Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Türkiye'nin en iyi ebeveyn sitesi
Yazı Boyutu:

AĞUSTOS 2010: ÖNCÜ BURÇLARDAKİ GERİLİM DİNİYOR AMA YENİLERİ YOLDA!

AĞUSTOS 2010: ÖNCÜ BURÇLARDAKİ GERİLİM DİNİYOR AMA YENİLERİ YOLDA!

Haziran ayında öncü burçlardaki zorlanmanın hazırlık aşamalarından geçtik. Temmuz’da ise hayatımızdaki değişiklikleri belirgin bir şekilde hissettik. Şimdi artık yepyeni bir yöne doğru, kendi gücümüzün farkında bir şekilde ilerliyoruz. İstikrarlı ve içinde kendimizi güvende hissedeceğimiz bir sisteme doğru.


Bu ay hayatımızda somut değişiklik yaratan gezegenlerin  hemen hepsi öncü burçlarda bulunuyor. 16 Ağustos 2010’da Koç burcunda geri giden Jüpiter Satürn’e karşıt yaptığında ve 24 Ağustos’ta Dolunay bu T-Kareyi tetiklediğinde çok önemli olaylar yaşama olasılığımız var.

KİŞİSEL GEZEGENLERİN DURUMU
Bu ay Merkür’ün Satürn, Plüto gibi dış gezegenlere hiçbir açı yapmaması da ilginç bir durum. Merkür Ağustos ayı boyunca yöneticisi olduğu Başak burcunda bulunacak, ancak 20 Ağustos’ta geri harekete  geçecek. Bu durumda iletişimde olabildiğince açık ve net olmaya çalışmamız gerekiyor. Yanlış anlamalar ve  anlaşılmalara açık bir aydayız. Şimdi belki de çok fazla konuşmanın, dış dünyada sürekli bir yerlere yetişme ve koşuşmanın değil, iç sesimizi duymamıza izin verecek bir sessizliğin, suskunluğun zamanı. Bazı şeyleri tam anlamıyla netleştirmeden, içimize sindirmeden paylaşmamak gerekiyor belki de…

OLUMSUZA DEĞİL, OLUMLUYA ODAKLANIN!
Fiziksel enerji, hareket, öfke, kendini ve isteklerini ortaya koyma ile ilişkilendirilen Mars’ın ise, bu ay yalnızca Jüpiter ve Satürn ile etkileşim içerisinde olduğunu görüyoruz. Jüpiter ile tam geri gidişinin hemen ardından gerilimli açı içerisinde olacak ve geri giden Plüto ile de birbirlerine kare yapacaklar. Bütün bu gökyüzü hareketleri özellikle hukuki konularda sıkıntılar yaratabilir. Süregelen davalarımız varsa bugüne kadar hissetmediğimiz karanlık yönleri ortaya çıkabilir. Yalnızca kişisel yaşamlarımızda değil, global olarak baktığımızda da skandallar, güç savaşları gibi tatsız olaylarla karşılaşmamız sürpriz olmaz. Bizi kendileri gibi düşünmeye zorlayan insanlarla uğraşmak durumunda kalabiliriz. Hayatımızdaki spritüel ögeleri çoğaltmaya, düşük titreşim yaratan kişi ve olaylardan arınıp korunmaya çalışalım. Olumsuza odaklandığımız taktirde işin içinden çıkamaz duruma gelebiliriz. Kendi içimizde bütünlüğümüzü korumak, merkezimizden uzaklaşmamak durumundayız. Belki de bu ay alacağımız en önemli hayat dersi kendimiz olmanın sorumluluğu ve bilincinde davranmak, yani kendimize bu anlamda haksızlık etmemek.…

4 Ağustos bu ayın en zorlayıcı günlerinden. Temmuz sonunda hissettiğimiz gerilimi daha da güçlü bir şekilde algılamamıza neden olacak kadar zorlu enerjilerle yüklü. Mars’ın önce Jüpiter ile hemen ardından ise Plüto ile gerilimli açıları olacak. Kontrolümüzü yitirmemeye, boş yere kimseyle münakaşa etmemeye bakalım. Kazananın olmayacağı bir gün; sinir bozucu, anlamsız tartışmalara girmekten ve hepsinden önemlisi önemli kararlar almaktan  sakınalım. Mecbur kalırsak da kısa bir süre sonra düzeltmemizi gerektirecek durumlar ile karşılaşacağımızı hatırda tutalım. 

KENDİNİZE İLGİ GÖSTERİN…
Sevgi, uyum ve işbirliğinin temsilcisi  Venüs ise , 7 Ağustos’ta yöneticisi olduğu Terazi’ye girdikten sonra, birkaç günlüğüne, Mars’a göre daha yumuşak nitelikte bir T-Kare oluşturacak. Özellikle 7-10 Ağustos arasında duygularımıza odaklanmalı, neler hissettiğimizi, kendimize ve ilişkimize verdiğimiz değeri sorgulamalıyız. Gerçekten olduğumuz gibi kabul edilip seviliyor muyuz acaba?  İlişkilerimizde sorunlar yaşıyorsak bu süreçte nedenlerini de görmemizi sağlayacak olaylarla karşılaşmamız mümkün. Bu huzursuzluk ve gerilim yaratan duygulardan kendimizi ancak geriye çektiğimiz ve olaylara gerçekçi bir şekilde yaklaşıp bakabildiğimiz taktirde kurtulabiliriz. 

HARCAMALARA DİKKAT!
8 Ağustos’ta birleşen Venüs ile Satürn bizi bu konuda testlere sürükleyecek gibi gözüküyor.  Birine bağlanmanın getirdiği sorumluluklarla yüzleşmemiz söz konusu. Herşeyi çok ciddiye alabilir, kendimize veya karşımızdakine karşı aşırı eleştirel olabiliriz.  Bize yeterince zaman ve emek vermeyen kişilerle olan ilişkilerimizi gözden geçireceğiz. Bu durum bizi ayrılıklara götürebileceği gibi, sevgi alışverişleri konusunda yeniden yapılanmalara da taşıyıp daha olgun, daha yetkin bir beraberliğin nasıl olması gerektiği konusunda adımlar atmamıza da neden olabilecek.  Mali konularda ise dikkatli ve tedbirli olmamız gereken bir dönemde olduğumuza da dikkat çekmek istiyorum. Kazanç ve harcama dengemizi korumaya çalışmalıyız.

YENİAY…
10 Ağustos’ta Aslan burcunda Güneş ve Ay enerjilerini birleştirerek Yeniay’ı oluşturacaklar. Yeniay yeni başlangıçları temsil eder. Ancak bu kez çok dikkatli olmamız, hatta mümkünse eldeki verileri tam olarak değerlendirmeden yeni birşeye başlamamamız daha iyi olur. Sis etkisiyle kafa karıştıran ve herşeyi net bir şekilde görmemize engel olan Neptün  bizi uyanık olmaya zorunlu kılıyor.

SIĞ İLİŞKİLERE VEDA…
Aslan burcu yaratıcılık, ego ve gerçekten kim olduğumuzu sergileyebilmemizi ifade eder. Yeniay’ın hemen ardından Terazi’deki Venüs ile Oğlak’taki Plüto kare açı içerisinde olacaklar. Yakın ilişkilerimizde duygusal tatmin ve derin duyguları ihmal etmemek gerektiğini anlayacağız. Eski duygusal bağımlılıklardan kurtulma veya birtakım kriz ya da çatışmalarla onları dönüştürme şansına sahibiz. Değişime gönüllü olduğumuz sürece daha rahat ilerleyebileceğiz. Çünkü sonuçta sığ veya kendimizi ihmal edilmiş hissettiren ilişkiler elenerek; hayatımızda derin ve anlamlı, büyütücü olanlara yer açmamıza neden olacaklar.

İlişkilerimizin yanı sıra  para ve yatırımlarımız ile ilgili konularda da kendi haklarımızı korumak, kendimize ve kendimizin olana sahip çıkmak için doğru bir şekilde hareket etmemiz gerektiğini bir kez daha anlamış olacağız.

Venüs’ün öncü gruplarda oluşturduğu bu birkaç günlük küçük çaptaki T-Kare krizi bu açı ile birlikte sonlanacak...

UYANMA ZAMANI!
12 Ağustos-14 Ağustos arası sakin ve rahat bir zaman olarak akacak. 14 Ağustos’ta Uranüs geri harekete geçerek tekrar Balık burcuna giriş yapıyor. 10 Mayıs 2003’ten bu yana Balık’taki serüvenini ileri ve geri hareketlerle sürdüren Uranüs, hatırlayacağınız gibi, 27 Mayıs 2010’da Koç burcunda ilerlemeye başlamıştı. Şu ana dek önümüzdeki 7 yılda hangi temaların ön plana çıkacağın ilişkin ipuçlarını aldık. Uranüs’ün tekrar Balık’a girmesiyle birlikte yaşamımızda gitmemiz gereken yön ile ilgili neler yapabileceğimizi bir kez daha düşünme fırsatına sahip olacağız. Geçen son iki ayın yoğun enerjileri altında bizim için gerçekten neyin önemli olduğunu unutmuşsak, şimdi uyanışlar zamanı! Başta Balık burçları olmak üzere İkizler, Yay ve Başak’lar bu konumdan bir hayli etkilenecekler.

Ağustos’un 16’sından 24’üne kadar olan dönem bu ayın en önemli bölümünü oluşturuyor. Jüpiter’in Satürn’e karşıt açı yapmasıyla geri giden Jüpiter, Satürn ve Plüto arasında bir T-Kare oluşacak. Jüpiter-Satürn karşıtlığını 24 Mayıs 2010’da gözlemlemiştik ilkin. Son açı ise 28 Mart 2011’de gerçekleşecek.  Artık sınırlarımızı nereye kadar uzatır, nereye kadar esnek davranabiliriz biliyoruz. Uranüs’ün Balık’a tekrar girmesinin iki gün sonrasında bu açının oluşması önemli. Bizi arzu ve hedeflerimizi oluştururken gerçekçi olmaya çağıran bir enerji ile karşı karşıyayız yine. 

MERKÜR YİNE GERİ GİDİYOR
20 Ağustos’ta Merkür Başak burcunda 12 Eylül 2010’a kadar sürecek geri hareketine başlayacak. Yazının başında da belirttiğim gibi, bu ay Merkür’ün dış gezegenlere açı yapmaması ve durum böyleyken bir de geri harekete geçmesi iletişimi daha da zorlayacak. Konuşmadan önce durup düşünmeye çalışalım. Kendi sesimizi duymaya çalışmakla başlayalım işe. Sonrasında ise diğerleri neler diyor bir kulak verelim tarafsızca. Bazı durumlarda sessizlik verilebilecek en güzel yanıt olabilir insanlara…

21 Ağustos’ta Terazi’deki Satürn ile Oğlak’taki Plüto kare açı içerisinde olacaklar. 15 Kasım 2009’da ilk gerçekleştiğinde deneyimlediğimiz olayları tekrar hayatımıza çekmemiz söz konusu. İşsizlik ve ekonomik sorunlar tekrar kendisini gösterebilir. Güç savaşları, üstü örtülü taktiklerle uğraşmak durumunda kalabiliriz. Sabırlı olmalı ve meseleleri birer birer, dikkatlice halletme yoluna gitmeliyiz.

23 Ağustos 08:28’de  Güneş bu kez Başak burcuna girecek...

BAŞAK BURCU
Başak burçlar kuşağındaki son kişisel evlerden biri olan iş, hizmet ve sağlık evini (6. Ev) yönetir. Kendini keşfettikten sonra, sahip olduğu özellikleri hayata katarak var olmaya çalışan, çevresi, kökleri ile ilişkilerini, iletişimini algılayan kişi, Aslan burcu ile kendisini gerçekleştirip, kim olduğunu ve neler yapabileceğini coşkuyla sergiledikten sonra Başak süreci başlar. Günlük işler, sağlık ve çalışma işin içerisine girer.  İçindeki yaşam coşkusunu ve hayatta olmanın neşesini ortaya koymayı öğrenen kişi, artık kendini tarafsız bir gözle değerlendirip kusurlarını düzeltmeye, tamamlanmış birey olma yoluna girer. Bu bağlamda Başak insanı kendini analiz edip düzeltmek, usta çırak ilişkisini geliştirerek verimli olmak ve yararlıyı yararsızdan ayıracak şekilde detaycı ve titiz bir şekilde çalışmak üzere dünyaya gelmiştir diyebiliriz. Çok iyi bir gözlemcidir, gözünden hiçbir şey kaçmaz. Nerede bir aksaklık varsa düzeltmeye çalışır. İyi bir yazar, öğretmen, editör olabilir. Alçakgönüllü, sade, ayrıştıran, gerçekçi bir yapısı vardır. Mükemmelliyetçi yönü endişeli ya da kararsız, tutuk bir portre çizmesine neden olabilir. En sevdiği insanı en çok eleştirme gibi talihsiz bir eğlimi vardır. Ancak kendisinin eleştirilmesine katlanamaz. Zira, o herkesten çok kendisini eleştirmektedir. Özelliklerini aleyhine işleyecek şekilde kullandığında verimli olacağı konular yerine gereksiz işlerle meşgul olabilir veya kendi düzenini diğerlerine dayatıp onların hayatlarını da düzenlemeye kalkabilir. Planları veya düzeni bozulduğunda hiçbir şey yapamaz hale gelmesi mümkündür. Özeştiriyi kendinden nefret düzeyine getirebilecek kadar kendisine acımasız davranabilir.  Güvensizliklerini alaycılıkla kapatmaya çalışabilir. Sağlık saplantılı veya hastalık hastası olması da mümkündür. Detaylarda kaybolup konunun tamamını gözden kaçırması, mükemmellik saplantısı yüzünden hiçbir şeyi veya kimseyi kusursuz olmadıkça sevememesi, beğenememesi sorun yaratabilir. Zaman zaman karşıt burcu Balık’ın gölge yönlerine kayarak kaçış ve bağımlılık veya kargaşa, kaosta dağılma eğilimleri gösterebilir.

DOLUNAY GERÇEKLEŞECEK…
Güneş’in Başak burcuna girmesinin ertesinde Balık-Başak aksında bir derece ile Dolunay gerçekleşecek. Dolunay, her zaman iç çatışmaları içermez. Bir şeylerin tamamlanması, emek verilen bir konunun sonucunun alınmasıyla da ilgilidir. Bu seferki Dolunay’da Başak’taki Güneş geri giden Plüto ve Jüpiter ile etkileşim halinde olacak. Balık’taki Ay ise yine geri giden Plüto  ve Satürn’e açı yapacak. Dolayısıyla, yukarıda sözünü ettiğim öncü T-kare tetikleneceği için biraz daha zorlu geçeceğe benziyor. En derinlerdeki egosal ihtiyaçlarımızla temasa geçmek yaşamda hangi yöne gideceğimizi anlamak durumundayız. Öte yandan, bugüne dek ailemizden veya içinde bulunduğumuz toplumdan etkilenerek geliştirdiğimiz etik değerleri ve inanç sistemlerini yeniden gözden geçirerek ayıklamak, kendimize uydurmak ihtiyacında olacağımız da görülüyor.

Sonuç olarak, Ağustos ayı , hayatımızda nelerin yolunda gidip gitmediğini gösteren, ruhumuzun derinlerine inip onu beslemek durumunda olduğumuz, dış dünya ile iletişimde bir miktar yavaşlayıp içimizle iletişime yoğunlaştığımız bir ay olacak… 

 

 

 

ASTROLOJİ BÖLÜMÜNÜN DİĞER KONULARI

Copyright 2007-2024 ® NETATÖLYE - Tüm hakları saklıdır. İzinsiz alıntı yapılamaz.