiz, ama aslında hep bir arada olduğumuz yol arkadaşlarımıza selam ediyorum. Eminim onlar da görüyor, gökyüzünden bize ışıklarını gönderiyorlardır.

Hepinize cesur kararlar, ideallerinizin peşinden gidebilmek için enerji ve güç, iyilikler, güzellikler diliyorum. Esen Kalın!

• Sizlere 2012: The Odyssey, Atlantis ve Samsara filmlerini izlemenizi öneririm.

** Oğlak burcuna ilişkin bilgileri ilgili haftadaki yazımda bulabileceksiniz.